Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2370 E. 2022/2444 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2370
KARAR NO: 2022/2444
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
ESAS NO: 2018/545
KARAR NO: 2022/389
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:10/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:17/11/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 23/05/2022 tarih ve 2018/545 Esas 2022/389 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip alacaklısı davalı tarafından takip borçlusu … hakkında Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı olarak kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığını, ancak bu takip öncesi takip dayanağı bono için Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/500 D. İş Esas ve 2018/500 D. İş. Karar sayılı ihtiyati haciz kararı verildiğini, davacının Vakıflar Bankası’ndaki mevduatına (670.000,00-TL ve 70.000,00-TL olmak üzere), taşınmazlarına ve aracına ihtiyati haciz konulduğunu ve mevduattaki paranın icra dosyasına aktarıldığını, takip borçlusu hakkında ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle bu hususta Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/ 592 Esas sayılı dava dosyası ile tebligatın usulsüz olması nedeniyle iptali ile öğrenme tarihinin 26/07/2018 olarak düzeltilmesinin talep edildiğini, ayrıca yine aynı mahkemede imzaya ve borca itiraz, senet metninde tahrifat ve bono vasfına sahip olmaması nedeniyle takibin geçici durdurulması istemli itiraz ve şikayet yoluna başvurulduğunu, bu taleplerin Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/592 Esas sayılı dosyasında birleşmiş olduğunu ancak icra mahkemesinin takibin geçici durdurma taleplerini reddettiğini, takip alacaklısı tarafından davacı müvekkili borçlu hakkında Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/500 D. İş Esas ve 2018/500 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan, yine Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü takibine esas olan, 111.000,00-Euro bedelli 28/05/2018 düzenleme tarihli 18/06/2018 vade tarihli alacaklısı … olan bonodaki imza müvekkili …’ya ait olmadığını, dayanak kambiyo senedindeki imzanın müvekkile ait olmamasından dolayı takip alacaklısına borçlarının bulunmadığını, senet metninde yapılacak imza incelemesi yanında ayrıca yine senedin üst kısmındaki rakam bölümünde metninde bulunan senet bedelindeki rakamlar (111.000,00-Euro) ile senedin iç kısmındaki metin bölümündeki bedelinin yazı kısmında (Yüzonbirbin Euro) tahrifat ve eklemelerin yapılmış olduğu, müvekkili takip borçlusunun mahkeme huzurunda alınacak imza örnekleri ve daha önceki medarı tatbik imzalarının celbi ile yapılacak grafolojik inceleme sonucunda anlaşılacağını, senet metninde yapılacak imza incelemesi yanında yine senet metninde bulunan senet bedelindeki rakamlar ile senet bedelinin yazı kısmında tahrifat ve eklemelerin yapılmış olduğunu, buna göre, senet metni içersindeki yazıyla “yüz on bir bin” ifadesinin esasan “on bir bin” iken başına “yüz” kelimesinin eklendiğini, böylece yüz on bir bin meblağlı senede dönüştürüldüğünü, yine senedin üst kısmında meblağ belirtilen yerde rakamla “111.000” ifadesinin esasen “11.000” iken üçüncü bir rakam eklenerek “1” rakamı getirildiğini ve böylece 11.000 meblağlı senedin 111.000 şekline getirildiğini, yine para cinsinde de oynama yapılarak “TL” olan para cinsinin “Euro” ifadesi eklenerek yabancı para alacağına dönüştürüldüğünü, bu şekilde senedin bir çok yerinde oynama ve tahrifat yapılarak 71 yaşındaki müvekkili için büyük oranda gerçek dışı sahte senetle borç yaratıldığını, takip alacağının Türk Lirası cinsinden olduğuna ilişkin matbu kısım iptal edilmeden rakam kısımının (-) işareti ile meblağın önden ve arkadan kapatılmasına karşın sonradan ilave edilmek suretiyle “Euro” ibaresinin eklendiğini, bunların takip dayanağı bononun geçerliliğini ortadan kaldırdığını, takip alacaklısının aynı zamanda konusu suç teşkil eden eyleminden dolayı Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/38421 sayılı dosyası ile davalı hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan dolayı soruşturma başlatıldığını, diğer 72.000,00-Euro, 25.000,00-Euro ve 20.000,00-Euro bedelli bonoların da yırtıldığını ve iptal edildiğinı takip borçlusunun müvekkiline söylediğini, takip borçlusu 71 yaşında müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi baskı altında yırtılmış olan 11.000,00-TL bedelli senet parçalarını alıp işyerinden şiddete maruz kalmamak adına derhal uzaklaştığını, takip alacaklısı ve babası Mehmet Kepir’e müvekkili davacının hiçbir borcunun bulunmamasına karşın Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından sahtecilik ile 111.000,00-Euro bedelli kambiyo senetlerine mahsus takibe maruz kaldığını, gerek takip alacaklısına gerekse takip alacaklısının babası …’e herhangi bir borcunun bulunmadığını, işbu