Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2265 E. 2022/1940 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2265
KARAR NO: 2022/1940
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/08/2022 (ARA KARAR)
ESAS NO: 2022/725
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:07/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:12/10/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından her ne kadar toplamda 600.000,00 Euro bedelli senetler icraya konulmuşsa da, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığı gibi takibe konu senetlerin bilgisayar ortamında hazırlandığını, senetler altında yer alan imzaların da müvekkiline ait olmadığını, buna ilişkin suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının müvekkilinin … Limited Şirketi’ndeki hisselerinin bir kısmını satın almak istediğini ve karşılıklı olarak anlaşma sağladıklarını, müvekkili ile davalı arasındaki anlaşmaya göre, müvekkilinin 1.800.000,00-TL karşılığında şirketteki hissesinin %5’ini de kızı …’ya devrettiğini, davalının müvekkiline ait şirket hisselerinin bedelini banka kanalıyla kendi hesabı ve yine yetkilisi olduğu … Ltd. Şti hesabından müvekkilinin hesabına gönderdiğini, ancak davalı banka açıklamasına “şirket hisse bedeli” yazmak yerine “emanet” açıklamasıyla gönderilen paranın aslında “şirket hisse bedeli” olduğuna dair davalının yazılı beyanını aldığını, davalının kötüniyetli hareket ederek müvekkilinin şirket hisseleri için ödediği paraları, şirket hisselerinin devrinden sonra tekrar geri alabilmek için mahkemeleri yanıltmak amacıyla hareket ettiğini ve böylece müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet vererek haksız çıkar sağlamak niyetinde olduğunun açıkça ortada olduğunu, davalının takibe koymuş olduğu 300.000 Euro bedelli senedin ödeme günü başlığı altında 10/06/2022 tarihinin yazılı olduğu, senet metninde ise 10/04/2022 tarihinin yer aldığının görüldüğünü, böylece söz konusu senedin çift vade içermesi nedeniyle kambiyo senedi vasfı taşımadığını ve müvekkilinin haksız takibe maruz kalarak mağdur olmasının önüne geçilmesi amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar takibin geçici olarak tedbiren durdurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Somut davada,davacı vekili tarafından sahte belge ile takibe geçilmesi nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu beyan edilmişse de henüz soruşturma numarasının bildirilmemiş olduğu, bu aşamada HMK’nın 209. maddesi gereğince senedin sahte olarak düzenlendiğine dair yaklaşık ispat ölçüsünde dosyada delil bulunmadığı gözetildiğinde icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu ara kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Taraflarınca Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/725 Esas sayılı dosyası ile ikame edilen menfi tespit davasında HMK 209/1 gereğince teminatsız tedbir kararı verilmesinin istendiğini, yerel mahkemece taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin imzasını taklit etmek suretiyle her biri 300.000,00 Euro olan toplamda 600.000,00 Euro bedelli iki senedi takibe koyan davalı …’nın müvekkilinin mal varlığına büyük bir darbe vurmak istediğini, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı …’nın bonoların tahsili amacıyla Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı tarafından toplamda 600.000,00 Euro bedelli senetlerin icraya konulduğunu, müvekkilinin davalıya hiç bir borcunun bulunmadığını, takibe konu senetlerin bilgisayar ortamında hazırlandığını, senetlerin altında yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkilinin borçlu olmaması ve sahte imza kullanarak müvekkilinin borçlandırılmış olduğunun dikkate alınarak müvekkilinin mağdur olmaması amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibin dava kesinleşinceye dek HMK 209/1 maddesi gereğince teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibinden sonra açılmış, bonolara dayalı başlatılmış işbu icra takibinden ve takibe konu bonolardan dolayı ve bu bonoların taklit / Sahte imzaların davacıya ait olmaması iddiasıyla birlikte davacının davalı borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminata mahkum edilmesi talebine ilişkindir. Davacı dava dilekçesi ile, mağduriyet yaşanmaması için, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla girişilen iş bu icra takibinin dava kesinleşinceye kadar İ.İ.K 170/2 maddesi gereğince geçici olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Mahkeme, 17/08/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili iş bu ara kararını süresinde istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve istinaf edilmiş gerekçeli ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Derdest davanın, bonolara dayalı olarak başlatılmış icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olması, İ.İ.K 72/3 Maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmeyeceğinin hüküm altına alınmış olması, İ.İ.K 170/2 maddesine göre istenen takibin geçici durdurulması talebini incelemek ve bir karar vermek yetkisinin / görevinin de İcra mahkemesine ait olması, HMK 209 maddesine göre istenen ihtiyati tedbirin de kabulü için yasaca aranan gerekli ve ayrıca yaklaşık ispata dair yeterli koşulların, bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre, bulunmaması nedeniyle, davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de davacının söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olduğundan istinaf edilen gerekçeli ara kararda yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ara kararda, usul, yasa ve bu aşamadaki mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı,ara kararının hukuka uygun olduğu bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 17/08/2022 tarih ve 2022/725 Esas sayılı ara kararının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.