Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2639 E. 2022/2603 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2639
KARAR NO: 2022/2603
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/02/2021
ESAS NO: 2020/249
KARAR NO: 2021/79
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 07/12/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/02/2021 tarih ve 2020/249 Esas – 2021/79 sayılı kararı davalı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı kooperatifin üyesi olduğunu ve kendisine … pafta … ada … parsel … Blok … Kat … numaralı bağımsız bölümün tescil ve teslim edildiğini, daha önce teknik heyet tarafından ve 27/04/2014 tarihinde yapılan ve genel kurulda kabul edilen 106.303,00-TL kesin maliyetin ile 11/07/2016 tarihinde yapılan ve 143.423,75-TL olarak belirlenen daire kesin maliyetinin ana sözleşmenin 61 ve 63 maddelerine aykırı olması sebebiyle 09/12/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının 4. gündem maddesinde iptal edildiğini ve ana sözleşmeye uygun kesin maliyet yapılması şeklinde karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararı çerçevesinde yönetim kurulunun … tarihli … numaralı kararı ile konut kesin maliyetinin yapılması konusunda mali müşavir … ile sözleşme yapıldığını, adı geçen mali müşavir tarafından ana sözleşmenin 61. Maddesine uygun olarak 19/03/2019 tarihinde raporun tamamlanarak kooperatife teslim edildiğini, komisyon raporuna yapılan itirazların değerlendirilmesine yönelik 06/05/2019 ve 10/05/2019 tarihlerinde itiraz komisyonu toplantısı yapıldığını ve buna ilişkin tutanakların dosyaya sunulduğunu, alınan karar çerçevesinde davalıya borcunu ödemesi için ihtarnameler gönderildiğini, buna rağmen davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı hakkında takip başlatıldığını ve davalını takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafından cevap dilekçesi verilmediği görülmekle HMK 128.maddesi gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Toplanan tüm deliller, dosya kapsamına uygun olarak kooperatif kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen, mahkememizce de karar vermeye uygun bulunan bilirkişi rapor içeriği dikkate alındığında, davacı kooperatif tarafından 09/12/2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanağının 4.maddesiyle 27/04/2014 tarihli genel kurulun 12.maddesi ile görüşülüp karara bağlanan kesin maliyetlerin kooperatifin ana sözleşmesinin 61.maddesi hükmü doğrultusunda endekslemesinin yapılmadığının tespit edilmesi sebebiyle çıkartılan konut kesin hesap maliyetlerinin iptal edilerek yeniden kooperatifin değişik ana sözleşmesinin 61.maddesine uygun olarak endeksleme yapılarak konut kesin maliyetlerinin çıkartılmasına karar verildiği, davacı kooperatifin sonradan rapor haline getirdiği kesin maliyet hesabını davalıya gönderdiği ve bu kesin maliyetin kesinleştiği, şeklen 61. maddedeki usule uyularak bir kesin maliyet yapıldığı, bununla birlikte yapılan kesin maliyet içeriğinin usule uygun olduğu, bu hesapta davalının da dahil olduğu kampanyadan yararlanan üyeler için bir hesap yapıldığı, bu hesabın da hakkaniyete uygun olduğu, davalıya tahsis edilen konutun, konut kesin hesap maliyet raporuna göre, maliyetinin 232.236,35 TL olduğu, davalının yapmış olduğu ödemeler toplamının endekslenmiş halinin ise 154.718,80 TL olduğu,kesin maliyet bedelinden davalının endekslenmiş ödemeler tutarı ile davalı lehine kat ve cephe farkı olarak belirlenen 10.218,40 TL’nin mahsubuyla davalı borcunun 67.299,15 TL olacağının, yine aynı tarihli genel kurul kararına göre borcun, maliyetin kesinleşmesinden bir ay sonra muaccel hale geleceği belirlendiğinden davalı borcunun 10/06/2019 tarihinde muaccel olacağının ve bu tarih itibariyle faiz işletilebileceğinin tespit edildiği, yine 27/04/2014 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 14.maddesiyle yapımı bitmiş olan … pafta … ada … parsel için kira bedelleri tespit edilerek,inşaatı henüz bitmemiş olan … pafta … ada … parsel üzerinde yapılacak daire üyelerine kira bedellerinin ödenmesinin kararlaştırıldığı,davalıya daire tapusunun verilmiş olması ve genel kurulda alınan kararın iptal edilmemiş olduğu gözetilerek alınan bu kararın da davalıyı bağlayacağı, alınan karar gereği davalının ödeyeceği kira bedeli, bitmemiş binanın yer aldığı … pafta … ada … parselde kur’a çekmiş üyelere ödeneceği, alınan bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken kira bedelinin 24.150,00-TL olarak hesaplandığı, genel kurulca kira bedelinin ödenmesinin gecikmiş olması halinde faiz uygulanacağına dair herhangi bir karar alınmadığı gözetilerek ödenmeyen kira alacağı için takip tarihinden önce faiz talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir.Mahkememizce alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olup yapılan bu hesaplamalar hükme esas alınarak davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın miktarının ve varlığının yargılamayı gerektirmesi ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu alacak miktarının tespit edilmesi nedeniyle alacağın likit olmaması” gerekçesiyle 1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kesin maliyet alacağı yönünden 67.299,15 TL asıl alacak, 851,97 TL işlemiş faiz, kira alacağı yönünden 