Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2534 E. 2022/2563 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2534
KARAR NO: 2022/2563
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2022/216 E. 2022/635 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 24/11/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/09/2022 tarih ve 2022/216 E – 2022/635 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacının, kendisi adına tescilli … plakalı … model …marka aracına 12/11/2020 tarihinde …Caddesi üzerinde bulunan davalıya ait akaryakıt istasyonundan saat 17:53’te yakıt satın aldığını, bir önceki yakıt dolumunu da davalının aynı adresteki akaryakıt istasyonundan yaptığını, davacının araca aldığı yakıtla kısa süre (yaklaşık 5-10 dakika) aracını kullanmasından sonra araçta sıkıntılar meydana geldiğini ve aracın stop ettiğini, haricen yapılan inceleme sonucunda yakıttan kaynaklı olarak aracın donanımında hasar meydana geldiği görüldüğünü ve delil tespiti için Kayseri Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğunu, yapılan delil tespiti sonucunda bilirkişi raporu alındığını ve bilirkişi raporunda “..Araçta yapılan fiziksel ve kimyasal analiz sonuçlarına göre kalitesiz yakıt (su oranı yüksek, katı partiküller içeren bulanık formda) dolum sonrası çalıştırıldığını; yakıt deposundan başlayıp pompalarda borularda enjektörlere kadar yanlış yakıt dolaşmaya başladığından aracın stop etmiş olduğu değerlendirilmiştir” denilerek araçta meydana gelen hasarın “kalitesiz yakıt”tan kaynaklandığı ve hasarın karşılanabilmesi için gerekli olan tutarın 8.560,00 TL olduğu yönünde bilirkişilerce rapor hazırlandığını, ayrıca “kalitesiz yakıt”ın TÜBİTAK’a analiz için gönderilmesi sonucunda verilen analiz raporuna göre de yakıtın 15 santigrat derecedeyken olması gereken yoğunluğu 820 ile 845 arasında olması gerekirken 969,0 gibi olmasının, gereken değerin çok üzerinde çıktığını ve destilasyonda 250 ve 350 santigrat derecede elde edilmesi gereken değerleriyse “numunenin tamamı su yoğunluğuna sahip olmasından dolayı” ölçülemediğini, işbu analiz raporuna göre no:2 etiketli numune şişesinin dibinde yaklaşık %v/v 10 oranında serbest su tespit edildiğini, işbu analiz raporunda TÜBİTAK’a gönderilen numune hakkındaki uygunluk değerlendirmesinde “aykırı” olarak karar verdiğini, TÜBİTAK’ın göndermiş olduğu analiz raporundaki değerler ve yakıttan alınan numunelerdeki su oranlarına bakıldığında davacının davalı taraftan almış olduğu yakıtın “kalitesiz yakıt” olduğunun açık olduğunu, işbu delil tespitinin yapılabilmesi için davacının … Değişik İş esas numaralı dosya için başvurma harcı, peşin/nispi harç, vekalet harcı, gider avansı olmak üzere toplam 372,40 TL, 384,98 TL keşif harcı, bilirkişilerin her birine 300,00 TL olmak üzere 600,00 TL bilirkişi ücreti, 150,00 TL keşif aracı ücreti, TÜBİTAK’a gönderilen “kalitesiz yakıt”ın incelenmesi içinse 626,58 TL masraf yaptığını, davacının yapmış olduğu bu masrafları ve bilirkişi raporunda belirtilen aracın onarımı için gerekli olan 8.560,00 TL’yi dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu akaryakıt istasyonunun, şirkete ait olan … isimli akaryakıt istasyonu olduğunu, davalı şirketin söz konusu yerlerde uzun yıllardır hizmet verdiğini, bu zamana kadar da müşteri çevresi tarafından herhangi bir sorunla da karşılaşmadığını, davalı şirketin sahibi olduğu akaryakıt istasyonundaki tüm yakıtlar için düzenli aralıklarla analiz raporları alındığını, davacı şirket yetkilisinin şikayeti nedeniyle, 18/11/2020 tarihinde de davalı şirkete ait akaryakıt istasyonundan motorin numunesi alınarak, analizleri yapıldığını, satılan motorinin tüm yakıt özellikleri yönünden standartlara olan uygunluğunun da tespit edildiğini, davacı tarafça davalı aleyhine Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti istendiğini, tespit dosyasında düzenlenmiş olan bilirkişi heyet raporuna itiraz edildiğini, söz konusu tespit/değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporunda, araç içindeki