Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2371 E. 2022/2368 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2371
KARAR NO: 2022/2368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/11/2021
NUMARASI: 2019/555 E. 2021/1044 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 03/11/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/11/2021 tarih ve 2019/555 E – 2021/1044 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kooperatifte ilk defa 2010 yılında kesin hesap yapılması ve ortakların borçlarının belirlenerek ferdileşme yoluyla tapu verilmesi konusunun genel kurulun gündemine geldiğini, 09.05.2010 tarihli genel kurulun 6. gündem maddesinde bu konuda yönetim kurulunca yapılan hesabın kabul edilmediği, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet marifeti ile kesin hesap maliyetinin çıkartıldığını, bu maliyet raporunun İncesu Noterliği’nin … tarih ve …yevmiye sayılı işlemi ile onaylandığını, bu kesin maliyet ve şerefiye hesabının tüm üyelere tebliğ edildiğini ve itiraz hakkının tanındığını, kooperatif üyelerinin bir kısmının bağımsız bölüm tapularını devralmalarını fırsat bilerek borçlarını ödemeye yanaşmadığı için daha önce yapılandırılan banka borçlarının zamanında ödenmediğini ve inşaatlara devam edilmediğini, bu nedenle kooperatifin acze düştüğünü, … A.Ş.’nin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıp tüm üyelerin ipotekli evlerini satışa çıkarması üzerine kooperatif ile banka arasında uzlaşma tutanağının düzenlendiğini ve kooperatif borcunun 12.600.000,00 TL’ye sabitlendiğini, kooperatifin borcunu ödeyebilmesinin üyelerin ödeme yapmasına bağlı olduğunu, bu nedenle kök maliyete ilave olarak ek maliyet çıkartılmasının genel kurulun gündemine alındığını, kooperatifçe çıkartılan bu ek maliyetin Kooperatifler Kanunu 32. ve 54. maddelerinde düzenlenen ek ödeme niteliğinde olmadığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile kesin maliyet hesabı sonucu belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesinin kabul edildiğini, aynı toplantının 9. maddesinde … A.Ş. tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması ve inşaatların tamamlanması nedeni ile kök maliyete ek olarak ek maliyet çıkartılması, çıkan bu ek maliyetin de kök maliyete ilave edilerek 8. madde şartları dahilinde ödenmesi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu kararların herhangi bir itiraza uğramadan ve dava açılmadan kesinleştiğini, alınan bu genel kurul kararlarından sonra Yönetim Kurulunun yetkilendirdiği teknik heyetin çalışması sonucu kooperatifin kesin hesap maliyet borcunu ödememiş her bir ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89 TL ek maliyet çıkarttığını, Yönetim Kurulunca ek maliyet ile üyelerin toplam borcunu gösteren hesap cetvelinin her bir üyeye tebliğ edildiğini, alınan genel kurul kararı ve gönderilen hesap cetveline göre her üyenin kooperatife olan toplam borcunu 01/02/2019-31/01/2021 tarihleri arasından toplam 24 taksitte ödemesi gerektiğini, davalının kooperatife toplam borcunun 71.533,87 TL olduğunu, 01/02/2019 tarihinden başlamak üzere 31/01/2021 tarihine kadar her ay 2.980,58 TL ödemesi gerektiğini, davalının 4 taksidini geciktirmesi üzerine aleyhinde Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının borca vaki itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalının asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline herhangi bir arabuluculuk davetiyesi gelmediğini, davacı tarafından doğrudan dava açıldığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, mevcut halde müvekkilinin kooperatif üyeliğinin bile söz konusu olmadığını, kooperatif ile karşılıklı ibralaşmadan ve üyeliğin sonlanmasından sonra bir kaç yıl genel kurul toplantılarına üye olmadığı için çağrılmadığını, hatta kooperatif avukatının iflas erteleme davasında asliye ticaret mahkemesine verdiği dilekçede 310 ortağın tapusunu alarak üyelikten ayrıldığını kendi dilekçesinde kabul ve ikrar ettiğini, müvekkilinin yıllar önce kendisine çıkarılan konut kesin maliyet hesabını ödedikten sonra tapusunu aldığını, konut kesin maliyet bedelinin bir kez belirlenmekte olup belirlenen bu tutarın üyeler için kazanılmış hak teşkil ettiğini, öyle ki bu hesapların genel kurul kararıyla dahi değiştirilemediğini, kesinleşmiş maliyet hesaplarının genel kurul kararı ile dahi değiştirilemediğini, müvekkilinin konut kesin maliyet bedelini ödeyip tapusunu aldıktan sonra davacı kooperatif tarafından ibra edildiğini, kabul anlamına gelmemekle davacı kooperatifin müvekkilinden bir alacağı olsaydı dahi zamanaşımına uğradığını savunarak; davanın reddine, icra takibine konu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının da davacıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Yapılan tüm açıklamalar, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davada davacının asıl davada Kayseri 5.