Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2707 E. 2022/2716 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2707
KARAR NO: 2022/2716
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
ESAS NO: 2022/174
KARAR NO: 2022/634
DAVANIN KONUSU: İstirdat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 15/12/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2022 tarih ve 2022/174 Esas – 2022/634 sayılı kararı davacı vekili ile davalı vekili vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu olan … numaralı … tarihli 30.000,00 TL çeki müşterisine göndermek amacıyla kargoya verdiğini, çekin kargoda kaybolduğunu, davalının haksız olarak çeki elinde bulundurduğunu ileri sürerek; davanın kabulü ile, çekin istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile dava konusu çeki iyiniyetli olarak müşterisi …’tan aldığını, çeki bankaya ibraz ettiğinde çekin üzerinde bulunan tedbir nedeniyle çeki 12.01.2021 tarihinde çeki kendisine ciro eden …’a iade ettiğini, çek istirdat edilecek ise kendisinde olmadığını, husumet itirazında bulunduğunu, ileri sürerek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…Somut olayda dava konusu çekin dava tarihinden önce davalı firmaca çek cirantası olan …’a iade ettiği anlaşılmış olup istirdatı gereken bir çek bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Yargılama gideri konusunda ise davacının mahkeme kesin süreye ilişkin dava açmış olması ve davalının çeki davadan önce iade etmesinin davacının bilme ihtimali bulunmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemiş…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İşbu kararı davacı vekili ile davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından keşidecisi … olan … AŞ Kayseri … Şubesine ait … seri numaralı keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli çek davacı tarafından ticaret yaptığı … Ltd Şti firmasına kargo yolu ile gönderilmek üzere kargoya teslim edilmiş ancak gönderi kargo tarafından kaybedildiğini, bahsi geçen çekin kargoda kaybolması sonrasında bu çek ve diğer kaybolan çeklerle ile alakalı olarak Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/719 Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/719 Esas sayılı dosyasından çek iptali davası devam ederken … AŞ tarafından dava konusu edilen … seri numaralı 27.11.2021 keşide tarihli 30.000,00 TL bedelli çekin davalı şirket tarafından ibraz edilmiş olduğu bilgisi dosyaya verilmiş ve taraflarınca davalı şirkete çek iadesi (istirdat) davası açmak üzere süre verildiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/719 Esas sayılı dosyasının karar çıktığını ve dava konusu çek ile alakalı olarak açılan çekin istirdadı davası dikkate alınarak davanın konusuz kaldığına hükmedildiğini, istirdadı talep edilen çeki ibraz eden davalı şirket aleyhine açılan iş bu davaya davalı tarafça cevap verilmiş ve çekin … isimli şahsa iade edildiği bildirildiğini, davalı tarafça çekin …’a iade edildiği iddiası ile bir takım belgelerin dosyaya ibraz edildiğini, bu belgeler incelendiğinde görüleceği üzere çek aslını teslim aldım ibaresi altında … ismi yazmaktadır ancak imza dahi bulunmadığını, yine belgelerin tamamının davalı tarafça sonradan düzenlenmesinin muhtemel evraklardan oluştuğunu, …’a davanın ihbar edildiğini, yapılan ihbar ve çıkarılan tebligatlara rağmen … dosyaya beyanda bulunmadığı gibi dava konusu çekin kendisinde olup olmadığı ile alakalı beyanda da bulunmadığını, açılan dava sonrasında çekin …’a iade edildiğine ilişkin beyan sonrasında …’un çek ile alakalı beyanda bulunmamış olması çekin akıbetinin belirlenememesine sebep olduğunu, bu durumda davalının beyanlarına itibar edilmemesi ve özellikle ticari defter ve kayıtların incelenmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece davalının beyanlarına itibar edilerek davanın reddine karar verildiğini ancak çekin iptali ile alakalı dava da neticelendiğini ve çek ile alakalı hukuki bir boşluk oluştuğunu, davalının beyanlarına itibar edilerek çekin …’ta bulunduğuna kanaat getirilmesi durumunda …’un davaya dahil edilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, çekin davalı şirket tarafından ibrazı sonrasında açılan dava sonrasında davalı şirketin somut olarak çekin kendisinde olmadığını ispat edemediğini, mahkemece çekin … isimli şahısta bulunduğuna kanaat getirilmiş ise istirdat davasına …’un dahil edilmesi ve yapılacak araştırmaya göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/174 Esas 2022/634 Karar sayılı ilamının kaldırılarak davanın kabulüne bunun mümkün olmaması halinde yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece “Yargılama gideri konusunda ise davacının mahkeme kesin süreye ilişkin