Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2179 E. 2022/2202 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2179
KARAR NO: 2022/2202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2022
ESAS NO: 2020/363
KARAR NO : 2022/510
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ:
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/06/2022 tarih ve 2020/363 E – 2022/510 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; başvuru harcını ve gider avansını yatırmış olduğu, ilgili alacak masasında uzun süredir kayıtlı bulunan meblağını ilk başvurusunda kısmen belirtmiş olduğunu ve son olarak 15.000.000-TL şeklinde belirtmiş olduğu alacağını, borçlu şirketin iflas idaresine talimat vererek art niyetli bir şekilde reddettirmiş olması nedeniyle, kasıtlı bir şekilde mağdur edilmek istenen bir vatandaş olarak kısıtlı imkânlarla mahkemeye sıra cetveline kayıt ve kabul davası için başvurmuş olduğunu, alacaklı şahsının 23/05/2013 tarihinde …A.Ş. unvanlı müflis şirket ve bu şirketin kendi bünyesinde işletmiş olduğu … unvanlı kendi işletmeleri üzerinde yıllarca maaşlı ve sigortalı çalıştığını, çalışmış olduğu 10 yıllık bu dönemler içinde özel şahsi güvenlik, makam şoförlüğü, özel kalem müdürlüğü, devre tatil satış temsilciliği ve satış koordinatörlüğü, müşteri bulup daire ve villa sattırma gibi birçok işi bu şirketin bünyesinde aktif olarak yaptığını, maaşlı ve sigortalı çalışmış olduğu bu inşaat şirketinden, …, … Bulvarı, …Apartmanı, Kat:.., Daire:…’de kiracı olarak yıllardır ikamet ettiğini, bu daireyi ve …’de inşaa edilen daireyi satın almak istediğini, tasfiye halinde olan bu şirket ile uzlaşarak iflaslık durumları olmadan önce maaşından ve maaşı hariç ekstra kazanmış olduğu hak ve emeklerini Euro ve dolar bazına çevirerek daireleri yapmış olduğu protokol ve sözleşme üzerinden satın aldığını, yaklaşık 10 yıl boyunca bu dairelerin parasını işçi maaşı ve ekstra kazançlarının kesilerek ödediğini, işçi maaşından kesilerek yıllarca ödemiş olduğu, ancak 25/06/2013 tarihinde resmi iş yerinin borçlu şirket tarafından işgal ve talan edilmesi yüzünden elimdeki kontrat üzerinden ispatlayabileceği miktarların; 56.300,00-Euro ve 41,000,00-USD olduğunu, yıllarca ödemesini yapmış ve kiracı olarak geçici oturmuş olduğunu, … Caddesi üzerindeki dairenin, müflis şirketin ticari borçları nedeni ile oturmuş olduğu evi büyük ipotek gösterip, alacağı evi ipotek üzerinden haciz yolu ile başka bir kişiye verilmiş olması nedeniyle mağdur edildiğini, maaşlı ve sigortalı çalışmış olduğu bu şirketlerin dairelerini satmak adına vesile ve aracı olduğum kişilerin de benzer mağdurluklar ile karşılaştıklarını ve kendilerinden ekstra bir daire parası kadar para edilmesi sebebiyle zor durumda kaldığını, müflis şirket yetkilisi olan …’in ve rahmetli olan babasının telkinleri ile bu şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, mağdurluk ve mahcubiyetlerinin giderilmesini beklediğini, maaşlı ve sigortalı olarak çalıştığı … Ltd. Şti. ve …A.Ş. unvanlı şirketlerin kayyımda olması ve bu şirketlerin işletmiş oldukları … unvanlı şirketin unvanın lekelendiğini, … İlçesi’nde işlettikleri tesisin istedikleri gibi işletilmediğini ve kayyımdaki borçlarını ödeyemediklerini, güvenilir olarak gördükleri işçi şahsına belirtmeleri üzerine borçlu şirket yönetimi bir araya toplanarak, 10 yıllık emektarları ve işçileri olan şahsıyla görüşerek çıkarsız bir teklifte bulunduklarını, bu teklife mağdur biri olarak kayyımlarına güvenerek ve güvendirilerek alacaklarını ve tüm mahcubiyetlerini giderebilmek adına sıcak baktığını, kendisinin üzerinden sıfırdan yeni tertemiz bir şirket kurulmasına müsaade ederek, kendileri ile kendi talebi doğrultusunda protokol, sözleşme ve kontratlar yaparak ve davacı şahsından istedikleri vekâletleri, borçlandırma yetkisi hariç kendilerine ve maaşlı çalışmış oldukları muhasebecileri, bu şirketin yıllardır çalışmış olduğu mali müşavir ve avukatlarına kadar bu yetkileri vererek sorumlu olduğu şirket üzerinden işletmeciliğe 25/06/2013 tarihinde başladığını, yıllardır maaşlı çalışmış olduğu …A.