Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2670 E. 2022/2641 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2670
KARAR NO: 2022/2641
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2021
ESAS NO: 2019/621
KARAR NO : 2021/694
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/12/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/09/2021 tarih ve 2019/621 E – 2021/694 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının davalı kooperatifin üyesi olarak daha önce kendisine tebliğ edilen konut kesin hesabını ödediğini, tapusu aldığını ve yıllar önce üyelikten ayrıldığını, davacının daha sonra genel kurul toplantısına çağrılmadığını, kooperatif vekilininde 310 ortağın tapusunu alarak üyekilten ayrıldığını Ticaret Mahkemesine verdiği dilekçede ikrar ettiğini, davalının ödeme talebine davacının … … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davacının süresi içerisinde takibe itiraz edemediğini, bu nedenle dava açıldığını, davacının kooperatif üyesi olmadığını, ödeme yapıp tapusunu aldıktan sonra davacının yönetim kurulu tarafından ibra edildiğini belirterek tedbir ile icra takibi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ve tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının kooperatif üyesi olmadığı ve borcu olmadığına ilişkin beyanlarının doğru olmadığını, 2015 yılında yapılan kesin hesap maliyetinin kesinleştiğini, bazı üyelerin ödeme yapmaması nedeni ile banka borçlarının zamanında ödenemediğini ve bu nedenle inşaatlara devam edilemediğini, çıkarılan ek maliyetin Kooperatifler kanunu madde 32 ve 54’de ön görülen ek ödeme niteliğinde olmadığını, 30/06/2018 tarihli genel kurulun 8. maddesi ile alınan kararın kesinleştiğini, kooperatif kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her bir ortağın kök maliyete ilave olarak 16.301,89 TL ek maliyeti ödemesi gerektiğinin tespit edildiğini, borcun 24 taksitte ödenmesi gerektiğini, davacının isminin hazirun cetvellerinde yer aldığını, davalı kooperatifte hiçbir zaman sabit fiyatla/peşin bedelle üyelik uygulaması yapılmadığını belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davacının takibe konulan kesin maliyet ile ek maliyet alacağı talebi nedeni ile borçlu olmadığının tespiti amacı ile açmış olduğu davada delillerin toplanmasından sonra bilirkişi heyetinden rapor alınmış olduğu ve bilirkişi heyetinin 10/08/2020 tarihli rapor ile 24/12/2020 tarihli ek raporlarında, davacının 6.766,57 TL kesin/kök maliyet ile bundan kaynaklı 93,43 TL faiz yönünden borcunun olduğu ancak ek maliyet nedeni ile borçlu olmadığının belirtilmesi, raporların denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olması ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin aynı alacak sebebine ilişkin olarak görülen davada vermiş olduğu 2021/765 E, 2021/980 K sayılı kararı da dikkate alınarak davacının ek maliyet bedeli olan 2.716,99 TL asıl alacak ve 163,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.880,78 TL yönünden borçlu olmadığı anlaşılmış ve böylece Davanın Kısmen Kabulü kısmen reddi ile, davacının … 5. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 2.716,99 TL asıl alacak ve 163,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.880,78 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, … 5. İcra Müdürlüğü’ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine, mahkememizce davacı lehine İİK madde 72/3 kapsamında tedbir kararı verilmiş olması nedeni ile İİK madde 72/4 gereğince davalının alacağını geç almış olması nedeni ile uğramış olduğu zarar dikkate alınarak, davalı lehine karar verilen 6.860,00 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın davacı tarafından yatırılan teminattan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, davacının … 5. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 2.716,99 TL asıl alacak ve 163,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.880,78 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-… 5. İcra Müdürlüğü’ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına,3-Davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine,4-Mahkememizce davacı lehine İİK madde 72/3 kapsamında tedbir kararı verilmiş olması nedeni ile İİK madde 72/4 gereğince davalının alacağını geç almış olması nedeni ile uğramış olduğu zarar dikkate alınarak, davalı lehine karar verilen 6.860,00 TL’nin %20’si oranındaki tazminatın davacı tarafından yatırılan teminattan tahsiline, …” şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada kooperatifin 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesi ile açıklanan kök maliyete ilişkin 24 taksitlik ödemenin ilk 4 taksitini konu eden kapatılan … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kooperatifçe başlatılan kesinleşmiş icra takibine karşı açılan menfi tespit davası olduğunu müvekkilinin davacı kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10 luk risk payınında ödendiğini, istinaf dilekçesi vererek davacı kooperatifle karşılıklı ibralaşıldığını, ve ilişiğinin kesildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının Kooperatifler kanununa eklenen geçici 11. Madde ve günce Yargıtay içtihatları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olduğunun mutlak olduğunu, davanın kabulü ile müvekkilinin ilgili icra dosyasında Kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/09/2021 tarih ve 2019/621 E – 2021/694 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 08/12/2022