Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2366 E. 2022/2343 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2366
KARAR NO: 2022/2343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2022
ESAS NO: 2020/183
KARAR NO: 2022/509
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
İSTİNAF KARAR TARİHİ:02/11/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:16/11/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 20/06/2022 tarih ve 2020/183 Esas 2022/509 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı ve davalı taraf yetkilileri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı … Tic, Ltd. Dava dilekçesinde özetle; borçlu müflis şirket ve iflas idaresi yetkilileri tarafından yıllardır takip ettikleri milyonluk hak ve alacaklarının ilgili dosyanın iflas idaresi tarafından keyfi ve art niyetli bir şekilde reddedilmekte ve aleyhlerine uyarılarına rağmen usulsüzlük suçu işlenmekte olduklarını, dosyanın borçlusu olan ve kendilerinde milyonlarca lira alacakları bulunan … A.Ş. unvanlı şirketin bir zamanlar emektarlığını yapmış oldukları ve çıkarsız anlaşmış oldukları şirket olduğunu, borçlu şirketin davacı şirketi muvazaa konusunda ikna edeceğini düşünerek alacaklı şirketin resmi kaşesi üzerinden 100’ü aşkın sahte evrak düzenleyip bu evrakları davacı şirketten habersiz … aracılığı üzerinden satıp, kendi şirket borçlarını usulsüzce yapılandırdığını, aralarındaki tüm anlaşma ve protokolü ihlal ederek davacı şirkete kasten ve bilerek milyonlarca lira zarar verdiğini ve sonrasında şirketi muvazaalı batırmalarını ya da iflas idaresinde görevli olan “B.K.” adlı şahsın akli dengesinde sorun olan … adlı kişiye haklarını bedel karşılığında devretmelerini istemiş olan borçlu şirketin şimdi de yıllardır takip ettikleri alacaklarını cümle oyunları ile alt etme derdinde olduğunu, çünkü gerçek vurgunu en başından paravanlaştırmaya çalıştığı davacı şirketin binlerce devre tatil üyeleri ve de davacı şirketin devlet kurumlarına olan milyonluk müteselsil borçları üzerinden vurmaya çalışmakta olduğunu, borçlu şirketin davacı şirketle birçok kez uzlaşmaya çalıştığını ve uzlaşma bahanesi ile … adlı şahıs üzerinden şirkete sahte evrak gönderip sonrasında göndermiş oldukları sahte evrakları alacak kaydı için Kayseri 3, İcra Müdürlüğü’nde açılan … iflas sayılı alacak dosyasına yazdırdırdıklarında borçlu şirketin aleyhlerinde resmi evrakta sahtecilikten sahtekârca suç duyurusunda bulunduğunu ve evrakları kendilerine getiren … ‘un sorgu evresinde hakikati aleyhlerinde inkar ettirip davacı şirketin yetkilisini yalancı çıkardığnı, davacı şirket yetkilisi aleyhinde Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hiç yoktan dava açıldığnı ve sanık vasfıyla yargılandığını, bu süreç zarfında, borçlu şirketin mağdur ettiği davacı şirket yetkilisinden olmadık taleplerde bulunduğunu, dosyadaki tüm alacaklarından feregat etmesi için teklifte bulunduğunu, lâkin suç işlemediği ve sahte evrakın borçlu kısmında bulunan imzaların şahsına ait olmadığını bildiği için ve sahte evraklardan bir şey elde edemeyeceğini düşünerek sadece miktarlarını belirtmiş oldukları sahte senetler üzerindeki tüm alacaklardan ferağat ettiklerini, ancak bu durumun borçlu şirketin işine gelmediğini ve aleyhindeki davasını sahtekârca sürdürmeye devam ettiğini, bu feragat konusunun iflas idaresinde borçlu şirketin muvazaalı işler çevirmiş oldukları bazı art niyetli görevliler tarafından ikaz ve uyarılara rağmen farklı değerlendirildiğini, borçlu şirket tarafından aleyhlerinde yapılan bu organize usulsüzlüğün ve işlenen suçun sebebinin ise; muvazaa konusunda ikna edemedikleri davacı şirketin hakları üzerinden vuracakları büyük suç olduğunu, davacı şirketin yıllardır takip etmiş olduğu dosyadan kesinlikle alacağının tamamından feragat edilmediğini, borçlu şirket ve iflas idaresindeki iki sağlam adamının tüm emek ve milyonluk alacaklarını kıytırık bir kelime oyunu ile mantıkla bağdaşmayacak bir değerlendirme ile bir zamanlar emektarlığını yaptıkları borçlu şirketlerin davacı şirket yetkilisinden istediği muvazaalı işlerini reddetmesi sebebi ile tüm sahtekârlıklarına işletme döneminde