Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2532 E. 2022/2575 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2532
KARAR NO: 2022/2575
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2021
ESAS NO: 2021/526
KARAR NO: 2021/1003
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:05/12/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar ile hizmet alımı sözleşmesi imzaladıklarını, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı, toplum iş sözleşmesi farkı ödediklerinden bahisle ödenen meblağın davalılardan rucuan tahsil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVALILAR VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Yetki itirazında bulunmuş, alacak kalemlerinin belli olmadığını belirtmiş, davacının depolara kapatmak suretiyle hakkı kötüye kullandığını, davacının rücu hakkı olmadığını, kusur incelemesi yapılmasını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Yapılan yargılama toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; Davacı … ‘nin 11.12.1984 tarih ve … sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan anastatüsünün ”Hukuki Bünye” başlıklı 3. Maddesinde; “1-Bu Anastatü ile teşkil olunan …, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü’dür. 2-Teşekkül, K.H.K. ve bu Anastatü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tâbidir. 3-Teşekkül Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay’ın denetimine tabi değildir.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1. maddesi uyarınca ise “teşebbüs” olarak adlandırılan Kamu İktisadi Kuruluşları, aynı Kararname’nin 4/2. maddesi uyarınca söz konusu kanun hükmünde kararname ile saklı tutulan haller dışında özel hukuk hükümlerine tabidir. Bir bağlamda, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 16/1.maddesi uyarınca, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar tacir sayılır.(Y. 23. HD, T.16.12.2015, E. 2015/2944, K. 2015/8193; 23. HD. T. 6.6.2016 E. 2015/6339, K. 2016/3432; 23. HD. T. 30.11.2015, E. 2015/914, K. 2015/7710) HMK 17.maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılabilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. İşbu davanın tarafları tacir olup, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin 37.maddelerinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı ve başkaca mahkemelerin de yetkili olduğuna dair hüküm bulunmadığı görülmüştür. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde mahkemenin yetkisi hakim tarafından re’sen ele alınmayacak ancak davalı tarafından süresi içinde usulüne uygun yetki itirazında bulunulursa yetki hususunda bir karar verilecektir. Davalılar vekili süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmuş ve yetkili mahkemeyi usulüne uygun bir şekilde göstermiştir. Taraflar genel veya özel yetkili mahkemelerinde yetkisinin devam etmesini istediklerine ilişkin sözleşmeye herhangi bir ibare koymamışlardır. Bu durumda artık genel yetkili mahkeme yetkili değildir, yetki sözleşmesi uyarınca Ankara Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Davalı vekilince yasal süresi içinde yetki itirazında bulunularak yetkili mahkemenin belirtildiği anlaşılmakla, yetki ilk itirazının kabulüne karar verilerek mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. 1-Mahkememizin … Ltd Şti, … Şti ve … Ltd Şti yönünden YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2 maddelerince USULDEN REDDİNE, yetkili Mahkeme’nin Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine, 2-Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, 3-HMK’nun 20. maddesi gereği işbu kararın kesinleştiği tarihten veya kanun yoluna başvurulursa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasını yetkili mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince re’sen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Dava dışı …’in özel güvenlik görevlisi olarak 27/07/2017- 05/04/2019 tarihleri arasında Kayseri Şube Müdürlüğünde özel güvenlik işlerini yürüten çeşitli özel güvenlik şirketlerinde çalıştığını, en son çalıştığı … Ticaret Limited Şirketi tarafından 05/04/2019 tarihine iş akdinin feshedildiğini, Kayseri Başmüdürlüğüce ödenen kıdem tazminatının rücuan tahsili için ilgili firmalara karşı sözleşmemenin uygulama yeri Kayseri de olduğu için Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/526 Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası açıldığını, davalı … Tic Ltd Şti yönünden davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verildiğini, mahkemece yetki itirazında bulunan davalılar yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin, yetki itirazında bulunmayan davalının dosyanın ayrılarak başka esasa kaydedilip yargılamaya devam edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, davalıların yerleşim adresinin Uşak olduğundan davanın Ankara da açılmasının davalı yönünden bir faydası olmayacağı gibi iki ayrı dosya oluşturmak HMK 30. Maddede düzenlenen usul ekonomisi ilkesine uygun düşmeyeceğinden dosyaların tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak talepleri doğrultusunda Kayseri mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, özellikle de tarafların tacir sıfatına haiz olmalarına ve aralarındaki sözleşmelerde sözleşme ve eklerinden doğabilecek her türlü ihtilafta Ankara mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığının düzenlenmiş olmasına ve buna göre de ilk derece mahkemesince davalının yetki itirazının kabulü ile davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı taraf vekilince yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Keza, 6100 sayılı HMK’nın 7.maddesinde ”Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ne var ki, somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’nin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yerini İstanbul diğer davalılarınki ise Uşak olarak gösterilmiştir. Bu durum, nazara alındığında dava konusu olayda Hmk’nın 7 maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir. Belirtilen nedenlerle, davacı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2021 tarih ve 2021/526 Esas 2021/1003 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden Davacıdan alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-c bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022