Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2550 E. 2022/2516 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2550
KARAR NO: 2022/2516
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2022 ARA KARAR
ESAS NO: 2022/731
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 16/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 17/11/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen tarih ve 2022/731 E – sayılı gerekçeli ara kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin ibraz ettiği dava dilekçesinden özetle: Davacı vekilinin 22/08/2022 tarihli dava dilekçesi ile “10/06/2022 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali ile bu toplantıda alınan kararların yürürlüğe girmemesi için ihtiyati tedbir ” talebinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkememiz dosyasında 22/08/2022 tarihli tensip kararı ile davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerine, davacının söz konusu genel kurulda alınan kararların yürütmesinin durdurulması talebiyle ilgili olarak beyan ve görüşlerini bildirmek üzere tebligat çıkartılmış olup ve tebligatın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre verildiği, tebligatın 17/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin görüş bildirmediği bu şekilde sürenin dolduğu anlaşılmakla mahkememiz dosyası ele alınmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…HMK’nun 389/1. maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zarlaşacak yada tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallarendi uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/2. maddesi uyarınca talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. HMK’nun 390/3. maddesine göre tedbir talep eden taraf dilekçesinde ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. İhtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumlarında meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte hukuki korumadır. İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup çekişmeli olan vakıanın gerçeğe yakın bir derecede ispatlanması gerekir. Mahkeme tarafından mevcut delillere göre tedbir isteyen tarafın hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini gerektirir sebeplari de varit görmelidir. HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin haklılığı konusunda tam bir kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir ispatın yeterli olacağı öngörülmüştür. Somut talep nedeniyle dosya kapsamı itibarı ile ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdükleri iddiaların yargılamayı gerektirdiği, mevcut durum itibarı ile yaklaşık ispat sağlayıcı delil bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinden özetle; 23.09.2022 tarihli ara kararında “ dosya kapsamı itibarı ile ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda yaklaşık ölçüde kanaat verici delil bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdükleri iddiaların yargılamayı gerektirdiği, mevcut durum itibarı ile yaklaşık ispat sağlayıcı delil bulunmadığı, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur. ” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, TTK 449 maddesindeki öngörülen koşulun mahkemece yerine getirilmediğini, yönetim kurulu üyelerinin adreslerine bizzat tebligat çıkartılmadığını ve yönetim kurulu üyelerinin görüşlerinin alınmadan verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının yasaya açıkça aykırılık teşkil ettiğini,yerel mahkeme tarafından verilen kararda “ mahkememiz dosyasında 22/08/2022 tarihli tensip kararı ile davalı şirket yönetim kurulu başkan ve üyelerine, davacının söz konusu genel kurulda alınan kararların yürütmesinin durdurulması talebiyle ilgili olarak beyan ve görüşlerini bildirmek üzere tebligat çıkartılmış olup ve tebligatın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre verildiği, tebligatın 17/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı şirketin görüş bildirmediği bu şekilde sürenin dolduğu anlaşılmakla mahkememiz dosyası ele alınmıştır. ” İbaresi yer aldığını, verilen red kararının herhangi bir gerekçeye dayanmadığını, tedbir talebinin neden reddedildiğine dair herhangi bir hukuki gerekçe olmadığını, tedbir talebinin neden reddedildiğinin anlaşılmadığını, kararda hiçbir dayanak olmadığını, dosyaya bildirilen tüm dosya ve kayıtların celp edilmediğini, dosyada sunulan kayıtların yeterli şekilde incelenmediğini, mahkemece soyut gerekçeyle yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinin belirtildiğini, dosyadaki beyanlarının sunulan deliller ve ispatı istenen genel kurul karar içeriklerinin hiç tartışılmadan karar verildiğini, neden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğinin açıklanmadığını bağlantılı genel kurur kararı, bilançolar, finansal tablolar vb. Kayıtların incelenmeden tedbir talebinin reddedildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine dair kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa cevap veren davalı vekilinin dilekçesinden özetle : müvekkili şirketi zarara uğratmak kastıyla ve kişisel husumet nedeniyle açılan dava kapsamında yerel mahkemece verilen dosya kapsamı ve hukuka uygun ihtiyati tedbir red kararına davacı tarafça yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın reddi ile yargılama, harç ve giderleri ile vekalet ücretinin itiraz eden davacı tarafa yükletilmesi ile karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davalı şirketin 10/06/2022 tarihli olağan genel toplantısında alınan kararların tamamının butlanla batıl olduğunun tespitine, bu talep kabul görmezse 3-4-5-6-7 ve 8 nolu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi taleplerine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile dava konusu genel kurul kararlarının davacı bakımından telafisi imkansız zarar doğmasına yol açacak nitelikte olması nedeniyle TTK 449. Maddesi gereğince iş bu genel kurul kararlarının icrasının ihtiyati tedbiren durdurulmasını istemiştir.
Mahkeme 23/09/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş ve davacı vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde;Derdest davanın, davalı şirketin 10/06/2022 tarihli olağan genel toplantısında alınan kararların tamamının butlanla batıl olduğunun tespitine, bu talep kabul görmezse 3-4-5-6-7 ve 8 nolu genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesi taleplerine ilişkin olması, iş bu davada dava konusu edilen genel kurul toplantısında alınan kararların icrasının ihtiyati tedbiren durdurulmasına ilişkin talebin kabulü için gerek TTK 449 v.d. Maddeleri, gerekse HMK 389 v.d. Maddeleri gereğince aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut dosya kapsamına göre bulunmaması nedeniyle, davacı tarafın söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle ve mahkemece verilen ve istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 23/09/2022 tarih ve 2022/731 E. Sayılı gerekçeli ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değrlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-f ile 391/3 maddeleri gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.16/11/2022