davanın açıldığı tarih olarak icra veznesindeki takip borcu kadar paranın davalı alacaklıya ödenmediğini, tedbir kararı verilmez ve borç ödenmiş olursa İİK’nun 72. maddesi gereği iş bu davanın istirdat davası olarak görülmesini ettiklerini beyanla; öncelikle İİK’nun 72/3. maddesinin hükmü gereği Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında haczedilmiş icra veznesinde olan paranın dava sonuna kadar alacaklı davalıya ödenmemesi için teminat karşılığında (takip borcu icra veznesinde mevcut olmakta olup ayrıca %15 teminat karşılığında) ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı hakkında takip konusu yapıları 111.000,00- Euro bedelli 18/06/2018 vadeli 28/05/2018 keşide tarihli alacaklısı … olan Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına dayanak bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, bononun iptaline, takibin durdurulmasına ve iptaline, icra veznesindeki paranın davalıya ödenmiş olması halinde davanın istirdat davası olarak kabulüne ödenen paranın iadesine, davalının haksız ve kötüniyetli takipte bulunmasından dolayı davacı lehine alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla davalının tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİ’NE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı yanın Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus takipte gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin iddialarını kabul etmenin mümkün olmadığını, zira tebligata ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde davacı yanın iddialarında haksız olduğu açıkça ortada olduğunu, Tebligat Kanunu’nun “tebliğ imkansızlığı” durumunu düzenleyen 21. maddesine göre: “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne göre, yapılan tebligat usule uygun olduğu veçhile davanın reddi gerektiğini, kendilerince davacı yan aleyhine icra takibi başlatılan Kayseri 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus takipte takibe konu bono üzetindeki imzanın, borçlu davacıya ait olmadığına ilişkin davacı yan tarafından ileri sürülen iddianın gerçeklikten uzak olduğunu, zira takibe konu bono üzerindeki imzanın borçlu davacıya ait olduğunu ve davacının eli ürünü olduğunu, bu hususun davacı yan tarafından dosyaya sunulmuş olan vekaletnameden bile açıkça anlaşıldığını, dosya kapsamında davacı yan tarafından sunulmuş olan vekaletname ile ilgili kurumlardan celp edilecek belgelerden de açıkça anlaşılacağı üzere takibe konu bono üzerindeki imzanın borçlu davacıya ait olduğunu, bu nedenle davacı yanın imza itirazının reddi gerektiğini, davacının iddiaları nazara alındığında kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte takibe konu bononun açık bono olduğunun kabulü halinde bile cevap dilekçesinde belirttiği emsal Yargıtay kararında açıkça ifade edildiği üzere 6102 sayılı TTK’nun 680. maddesine göre; “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağıı bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmünün mevcut olduğunu, bu anlamda hukuk sistemimizde açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğunu, açık bono düzenlenmesi durumunda ise açık bononun aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının kural olarak hamile karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, yine 6100 saydı HMK’nun 201. maddesine göre; “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” hükmü gereğince davacının iddialarını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı yanın söz konusu iddialarının ayrıca kötüniyetli ve hukuka aykırı olduğunu beyanla müvekkili aleyhine ikame edilen işbu davanın reddine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına, alacağın ve 10’u oranında para cezasına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “….Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre; dava konusu senedin sahte olarak üretilerek icra takibine dayanak yapıldığı, bu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulü ile Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan keşidecisi …, lehtarı … olan, 28/05/2018 düzenleme tarihli ve 18/06/2018 ödeme tarihli 111.000,00-Euro bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca hüküm kesinleştiğinde takibe konu bononun iptaline, yargılama sırasında davalının icra takibinden feragat etmiş olması nedeni ile takibin iptaline konu talebin konusuz kalmasından dolayı bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı da talep etmiştir. Dava konusu senedin bedelsiz olması ve sahtecilik yoluyla bedelinin ve para cinsinin değiştirilerek takibe konu edildiği anlaşılmakla davacının bu talebinin kabulü ile İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca 638.649,44-TL alacağın takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine yasal koşulları bulunmadığından dolayı davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ve %10 oranında para cezası uygulanması istemlerinin reddine karar verilmiştir.