motorinin başka bir akaryakıt istasyonundan alınmış olduğu ihtimaline yönelik araştırmaların yapılmadığını, bilirkişi heyeti tarafından, motorin numunesi üzerinde ayrıntılı incelemeler yapılmadığını, ayrıca davacı tarafın aracının donanımından kaynaklı sorunlar da çıkmış olabileceği hususunun da göz önüne alınması gerektiğini, bu sebeple mahkemece tekrar bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini beyan etmiş, haksız, yersiz ve kötü niyetli davan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Davacı dava dilekçesi ile davalıdan yakıt aldığını ve yakıtın kötü olduğundan bahisle onarım masrafı ve yapmış olduğu delil tespiti yargılama giderlerini talep etmiştir. Davalı ise cevap dilekçesi ile kendilerinin analiz raporlarının olduğunu satılan yakıtın standartlara uygun olduğunu araç içerisindeki motorin başka bir akaryakıt istasyondan alınmış olma ihtimalinin ve aracın donanımdan kaynaklı sorunlar çıkmış olabileceğini belirterek, ayrıntılı bir inceleme yapılmadığını iddia etmiş ve davanın reddini dilemiştir. Davacı tarafça delil tespiti yapılmıştır. Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan raporda ve Tübitak inceleme raporunda kalitesiz yakıtdan dolayı aracın hasara uğradığını belirtmişlerdir. Mahkememiz ilgili raporun Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2015/4718 esas 2016/1559 karar sayılı ilamı uyarınca delil tespiti tek taraflı olarak davalının yokluğunda yapılmış olması ve itiraza uğramış olması sebebi ile yeniden bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Davacının 12/11/2020 tarihinde … plakalı araca davalıya ait iş yerinden 46,44 LT motorin satın aldığı görülmüştür. Söz konusu aracın tescil kayıtlarının incelenmesinde ise davacıya ait olduğu görülmüştür. Dosyamıza Tübitak tarafından gönderilen raporun örneği alınmıştır. Mahkememize sunulan bilirkişi raporunda araç içerisinde alınan mazotun safsızlıklar içerdiği, yoğunluğu ve su oranının yüksek olduğu, dolayısıyla davalının mazotun mevzuatta belirlenen sınır değerleri içerisinde olmadığı, davalının davacıya kalitesiz yakıt sattığı tespit edilmiştir. Yine davacının 12/10/2020 tarihinde satın aldığı uygunsuz dizel yakıtın 8.560,00 TL ‘lik zarara sebebiyet verdiği anlaşıldığından anılan bedelin kabulüne karar verilmiştir. HMK’nun 405 . Maddesi uyarınca delil tespiti dosyası asıl dosyanını eki olacağı ve onunla birleştirileceği anlaşılmakla davacının delil tespiti masraflarının yargılama gideri olarak değerlendirilerek davalıdan ödenmesine karar verilmiştir. Davacının davasının kabulü ile 8.560,00 TL tamir masraflarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul – yasaya aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirket aleyhine delil tespitinin talep edildiğini ve ardından iş bu davanın ikame edilmiş olduğunu, davaya konu akaryakıt istasyonu, şirkete ait olan … isimli akaryakıt istasyonu olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu yerlerde uzun yıllardır hizmet vermekte olup, bu zamana kadar da müşteri çevresi tarafından herhangi bir sorunla da karşılaşmadığını, müvekkili şirketin sahibi olduğu akaryakıt istasyonundaki tüm yakıtlar için düzenli aralıklarla analiz raporları alındığını, davacı … Tic. A.Ş. yetkililerinin şikayeti nedeniyle, 18.11.2020 tarihinde de müvekkil şirkete ait akaryakıt istasyonundan motorin numunesi alınarak, analizlerinin yapıldığını, bağımsız denetmenlerce düzenlenen analiz raporunun da dosya içerisinde yer almakta olup, satılan motorinin tüm yakıt özellikleri yönünden standartlara olan uygunluğunun da tespit edildiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen kararın içeriğinden de görüleceği üzere, dosya kapsamında yer alan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, zira dosya nezdinde taraflarınca bağımsız denetmenlerce düzenlenmiş bir raporun da bulunduğunu, davacı tarafça müvekkili kurum aleyhine Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile delil tespitinin istendiğini, değişik iş sayılı dosyada düzenlenmiş olan