Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2211 E. 2022/2229 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2211
KARAR NO: 2022/2229
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2022
ESAS NO: 2021/705
KARAR NO: 2022/548
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 23/06/2022 tarih ve 2021/705 E – 2022/548 K kararına karşı süresi içinde davacı / davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davacının heykel, isimlik, kaşe, madalya, anahtarlık vs eşyaların toptan ve parakende satım işi ile uğraştığını, davalının ise madalya imalatı yaptığını, bedeli karşılığında bu madalyalardan aldığını, 30/01/2020 tarihinde anlaşma yapıldığını, davacının sipariş ettiği heykellere karşılık takibe konu 30/10/2020 keşide tarihli, 42.500,00-TL bedelli çek ile dava konusu olmayan 30/04/2020 keşide tarihli 24.000,00-TL bedelli, 30/05/2020 keşide tarihli 12.250,00-TL bedelli, 30/06/2020 keşide tarihli 21.250,00-TL bedelli çekler ile peşin ödendiğini, davalının çek tarihinin gelmesine rağmen teslim etmesi taahhüt ettiği madalyaları teslim etmediğini, davalının ifa borcunu yerine getirmediğini, bunun üzerine davacı tarafça davalının işyerine gittiğini, işçilerini ücretsiz izne ayrıldığını, çalışma olmadığını öğrendiğini, davalının satım sözleşmesi gereği edimini ifa etmediğini, davacının sağlık problemlerinin yanı sıra icra takibiyle de uğraştığını, bu nedenlerle takibin durdurulmasını ve icra takibinin iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çekin davacı tarafından tanzim edilen, imzası inkar edilmemiş olan bir kambiyo senedi olduğunu, çekin mal veya hizmet karşılığı verildiğine dair belge sunulmadığını, çekin ihdas sebebini ihtiva etmeyen bir kambiyo senedi olduğunu, bu nedenle illete bağlı olması gerekmeyeceğini, ispat külfetinin davacı taraf olduğunu, davacının iddiasını senetle ispat etmesi gerektiğini, davacının tanık dinletme talebine muvafakatlarının olmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olarak davalının bilgisi olmadan ve gerçeğe aykırı fatura düzenleyerek davalının aleyhine icra takibi başlatmış olduğu takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, Kayseri 3. İcra Ceza Mahkemesinin …Esas 2021/278 Karar sayılı dosyası kapsamında davacının karşılıksız çek düzenleme suçundan adli para cezasına ve akabinde mahkumiyet kararı verildiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, ihtiyat tedbir kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, senede karşı tanıkla ispat yasağı kuralları çerçevesinde davacının dava ve takip konusu çekler yönünden verilen çeklerin bedelsiz kaldığı şeklindeki iddiasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiği, davacının tanık dinletme isteminin yerinde olmadığı, dava konusu çekleri hükümden düşürecek nitelikte senet veya buna benzer başkaca kesin delil sunamadığı, dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça yemin deliline dayandığı ve bu nedenle davacıya yemin teklifi hatırlatıldığı halde davacının yemin teklif etmeyeceklerini bildirdiği, davalının iktisapta ağır kusuru yahut bile bile borçlunun zararına hareket ettiği hususunun kanıtlamadığı gözetilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, yargılama kapsamında tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de teminat yatırılmadığı için ihtiyati tedbir kararı uygulanmadığından yasal koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. davanın reddine, davalının tazminatı talebinin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilin heykel, isimlik, kaşe, madalya, anahtarlık, masa üstü isimliği gibi eşyaların toptan ve perakende satım işi ile uğraştığını, davalı ile müvekkil arasında ise herhangi bir ticari bağ bulunmadığını, davalı, müvekkilin iş yaptığı dava dışı olan, …’ün kardeşi ve aynı zamanda çalışanı olduğunu, … madalya imalatı işini yaptığını, müvekkil, satışını yaptığı madalyaları bedel karşılığı davalının kardeşi…’den satın aldığını, bu doğrultuda… ile 30.01.2020 tarihinde anlaşma yapılmış olup bu anlaşma gereğince müvekkil…’den sipariş ettiği madalyalara karşılık, 30.04.2020 keşide tarihli 24.000,00 TL bedelli, 30.05.2020 keşide tarihli 21.250,00 TL bedelli, 30.06.2020 