Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2182 E. 2022/1915 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2182
KARAR NO: 2022/1915
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/275 D.İş E.- 2022/277 D.İş K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz Kararına itiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/10/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:İhtiyati hacze itiraz edenler vekili Av. … tarafından sunulan dilekçede özetle; mahkemece işbu dosya ile her ne kadar ihtiyati haciz kararı verilmişse de ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığını, nitekim ihtiyati haciz talep edenle müvekkili arasında uzun zamandır ticaret devam etmekte ve sürekli olarak ödemeler yapılmakta olduğunu, müvekkillerinin fazlaca mal varlığının bulunduğunu ve herhangi bir şekilde mal kaçırma kastı veya gayretinin de bulunmadığını, ihtiyati haciz talep edenin ihtiyati haciz talep etmekte hukuki yararının olmadığını, somut olayda takibe konu edilen kambiyo senetlerinin müvekkili şirket tarafından alacaklıya ödendiğini, dolayısıyla ortada bir alacağı (borcun) söz konusu olmadığını, borçların ödendiğine ilişkin dekontları dilekçelerinin ekinde sunduklarını, mahkemece yalnızca ihtiyati haciz talep eden tarafın dilekçesi doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkillerinin de ihtiyati haciz talebi hakkında dinlenilmesinin gerektiğini, müvekkilleri aleyhine ihtiyati hacze konu bonolarla ilgili dilekçelerinin ekinde sunulan dekontlardan anlaşılacağı üzere; müvekkili tarafından 19/01/2022 tarihinde 5.000,00-USD, 21/01/2022 tarihinde 4.000,00-Euro, 24/01/2022 tarihinde 4.000,00-Euro, 18/02/2022 tarihinde 5.000,00-USD, 21/02/2022 tarihinde 4.000,00-USD, 23/02/2022 tarihinde 2.000,00-Euro, 25/02/2022 tarihinde 2.000,00-Euro ve 30/03/2022 tarihinde 10.000,00-USD ödeme yapıldığını, ödenmiş bulunan bonolara ilişkin ihtiyati haciz talep edilmesinin kabul edilebilir olmadığını, ayrıca ihtiyati haciz kararına konu bonolarda ihtiyati haciz talep eden tarafından tahrifat yapıldığını, nitekim müvekkili şirket adına ihtiyati haciz talep edene verilen senet fotokopilerinin müvekkili şirket yetkililerince alınmış olduğunu, gerçekte müvekkili şirket adına verilen senetlere ihtiyati haciz talep eden tarafça borçlu olmayan müvekkili …’in isminin de yazıldığını, oysa gerçekte ihtiyati haciz talep edene verilen bonoların yalnızca müvekkili şirket adına verildiğini, bununla birlikte borcun ödendiğini bildiği halde ihtiyati haciz talep eden tarafından bonoların ihtiyati hacze konu edilmesinin açıkça kötü niyetini ortaya koyduğunu, halihazırda ihtiyati haciz talep eden tarafın, ihtiyati haciz kararını aldıktan hemen sonra müvekkili şirketin fabrikasında fiili haciz yaptığını, burada bulunan ve üretimde kullanılan tüm makineleri muhafaza altına aldırarak … Deposu’na kaldırttığını, bununla yetinmeyen ihtiyati haciz talep eden tarafın, müvekkillerini fabrikada kalan diğer tüm makinelerini de muhafaza altına almakla tehdit etmekte olduğunu, kaldı ki, fabrikada bulunan çelik kapıları ve müvekkillere ait 1.500.000,00-TL’lık araçları muhafaza altına almayan alacaklı tarafın haczi daha zor olan makinelerin kaldırılmasındaki ısrarı ile hakkın kötüye kullanıldığını, müvekkilinin üretimini durdurarak ticari itibarını zedeleyerek zarara uğratmaya çalıştığını açıkça ortaya koyduğunu, 22/06/2022 tarihinde yapılan fiili haciz ve muhafaza işlemi ile müvekkili şirkette üretim durduğunu ve işçilerin izne gönderildiğini, halihazırda müvekkilinin sözleşme imzaladığı ve bir hafta sonrası için göndermesi gereken çelik kapılara ilişkin ihracat sözleşmesinin bulunduğunu, sözleşmeye ilişkin proforma faturanın suretini dilekçelerine eklediğini, müvekkilinin zamanında ürünleri yetiştirememesi durumunda ciddi bir tazminat yüküyle karşı karşıya kalmasının muhtemel olduğunu, hacizlerin derhal kaldırılmaması halinde müvekkili şirketin telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacağını beyanla dilekçe ekinde sunulan dekontlar sebebiyle mahkemece ihtiyati