Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/220 E. 2022/197 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/220
KARAR NO: 2022/197
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2021
ESAS NO: 2020/443
KARAR NO: 2021/852
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 03/02/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/10/2021 tarih ve 2020/443 E – 2021/852 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı … arasında ticari kart sözleşmesi düzenlendiğini, davalının da müşterek borçlu ve müteselsil sıfatı ile sözleşmeye imza attığını, kredinin kullandırıldığını, borçluların borcu ödemediğini, ihtarname keşide edilmiş olmasına rağmen ödeme olmaması nedeni ile takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine arabulucuya başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazının yerinde olmadığını belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davayı kabul etmediğini, davacıya borcu olmadığını, kefaletinin TBK madde 584 gereği geçersiz olduğunu, sadece bir kredi nedeni ile kefalet verdiğini, başka borçlara kefaleti olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davacı tarafça davalının kefalet nedeni ile takibe konu alacaktan sorumlu olduğu belirtilerek takibe itiraz edilmesi üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış ise de, delillerin toplanmasından sonra alınan 20/01/2021 ve 08/07/2021 tarihli raporlarda belirtildiği üzere davalının kefaletinin ticari kart sözleşmesine ilişkin olduğu, takibe konu krediler nedeni ile davalının kefaletinin bulunmadığı, davalının kefaletinin takibe konu kredileri kapsamadığı anlaşılmakla davanın reddine ve davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanmadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.Davalı da katılma yoluyla istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece eksik inceleme yapılması sonucunda davanın reddine karar verildiğini, işbu karar kanuna ve usule aykırı olduğunu, bilirkişi incelemesinde davalı …’ın kefaletinin, eş rızası alınmadığından kefaletinin bulunmadığı yönünde değerlendirme yapıldığını, ilgili kredinin kullandırıldığı tarihte davalı bekar olarak bulunduğundan dolayı eş rızası alınmadığını, diğer borçlu …’ın eşinin rızası sözleşmenin imzalanması sırasında alındığını, kullandırılanlar krediler için kefalet geçerli şekil şartlarına sahip olduğunu, kefalet tarihi bulunduğunu, müşterek ve müteselsil kefil ifadesi bulunduğunu, kefilin ismi elle yazıldığını ve kefalet limiti de belirtildiğini, Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi kefil, kefil olduğu GKS dışında başkaca herhangi bir borçtan sorumlu tutulmadığını, kefilin, kefil olduğu GKS’de doğmuş veya doğacak tüm borçlarının teminatı olarak şeklinde de madde bulunduğunu, teminat verilirken,mevcut olan alacaklar kadar müstakbel alacakların da teminat amacının kapsamına alınmasına kural olarak herhangi bir hukuki engel bulunmadığını, keza, kefalete ilişkin TBK m.582/f.1 hükmünde gelecekte doğacak veya koşula bağlı bir borç için de kefalet sözleşmesi kurulabileceği düzenlendiğini, o halde, teminat sözleşmesinde yer alan teminat amacı açıklaması mevcut alacaklar kadar henüz doğmamış alacaklara da güvence sağlamaya yönelik olabileceğini, GKS, cari hesap şeklinde işleyen kredi sözleşmesi olduğunu, işte üçüncü bir kişinin bu tür bir krediye kefil olması durumunda, kefil süresiz olarak bu dönen krediye kefil olmuş olacağını, yani, sözleşme süresi içerisinde herhangi bir tarihte tüm geri ödemeler yapılmış olsa, bakiye sıfır vermiş olsa dahi kefilin sorumluluğu devam edeceğini, çünkü kredi alana her an aynı limitle sözleşmeye istinaden kredi tekrarlayabileceğini, kefaletname sözleşmesinin, sözleşmenin konusu bölümünde ve taahhütler bölümünde davalının, dava dışı asıl borçlunun davacı müvekkil banka ile yapmış olduğu ve ileride yapacağı işlemlere “kefil olmayı” kabul ettiğini, bu durumda davalı kefilin kefaletname sözleşmesinde yazılı ve hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde sorumluluğu belirlendiğini, böylece davacı müvekkil banka dava dışı borçlu … hakkında doğan ve doğacak alacakları ile ilgili olarak davalı hakkında icra takibi yapmakta haklı olduğunu, yerel mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak eksik karar verildiğini, mahalli Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/443 E.-2021/852 K. sayılı dosyası üzerinden verilen davanın reddi, yönündeki karara itiraz da bulunduklarını, kararın iptali ve ortadan kaldırılması talep etmiştir. Davalı vekilince sunulan 28.12.2021 tarihli istinafa cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmaması nedeniyle reddi ile, haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olan davacı banka aleyhine 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken, takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığının ispatlanmadığı gerekçesiyle, tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup, yerel mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılarak, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve özellikle mahkemece aldırılan asıl ve ek bilirkişi raporlarında davalının kefaletinin ticari kart sözleşmesine ilişkin olup, takibe konu kredileri kapsamadığının tespit edilmiş olmasına ve hükme esas alınan bilirkişi raporundaki bu tespit ve değerlendirmelerin hukuken isabetli ve yerinde olmasına göre, ilk derece mahkemesince davanın ve koşulları oluşmadığından bahisle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen taraf vekillerinin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/10/2021 tarih ve 2020/443 E – 2021/852 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davacı tarafından peşin yatırılmış 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davacıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-Davalının katılma yoluyla istinaf başvurusu yönünden; Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
4-İstinaf başvurusunda bulunanlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.