keşide tarihli 21.250,00 TL bedelli ve 30.10.2020 keşide tarihli 42.500,00 TL bedelli çekler ile peşin ödediğini, ayrıca dava konusu olan 30.04.2020, 30.05.2020 ve 30.06.2020 keşide tarihli çekler ise… tarafından kötüniyetli olarak kardeşi davalı …’e ciro edildiğini, davalı ise bu çeklere istinaden Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlattığını, başlatılan bu icra takibi hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, zira davalı hamil çeki devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini, … ifa borcunu yerine getirmediğini, ifa borcunu yerine getirmediği gibi haksız kazanç elde etmek maksadıyla, müvekkil ile ticari hiçbir bağlantısı olmayan kardeşi davalıya çekleri ciroladığını, davalının çeki devralırken bile bile borçlu müvekkilin zararına hareket ettiğini, bir hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı TMK m.2’de düzenlendiğini, davalı taraf her ne kadar dava konusu çeki aralarında ayrı bir borç ilişkisi olan…’den aldığını iddia etmiş ise, davalının dava dışı… danışıklı işlem yapmış olduğu, icra dosyalarının incelenmesi halinde de anlaşılacağını, yerleşmiş Yargıtay uygulamasına göre, temel borç ilişkisinin alım-satım sözleşmesi olduğu durumlarda, malın teslim edilmemesi iddialarının belgelenmesi, defter kayıtlarıyla doğrulanması halinde, kökleşmiş biçimde senedin bedelsizliği nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği belirtildiğini, bilirkişi raporunda “Davalı 2020 işletme defterinde davacı tarafından dava dışı…’e verilen ve bu kişi tarafından davalıya ciro edilen dava konusu çeklere ait herhangi bir kaydın bulunmadığı, aynı zamanda dava dışı… tarafından davalıya düzenlenen herhangi bir faturanın 2020 yılı işletme defterinde kaydının bulunmadığı” belirtildiğini, davalı ile müvekkil arasında ticari bir ilişki olmadığı sabit olduğu gibi davacının çekleri aldığı dava dışı… ile de ticari bir ilişkisinin olmadığı dolayısıyla davacının bile bile müvekkilin zararına hareket etmek için çeki devraldığını, dava konusu çekin isme yazılı “tacir çeki” olup bu husus ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, davaya konu çekin isme yazılı tacir çeki olması da bir mal veya hizmet karşılığı verildiğinin ispatı olduğunu, ayrıca bu çekin hamiline şeklinde düzenlenmesi de mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verilmiş olup bu kararın kaldırılması gerektiğini, dava dışı… alım satım sözleşmesi gereği edimini ifa etmediğini, davacı müvekkile yapıp teslim etmeyi taahhüt ettiği malları teslim etmediğini, malların teslim edildiğine dair herhangi bir belge mevcut olmadığı gibi ticari defterlerinde de çeke dair bir kayıt bulunmadığını, davaya konu çekin tacir çeki olması ticari ilişkinin varlığına karine olduğunu, buna rağmen davalının ticari defterlerinde kayıt olmaması, bu çek bedellerini karşılayacak fatura bulunmaması, davalının kendi edimini yerine getirmediğinin göstergesi olup kötüniyetli şekilde çeki elinde bulunduran davalının müvekkilden edimini ifa etmesini talep hakkı bulunmadığını, istinaf talebimizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak haklı davamızın kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı icra takip dosyalarına konu icra takiplerinin iptaline, müvekkilinin takip dayanağı çekin borçlusu olmadığının tespitine, Davalı(alacaklı) kötü niyetli olduğundan, alacağın yüzde yirmisinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız istinaf başvurusunun reddi ile ilk derece mahkemesi kararının onanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, icra takibine konu çeklerin bedelsizliği iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, mahkemece yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve yürürlükteki mevzuata uygun olduğu, özellikle ispat yükü üzerinde olan davacının dava ve takip konusu çeklerin bedelsiz kaldığına ilişkin iddiasını yazılı ve kesin delillerle kanıtlayamadığı dikkate alındığında mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen, istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 23/06/2022 tarih ve 2021/705 E – 2022/548 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4.maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.