Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2244 E. 2022/2281 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2244
KARAR NO: 2022/2281
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2021/388 E. 2022/532 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 28/10/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/06/2022 tarih ve 2021/388 E – 2022/532 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalıların sahibi ve sürücüsü bulunduğu … plakalı araç ile davacının şirketçe sigortalanan… plakalı aracın 24/01/2020 günü çarpıştığını, meydana gelen trafik kazası nedeniyle sigortalı araçta 101.400,00TL’lik hasar oluştuğunu, davacı tarafça söz konusu tutarın tamamının sigortalısına ödendiğini, bu miktarın 41.000,00TL’lik teminat bedeli için davalının trafik (ZMMS) poliçesine başvuruda bulunulduğunu, davalı sürücünün kazada kusur oranının %75 olduğunu, mütebaki kısım 35.050,00TL’nin ödenmesi için davalılara 20/04/2020 günü iadeli taahhütlü mektup gönderildiğini, ne var ki mektuptan bir sonuç alınamadığını, davalıların aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas nolu dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalıların vekilleri aracılığı ile icra takibine itiraz ettiklerini, hiçbir borçlarının bulunmadığını, sigorta şirketinin rücu haklarının bulunmadığını ifade ettiklerini, takibin durduğunu, davalılar hakkında itirazın iptali davası açmadan önce yasal dava şartı olarak arabulucuya müracaat edildiğini ancak bundan da bir sonuç elde etmenin mümkün olmadığını, davalıların haksız ve yersiz itirazlarının iptali ve icranın devamı için bu davanın ikamesi zarureti hasıl olduğunu beyan etmiş, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla davalıların Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptıkları haksız ve yersiz ve yasal dayanağı bulunmayan itirazlarının iptali ile icranın devamına, 35.050,00 TL rücu alacağının, ödeme tarihinden itibaren banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminatın yine davalılardan metüselsilen ve müştereken tahsiline, yargılama giderleri ve vekil ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).
Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacak yargılama ile belirlendiğinden likit kabul edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı uygun görülmemiştir. Davacının davasının kısmen kabulü ile; Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki davalıların itirazının kısmen iptali ile, 25.000,00 TL asıl alacak, 2.545,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 27.545,04 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağa tahsil edilene kadar ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davanın özünün, meydana gelen trafik kazasında müvekkili sigorta şirketi tarafından kaskolu olarak sigortalanan … plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen tazminat bedelinin davalılardan rücuen tahsili talebi olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli ve yeterli bir rapor olmadığını, zira bu davada önem arz eden hususun müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bu rakamın uygun olup olmadığının incelenmesi olduğunu, davanın TTK 1472 maddesinden kaynaklanmakta olup yasa hükmünün sigorta şirketine kendi sigortalısına halef olarak geri alma hakkı tanındığını, bilirkişi raporunun açık ve net olarak dava edilen miktarın uygun olup olmadığı şeklinde olması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalı araca bu kazadan kaynaklanan meydana gelen hasardan dolayı 101.400.00 TL ödediğini, davalı sürücünün kazada kusur oranı % 75 olduğunu, sigortalanan aracın sigorta poliçe değerinin 225.000,00 TL olup, hasarlı vaziyette değerinin 123.600,00 TLY olduğunu, davanın aynen kabulüne karar verilmesi gerekirken yetersiz ve yanlış bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisinin doğru olmadığını ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin adı geçen kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, sigortalısına ödeme yapan sigorta şirketinin zarara neden olan araç maliki ve sürücüsüne karşı açtığı rücu davasıdır. Somut olayda taraflar arasında uyuşmazlık 24.01.2020 tarihinde meydana gelen ve … plaklı araç malikine ödeme yapılmasına neden olan kazadaki kusur ve zarar miktarına ilişkindir.Dosyada makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 01.11.2021 havale tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; 16.11.2016 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda… plaklı araç malikinin tali kusurlu … plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu oldukları kaza sonucu sigortalının uğradığı gerçek zarar mikatrının 88.000 TL olduğu sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alındığında davalıya rücu edebileceği toplam miktarın 25.000 TL olduğunun belirtildiği görülmüştür. Yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda, kazanın oluşmasında taraflara yüklenen kusur oranları ve sigortalı araçta meydana gelen hasar bedeli ayrıntılı ve gerekçeleri belirtilerek tespit edilmiştir. Raporda yer alan kusur tespiti kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu gibi, tespit edilen hasar miktarı sigortalı araç hasar fotoğrafları ve hasar faturaları ile de uyumludur. … plaka sayılı araç sürücüsü …’in kavşağa giriş yapmadan önce, kendisine hitap eden “DUR” işaret levhasına uymadığı dosya kapsamında yer alan belgelerden sabit olup davalının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu (%75) yönündeki mahkeme kararı yerinde görülmüştür. Hal böyle olunca, mahkemece kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına hasar nedeniyle ödeme yapan davacının TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halefiyet ilkesine dayalı olarak hasarın oluşmasında kusurlu olan taraflara rücu etme hak ve yetkisi bulunduğu gözetilerek yargılama aşamasında alınan ayrıntılı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli niteliğe sahip bilirkişi raporu hükme esas alınmak ve ödeme tarihi ile takip tarihi arasında işlemiş faiz hesabı yapılmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklamalar, mevcut delil durumu taraf istinaf sebepleri ışığında yapılan değerlendirme sonucu ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece yapılan tespit, hesaplama ve sair değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, kanıtların takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davanın kısmen red kararında yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen, istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/06/2022 tarih ve 2021/388 E – 2022/532 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 28/10/2022