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibari ile davalıdan kesin maliyet alacağı için 9.045,14 TL ana para ve 124,90 TL işlemiş faiz alacağının olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davacı dosyada vekili icra takibinde yıllık % 18 oranında faiz üzerinden hesaplama yapıp, takip tarihinden sonra da yıllık % 18 oranında faiz talep etmiş ise de davacı kooperatifin genel kurullarında daha önceden alınan gecikme faizi oranına ilişkin kararların aidata yönelik olduğu, kesin maliyet tutarına ilişkin olmadığı, kesin maliyet bedelinin ödenmemesi halinde uygulanacak faiz oranının ne olduğuna ilişkin karar alınmadığı görülmüştür. Dolayısı ile uygulanması gereken faiz oranı yıllık yasal faizdir. Nitekim Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı 2021/838 Esas 2021/969 Karar sayılı ilamı ile istinaf denetiminden geçerek kesinleşen Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/505 Esas sayılı dosyasında alınan 07/09/2020 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda da bu husus tespit edilmiştir. İzah edilen nedenle mahkememizce takip tarihine kadar yıllık yasal faiz oranı üzerinden hesaplama yapılmış ve takip sonrasında da asıl alacağa yıllık yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde süresi içinde zaman aşımı def’ini ileri sürmüş ise de üyenin inşaat maliyeti ile ilgili aidat yükümlülüğü zamanaşımına uğramaz (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2017/391 Esas 2020/1615 Karar, 2016/8913 Esas 2020/237 Karar, 2016/8366 Esas 2019/5332 Karar sayılı içtihatları). İzah edilen nedenle davalının zaman aşımı def’i yerinde görülmemiştir. Davacı, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davacı kooperatif alacağı, kesin ve ek maliyet hesabı sonucu çıkarılan ve ödeme tablosu davalıya tebliğ edilen borç tutarından kaynaklanmakta olup, davalı borçlu tarafından kendisine devredilen taşınmazın m² cinsi büyüklüğü, kesin maliyet bedelinin kooperatif genel kurul kararında alınmış olması, dolayısıyla alacağın belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle alacağın likit nitelikte olduğu anlaşılmış, haksız itiraz nedeniyle yasal koşulları oluşan icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davanın reddine karar verilen kısmı yönünden ise davacının takip başlatmakta kötüniyetli olduğunun davalı tarafça ispatlanamaması nedeniyle kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmayacağı sonucuna varılmıştır. Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Davalının Kayseri 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın iptali ile, asıl alacak 9.045,14 TL, işlemiş faiz 124,90 TL olmak üzere toplam 9.170,04 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İşbu davanın, davacı Kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesi ile çıkarılan kök maliyet ve ek maliyete ilişkin 24 taksitlik ödemenin ilk 4 taksitini konu eden kapatılan Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile Kooperatifçe başlatılan icra takibine karşı müvekkili tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla Kooperatif tarafından açılmış itirazın iptali davası olduğunu,15.06.2022 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 7410 sayılı Kanunun 2. maddesi ile Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. Madde ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibari ile, “Kayseri ilinde inşaatları etap halinde yapılarak teslim eden, terkin edilmemiş, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikini kooperatifçe taahhüt edilen bedelin ödenmiş olması ve kooperatif tarafından üyeye tapu devrinin yapılmış olması halinde tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yönetim gideri hariç ne adda