vakıf olduğu borçlu şirketin, davacı şirket yetkilisine uzlaşma bahanesi ile eski şirket ortağı ve … unvanlı şirket yetkilisi … adlı şahıs üzerinden sahtekârca gönderdiği ve sonrasında davacı şirketin yetkilisi aleyhine sahtecilikten suç duyurusunda bulundukları senetlerin aslında borçlu şirket tarafından sahte ve art niyetli bir şekilde hazırlattırılıp hile ile gönderildiğini, borçlu şirket tarafından davacı şirketin yetkilisi aleyhinde sahtekârca kullanmış olduğu … ‘un ise her şeyi kamuya açık alanda belge üzerinden itiraf etmek zorunda kaldığını, onun vasıtası ile gerçeği öğrenmelerinden dolayı dosyaya yazdırdıkları senetlerden feragat ettiklerini ilgili dosyaya meblağları ile birlikte belirttiğini, ancak borçlu şirket yetkilisi tarafından sahtekârca düzenlettirilmiş olduğunu aracı şahıstan öğrendikleri ve davacı şirket yetkilisinin aklandığı senetleri, davacı şirket yetkilisine getiren … adlı aracıya her şeyi kamuya açık alan üzerinden itiraf ettirmek mecburiyetinde bıraktıklarını, davacı şirket yetkilisinin sahtecilikle yargılandığı ceza mahkemesi dosyasından aklanmasından sonra, feragat ettikleri meblağları ile belirtmek zorunda kaldıkları alacaklarını yani borçlu tarafından aldatılıp dolandırılmış olduğunu kanıtlayacak somut delilleri ele geçirmeleri ile sahte evraklar karşısında tüm hukuki sorumluluğu alarak yeniden alacaklarını ilgili dosya kapanmadan talep ettiklerini, çünkü davacı şirket yetkilisinin sahtecilikle suçlanıp aklandığı evrakların kendisine alacaklarına istinaden borçlu şirket tarafından gönderildiğini, bu düşünce ile daha önce feragat ettikleri evraklar üzerinden dosya kapanmadan ekstra bu talepte bulunduklarını, şayet bu durum iflas idaresi tarafından hukuk dışı bir durum ise; sadece feragat etmiş olduğunu belirtmek zorunda kaldıkları evraklar üzerinden feragatimin kabul edilmesini istediğini, ucunu kapatmamış ve ekstradan alacak makbuzunu tedbiren yatırmış oldukları diğer milyonluk alacaklarından feragat etmediklerini, “dosyada hiçbir hakkımız kalmadığından dosyadaki tüm alacaklarımızdan feragat ediyoruz” demeleri gerekirken “dosyada alacağımız olan şu ve şu meblağların tamamından feragat ediyoruz” şeklinde belirtilen ibarenin arasında çok fark olduğunu, şikâyetçi ve alacaklı şirketin dosyadaki tüm alacaklarından tamamen feragat etmesi için yıllardır kendileri ile aramızda ciddi sorun yaşadığı borçlu şirketle aralarında uzlaşmış ve dosyadaki tüm alacaklarından feragat ettiklerine ve alacaklarının borçlu şirket tarafından ödendiğine dair borçlu şirketin elinde somut belge olması gerektiğini, oysa ne böyle bir belgenin borçlu şirketin elinde olduğunu, ne de borçlu şirket ile aralarında tüm alacaklarından feragat edecek şekilde bir uzlaşma olmadığını, zaten böyle bir uzlaşma gerçekten olmuş olsaydı, borçlu şirketin tamamen feragat ettikleri alacaklarına rağmen davacı şirketin yetkilisinin aklandığı davayı aleyhinde istinafa götürmeyeceğini, borçlu şirketin sahtecilik kumpası ile davacı yetkilisini düşürmüş ve adaletlice aklanmış olduğu sanık mağduriyeti sırasında yine … üzerinden olmadık talep ve uzlaşmalarda bulunduğunu, dosyadaki tüm alacaklarından feragat etmeleri ve aleyhlerinde yapmış oldukları tüm şikâyetlerini geri çekmesi, şirketin resmi kaşesi üzerinden sahtekâr ve usulsüzce düzenlemiş olduğu evrakları hem kendilerine teslim etmeleri, hem de şirketin resmi kayıt üzerindeki usulsüzlüğü ve sahtekârlıklarını örtebilmek adına davacı şirketin yetkilisinden geriye dönük elden borçlandırma vekâleti şeklinde protokol verme karşılığında aleyhindeki alçakça şikâyetini geri çekip uzlaşacaklarını belirttiğini, ancak davacı şirket yetkilisinin borçlu şirkete hiçbir şekilde güvenmemesi sebebi ile sadece sahtecilik ile suçlandığını, sahte olduklarını öğrendiği evraklar üzerinden borçlu şirketler ile uzlaşmaya çalıştığını, borçlu şirketlerin dosyadaki alacaklarının tamamından feragat talebinde bulunmasını istemediğini, davacı şirket yetkilisinin buna rıza göstermediğini, borçlu şirketin istediği olmadığından haksız yere yargılandığı dosyadan kendi gayret ve mücadelesi ve de delil yetersizliği ile adaletlice aklanması