bilirkişi heyet raporuna da itiraz edildiğini, söz konusu değişik iş dosyasında ve yerel mahkeme nezdinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda, araç içindeki motorinin başka bir akaryakıt istasyonundan alınmış olduğu ihtimaline yönelik araştırmaların da yapılmadığını, bilirkişi heyeti tarafından, motorin numunesi üzerinde ayrıntılı incelemeler yapılmadığını, hükme esas alınan raporun usul – yasaya aykırılık teşkil etmekte olup, itirazlarına ilişkin değerlendirme yapılmadığını, Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş dosyası için bilirkişiler Mak. Müh. … tarafından 19.11.2020 tarihinde Mahkemenin keşif heyeti ile birlikte araç üzerinde keşif yapılarak 14.12.2020 tarihli olarak hazırlanmış bilirkişi heyet raporu özetinde; aracın yakıt deposundan beyaz şeffaf 2 adet şişeye aracın içindeki yakıttan boşaltılarak numune alındığını, alınan numunelerin analiz için Tübitak Marmara Araştırma Merkezi’ ne kargo ile gönderildiğini, aynı aracın deposundan alınan ve iki ayrı şeffaf şişe ile analize gönderilen numunelerin incelendiğini, tübitak tarafından yapılan yakıt analizi sonucunda aynı depodan alınan 2 şişe yakıt için iki farklı analiz sonucunun çıktığını, aracın deposundan mahkemece yapılan keşifte alınan 2 ayrı numune üzerinde yapılan analizlerde görüldüğü üzere iki farklı sonuç ortaya çıktığını, bu durumun hükme esas alınan raporda dikkate alınmadığını, davaya konu mercedes-benz marka aracın yakıt deposu hacmihih yaklaşık 59 litre olduğunu, raporda dikkate alınan 12.11.2020 tarihinde müvekkili şirketten alınan akaryakıt miktarı kasa fişinde görüldüğü üzere 46.440 lt’ olduğunu, aracın müvekkili şirketin akaryakıt istasyonundan 46,5 lt yakıt aldığında deposunda halihazırda başka bir istasyondan alınmış kalitesiz yakıt olma ihtimalinin bulunduğunu, söz konusu ihtimalin raporda dikkate alınmadığını, yakıtın müvekkili şirkete ait istasyondan alındığı iddiasının yersiz olduğunu, bu durumun aracın deposundan 2 ayrı şişe ile alınan numunelerin analiz sonuçlarının farklı olmasını da açıkladığını, yakıtın kalitesinin tespiti için aracın deposundan numune alındığını ve analiz edilmiş olmasına karşın müvekkilinin akaryakıt şirketinin deposundan numune alınıp inceleme yapılmadığını, akaryakıt istasyonundan aynı tarihte numune alınmadığını ve arızaya sebep olan kalitesiz yakıtın davalı istasyondan alınan yakıt olduğu konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, davacı tarafça sunulan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da esas alınan raporda, mazot numunenlerı yalnızca araçtan alınmış olup, müvekkili şirkete ait akaryakıt isyasyonuna yönelik inceleme yapılmadığını, dava dosyasında taraflarınca tanık bildirilmesine rağmen mahkeme tarafından dinlenmediğini, bilirkişi raporunun bağımsız denetmenlerce hazırlanmış olup, mahkeme tarafından dahi yapılmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yerel mahkeme tarafından kısmi kabul – kısmi red kararı verilmesi gerekirken, tam kabul kararı verilmesinin usul – yasaya aykırılık teşkil ettiğini, taraflarının lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul yasaya aykırılık teşkil ettiğini, tarafları lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul – yasaya aykırılık teşkil ettiğini, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı gereğince, dava dosyasının nasıl neticelendiğine bakılmaksızın, 2021 yılı avukatlık asgari ücret tarifesinde Asliye Ticaret Mahkemeleri için öngörülen vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/216 Esas,
2022/635 Karar Sayılı Kararının ortadan kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava; 12.11.2020 tarihinde davalı şirketten alınan yakıttan dolayı uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan tazminat davasıdır. Davalı tarafından davacıya 12.11.2020 tarihin de 46,40 Litre motorin satıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalı tarafından davacıya satılan akaryakıtın ayıplı olup olmadığı ve davacının uğradığı zarar miktarında toplanmaktadır.
