Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2210 E. 2022/1965 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2210
KARAR NO: 2022/1965
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/08/2022 ARA KARAR
ESAS NO: 2022/692
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekilinin sunmuş olduğu 03/08/2022 havale tarihli dilekçesinde, davalı aleyhindeki ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile müvekkilinin alacağı karşılığında borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borç miktarınca ihtiyati haciz konulmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “..İhtiyati haciz müessesesi İİK nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK 257. maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz isteyebileceği gibi borçlunun belirli yerleşim yeri yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa da alacaklı vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz isteyebilir.” hükmü amirdir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan Türkiye malının kırılması başlıklı toplantı tutanağından, tutanağın kimin tarafından imzalandığının Türkçe tercüme evrakından anlaşılmadığı ve davacı vekilinin, kırılan camların yeniden alındığı bilgisini içerdiğini beyan ettiği dava dilekçesi eki 5’deki belgenin tercüme evrakı da sunulmadığından, dosyada davacının iddiasını yaklaşık olarak ispata elverişli delil bulunmadığı, bu haliyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ile davalının sorumlu olup olmadığı hususları yargılamayı gerektirdiğinden-Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya açıkça hukuka aykırı olup ortadan kaldırılması gerektiğini, dosya kapsamında mevcut delillerinin müvekkil alacağı bakımından “yaklaşık ispat” şartını yerine getirdİğini , yerel mahkemece, vadesi gelmiş bir alacağın varlığının yaklaşık ispatını sağlayan delillerin olmadığı ifade edilmiş ise de dosya kapsamındaki delillere bir kez göz atıldığında bu gerekçenin somut olayla örtüşmediği rahatlıkla anlaşıldığını , dava dilekçelerini aynen tekrar ettiklerini, söz konusu kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere, müvekkiline ait olan 312 parça camdan yalnızca 70 tanesi sağlam kalmış; kalan 242 parça cam ise tamamen kırıldığını müvekkilinin kırılan cam parçalarına karşılık 4.490,58 USD tutarında bir ödeme daha yapmak zorunda kaldığını izah edilen vakıalar sonucunda gelinen aşamada, müvekkilin uğramış olduğu zarardan davalı sorumlu olup bu zararın giderilmesi gerektiği dava dilekçelerinde de ve hali hazırda ayrıntılarıyla izah edildiğini yukarıda özetle yapmış olduğumuz izahatlar çerçevesinde dosya kapsamındaki delillere göz atıldığında dava d Bilindiği üzere, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin yaklaşık bir kanaate ulaşması yeterli görüldüğünü, Böyle bir ölçüde kanaat sağlayan delillerin varlığı halinde mahkeme, ihtiyati haciz kararı vermeli, alacağın haklılığını tartışmaması gerektiğini Bu husus Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da defalarca dile getirilmiş ve getirilmekte olduğu, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 30.03.2015 tarihli, 2014/16266 Esas, 2015/4472 Karar sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 04.05.2015 tarihli, 2015/5364 Esas, 2015/6304 Karar sayılı ilamlarının emsal kararlar oldğunu yukarıda yaptıkları açıklamalar ve dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler dahilinde, ihtiyati haciz talebimize konu müvekkil alacağının muacceliyeti, rehinle temin edilmemiş olduğu ve varlığı bakımından ”yaklaşık ispat”ı yerine getirmiş olduklarını yerel mahkemenin aksi yöndeki gerekçesinin hatalı ve hukuka aykırı olduğu aşikar olduğunu İİK M. 257′ de alacağın yargılamayı gerektirmemesi gibi bir şart bulunmadığını yerel mahkemenin bir diğer ret gerekçesi olan ”alacağın yargılamayı gerektirmesi” ise kanuna ve hukuka açıkça aykırı olması nedeniyle kabul edilemez nitelikte olduğunu ihtiyati haczin şartlarını düzenleyen İİK m. 257/I hükmü ile ihtiyati haciz şartları açıkça ve tahdidi olarak düzenlenmiş olup, bunlar alacağın vadesinin gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması gerektiğini , ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ”alacağın yargılamayı gerektirmemesi” gibi bir şart söz konusu olmayıp, bir ihtiyati haciz talebinin ”alacağın yargılamayı gerektirmesi” gerekçesine dayalı olarak reddedilmesinin ne denli hukuka aykırı olduğunun açık olduğunu Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.05.2015 tarihli 2015/4336 Esas, 2015/6260 Karar sayılı ilamında emsal karar niteliğinde olduğunu , eldeki uyuşmazlığa benzer bir başka olayda bölge adliye mahkemesi tarafından ihtiyati haciz kararı verildiğini Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2017/439 E. – 2017/307 K. (EK-7): “. Kararı olduğunu, İhtiyati haciz talep dilekçelerinde açıklamalarında ve ekinde sundukları delillerin incelenmesiyle İİK m. 257 vd. hükümlerindeki şartların mevcut olduğu, taraflarınca yaklaşık ispatın gerçekleştirildiğini , yerel mahkemenin ”yaklaşık ispatın sağlanamadığı” şeklindeki gerekçesinin yerinde olmadığını, ayrıca ”alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklindeki gerekçenin ise açıkça kanuna ve hukuka aykırı olduğunu haklı istinaf başvurumuzun kabulüne, Kayseri 2. Asliye ticaret mahkemesi’nin 2022/692 e. sayılı dosyası kapsamında vermiş olduğu 04.08.2022 tarihli ara kararın ortadan kaldırılmasına, müvekkil alacağı karşılığında davalı …’ın taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak – alacakları ve diğer tüm hakları üzerine borç miktarı olan 4.940,58 USD (Talep tarihindeki karşılığı 88.881,03 TL) miktarınca İhtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Derdest dava, davacının davalıdan olan alacağı iddiasıyla davalı hakkında başlattığı Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesi ile takip ve dava konusu para alacağı yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme 04/08/2022 tarihli gerekçeli ara kararı ile yerleşik ispat koşulu bulunmadığından söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu ara kararını süresinde istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ara kararda yazılı açıklamalar ile bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde;Derdest davanın bir miktar para alacağı yönünden davalı hakkında başlatılmış ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olması, takip ve davaya konu para alacağının varlığı ve miktarı yönünden İ.İ.K 257 v.d maddeleri gereğince ihtiyati haciz talebinin kabulü için yasaca aranan gerekli ve yaklaşık ispata dair yeterli koşulların bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyası kapsamına göre bulunmaması nedeniyle söz konusu ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de sonuç itibariyle davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, istinaf edilen ara kararda , sonucu itibariyle usul ,yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ara kararının sonucu itibariyle hukuka uygun olduğu , bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 04/08/2022 tarih ve 2022/692 E sayılı ARA KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70TL maktu istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının derdest dava sonunda ilki derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile İİK 258/son uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022