Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2269 E. 2022/2245 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2269
KARAR NO: 2022/2245
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/03/2022
ESAS NO: 2022/100
KARAR NO: 2022/186
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/03/2022 tarih ve 2022/100 E – 2022/186 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili bankanın … Şubesi’nde Bireysel Bankacılık Yöneticisi olarak görev aldığı ancak 05/02/2020 tarihinde bankadan istifa ettiğini, bazı müşterin şubede değilken hesaplarında tediye işlemlerini gerçekleştirdiğini, müşterilerin hesaplarından çekilen tutarları, yanındaki masaya veya çantasına koyduğu, söz konusu tutarların bir kısımını eşi …ve kardeşi …’ın hesabına yatırdığını, Banka Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından bu olayın inceleme neticesinde tespit edildiğini, bu çalışanın bazı müşterilerin hesaplarından zimmetine para geçirdiğini, tarafına tevdi ettiği yazılı beyanında da itiraf ettiğini, bu alacakların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı takibin davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin devamını sağlamak için iş bu davanın açıldığını, bunlardan bahisle; itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasına sebep olan borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının malvarlığı üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı banka ile 18/06/2008 tarihinde iş akdinin sona erdiğini, 05/02/2020 tarihine kadar … sicil numarası ile Bireysel Bankacılık Yöneticisi pozisyonunda çalıştığını, müvekkilinin iş sözleşmesi devam ederken 13/07/2019 tarihinde evlendiğini, evlilik nedeni ile iş sözleşmesini feshettiğini, 05/02/2020 tarihinde bu hakkını kullandığını, kurum tarafından müvekkilinin işten çıkış sebebinin evlilik sebebi ile olduğu bilinmesine karşın, davacı kurum tarafından müvekkilinin güveni kötüye kullanıldığını, sanki müvekkilinin istifa ediyormuş gibi gösterildiğini, iş bu davanın ikame edilebilmesi için usulüne uygun olarak arabuluculuk işlemlerine başvurulmuş olmasının gerektiğini ancak başvurulmadığını, müvekkilinin ve eşinin bu dava dilekçesinin 13/01/2021 tarihinde ellerine geçmesi ile arabuluculuk görüşmesinin yapıldığından haberlerinin olduğunu, müvekkilinin çalıştığı süre zarfı boyunca işlem yaptığı banka müşterilerine ait imzasız fiş ya da dekont olmadığını, bankanın incelenen kayıtlarında bunun mevcut olduğunu ortaya çıkacağını, dilekçede yer verilen iddialar dışında sunulan dilekçelerin ilgili kısımlarının çıkartılıp üzerilerinde oynama yapılarak müvekkilinin tek sorumlu olarak gösterilmesinin kesinlikle kabul edilmediğini, davacı bankanın bu durumda haberi olduğu gibi müvekkile baskı ile haksız yere 238.500,00-TL ödeme yaptırıldığını, kalan 243.500,00-TL’nin işleyecek faizleri ve sair ferileri ile ödeme planına bağlanmasını ve vadelendirilmesinin kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkili hakkında işlem başlatılması için müşterilerden prosedür gereği şikayet dilekçesi yazmalarının istenildiğini bunlardan bahisle; ödenen bedellerin iadesine ilişkin talep ve haklar saklı kalmak şartı ile davacının ikame ettiği iş bu davanın hem usul nem de esasa ilişkin aykırılıklar içermesi sebebi ile reddine, davanın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilm
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır. Buna göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı, ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Dosya ve Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 2022/35 Esas, 2022/65 sayılı karar ilamı incelendiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklandığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisinin bulunduğu, davalı işçinin davacı işverenliğinde çalıştığı sırada davacı işverene verdiği iddia olunan zararın davalı işçi tarafından tazmininin talep edildiği, bu durumda 5521 sayılı kanun uyarınca somut uyuşmazlığın çözümünün İş Mahkemesi’nin görevli olduğu değerlendirilmiş olup, Bölge Adliye Mahkemesi’nin karar ilamı gereği ve açıklanan nedenlerle HMK’nın 114/c maddesi uyarınca görev hususu dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın Kayseri İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, yargılama harç ve giderlerinin de davaya Kayseri İş Mahkemesinde devam edilmesi halinde bu mahkemece karara bağlanmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davanın HMK madde 114/1-c gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK madde 115/2 gereğince USULDEN REDDİNE, Hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının yetkili ve görevli KAYSERİ İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar İstinaf mahkemesi kararında iş mahkemesinin görevli olduğu şeklinde karar vermişse de, bölge adliye mahkemesi kararı ve buna bağlı olarak verilen yerel mahkeme kararına katılmak mümkün olmadığını, iş mahkemesinin görevi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemesi bakmakla görevli olduğunu, somut olayda ise Müvekkile karşı şahsi bir ithamda bulunulmuş olmakla, kanunun emrettiği şekilde iş akdinden kaynaklanan herhangi bir alacak ilişkisi bulunmadığını, işbu nedenle genel yetkili mahkemelerin görevli olduğu açık olmakla iş mahkemesinin görevli olabilmesi mümkün olmadığını, anılan sebeplerle işbu dilekçeyi ikame ederek istinaf kanun yoluna başvuru zorunluluğumuz hasıl olduğunu, belirtilen istinaf sebepleri doğrultusunda Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 Esas, 2022/186 Karar sayılı ve 08/03/2022 tarihli kararın kaldırılarak, istinaf sebeplerimiz nazara alınmak suretiyle karar tesis edilmesini, davacının işbu davayı kötüniyetle ikame etmiş olması hasebiyle %20’sinden az olamamak şartıyla kötüniyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalının istinaf dilekçesinde hukuki temeli olmayan soyut beyanları sadece yargılamayı uzatmaya yönelik olup kötü niyetli olduğunu, davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, istinaf sebeplerinin ve tazminat taleplerinin reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, itirazın iptali davasıdır.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Dairemizin 2022/35 Esas, 2022/65 sayılı kaldırma kararı doğrultusunda mahkemece somut uyuşmazlığın çözümünün İş Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nun 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/03/2022 tarih ve 2022/100 E – 2022/186 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davalı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-c uyarınca KESİN açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.