olursa olsun borçlandırmalar veya bu kapsamda 3. şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devri sözleşmelerinin hükümsüz olduğu”nun belirtildiğini, ilgili Kanun maddesinin devamında ; “Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır” şeklinde belirtildiğini, müvekkilinin, davacı Kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10’luk risk payını da ödediğini, istifa dilekçesi vererek, davacı Kooperatifle karşılıklı ibralaştığını ve ilişiğinin kesildiğini, müvekkilinin, Kooperatif Ana Sözleşmesi’nin değişik 61. madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliğinin sona erdiğini, dolayısıyla Kanunda belirtilen tüm şartlar müvekkil için sağlanmakta olup, müvekkilinin tapusunu da aldığını, bu nedenle Kanun maddesinde belirtilen şartları sağlayan müvekkili için kesin veya ek maliyet hesabı adı altında bir para istenemeyeceğinin mutlak olduğunu, dolayısıyla açılan davanın reddi gerektiğini, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/6310 E., 2022/185 K. Sayılı ekte sunulan ilamında ” …. kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir.” denilmekle davacının inşaatların devam ettiği kesin maliyet hesabı ve dava dilekçesinde anlaşıldığından davanın erken bir dava olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verildiğini, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/2163 E. 2022/3713 K. sayılı ekteki kararı ile birlikte Kooperatifler Kanununa eklenen geçici madde ile ilgili güncel olarak verilen kararda;“Davacı Kooperatif vekili, müvekkilinin 21.04.2019 tarihli genel kurulunda alınan karar uyarınca önceden yapılan kesin maliyet hesaplarının iptaline karar verildiğini ileri sürerek davalıya tahsis edilen taşınmazın tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde yeniden yapılan maliyet hesabına göre davalıdan talep edilen bedeli davalının ödememesi nedeniyle … TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, davalı vekili; kooperatif üyesi olmadığını, önceden yapılan kesin maliyet hesabına göre talep edilen ödemeyi yaparak bağımsız bölüm tapusunu alıp kooperatiften istifa ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, mahkemece, kooperatif genel kurulunca oluşturulan komisyon tarafından belirlenen kesin maliyet hesabının davalının ödemek zorunda olduğu gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davacının terditli açtığı alacak davasının kabulüne karar verildiğini, davalı vekilinin istinaf talebi Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından esastan reddedildiğini, kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiğini, davanın kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkin olduğunu, Bu durumda Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığının anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu nedenle re’sen bozulmasına karar verildiğini, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının re’sen bozulmasına, karar verildiğini, dolayısıyla gerek güncel Yargıtay uygulamaları, gerekse Kooperatifler Kanununa eklenen Kanun maddesi ile müvekkilinin belirtilen şartları sağladığı ve davacı Kooperatife karşı herhangi bir borcu olmadığını, Kooperatifçe ne adda olursa olsun istenilen tutarın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla Kooperatifçe açılan işbu davanın reddine karar verilmesi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olup, işbu sebeple istinaf kanun yoluna başvurma zaruretinin hasıl olduğunu ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/555 E. 2021/1044 K. sayılı kararının, Kooperatifler Kanununa eklenen geçici 11. Madde ve güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olduğu mutlak olup, davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir.15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, davacı tarafça talep edilen alacak kalemleri somut şekilde ayrılarak kooperatifçe talep edilen alacak kalemleri içinde yönetim giderleri olup olmadığı ortaya konduktan sonra mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu nedenle davalı tarafça yapılan istinaf baş vurusunun kabulüne karar verilmiştir.(Yargıtay 6. H. D. 2022/2170 Esas 2022/3718 Karar)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/11/2021 tarih ve 2019/555 E – 2021/1044 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.