sonrası alacaklı ve aklanmış davacı şirketin yetkilisinden istediğini alamayan borçlu şirketin, davacı şirket yetkilisi aleyhimdeki dosyayı istinaf mahkemesine götürdüğünü, özetle; davacı şirketin haklarının tamamından vazgeçmediğini, sadece meblağlarını belirttikleri ve sahte olduklarını öğrendikleri senetlerdeki alacakların tamamından vazgeçtiklerini, yıllardır borçlu şirketin muvazaalı iş ve tekliflerine boyun eğmediklerini, milyonluk alacaklarıyla haklı ve mağdur edilmek istenilen davacı şirketin yetkilisi olarak, uzun süredir sabırla bekledikleri milyonluk alacak kaydının dosyaya ilk alacaklılar listesine kaydedilmesini, ilgili dosya kapanmadan dosyaya gerekli tedbirin konulması konusunda dava açılmasını, iflas idaresi ve borçlu şirket karşısında tüm sorumluluğu almış davacı şirket olarak arz ettiklerini, yaklaşık altı yedi yıldır borçlu şirket yüzünden binlerce hak sahibi üyeleriyle birlikte mağdur olduklarını, borçlu şirketin, davacı şirketin işletmeciliği esnasında uğramış olduğu tüm zarar ve kurum borçlarına kadar müteselsil sorumlu olduğunu, davacı şirkete paravanlığı önerdiğini, işletmecilikleri esnasında tüm gelirleri aralarındaki protokol gereği borçlu şirkete ve kayyım denetiminde borçlularına aktardıklarını, borçlu şirketin, davacı şirketin yetkilisinin aleyhinde aracı ve uzlaştırmacı olarak kullandığı … üzerinden yürüttüğü … unvanlı şirketin borçlarını muvazaaya uyması sebebi ile üstlendiğini, bununla alakalı ellerinde somut deliller bulunduğunu, ilgili dosyaya borçlu şirket tarafından birçok sahte alacaklı yerleştirildiğini, iflas idaresindeki … ile … adlı görevlilerin bu muvazaalı alacaklıların farkında olduğunu, çünkü … adlı kişinin de bu muvazaanın bizzat içinde olduğunu, borçlu şirket ile aralarında hiçbir uzlaşma sağlanmadığı gibi, davacı şirkete alacağının kalmadığına dair hiçbir tebligatın iflas dairesince gönderilmediğini ya da bildirilmediğini, dosyaya sunulan kısmi feragat dilekçelerine rağmen neden belge tarihinden sonra alacaklılar toplantısı için davacı şirkete iflas idaresi tarafından aylar sonra toplantı için tebligat gönderildiğini, ya da neden feragat ettikleri dosyaya yaklaşık üç yıldır evrak sunmalarına ve diğer alacaklıları muvazaa ve aldatılmaları konusunda tüm hukuki sorumlulukları alarak insaniyet namına uyarıp aydınlatmaya çalışmalarına rtağmen dosyanın yetkilileri tarafından neden uyarılıp ikaz edilmediklerini, işleri güçlerinin sahtekârlık ve usulsüzlük olduğunu, burada anlatmaya çalıştığının iflas idaresinde bulunan üç kişiden ikisinin borçlu şirketin muvazaalı işler çevirmeye devam ettiği ve yönettiği adamları olması olduğunu, bunu da dosyaya sunduğu birçok dilekçesi üzerinden açıkça tüm alacaklılara ve iflas dairesine belirttiklerini, gerçekte alacağımız 50.000.000-TL’nı geçtiğini fakat davacı şirketin 15.000.000-TL şeklinde bu kaydı son şekli ile belirttiğini, dosyada borçlu şirket tarafından sıra cetvelinde ayarlanmış ve bir çok vatandaşın mağdur edildiği sahte alacaklıların bulunduğunu beyanla 15.000.000-TL alacaklarının iflas masasına kayıt kabulünü talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “… Dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile müflis şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 1.480.805,74-TL yönünden davacının alacağının kayıt ve kabulüne, davacının fazlaya ilişkin talepleri yönünden ise davacının fazlaya dair alacağının varlığını inandırıcı ve birbirine doğrulayan diğer somut ve yasal delillerle kanıtlanamadığı nedeniyle davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarihli 2016/2864 Esas ve 2019/64 Karar sayılı emsal içtihatı da dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harca tabi olduğundan dolayı mahkememizce maktu harca hükmedilmiştir. Eldeki davada davalı iflas idaresi vekille temsil dilmediğinden dolayı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile iflas nedeni ile … Anonim Şirketi’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının 1.480.805,74-TL alacağının KAYIT VE KABULÜNE, 2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin REDDİNE…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı ve