1-) Davacı tarafça aracındaki yakıttın ayıplı olduğunun tespiti amacıyla Kayseri 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin … d.iş dosyası ile delil tespiti yaptırıldığı görülmüştür. Bahse konu delil tespiti dosyasına sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde ; tespite konu mazot numunelerinde gerçekleştirilen fiziksel inceleme ve kimyasal analizler sonucunda, numunelerin en altında içerisinde tortu şeklinde katı partiküller içeren bir fazın yer aldığı, yüksek su yoğunluğuna sahip oldukları, sadece yakıt fazında gerçekleştirilen analiz sonuçlarında dahi yoğunluğun mevzuatta belirtilen sınır değerlerinin üzerinde çıktığı, tespite dayalı olarak gerçekleştirilen incelemeler sonucunda araç içerisinde alınan mazotun safsızlıklar içerdiği, yoğunluğunun ve su oranının yüksek olduğu, mevzuatta belirtilen sınırlar içerisinde olmadığı dolayısı ile mazottan kaynaklı aracın donanımında hasar meydana gelebileceği kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür. Davacıya ait araçta bulunan yakıttan alınan numuneler üzerinde yapılan analiz sonucu hazırlanan TÜBİTAK MAM rapor incelendiğinde; yakıtın 15 santigrat derecedeyken olması gereken yoğunluğu 820 ile 845 arasında olması gerekirken 969,0 gibi olmasının, gereken değerin çok üzerinde çıktığı ve destilasyonda 250 ve 350 santigrat derecede elde edilmesi gereken değerleriyse “numunenin tamamı su yoğunluğuna sahip olmasından dolayı” ölçülemediği, işbu analiz raporuna göre no:2 etiketli numune şişesinin dibinde yaklaşık %v/v 10 oranında serbest su tespit edildiği ” şeklinde tespitlere yer verildiği görülmüştür. Mahkemece makina mühendisi ve kimyager bilirkişiden 27.06.2022 tarihli rapor aldırıldığı görülmüştür. Aldırılan raporlarda, davalının davacıya ayıplı yakıt sattığının belirtildiği, satılan bu yakıttan dolayı davacının uğradığı zarar kalemlerinin ayrıntılı şekilde irdelendiği, değişim yapılması gereken parçaların değişiminin zorunluluk arz ettiklerinin belirtildiği, Taraf itirazları karşılar mahiyette denetime uygun ve hükme esas alınabilecek mahiyette olduğu görülmüştür. Davalı davacıya sattığı akaryakıtın ayıplı olmadığını ileri sürmüş olup dosyaya … Laboratuvarınca düzenlenen 18.11.2020 tarihli analiz raporu sunduğ, raporda davalının iş yerindeki yakıttan alınan numunenin 18.11.2020 tarihinde alındığının belirtildiği görülmüştür. Davacı davalıdan 12.11.2020 tarihinde yakıt almış olup davalının sunduğu rapordaki numune alınma tarihi dikkate alındığında davalının ürünün ayıpsız olduğu yönünde dosyaya delil sunamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
2-) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 405. maddesi uyarınca delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir. Yine aynı Kanun’un yargılama giderlerine ilişkin 323. maddesi uyarınca geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler yargılama gideri olarak değerlendirilir.
Dolayısıyla bu giderlerin asıl alacak kalemine dahil edilerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olacaktır. Mahkemece delil tespiti giderleri yargılama gideri kapsamında olduğundan davacının haklılık durumuna göre davalıdan alınarak davacıya ödenmesi şeklinde hüküm kurulduğu görülmekle davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3-) 6100 sayılı Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” kenar başlıklı 331 inci maddesi şöyledir:
“(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
(2) Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik veya yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.
(3) Davanın açılmamış sayılmasına karar verilen hâllerde yargılama giderleri davacıya yükletilir.”
Somut olayda görevsizlik kararından sonra davaya Asliye Ticaret Mahkemesince devam edildiği davanın kabulüne karar verilerek yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği görülmekle davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. (HGK 2017/3-1008 E – 2021/153 K.)
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu hizmetin ayıplı olması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/09/2022 tarih ve 2022/216 E – 2022/635 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 584,73 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 146,18 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 438,55 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022