Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2186 E. 2022/2312 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2186
KARAR NO: 2022/2312
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022
ESAS NO: 2019/655
KARAR NO : 2022/300
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/10/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 14/04/2022 tarih ve 2019/655 E – 2022/300 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatifte üye iken Genel Kurulca da onaylanan 115.000,00 TL ödeyenlerin tapularının verilmesi ve bundan sonra yapılacak konutların yap-sat usulü ile atılması kararı gereği peşin ödemesini yapıp tapusunu aldığını ve peşin ve sabit ödemeli üye konumunda olduğunu, davalı kooperatif yönetiminin kooperatifi iyi yönetemediğini, 1163 sayılı Kanun ve Kooperatif Ana Sözleşmesi’ne aykırı iş ve işlemler yaparak gerek müvekkilini gerekse dava dışı başkaca üyeleri zarara uğrattığını, ayrıca davalı kooperatifin müvekkilinin eşin ve sabit ödemeli üye olduğunu bilmesine rağmen müvekkilinden imalat maliyeti için aidat talep ettiğini, aşağı yukarı her yıl müvekkili aleyhinde icra takibi yapıldığını, kooperatif yöneticileri hakkında Zimmet, 1163 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından açılmış ceza dosyalarının da mevcut olduğunu, müvekkiline iki adet ihtarname gönderildiğini ve aidat ve kira borcunun olduğunun ileri sürüldüğünü ancak peşin ve sabit ödemeli üye konumunda olan müvekkilinin davalı kooperatife ait ve kira borcu bulunmadığını, müvekkilinin kesin maliyet ödemesini yaparak tapusunu aldığını, bahse konu taşınmazın malikinin müvekkili olduğunu, davalı kooperatifçe müvekkiline gönderilen ilk ihtarnameden sonra taraflarınca müvekkilinin davalı kooperatife borcunun olmadığından bahisle Arabuluculuğa başvurulduğunu, arabuluculuk ilk oturumu gerçekleştikten sonra davalı kooperatifin ikinci kez ihtarda bulunduğunu, davalı kooperatifçe daha önce aidat borcu iddiasıyla müvekkili aleyhine Kayseri 6. İcra Müdürlüğü’nün … esas ve Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyaları ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu icra takiplerinin müvekkilinin itirazı üzerine takiplerin durduğunu, kooperatifçe itirazın kaldırılması veya iptali davası açılmadığını ileri sürerek müvekkilinin peşin ve sabit ödemeli üye olduğunun ve kooperatife gönderilen ihtarnamelerde belirtilen borcunun olmadığının tespiti ile vekalet ücreti, arabuluculuk ve mahkeme yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, bu ortaklıktan kaynaklı olarak aidat ödeme yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinden kendisine yasaya ve usule uygun olarak borçlarını ödemesi için birinci ve ikinci ihtarnameler tebliğ edildiğini, kooperatif ana sözleşmesine göre hiçbir ortağın peşin ve sabit ödemeli ortak olmasının hukuken mümkün olmadığını, talep deline faiz oranlarında herhangi bir kanuna aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddine, müvekkili lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Davacı dava dilekçesi ile davalı kooperatifin peşin bedelli üye olduğundan bahisle, aidat ve kira borcu olmadığından bahisle menfi tespit dilemiştir. Mahkememizce dosya kapsamında davacıya ait üyelik dosyası ve taraflarca talep edilen belgeler dosya kapsamına alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Davacının davalı kooperatifteki üyeliğini dava dışı … ‘den hisse devir sözleşmesinden devraldığı, davacıya tahsis edilen taşınmazın … ada .. parselde yer alan … numaralı daire tahsis edildiği anlaşılmıştır. Davacı iddiasında 115.000,00 TL bedel ödeyerek peşin bedelli üye olduğunu ileri sürmektedir. Davacının 115.000,00 TL ödeme yaptığı ise davalının da kabulündedir. Mevcut dosyada 29/06/2013 tarihli genel kurulun 8. Maddesin’de zemin kat daireler için 100.000,00 TL, son kat daireler için 110.000,00 TL, normal daireler için 115.000,00 TL maliyet bedel belirlenmiştir. Davacıda da bu bedeli ödemiştir. Bu davacının peşin bedelli üye olmadığını göstermektedir. Zira kooperatif genel kurullarında bugüne kadar bir kesin maliyet belirlenmiş ve kesin maliyete bağlı bazı üyeler için genel kurulda sabit fiyatlı ödeme ile ortak alınması kararı alınmamıştır. Davalı kooperatifin 05/06/2007 tarihli genel kurulunda 350,00 TL aidat alınmasına, 31/08/2007 tarihli genel kurulunda temmuz ve haziran 2008 dönemi için 350,00 TL üye aidatı ve yeni üyelerden 5.000,00 TL peşinat alınması, eski üyelerden 3.250,00 TL ara ödeme alınmasına karar verilmiştir. Yine 28/06/2008 tarihli genel kurulda 400,00 TL aidat alınmasına karar verilmiştir. 27/06/2019 tarihli genel kurulda 480,00 TL aidat alınmasına karar verilmiştir. 07/02/2010 tarihli genel kurulda ise aidat alınmasına karar verilmiş ve 15.000,00 TL kura bedeli alınmasına karar verilmiştir. 25/06/2011 tarihli genel kurulda aylık 700,00 TL aidat alınmasına ve aylık %4 ceza uygulanmasına karar verilmiştir. 26/02/2012 tarihli genel kurulda 900,00 TL aidat alınmasına karar verilmiştir. 29/06/2013 tarihinde borcunu ödemeyen ortaklar için daire bedellerinin yeniden tespitine ve 2.000,00 TL aidat ödenmesine karar verilmiştir. 30/06/2017 tarihli genel kurulda ise aidat ödenmesine karar verilmiştir. 29/06/2018 tarihindeki genel kurulda ise 2.000,00 TL üyelerin ödemesine karar verilmiştir. 