haciz kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili 07/07/2022 tarihli dilekçesinde; haksız ve yersiz iddialar ile ihtiyati hacze itiraz edenlerin iddialarını kabul etmediklerini, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafça müvekkili şirket ile ticari alışverişler neticesinde vermiş oldukları bonoları ödediklerini beyan ederek ve bu hususta dekontları mahkemeniz dosyasına sunduklarını, ilgili dekontlar incelendiğinde görüleceği üzere dekont açıklamalarında “Sac ödemesi”, “Sac ödemesi senede istinaden” gibi ibarelerin yer aldığını, borçlu ile müvekkili şirketin uzun süredir ticaret yapmakta olup aralarında cari hesap ilişkisinin de bulunduğunu, mahkeme gerekli gördüğü taktirde yapılacak olan ticari defter incelemesi neticesinde bu hususunun ortaya çıkacağını, itiraz edenler tarafından yukarıda belirtilen açıklamalar altında gönderilen ödemelerin icra takibine konu edilen ve mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının temelini oluşturan bonolara ilişkin olmadığını, taraflar arasındaki başkaca gerçekleştirilen ticari alış verişlere yönelik ödemeler olduğunu, borçlu tarafın her ne kadar ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığından bahsetse de alacaklının alacağının vadesi gelmiş ise ve alacağın güvencesi bir rehin yoksa ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, ayrıca kambiyo senedine dayalı yüksek miktarda borcu olanlara karşı, kaçma tehlikesi olmamasına karşın ihtiyati haciz kararı verilebildiğini, alacaklı müvekkilinin kambiyo senedine dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş olduğunu, bu durumda yüksek mahkeme kararları doğrultusunda kaçma tehlikesi şartının aranmayacağını, ayrıca borçlunun uğraması muhtemel zararlarına karşılık olarak kanunda öngörülen oranda teminat müvekkil tarafça yatırıldığını, mahkeme tarafından verilen kararda herhangi bir hukuka aykırılık unsurunun bulunmadığını, borçlu tarafın senette tahrifat yapıldığına ilişkin iddialarının soyut nitelikte olup hiçbir şekilde ispatlanamadığını, bu soyut iddiaları kabul etmediklerini, ayrıca mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verildikten sonra borçlu şirketin fabrikasında fiili haciz işlemi uygulanmış olmasında herhangi bir usule ya da kanuna aykırılık bulunmadığını, alacaklı tarafın araçlarının değil de makinelerinin haczetmesinin kanuna aykırı bir durum teşkil etmediğini, haciz mahalinde menkul mallarla ilgili alacaklının takdir hakkı ya da seçim yetkisinin bulunduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinde duyuma dayalı olarak müvekkilinin fabrika kurmaya çalıştığından bahsetmesinin ise yine tamamen soyut ve asılsız nitelikte olduğunu, borçlu tarafın itiraz dilekçesinde müvekkilinin taşkın haciz işlemi uyguladığından bahsetse de bu iddianın da yine tıpkı diğer iddialar gibi soyut olduğunu, Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/380 Esas ve 2022/373 Karar sayılı ilamı ile borçlunun “aşkın (taşkın) haciz şikayetinin reddine” karar verildiğini, borçlu tarafın zarar etme ihtimalinin bulunduğundan bahsetse de kendilerince bu hususta teminat yatırılmış olduğunu borçlunun uğraması muhtemel zararlarının güvence altına alındığını, alacaklı konumunda olan müvekkili şirket lehine ihtiyati haciz kararı alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını beyanla itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında; “…Somut olayda toplam bonoların değerinin 41.000,00-USD olduğu, ihtiyati hacze itiraz edenler tarafından yapılan 19.000,00-USD’lik ödeme düşüldükten sonra bakiye alacağın 22.000,00-USD olduğu, 21/01/2022 tarihinde USD kurunun 13,4875-TL olduğu, Euro kurunun ise 15,3081-TL olduğu, 21/01/2022 tarihi itibarı ile 22.000,00-USD’nin TL karşılığının 296.725,00-TL olduğu, 21/01/2022 tarihinde 4.000,00-Euro’nun TL cinsinden karşılığının 61.232,40-TL olduğu, bakiye borcun ödeme nedeniyle 235.492,60-TL olduğu, aynı tarihteki USD karşılığının 17.460,06-USD olduğu, 24/01/2022 tarihinde 17.460,06-USD’nin TL karşılığının USD kurunun 13,4463-TL olması dikkate alınarak