Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/225 E. 2022/217 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/225
KARAR NO: 2022/217
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2021
ESAS NO: 2020/634
KARAR NO: 2021/867
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:02/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 03/02/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/10/2021 tarih ve 2020/634 Esas 2021/867 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının yetkilisi bulunduğu … Yapı Şirketi arasında Ankara İli … İlçesi … … ada … parsel 45 daire … Projesi Yapı İşine ait 02/05/2017 tarihinde mekanik/tesisat işlerini işçilik taşeron sözleşmesi akdedildiğini, davacının yapım işine ait mekanik/tesisat işlerini idari ve teknik şartnamelere uygun işveren talimatlarına uygun şekilde yapma borcu altına girdiğini, işverenin ise 96.600,00-TL yapım işine toplamda ücret ödeme borcu altına girdiğini, bu borcun aylık düzenlenen hakedişlerle her ay ödeme yapmayı üstlendiğini, bununla birlikte çalışanların SGK kayıtlarını yapmak taahhüdünde bulunduğunu, davacının taşeron sözleşmesine istinaden davalıya 23.000,00-TL’lik bono keşide ettiğini ve davalıya teslim ettiğini, davacının taahhüt ettiği gibi 02/05/2017 tarihinde yapım işine başlamasına rağmen ve kimlik bilgilerini de işverende olmasına rağmen herhangi bir SGK kaydı yapılmadığını, sözleşmeye aykırı tutum gösterdiğini, yapım işinin başlamasından aylar geçmesine rağmen taşeron kontrolünde çalışan 12 personelin SGK kayıtlarının yapılmadığını, davalının en başından beri haksız ve kötüniyetli tutum gösterdiğini, bildirimlere rağmen bu kayıtların yapılmadığını, bazı personelin giriş ve çıkışlar yapılarak eksik prim ödeme yapıldığını, davacının yaşananlara rağmen işyerinde çalıştığını ve yapımın tamamlanması hususunda üstlendiği tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, düzensiz ödemeler yapıldığını, taşeronun işini işçilik hizmeti ile üstlendiğini, malzeme temini ve bu malzemelerin inşaat mahalline aktarımının tamamen işveren sorumluluğunda olduğunu, malzemelerin gelmesinde gecikmeler olduğunu, bu nedenle personelin işsiz kaldığını, işverenin malzeme temini yapamadığını, malzeme temini sağladıktan sonra işe devam edileceğini beyan ettiğini ancak akabinde teminat olarak verilen bonoyu Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayı dosyası ile kötü niyetli olarak takip başlattığını, bu nedenle takip dosyasına borçlu olmadığının tespitini, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, nakden kaydı içeren ve dolayısıyla davalı tarafça senet tutarı kadar davacıya verilen nakit para karşılığında söz konusu senedin düzenlendiği, davacı hakkında icra takibi başlatıldığı, senedin zorunlu unsurlarının senette yazılı bulunduğu, geçerli kambiyo ilişkisi çerçevesinde davalının davacıdan alacaklı bulunduğu, davacının dava ve takip konusu kambiyo senedi (bono) çerçevesinde davalıya borçlu olduğu, borcun sona erdiği veya senedin geçersiz olduğuna ilişkin yasal ve geçerli delil iddiasını kanıtlamayamadığı, dosyaya sunmuş olduğu mekanik tesisat yapımı sorumlu personel sözleşmesinin taraflarının farklı olduğu, bu sözleşmeye dayalı olarak davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespit edilebilmesi için söz konusu bononun bu sözleşme çerçevesinde verildiğinin ve ayrıca sözleşmenin herhangi bir sebepten ötürü sona erdiği veya feshedildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiği ancak sözleşmenin taraflarından birinin dava dışı bir limited şirketi olduğu, kambiyo alacaklısı olan davalının ise sözleşmenin tarafı olmadığı gözetildiğinde davacının bu yöndeki iddia ve delillerine itibar edilmeyerek davanın reddine karar verilmiş ve hüküm tesis edilmiştir. Tesis edilen hüküm ile; Davanın REDDİNE, Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; Davacı müvekkili … ile davalının yetkilisi bulunduğu … Yapı Şirketi arasında “Ankara İli … İlçesi … … Ada … Parsel 45 Daire … Projesi Yapım İşi”ne ait 02.05.2017 tarihinde mekanik/tesisat işlerini işçilik taşeron sözleşmesi akdedildiğini, ilgili sözleşme kapsamında müvekkilinin yapım işine ait mekanik/tesisat işlerini idari ve teknik şartnamelere uygun işveren talimatlarına uygun şekilde yapma borcu altına girdiğini, işverenin ise taşeronun 96.600 TL yapım işine toplamda ücret ödeme borcu altına girdiğini ve bu borcu aylık düzenlenen hakedişlerle her ay ödeme yapmayı üstlendiğini,dava dileçesi ekinde sundukları yazılı sözleşmede bononun teminat için ve hangi ilişkiye karşılık teminat verildiğinin açık bir şekilde yazıldığını, davalı tarafından yazılı ihbar yapıldığına ilişkin dosyaya sunulmuş delilin bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yazılı sözleşme ile bononun teminat amaçlı verildiğinin ispatlandığından ve davalı tarafından cevap verilmeyerek aslında bononun başka bir amaç için de verildiğinin ortaya konmadığından tanıklarınında dinlenerek bononun bedelsiz olduğu gerekçesiyle davalarının kabulüne karar verilmesini ve mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine istemine yöneliktir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden somut uyuşmazlıkta ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, zira yargılamaya konu senedin lehtarının sözleşmenin taraflarından farklı olduğu gibi senet metninde ihdas nedeni olarak nakden kaydının bulunduğu, davacı tarafın da işbu dava / takip konusu senedin veriliş nedeninin sözleşme ilişkisi olduğunu savunmakla senet metnini talil etmiş olduğu bu durumda davacının iddiasını yazılı kanıtlarla ispat etmesi gerektiği ancak davacının iddiasını ispat edemediği görülmüştür. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Sonuç itibariyle; davacı taraf vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 21/10/2021tarih ve 2020/634 Esas 2021/867 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,4TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, harç tahsil işlemlerinin HMK’nın 359/4.maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 03/02/2022