1-Davanın KABULÜ ile Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan keşidecisi …, lehtarı … olan, 28/05/2018 düzenleme tarihli ve 18/06/2018 ödeme tarihli 111.000,00-Euro bedelli bonodan dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 2-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca hüküm kesinleştiğinde takibe konu bononun iptaline, 3-Yargılama sırasında davalının icra takibinden feragat etmiş olması nedeni ile takibin iptaline konu talebin konusuz kalmasından dolayı bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 4-İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca 638.649,44-TL alacağın takdiren %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Koşulları bulunmadığından davalının %20 oranında icra inkar tazminatı ve %10 oranında para cezası uygulanması istemlerinin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Müvekkilinin alacaklı olduğunu, davacının borçlu Kayseri Kapatılan 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu senedin bedel kısmında ekleme ve tahrifat yapıldığını ve bonodaki imzanın da davacı asile ait olmadığı iddialarına dayalı olan menfi tespit davası olduğunu, yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan bilirkişi raporunda davaya konu senetteki imzaların borçlu davalı …’nun eli ürünü olduğunu, inceleme konusu senedin bedel bölümlerinde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgu saptanmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde net olarak tespit edildiğini, istinafa konu edilen yerel mahkeme kararının gerekçesinde anılan ve taraflar arasında görülen Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/56 Esas sayılı dosyasında alınan Kayseri Kriminal Uzmanlık raporunda borçlu imzalarının borçlu davacı asilin elinden çıktığının açıkça tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, takibe konu alacak nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Somut olayda davacı davaya ve takibe dayanak teşkil eden bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını ve miktarında tahrifat yapıldığını savunmuş, davalı ise iddiaların mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, kambiyo senedi vasfındaki senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden Başkanlığından alınan raporda senetteki imzanın kuvvetle muhtemel davacı …’nun eli ürünü olduğunu, senetteki yazıların ise onun eli ürünü olmadığını ancak senedin bedel bölümünde iddia doğrultusunda ilave yapıldığını gösterir yeterlik ve nitelikte bulgu saptanamadığı tespit edilmiştir. Mahkemece davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak davalının dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık olarak Kayseri 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/56 E.2021/16 K.dosyasında yargılandığı ve yargılama sonucunda davalının cezalandırılmasına karar verildiği dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak,Kayseri BAM 8. Ceza dairesine bu yönden yazılan müzekkereye verilen 11/11/2022 tarihli yazı cevabı ve eklerine göre ilgili ağır ceza mahkemesi dosyasında verilen kararın temyiz edildiğinden temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderildiğinin bildirildiği görülmüştür.Ceza mahkemesinin maddi olgular yönünden yaptığı tespitlerle hukuk hakiminin bağlı olduğu kabul edilmektedir. Bu durumda mahkemece davaya konu olayın özelliği nedeniyle sözkonusu ağır ceza mahkemesi kararının sonucunun eldeki davanın sonucunu etkilemesi söz konusu olabileceğinden HMK 165. maddesi gereğince ağır ceza mahkemesi kararının sonucu ve kesinleşmesi beklenilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla davalı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23.05.2022 tarih, 2018/545 esas, 2022/389 karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a,6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı taraftan tahsil edilen istinaf karar harcının istekleri halinde kendilerine iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddeleri uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 10/11/2022