24.150,00 TL asıl alacak olmak üzere toplamda 91.449,15-TL asıl alacak ve 851,97 TL işlemiş faiz yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, Şartları oluşmadığından ve alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin İİK madde 67/2 gereğince Reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının dava konusu taşınmazın tapusunu devralmış olup tapu devri öncesinde kooperatif tarafından bildirilen bedeli ödediğini, bu sebeple müvekkilinin peşin bedelli ortak olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, aidat ödemelerinin de müvekkilinden talep edilmemesinin bu durumu gösterdiğini, Yargıtay 23. Hukuk dairesinin 2016/2959 Esas, 2019/332 karar sayılı ve 07.02.2019 tarihli içtihadı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/846 Esas,2021/327 Karar sayılı ve 23.03.2021 tarihli kararlarının emsal olduğunu, Yargıtay HGK, Yargıtay 23. HD kararlarında da açıkça izah edildiği üzere davalıdan kesin maliyeti ödediği 2012 yılından 2019 tarihine kadar geçen yedi yıllık uzunca bir süre boyunca inşaat finansmanı için aidat istenilmediğini, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamış olmasının davalının peşin bedelli üye olarak davacı kooperatif tarafından zımnen kabul edildiğini gösterdiğini, dolayısıyla da davalının daha sonra çıkartılan kesin maliyet bedelinden sorumlu olmadığını, olsa olsa sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu tutulabileceği kooperatif tarafından hazırlanan kesin maliyet hesabında da bu bedellerin ayrıştırılmadığının görüldüğünü, genel gider ve altyapı giderleri de 5 yıllık zaman aşımına tabi olup bu hususta da dosyada itirazların mevcut olduğunu, bu bedellerin de talebinin mümkün olmadığını, davacı kooperatif tarafından, davalıdan talep edilen ve kesin maliyet bedeli içerisine yansıtılan ve hükme alınan bilirkişi raporunda hatalı olduğu açıkça belirtilen borçlandırılan maliyetin hangi yıllara ait olduğu hususu hiçbir şekilde dosyadaki evraklardan anlaşılamadığını, sadece kira bedeline ilişkin kısım belirtildiğini orada da zamanaşımı uygulanmadığını, bilindiği üzere, kooperatifin genel gider payına ilişkin zaman aşımı süresinin 5 yıl olduğunu, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2022/70 Esas 2022/45 Karar sayılı ilamında denildiğini, söz konusu kararda da belirtildiği üzere, zaman aşımına konu olmayacak alacak türü kooperatifin üyesinden talep edebileceği aidat alacağı talebi olduğunu, Dairenizin emsal olarak dayandığı “Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/391 Esas 2020/1615 Karar” sayılı kararda dolayısı ile, davacı kooperatif tarafından talep edilen 67.299,15 TLlik kooperatif borç payı olarak isimlendirilen (genel gider payının) talebin hangi yıllara ait olduğunun ve hangi miktarda olduğunun “yıl-yıl” tespit edilmesi ve bu tespitten sonra da 5 yıllık zaman aşımının da değerlendirilmesi gerektiğinin açık olduğunu, davacı kooperatifin etaplar halinde yaptığı konutları henüz bitirmediğini, terkin edilmediğini, kararda da açıkça görüldüğü üzere davacının dönem dönem kesin maliyet hesabı çıkardığını iddia ederek ödemeler almaya çalıştığını, ancak Kooperatifin kesin maliyet hesabının yapılabilmesi için; ”kooperatifin yapacağı inşaatların tamamının (belki çok basit ince işler, çevre düzenlemesi vs. hariç) tamamlanmış olması gerekir. zira, inşaatlar tamamlanmadan şerefiye yapılamaz. şerefiye, ortaklara isabet eden konutlar arasında değerlendirmeyle oluşacak bir hesap şeklidir. dolayısıyla tüm konutların inşaatı tamamlanmadan ne şerefiyelendirme, ne geçici maliyet, ne de kesin maliyet hesabı yapılamaz.” Düşüncesi ile de şu aşamada davacının davası erken dava olup davacının bu şekilde bir talepte bulunabilmesinin mümkün olmadığını, (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6310 E. .2022/185 E. Sayılı ilamı) ayrıca anasözleşme 1/e hükmü nispi eşitlik ilkesine aykırı olmadığından davalının hiçbir surette tapu iadesi yahut kesin maliyet bedeli/konut bedeli istenememelidir. Ekteki yargıtay kararı muhalefet şerhinin her bir cümlesini ayrıca istinaf sebebi yapıyoruz. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6310 E. .2022/185 E. sayılı ilamı ile müvekkili lehine bozma kararı verildiğini, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2022 / 1529 Esas, 2022 / 3684 Karar No’lu İlamında 15.06.2022 tarih, 31867 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 Sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Maddeye doğrudan işaret ederek müvekkil lehine bozma kararı verildiğini, Kanun maddesi gereği; ”….konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür. …” bu sebeple davacının davasının tamamen reddi gerektiğini belirterek; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/249 Esas 2021/79 Karar sayılı ve 05.02.2022 tarihli ilamının kaldırılmasını ve yeniden hüküm kurularak davanın reddine dair karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve diğer masrafların karşı tarafa yükletilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davalının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davalı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 05/02/2021 tarih ve 2020/249 Esas – 2021/79 sayılı Karar sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022