dava açmış olması ve davalının çeki davadan önce iade etmesinin davacının bilme ihtimali bulunmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemiştir” edilmemiş şeklinde açıklama yapılmak sureti ile davalı vekili olarak taraflarına vekalet ücretine hükmedilmediğini, HMK 326 maddesine göre “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır” şeklinde hüküm bulunduğunu, yargılama giderlerinden sayılan ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 330, Avukatlık Kanunu’nun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin; haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiğini, zira haksız davranışta bulunan bir kimsenin, bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarından olduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun, yargılama giderlerinin haksız çıkan tarafa yükletilmesine ilişkin 326. Maddesi de bu ilkeye dayandığını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 ve 298. maddeleri uyarınca hükmün taraflara yönelik olarak kurulması gerektiğini, kural olarak, davada haklı çıkan taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise, vekalet ücretinin diğer yargılama giderleri gibi haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verileceğini, yerel mahkemece HMK ve Avukatlık Kanuna aykırı bir şekilde vekalet ücretine hükmedilmediğini, yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olup; vekalet ücreti yönünden yeniden karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkemenin lehine vekalet ücreti takdir etmemesinden dolayı kararı istinaf ettiklerini, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf nedeni doğrultusunda yeniden hüküm tesis edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava; TTK m.792 dayalı olarak açılmış olup çekte meşru hamil olduğunun tespiti ve çekin istirdadı istemine dairdir.
TTK’nın 792. maddesine göre, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” TTK’nın 790. maddesinde ise, “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” hükmü düzenlenmiştir. Çek istirdatı davalarında davacının; çekin yetkili hamili olduğunu, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ve davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş veya çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Çeki elinde bulunduran davalının çeki edinme nedenini açıklama mecburiyeti bulunmamaktadır, aksi düşüncenin kabulü çekin “mücerretlik” vasfını ortadan kaldırır. Eldeki davaya konu çekte; keşide yeri Kayseri, keşide tarihi … keşideci dava dışı …, 30.000,00-TL bedelli, hamiline düzenlenmiş olduğu, birinci ciranta … Ltd. Şti, ikinci ciranta davacı, üçüncü ciranta …, hamil ise davalıdır. Çek iptali davasında ödeme yasağı kararı verilmesi nedeniyle davalı tarafından çekin ibrazında bankanın ödeme yapmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, çek iptali davasında çekin kaybolduğunu iddia ettiği görülmüştür. İspat yükü davacı üzerindedir.Eldeki çekin davacı-2.ciranta olarak cirosu ile dava dışı …’a geçtiği, onun cirosu ile davalı-yetkili hamile geçtiği, ciro silsilesinin düzgün olduğu tespit edilmektedir. Çek sebepten soyut olup çekin üçüncü kişiye teslim edilmek üzere cirolandığı bir borç ikrarı olan çek nedeniyle borçlu olmadığını ispat yükü iddia eden davacı üzerindedir. Çekin rızası dışında elinden çıktığı davacı tarafından kanıtlanmalıdır. Çekteki cirodaki imzanın davacı tarafından inkar edilmediği görülmüştür. Çekin davacı tarafından cirolandığı çekişmesiz olup çek üzerindeki imzasını kabul eden davacının çek nedeniyle sorumlu olmadığını ve davalının çeki iktisabında kötü niyetli olduğu veya ağır kusurunun bulunduğunu ispatlaması gerekmekte olup bu kapsamda davacının delilleri arasında bildirdiği Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/5543 sayılı soruşturma dosyasının akıbetinin sorulması, gerekirse Uyap’tan soruşturma dosyasının temini, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu kargo evrakında adı geçen kargo şirketinden gönderi belgesinin istenmesi, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında ciranta … için yazılan talimat sonucunun beklenmesi ve çekin iadesine ilişkin belgedeki imza ve içeriğinin doğruluğu konusunda … isticvap edilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin bu nedenlerle kabulü gerekmiş ve bu nedenle de davalının vekalet ücreti yönünden yaptığı istinaf talebi bu aşamada değerlendirilmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/09/2022 tarih ve 2022/174 Esas – 2022/634 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kararın niteliğine binaen davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde taraflara iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 14/12/2022