Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2272
KARAR NO: 2022/1953
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2022 (Ara karar)
NUMARASI: 2022/582 E.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 10/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 2022/582 E – 30/06/2022 tarihli ara kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası kapsamında tebliğ edilen ödeme emrine karşı yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, söz konusu kararın taraflarına tebliğ edildiği, arabuluculuk süresince ise anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle iş bu davanın açıldığını, bu nedenle kredi ve temlik sözleşmelerinin delil niteliği ile davacı müvekkilin alacağın tahsili imkansız hale gelme ihtimaline karşı, teminat gözetilmeksizin davalının rehin konusu tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında; “…Somut uyuşmazlık, yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dava konusunun davalı borçlu tarafından Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki yapılan takibe itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulması üzerine takibin devamına ilişkin açılmış olan itirazın iptali davası olduğu, davacı vekilinin tedbir talebinin ise kredi ve temlik sözleşmelerinin davalı borçluların rehin konusu tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği yani dava konusu ile tedbir talebi arasında bizatihi uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle davacının ihtiyati tedbir isteminin usul yasasının 389. maddesi gereğince uyuşmazlık konusu olmayan şeyler hakkında ihtiyati tedbir istenemeyeceğinden davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansız hale gelmesini önlemek, telafisi imkansız zararların önünü kesmek için; temlik alacaklısı oldukları rehin sözleşmesindeki ilgili OSB arsa tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir ya da davalıdır şerhi konulması gerektiğini; rehin konusunun başka icra dosyalarından da satış konusu edildiğini, Borçluların itiraz ile tek amacının süreci uzatmak ve takipte bazı alacaklıları öne geçirerek müvekkile zarar vermek olduğunu talep ettiklerini, her ne kadar mahkemenin, dava konusu ile tedbir talebi arasında bizatihi uyuşmazlık olduğundan bahisle taleplerini reddetmişse de bu gerekçenin isabetsiz olduğunu, dava konusu olan rehin alacağı ve icra takibinin asıl konusunun zaten tedbir konulmasını talep ettikleri arsa tahsis hakkı olduğunu, açıkladıkları tüm nedenler ile resen gözetilecek sebepler ışığında; evvela müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansız hale gelmesini önlemek ve telafisi imkansız zararların önünü kesmek için; temlik alacaklısı oldukları rehin sözleşmesindeki ilgili OSB arsa tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir konulması; sonrasında haksız ve dayanaktan yoksun olan itirazın iptal edilerek Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyanın devam etmesine kara verilmesi ve borçlu taraf itirazında haksız bulunursa aleyhlerinde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuki bir gereklilik halini aldığını ileri sürerek Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin İhtiyati Tedbir Talebimizin Reddine İlşkin Ara Kararının Kaldırılmasına; Kredi ve temlik sözleşmelerimizin delil niteliği ile davacı müvekkilinin alacağının tahsilinin imkansız hale gelme ihtimaline karşı, teminat gözetilmeksizin davalının rehin konusu tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi konulmasına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı/borçlu karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Derdest dava, davalılar hakkında başlatılmış ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile, davacının takip ve dava konusu alacağının tahsilinin imkansız hale gelmesi ihtimaline karşı, teminat gösterilmeksizin, davalının rehin konusu tahsis hakkı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.Mahkeme, 30/06/2022 tarihli gerekçeli ara karar ile, HMK 389.md gereğince koşulları bulunmadığından söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş gerekçeli ara karada yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın, bir miktar para alacağının davalıdan tahsili için başlatılmış ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olması, üzerine ihtiyati tedbir konulması istenenin bizzat kendisinin işbu davanın/uyuşmazlığın doğrudan konusu olmaması, takip konusu alacağın ileride tahsilinin güvence altına alınması amacıyla söz konusu ihtiyati tedbirin talep edilmiş olması, HMK 389. maddesine göre diğer yasal ve yeterli koşulları varsa ancak doğrudan dava/uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararının verilebilecek olması nedeniyle, davacının istediği söz konusu ihtiyati tedbir talebinin kabulü için HMK 389 vd md gereğince yasaca aranan gerekli koşulları bulunmadığından reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de istinaf edilen ara kararı ile davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda usul, yasa ve bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 2022/582 E – 30/06/2022 tarihli ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/10/2022