davacı şirket yetkilileri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : … Anonim Şirketi yetkilisinin istinaf dilekçesinden özetle: Mahkeme tarafından yapılan yargılamanın eksik inceleme ve değerlendirme ile yapıldığını, mahkeme tarafından sadece müflis … İnşaat’ın defter ve kayıtlarında inceleme yapıldığını, davacı şirketin defter ve kayıtlarında inceleme yapılmadığını, sadece … İnşaat’ın defterinde inceleme yapılması ve buna göre hüküm kurulmasının doğru olmadığını, müflis … İnşaat’ın ticari defter ve kayıtlarının usul ve yasaya uygun tutulmadığını, davacı şirketin defter ve kayıtlarında inceleme yapılması ve her iki şirketin defter ve kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiğini bilirkişi raporunun sonuç bölümünde müflis … A.Ş’nin 2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarına bakıldığını, rapor istem konusu maddelerin 2016-2020 yıllarına ait tarih aralığını kapsamadığının anlaşıldığını 2013-2014-2015 yıllarına ait ticari defterlerin dosya kapsamında olmadığının belirtildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme ilamının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını, davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. … LTD. ŞTİ yetkilisinin istinaf dilekçesinden özetle: Kısmen lehlerine sonuçlanmış olan karardan bir şey anlamadıklarını, davalı şirketlerinin alacaklısı oldukları davalı şirketin bünyesinde maaşlı ve sigortalı çalışanları üzerinden hiçbir zarar ziyan görmemek koşuluyla 2012 tarihlerinde çıkarsızca kurulduğunu, bu bağlamda usulüne uygun bir şekilde anlaşmalar yaparak hukukun üstünlüğüne güvenerek alacaklısı oldukları davalı şirket yönetimine resmi kanaldan yetki ve vekaletler vererek bu şirket ile aralarında yapmış oldukları tüm anlaşmalara harfiyen riayet ederek yerine getirdiklerini, resmi kurum borçlarından doğan alacaklarının toplam borçlarının 14.000.000 TL civarı olduğunu, kurumdan talep etmiş oldukları belgeleri paylaştıklarını, alacaklısı oldukları şirketin ilgili makamının inandırıcı bulmadığı alacaklarını en başından kabul etmiş olduklarını, bu alacaklarından feragat imasıyla mantık ve hukukla bağdaşmayacak bir şekilde reddetmiş oldukları için Kayseri 1. Asliye ticaret Mahkemesi’ni alacaklarının kaydı için bu davayı açtıklarını, alacaklısı oldukları şirketin bir şeylere ticari defterlerinde kayıtlı gösterip göstermemiş olmasının da alacaklı şirketin sorunu olmadığını, mahkemenin gerekçeli kararına saygı duyduklarını, ancak hiçbir şekilde kabul etmediklerini, ilgili mahkemenin gerekçeli kararında sadece şirketleri üzerinde işletmecilik yapan ve tüm borçlarını üzerlerine yıkmak adına elinden geleni yapmakta olan davalı şirketin işine yarayacak ve menfaatlerine dokunacak olduğunu, dosyalarının istemedikleri şekilde sonlandırıldığını, mahkeme ve değerli istinaf makamının ellerindeki anlaşmalar üzerinden dosyalarını yeniden değerlendirmesini kanun yararına talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya kapsamı içerisindeki bilgi ve belgelere, mevcut delil durumuna,mahkemece hükme esas alındığı görülen konusunda uzman S.M.Mali Müşavir … tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen 12.01.2022 tarihli rapordaki tespitlere, ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık konusu maddi olgulara yönelik tespit ve hukuki değerlendirmelerinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı İflas nedeniyle tasfiye halinde bulunan … A.Ş. adına iflas idaresinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Sonuç olarak yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşıldığından davacının ve davalı müflis şirket adına iflas idaresinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 20/06/2022 tarih ve 2020/183 Esas 2022/509 Karar sayılı ilamının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ile davalı müflis şirket adına iflas idaresinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE.
2-İstinaf eden taraflardan alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf edenlerce yapılmış istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 (on) gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02/11/2022