karşılığının 234.773,24-TL olduğu, 24/01/2022 tarihindeki 4.000,00-Euro’luk ödemenin karşılığının Euro kurunun 15,2394-TL olması karşısında 60.957,60-TL olduğu, bakiye TL borcunun 173.815,64-TL olduğu, aynı tarihteki USD karşılığının ise 12.926,65-USD olduğu, 23/02/2022 tarihindeki USD kurunun 14,8531-TL olması karşısında TL değerinin 192.000,82-TL olduğu, anılan tarihteki 2.000,00-Euro’nun TL karşılığının 32.654,40-TL olması dikkate alınarak bakiye borcun 159.346,42-TL olduğu, anılan bedelin USD karşılığının ise 10.728,15-USD olduğu, buna göre takibe dayanak bonolar nedeniyle bakiye borcun 10.728,15-USD olduğu hesaplanmıştır. Buna göre ihtiyati hacze itiraz edenlerin itirazının kısmen kabulü ile mahkememizin 21/06/2022 tarihli, 2022/275 D.İş Esas ve 2022/277 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının 23.771,85-USD’lik kısmına ilişkin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. İhtiyati hacze itiraz edenlerin sunduğu dekontların içeriğine göre ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan bonoların toplam tutarını ödediklerine ilişkin soyut savunmanın banka dekontu ve ödeme makbuzu gibi somut delillerle ispatlamaması nedeniyle itiraz edenlerin fazlaya (10.728,15-USD’lik kısma) ilişkin itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Yine ihtiyati hacze itiraz edenlerin ihtiyati haciz talep eden tarafından ihtiyati haciz talebine dayanak yapılan bonolarda tahrifat yapıldığı ve …’in adının bonolara sonradan eklendiği iddialarını ispat edici somut delil bulunmadığı gibi bu itiraz sebebinin İİK’nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmaması, çekişmeli yargılamayı gerektirmesi nedeniyle yerinde görülmediğinden mahkememizce verilmiş işbu ihtiyati haciz kararına yapılan itirazının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. İhtiyati hacze itiraz edenlerin itirazının kısmen kabulü ile mahkememizin 21/06/2022 tarihli, 2022/275 D. İş Esas ve 2022/277 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının 23.771,85-USD’lik kısmına ilişkin ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, İtiraz edenlerin fazlaya (10.728,15-USD’lik kısma) ilişkin itirazlarının REDDİNE,…” şeklinde ek karar verilmiştir.Bu ek karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :İhtiyati Haciz talep eden vekilince sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafça müvekkili şirket ile ticari alışverişler neticesinde vermiş oldukları bonoları ödediklerini beyan ettiğini ve bu hususta dekontları mahkeme dosyasına sunduğunu, ilgili dekontların incelendiğinde görüleceği üzere dekont açıklamalarında “Sac ödemesi”, “Sac ödemesi senede istinaden” gibi ibarelerin yer aldığını, borçlu ile müvekkili şirketin uzun süredir ticaret yapmakta olup aralarında cari hesap ilişkisinin de bulunduğunu, yerel mahkemenin ihtiyati haciz kararını kaldırırken ticari defterleri inceleyip hüküm kurması gerekirken, ticari defter incelemesi olmadan verdiği kararın, bozma sebebi olduğunu, eğer ticari defterler incelense idi davacı tarafından yukarıda belirtilen açıklamalar altında gönderilen ödemelerin icra takibine konu edilen ve yerel mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararının temelini oluşturan bonolara ilişkin olmayıp taraflar arasında başkaca gerçekleştirilen ticari alış verişlere yönelik ödemeler olduğunu, ancak, yerel mahkemece bu husus değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu ve bozulması gerektiğini, borçlu tarafın her ne kadar ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığından bahsetse de alacaklının alacağının vadesi gelmiş ise ve alacağın güvencesinin bir rehin yoksa ihtiyati haciz kararı verilebildiğini, kambiyo senedine dayalı yüksek miktarda borcu olanlara karşı, kaçma tehlikesi olmamasına karşın ihtiyati haciz kararı verilebildiğini, alacaklı müvekkili kambiyo senedine dayalı olarak ihtiyati haciz talep etmiş olup bu durumda yüksek mahkeme kararları doğrultusunda da kaçma tehlikesi şartının aranmayacağını, ayrıca borçlunun uğraması muhtemel zararlarına karşılık olarak da kanunda