Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2617 E. 2022/2613 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2617
KARAR NO: 2022/2613
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
ESAS NO: 2021/930
KARAR NO: 2022/670
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 08/12/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2022 tarih ve 2021/930 Esas – 2022/670 Karar sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının davacının ortağı olduğunu, davacı kooperatifin 21.06.2015 tarihli genel kurulda kooperatifin devam eden konut inşaatlarının maliyetinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00 TL ödemesine, ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık %1,5 gecikme zammı alınmasına karar verildiğini, davalı tarafından bu maddi yükümlülük yerine getirilmediğinden icra takibi başlatıldığını, davalı aleyhine kapatılan Kayseri 2.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından yapılan 9.500,00 TL asıl alacak, 11.637,50 TL gecikme zammı olmak üzere 11.637,50 TL tutarlı takibe itiraz etmek suretiyle takibin durdurulduğunu, davalının şifahen icra takibine itirazın nedeni olarak 31.05.2011 tarihinden geçerli olmak üzere kesin hesap yapıldığını, belirlenen borcun ödenip daire tapusunun alındığını, bu nedenle bir borcun bulunmadığını, davalının itirazında haksız olduğunu, genel kurulca alınan kararın tüm ortakları bağlayacağının açık olduğunu, her ne kadar kooperatifin 31.05.2011 tarihli genel kurulunda tüm ortakların borçlarının ayrı ayrı belirlendiği ve borçlarını ödeyen üyelerin ibra edildiği ve tahsis edilen dairelerin hak sahipleri adına tapuda devredildiği ortada ise de kooperatifin inşaatlarının halen devam etmesi sebebi ile ana sözleşmenin 61.maddesindeki kesin hesabın söz konusu olmayacağı, yapılan hesabın ancak tapu tescili öncesinde ortağın borcunu belirlemeye yarayabileceğinin açık olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne davalının kapatılan Kayseri 2.İcra Müdürlüğünün 2016/15488 esas sayılı dosyasından yapılan takibe itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın haksız itirazı nedeni ile alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, arabuluculuk gider ve ücretleri dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “……Somut olayda; Davacı …nin davalı aleyhine kooperatif aidat borcundan kaynaklı alacağının tahsili için Kayseri kapatılan 2.İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı …’ın icra takibine itiraz ettiği, icra takibinin durduğu, bunun üzerine davacı vekilince itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmış olup, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda her ne kadar davacının davalıdan alacağının bulunduğu belirlenmiş ise de yapılan kanun değişikliği ve Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı ilamıyla;”… Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir.Yapı kooperatiflerinin amacı ortaklarının konut ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bu amaçla biraraya gelen ortaklar emeklerini ve birikimlerini birleştirerek amaçlarını gerçekleştirirler.Kooperatifler Kanunu 23. maddesine göre “kooperatif ortakları bu yasanın kabul ettiği ilkeler ışığında hak ve yükümlülüklerde eşittirler.
Kooperatiflerin ana sözleşmesi kooperatif ortaklarının birbiri ve ortaklarla kooperatif tüzel kişiliği arasında özel hukuk sözleşmesidir.Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir.Somut olayda; Kooperatif Ana Sözleşmesinin kesin maliyete ilişkin 61. maddesi ve kur’a çekimine ilişkin 62. maddesinde değişiklik yapılarak kooperatifin etap etap yapılacağı, inşaat bittikçe biten binalar için kur’a çekileceği ve çıkarılan kesin maliyet hesabına göre % 10 fazla ödeyenlerin bağımsız bölümlerinin teslim edilerek kooperatiften istifa edebilecekleri ana sözleşme hükmü olarak belirlenmiştir.Bu ana sözleşme hükmü; gerek kanunla belirlenen kooperatiflerin ana ilkesine, gerekse eşitlik ilkesine aykırıdır. Her ne kadar ana sözleşme değişikliği ile ilgili iptal davası açılmamış ise de kanuna aykırı kararlar yok hükmünde olacağından her zaman göz önünde bulundurulur. Ana sözleşmenin 61 ve 62. maddelerindeki değişiklikler Kooperatifler Kanununda çerçevesi çizilen ana ilkelere ve eşitlik ilkesine aykırı olduğundan yok hükmünde oldukları eldeki davada da gözetilmelidir. Konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam etmelidir. Kooperatif, inşaatlar bitmeden bağımsız bölümü teslim alıp istifa eden üyelerden bağımsız bölümü geri alma hakkına sahiptir. İnşaatlar devam ederken başkaca aidat alınmayacağına ilişkin taahhütlerin kooperatif açısından geçerli kabul edilemeyeceği, maliyetin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceği yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile kabul edilmiştir.Yine somut olaya gelindiğinde kooperatif yukarıda belirlenen gerekçeyle geçersiz olan ana sözleşmenin 61 ve 62. maddesi uyarınca kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir. Bu durumda mahkemece eldeki davanın erken dava olduğu gerekçesiyle reddi ile masraf ve vekalet ücretinin bu doğrultuda sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle kabulü doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle kooperatif aidat borcunun tahsili amacıyla açılan mahkememizin emsal nitelikteki başka dosyalarında mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.Yargıtay bozma ilamı gözetilerek erken açılan davanın reddine karar verilerek davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.