26/06/2019 tarihli genel kurulda ise 500,00 TL ödemesi kararı alınmıştır. Genel kurulda alınan kararlar ve bilirkişi raporunda hesaplama uyarınca davacının 29/06/2013 tarihli genel kurulun 8. gündem maddesi uyarınca davacının peşin üye olmadığı ve kooperatife aidat ve kira borcu bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. -Davanın reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/655 E. 2022/300 K. sayılı 14.04.2022 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiğini verilen bu karar usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme kararının gerekçesi olarak müvekkilin peşin bedelli sabit ödemeli üye olmadığının bilirkişilerce tespit edildiği gözetilerek davanın reddine karar verildiğini Oysa ki Yerel Mahkemeye sundukları bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde de anlattıkları bilirkişi raporlarının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından peşin bedelli sabit üyelikle ilgili tespitine de kesinlikle katılmadıklarını, zira gerek hukuk mahkemelerinde gerekse ceza mahkemelerinde alınan bilirkişi raporları doğrultusunda müvekkil ve benzeri durumdakilerin “peşin ve sabit ödemeli üye sayılmaları” gerektiğinin açık olduğunu, 29.06.2013 tarihli bu genel kurulun, 8.maddesinde konut bedellerinin görüşülüp karara bağlanması maddesine geçildiği ve verilen teklifler sonucu zemin kat daireler için 100.000 TL. son kat daireler için 110.000 Tl.,normal kat daireler için 115.000 TL. olmasına, bu bedelin 31.08.2013 tarihine kadar ödenmesine, verilen süre içinde ödemeyenler için inşaat maliyetinin yeniden tespitine karar verildiğini, bu karar iptal edilmediği gibi, daha sonra alınan bir başka genel kurul kararı ile geçersiz sayılmasına da karar verilmediğini, müvekkilinin de 31.08.2013 tarihinden önce bu bedeli ödediğini, o halde müvekkilinin peşin ve sabit ödemeli üye olduğu bu nedenle müvekkilinden maliyeti karşılamak anlamında aidat, kira vs. ad altında herhangi bir para talep edilemeyeceği,belki genel giderlere katkısının istenebileceği açık olduğunu, İstenen paranın genel gider değil, maliyet için istenen aidat olduğunu, kısacası müvekkilinin davalı Kooperatifte üye iken Genel Kurulca da onaylanan 115.000,00-TL(Yüzonbeşbintürklirası) ödeyenlerin tapularının verilmesi ve bundan sonra yapılacak konutların yap-sat usulü ile satılması kararı gereği peşin ödemesini yapıp tapusunu almış peşin ve sabit ödemeli üye konumunda olduğunu, bu durum davalı Kooperatifin ilgili Genel Kurul tutanaklarının, internet sitelerinde yaptıkları yayınların ve kooperatifle üyeler arasındaki çeşitli hukuk ve ceza davalarının bilirkişi raporlarında da belirtildiğini .2013 tarihli genel kurul için iptal davası açılmadığı gibi, daha sonraki bir genel kurulda bu kararın kaldırılmadığını veya değiştirilmediğini, müvekkil ve benzeri durumdakiler için bir kazanılmış hak haline geldiğini, davalı kooperatifin genel kurullardan 25.06.2016 tarihli Genel Kurul hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1279 E. sayılı dosyası ile karar verildiğini dava konusu olan davalı kooperatifin 25/06/2016 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin belli maddelerinin yoklukla malul olduklarının tespitine şeklinde karar verildiğini İlgili kararın istinaf incelemesinden geçtiğini ve temyiz incelemesinde olduğunu, açılan diğer davalarında Yargıtay denetiminde olduğunu aynı bilirkişi tarafından bu kadar kısa süre içerisinde aynı konu ile ilgili taban tabana zıt rapor hazırlanarak müvekkilin peşin bedelli sabit fiyatlı üye olmadığı ve kira ve anapara ödemeleri adı altında borçlu olduğu tespit ve sonuçları ve buna bağlı olarak Mahkemece verilen davanın reddi kararı tamamı ile hatalı olduğunu, Hakkında iptal kararı bulunmayan 29.06.2013 tarihli genel kurul kararı, bundan sonra yap-sat usulünün uygulanması ,aynı yolda kooperatifin web sitesinde yapılan yayınlardan sonra peşin ve sabit ödemeli üye statüsünün kabulünün bir zorunluluk olduğunu, bilirkişi raporuna dayanılarak verilen Yerel Mahkeme kararı da usul ve yasaya kesinlikle aykırı olduğunu, bununla birlikte 7410 sayılı kanununun 2. Maddesi ile kooperatifler kanununa eklenen geçici mad. 11 hükümleri de işbu dosya kapsamında incelenip müvekkili yönünden de uygulanması gerekirken uygulanmadan işbu kararın verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini kararın bu yönden de kaldırılması gerektiğini arz ve izah ettikleri nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak verilen Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/655 E. 2022/300 K. sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, davacı kooperatif üyesinin peşin ve sabit ödemeli üye olduğunu beyanla davalı kooperatif tarafından ihtarname ile bildirilen alacaktan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.Her ne kadar mahkemece davanın reddine karar verilmişse de;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup (aynı yönde Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2022/2097 E – 2022/3711 K sayılı ilamı), hükmün bu nedenle kaldırılmasına ve istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 14/04/2022 tarih ve 2019/655 E – 2022/300 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 27/10/2022