öngörülen oranda teminatın müvekkili tarafça yatırılmış olup yerel mahkeme tarafından verilen kararda herhangi bir hukuka aykırılık unsurunun da bulunmadığını, borçlu tarafın senette tahrifat yapıldığına ilişkin iddialarının soyut nitelikte olup hiçbir şekilde ispatlanamadığını, bu soyut iddiaları kabul etmediklerini yinelediklerini, bu husus da borçlunun sırf ihtiyati haciz kararından kaçınmak niyetiyle yaptığı kötü niyetli bir girişim olduğunu, verilen kararın müvekkilinin mağduriyetine sebep olduğunu, istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı verildikten sonra borçlu şirketin fabrikasında fiili haciz işlemi uygulanmış olmasında herhangi bir usule ya da kanuna aykırılık bulunmadığını, alacaklı tarafın araçlarının değil de makineleri haczetmesinin de kanuna aykırı bir durum teşkil etmediğini, haciz mahalinde menkul mallarla ilgili alacaklının takdir hakkı ya da seçim yetkisinin bulunduğunu, borçlunun itiraz dilekçesinde duyuma dayalı olarak müvekkilinin fabrika kurmaya çalıştığından bahsetmesinin ise yine tamamen soyut ve asılsız nitelikte olup ihtiyati haciz kararının kaldırılması için neden teşkil etmediğini, borçlu tarafın itiraz dilekçesinde müvekkilinin taşkın haciz işlemi uyguladığından bahsetse de bu iddianın da yine tıpkı diğer iddialar gibi soyut olup Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/380 E. 2022/373 K. Sayılı ilamı ile borçlunun “AŞKIN (TAŞKIN) HACİZ ŞİKAYETİNİN REDDİNE” karar verildiğini, borçlu tarafın zarar etme ihtimalinin bulunduğundan bahsetse de taraflarınca bu hususta teminat yatırılmış olup borçlunun uğraması muhtemel zararların güvence altına alındığını, alacaklı konumunda olan müvekkili şirket lehine ihtiyati haciz kararı alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/275 D. İş Esas ve 2022/277 D.İş Karar sayılı, 18/07/2022 tarihli ihtiyati haczin kısmen kaldırılması kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Talep (D.İş Dosyası üzerinden), toplam bedelleri 34.500 USD olan (3 adet bonodan dolayı TL karşılığı olan 599.213,25 TL üzerinden) ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.Mahkeme, 21/06/2022 tarihli kararıyla İ.İ.K 257 maddesi gereğince %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı vermiştir. Karşı taraf vekili itiraz etmiştir. İşbu bonoların karşılığının alacaklıya ödendiğini ayrıca bonolarda tahrifat yapıldığını itiraz olarak ileri sürmüştür. Mahkeme itirazı duruşmalı incelemiş, 18/07/2022 tarihli duruşmaya taraf vekilleri katılmış, mahkemece dinlenmişlerdir. Mahkeme 18/07/2022 tarihli gerekçeli ek kararı ile borçlunun itirazının kısmen kabulü ile 21/06/2022 tarihli ihtiyati haciz kararındaki miktar yönünden 23.771,85 USD lik kısma ilişkin ihtiyati haczin kaldırılmasına, kalan 10.728,15 USD lik kısımla ilgili ihtiyati haciz kararına karşı yapılmış itirazın ise reddine karar vermiştir. Alacaklı vekili işbu ek kararın itirazın kabulüne dair kısmını, yani ihtiyati haczin kaldırılmasına dair karar kısmını süresinde istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ihtiyati haciz kararı, bu karara yapılmış itiraz sebepleri ve ekindeki ödeme banka dekontları, bu konudaki ilgili banka cevabi yazısı, itirazın duruşmalı inceleme sonucu verilen ve istinaf edilen itirazın kısmen kabulü/kısmen reddine ilişkin ek kararda yazılı açıklamalar ile mevcut dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; İstinaf edilen ek kararda İlk Derece Mahkemesince yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler ile mevcut dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen ek kararda usul yasa ve mevcut dosya kapsamı yönlerinden bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, ek kararın hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle alacaklı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 18/07/2022 tarih ve 2022/275 D.İş E – 2022/277 D.İş K sayılı EK KARARININ hukuka uygun olduğu anlaşılmakla istinaf eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle İ.İ.K 265/son maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.06/10/2022