Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2197 E. 2022/2297 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2197
KARAR NO: 2022/2297
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
ESAS NO: 2021/749
KARAR NO : 2022/538
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/06/2022 tarih ve 2021/749 E – 2022/538 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … ilinde konut yapı kooperatifi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının da kooperatifin üyesi olduğunu, davalı üyenin kooperatife olan borçları nedeniyle hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı nedeni ile takibin durduğunu, davalı tarafın itirazı üzerine arabuluculuk yoluna gidildiğini, bu süreçte davalı tarafın dosyaya kısmı ödemelerde bulunduğunu, ancak ödemelerin tamamının yapılmaması nedeniyle davalı hakkında işlemlere devam edildiğini, davalı borçlu üyeye taşınmazın tesliminin yapıldığını, davalı borçlu üyeye ait … ili, … … ilçesi, … pafta, … ada, … parsel,a blok, … kat, … nolu bağımsız bölümün teslim ve tescil edildiğini, kooperatifin yetkili organlarında dayanak kararlar alındığını ve konut kesin maliyet bedeli raporu ile davalı üyenin borcunun çıkarıldığını, Genel Kurul kararı çerçevesinde Yönetim Kurulunun … tarih ve … nolu kararı ile Kooperatifin ana sözleşmesinin değişik 61 ve 63 maddelerine uygun konut kesin maliyet çıkartılması ve teklif verenlerden SMMM … ile anlaşma yapılması yönünde karar alındığını, karar gereğince 19.03.2019 tarihli kesin hesap maliyet raporu ile davalının borcu çıkarıldığını, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarnameler gönderilmiş ve borcun muaccel hale geldiğini, gerek Genel Kurulca gerekse Yönetim Kurulunca davalı hakkında alınan kararların davalıya tebliğ edildiğini, sonrasında davalıya vekil sıfatıyla ihtarname gönderildiğini, bakiye borcun ödenmediği takdirde yasal yollara başvurulacağı bir kez daha ihtar edilmesine rağmen verilen süre içinde davalının borcunu ödemediğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra dosyasından talep edilen asıl alacak, faiz ve ferileri üzerinden takibin devamına, haksız olarak takibe itiraz eden davalının asıl alacak miktarının %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacı tarafından davalı hakkında birçok icra takibi başlatıldığını, bunlardan ilkinin Kayseri 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası olduğunu, ( Yeni daire ve Esası : Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası) olduğu, bu dosya üzerinden davacının davalıdan kesin hesap bakiye alacağı ve kira ücreti adı altında talepte bulunulduğunu, yapılan itiraz sonucunda duran takip nedeniyle Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/717 Esas 2020/263 Karar sayılı dosyası üzerinden itirazın iptali davası açıldığını, Mahkemece yapılan yargılama sonucunca takibin 22.400,00 TL kira alacağı üzerinden devamına diğer taleplerin reddine karar verildiğini, karara dayanak bilirkişi raporu ve ek raporunda 22.400 TL olarak belirlenen kira alacağının 2018 Yılı Eylül Ayına kadarki kira tutarı olduğunu, bu konuda Kayseri 1. Ticaret Mahkemesinin 2018/717 Esas 2020/263 Karar sayılı dosyasını delil olarak ileri sürdüklerini, hal böyle iken davacı vekili ile bir araya gelinerek mezkur mahkemenin kararında belirtilen 22.400 TL kira alacağı faizi ve karşılıklı olarak hükmedilen vekalet ücretleri ve sair yargı masrafları mahsuplaşılarak davalı vekili olarak şahsi hesabımdan vekaletnamesinde ahzu kabz yetkisi olan davacı vekili Av. …’nun … numaralı … İban numarasına 03.07.2020 tarihinde 6.500 TL, 10.07.2020 tarihinde 10.000 TL ve 20.07.2020 tarihinde 10.000 TL olmak üzere toplamda 26.500 TL gönderildiiğini, söz konusu banka ödeme dekontları sunduklarını, açıklanan bu ödemeye rağmen hiç bir mahsup işlemi yapılmadan davacı kooperatif tarafından Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden yeni bir icra takibi başlatıldığını, 2018 yılı Eylül Ayına kadar ödenmiş olan kira borcununda bu takipte tekrar talep edildiğini, mezkur takip sonrası alacaklı ve vekili ile yapılan görüşmeler neticesinde peşin ödeme halinde tenzilat yapılacağı noktasında haricen anlaşma sağlandığını ve anlaşılan kalan bakiye için davalının şahsi hesabından davacı Kooperatif vekilinin … numaralı … İban numarasına 06.10.2020 tarihinde 29.730 TL, 07.10.2020 tarihinde 20.270 TL ve 09.10.2020 tarihinde 13.500 TL olmak üzere toplamda 63.500 TL ödeme yapıldığını, kısacası ek kesin hesap maliyet bakiyesi çıkarıldıktan sonra davacı vekili hesabına 90.000 TL ödeme yapıldığını, ilgili banka ödeme dekontlarını dilekçe ekinde sunduklarını, bir diğer noktada davacının davaya temel Kayseri Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takip talebinde asıl alacağa % 18 faiz talep ettiğini, her ne kadar davacı kooperatifin 09/12/2018 tarihli Genel Kurulun’da % 1,5 (aylık) gecikme faizine ilişkin karar alınmış olsa da, genel kurul karar tarihi olan 2018 yılından sonra davacı tarafından başlatılan takiplerin bir kısmında gecikme faizi olarak % 9 talep edilmişken, davalıya karşı başlatılan davaya temel icra takibinde % 18 (yıllık) faiz talep edildiğini, söz konusu faiz oranı her ne kadar genel kurul kararı ile alınmış olsa da, nitelik ve uygulanabilirliği açısından hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını belirterek davacının itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepleri ile tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı hakkında asıl alacak tutarının % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Dava, kesin maliyet alacağına ilişkindir.Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021/6282 E., 2022/1315 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere ” …. kesin maliyet hesabı çıkartıp bu bedeli davalıdan talep etmiş ise de henüz tüm inşaatlar bitmeden yapılacak kesin maliyet hesabı hiçbir zaman kesin maliyet sonucunu vermeyecek, her genel kurul sonrasında yapılacak hesaplamaya göre ortaklardan yeniden talepte bulunma zorunluluğu doğacaktır. Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunulabilecektir.” denilmekle davacının inşaatların devam ettiği kesin maliyet hesabı ve dava dilekçesinde anlaşıldığından davanın erken bir dava olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.-Davacının davasının reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Sayın Mahkemede açılan dava ile yapılacak yargılama neticesinde; müvekkil kooperatifin üyelerinden olan davalının kooperatife olan borçları nedeniyle başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin talep edildiğini, davalı üyenin kesin maliyet bedeli raporu ile borcu bulunduğu, alınan kararlar çerçevesinde davalıya gerekli ihtarnamelerin gönderildiği ve borcun muaccel hale geldiği davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu dosyaya sunulan deliller ile sabit olduğunu, mahkemenin delillerden vazgeçmiş sayılacağını müvekkile bildirmiş olup söz konusu delilerden vazgeçilmiş sayılarak davanın reddine değil söz konusu deliler harici dosyada bulunan deliler ile davanın devamına karar vermesi gerektiğini, kaldı ki dosya içerisinde gider avansı olarak yatırılan avansta bulunduğunu, bu avansın tamamlanması konusunda bir ihtar veya muhtıra gönderilmediğini, söz konusu ara kararda delilden vaz geçmiş sayılacağını müvekkile bildirmiştir. Davanın reddedileceği hususunda herhangi bir karar açıklamadığını, hal böyle iken sayın mahkemenin davayı bilirkişi ücreti yatırılmadığı için reddetmesi açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu avansın dava şartlarından olmaması sebebi ile davanın reddedilmemesi yargılamanın devam etmesi gerektiği açık ve net bir şekilde ortada olduğunu, yerel mahkeme davaya devam etmesi gerekirken söz konusu davayı reddederek usul ve yasaya aykırı karar verdiğini, gider avansı dava şartı iken, delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemeyeceğini, delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması davanın dava şartı yokluğu ile reddine neden teşkil etmeyeceğini, tarafın belirtilen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilden vazgeçmiş sayılacağını, davanın reddine ilişkin hükmün bozulmasını, bozma doğrultusunda eksikliklerini ikmali ile yargılamanın devamına, karar verilmesini talep etmiştir.H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu Düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı müvekkiline teslim edilmesi gereken dairesinin tamamıyla eksiksiz olarak değil birçok eksik ile teslim edildiğini, dairelerin meskeni alınmadan teslim edildiğini; davacı yanın bu beyan ve iddiaları gerçeklikten uzak, hukuk dışı ve tamamı ile kötü niyetli olduğunu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6282 E., 2022/1315 K. sayılı ilamında bu kararı alırken asıl amaç, yapı kooperatiflerinde ki uzun süreli teslim edilmeme ve her uzayan teslim tarihinin üyelere ekstra mali yük getirmesi ve bu durumun ciddi mağduriyetlere sebep oluşunun giderilmesi olduğunu mevcut duruma bakıldığında 10 yıla yakın süredir teslim edilemeyen tek bir blok, ve her geçen gün artan maliyetlerin külfetine katlanmak durumunda olan üyelerden bahsedildiğini yargıtayın bu konuda ki kararı tamda bu noktada mağduriyetleri gidermeye yönelik hukuka uygun, adil bir karar olduğunu, günümüzde konut yapı kooperatifleri nedeniyle yaşanan mağduriyetler ortada olduğunu , yerel mahlemenin kararının adil ve hukuka uygun olduğunu arz ve izah ettiğimiz ve resen nazara alınacak hususlar dahilinde, davacı tarafın istinaf başvuru ve dilekçesinin gerek esas gerekse usulen reddine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Belirtilen düzenleme kapsamında davacı talebinin anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinden davacı istinafı yerinde görülmüş, HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğince kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen28/06/2022 tarih ve 2022/538 E – 2022/288 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 27/10/2022