(Bkz Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2017/1240 Esas 2020/2475 Karar sayılı ilamı)…….” gerekçesiyle Davanın USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin davanın reddi kararını dayandırdığı gerekçeden ilkinin (karar gerekçesinde “yapılan kanun değişikliği” olarak belirtilmiş ve kanundan bahsedilmemi ise de sanırız) 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa geçici madde eklenmesine yönelik 2. Maddesi ile 1163 sayılı kanuna eklenen Geçici 11. Madde ile getirilen düzenleme olup, bu kanun uygulanması gerekçede tartışılmamış olsa da; geçici 11. Madde, “etap” uygulaması olan kooperatiflere şamil olarak düzenlenmiş olup, bu çerçevede müvekkil kooperatifte etap uygulaması bulunmadığı, bu hususun araştırılması gerektiği tarafımızdan 21/06/2022 tarihli dilekçe ile sayın mahkemeye bildirilmiştir. Sayın mahkeme, beyanımızı görmezden geldiği gibi kanun gereği yapılması gereken incelemeyi de yapmayarak etap uygulamasını varlığını”varsayarak” karar verildiğini, etap uygulaması 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde düzenlenmiş bulunan “eşitlik ilkesine” temelde aykırı ve istisnai bir uygulama olup, bu hali ile ya anasözleşmede açıkça düzenleme sureti ile ya da ilgili bakanlığın onayına tabi olarak anasözleşme değişikliği ile yapılabilecek bir uygulama olup, müvekkil kooperatifin ana sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı gibi, anasözleşme tadili de yapılmadığını, Kooperatif inşaatlarının maddi imkanların kısıtlılığı, teknik ve fen bakımından zorunluluk, arsa temini gibi sebeplerle tüm inşaatların birlikte yapılması hususunda maddi imkansızlık v.s. sebeplerle yıllara sari olarak yapılması etap uygulamasının var olduğu anlamına gelmediğini, etap uygulamasında ortaklar baştan belirlenen etaplara bağlı olarak ortaklığa girmekte, her bir ortağın sadece tabi olduğu etaptan kura çekme imkânı bulunmakta ve genel giderler dışında etapların yapı maliyet hesabı, ödeme planı ve çoğu zaman daire nitelikleri hatta kimi zaman yapıldıkları bölge dahi farklı olmaktadır. Bu hali ile 23.maddenin (eşitlik ilkesi) istisnası niteliğindeki etap uygulaması ancak anasözleşmede bulunacak özel hükme veya bakanlığın onayı ile anasözleşme değişikliği şartına bağlıdır. Sayın mahkemece bu yönde araştırma yapılmaksızın karar verilmesi yerinde olmadığını, bunun yanında sayın mahkemenin Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı bozma ilamına dayandırmış olduğu “erken açılan dava” gerekçesinin dosya ile ilgisi anlaşılamadığını, mahkemenin, emsal olarak dayandığı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E – 2022/185 K sayılı kararı davanın ve yargılama konusunun tamamen dışında olup, alacak iddianın kesin maliyet hesabına ilişkin olmadığı gibi, hesap tespit komisyon raporu, ana sözleşme hükmü v.s. de sözkonusu değildir. Dava konusu itibariyle benzer nitelikte pek çok davaya ilişkin gerek Ankara BAM 23. Hukuk dairesinin ve gerekse de sayın başkanlığınızın emsal niteliğinde pek çok kararı bulunduğunu, belirterek; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/930 E. 2022/670 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, ilk derece ve istinaf yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, davacı kooperatifin işbu yasa kapsamında tanımlanan vasıfta ve şartları taşıyan bir yapı kooperatifi niteliğinde olup olmadığının tespiti,bu bakımdan davacı kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak, ana sözleşme hükümleri ,varsa anasözleşme değişiklikleri, tüm genel kurul kararları, bugüne kadar yaptığı ve teslim ettiği tüm inşaatlar,inşaatların/dairelerin yapım ve üyelerine teslim usulü/şekli de gözetilerek netice itibariyle davacı kooperatifin anılan yasanın geçici 11. Maddesi kapsamında yani a) bendi uyarınca İnşaatlarının etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi şeklinde olup olmadığının ve ayrıca b),c) ve ç) bentlerinde yazılı diğer şartlar da dahil olmak üzere işbu tüm koşulların/şartların birlikte sağlanıp sağlanmadığı,bu nitelikte bir yapı kooperatifi olup olmadığı ile somut olayın da işbu geçici 11. Madde de belirtilen tüm koşulları birlikte sağlayıp sağlamadığının tespiti/belirlenmesi bakımından değerlendirilme yapılabilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/09/2022 tarih ve 2021/930 Esas – 2022/670 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 07/12/2022