Ş. yönetiminin, kendilerine Kayseri 1. Ticaret Mahkemesi tarafından geçmiş tarihlerde yıllar önce atanan … isimli görevli ile aralarındaki muvazaayı ve niyeti kısa sürede çözmesi ve maaşlı çalışmış olduğu şirketin sorumlu olduğu …unvanlı resmi şirketi üzerinden, yüzden fazla sahte ve evrak düzenleyip kendi borçlarını davacı şahsından habersiz sahtekârca yapılandırıp, ödemedikleri senetlerin aleyhinde patlak vermesi ile iyiden iyiye niyetlerini anlamış olması ve ödeniyor olarak gösterilerin resmi şirketinin kurum borçlarının bir kuruş ödenmemiş olması sebebiyle; borçlu şirket …A.Ş. yönetimi ve yetkilisi ile arasında çok büyük sorun ve sıkıntılar hâsıl olduğunu, maaşlı ve sigortalı çalışmış olduğu şirketin … isimli yetkilisinden güvence olarak alacaklı şahsına evrak sunmasını aksi takdir de resmi adresi olan …’daki tesisleri üzerinden işletmecilik yapılmasına müsaade etmeyeceğini ve tüm sahtekârlıklarını deşifre edeceğini belirtmesinden sonra … ve …adlı aracılar üzerinden güvence olarak davacı şahsına talebi doğrultusunda 2.500.000,00-TL, 900.000,00-TL, 200.000,00-TL, 10.000.000,00-TL, 5.000.000,00-TL, 1.000.000,00-TL ve 1.500.000,00-TL gibi protestolu olmuş yüksek meblağlı alacak kaydına yazdıramadığı daha birçok evrak gönderdiğini, bu alacakları bir yana; bu şirketin …’da bulunan tesisleri üzerinde işletme yapmış ve yaptırmış oldukları farklı şirketler üzerinden yıllardır ödemedikleri kurum borçlarına, kendi şirketinin de hukuk dışı bir şekilde ortak edilmesi ve bu borçlardan yine mantık dışı bir şekilde müteselsil sorumlu tutulması sebebi ile …’na olan borcunun 10 milyon TL civarı gibi bir borçla, davacı şahsının % 98 hisse ile sorumlu olduğu kendi resmi şirketinin üzerine yıkılmış olduğunu, borçlu şirketin bir kuruşuna kadar gerçekte kendi borcu olan bu kurum borcunu ödemeye ve muvazaalı şekilde işler yapmış olduğu kişiler üzerinden kurduğu şirketlere ödetmeye niyetinin olmadığını, zaten çıkar ilişkisi ile bağlamış oldukları, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından geçmiş yıllarda görevli olarak atanan ancak bu şirketin de ipini çekip başka bir şirket kuralım diyecek kadar aldığı görevi suistimal eden kayyımın da bu borcun ödenmesini ve ödenmeye çalışılmasını davacı şahsına çöpe atmak gibi nitelediğini, bu görüşme anını delil maksatlı kamu yararına, başka ispat şansı olamayacağından görüntülü bir şekilde kayda aldığını, alacaklı şahsına borçlu şirket tarafından güvence olarak verilen ancak muvazaalı işlerine onay vermeyip tüm hesaplarını bozmuş olması nedeniyle …’da bulunan resmi işyerinin ve içindeki şahsi kasa ve özel eşyalarının, borçlu şirket …A.Ş. tarafından işgal ve talan edildiğini, bu sebeple 15 milyonluk alacağının nereden kaynaklandığını somut bir şekilde elinden geldiğince mahkemeye kanıtlarıyla arz ettiğini, kontrat üzerinden belgeleyebileceği işçi alacağının toplam 56.000,00-Euro, 41.000,00-USD, borçlu şirketin aralarındaki çıkarsız tüm anlaşmaları ihlal ve suistimal ederek, davacı işçi şahsının üzerinden işletmiş ve bilerek zarara uğratmış olduğu SGK’na olan genel borç miktarı yakın tarih itibariyle 10 Milyon 60.000 TL ve üzeri olduğunu, işletmecilik esnasında dönen tüm deliller bu şirkete ve kayyımına aktarılmış olduğundan borçlu şirket bu borçlardan sorumlu olduğunu, gerek binlerce devre tatil üyelerinin, gerekse kurum borçları adına tedbiren ve güvence anlamında borçlu şirket …A.Ş.’nden alındığını, borçlu şirketin aralarındaki çıkarsız tüm anlaşmaları ihlal ve suiistimal ederek, davacı şahsı üzerinden işletmiş ve zarara uğratmış olduğu …Termal Otelcilik unvanlı resmi şirketine vermiş olduğu zararın üzerindeki şirketin amme borçlarından %98 hisseden ötürü sorumlu tutulmasından dolayı … Mal Müdürlüğü’ne 08/09/2020 tarihi itibariyle doğan borç toplamının 174.259,36-TL olduğunu, kendilerine borçlanma ile alakalı bir vekâlet vermediği halde kendi ticari borçlularına …unvanlı resmi şirket kaşesi üzerinden olmadık sahtekârlıklar yapıp, ticari borçlarını sahtekârca yapılandırıp ve binlerce vatandaşı ve onlarca alacaklıyı davacı şahsından habersiz suç işleyerek aldatmalarından ve suçsuz ve borçsuz şahsını bu yüzden mağdur ettirmelerinden dolayı, bu hatalarını ve yüzlerce sahte evrak usulsüzlüklerini kabul ederek, aleyhindeki usulsüzlüklerini kurtarmak ve kendilerini zor duruma düşürmemesi karşılığında güvence olarak göndermiş olduğu senetler içerisinde 15.000.000,00-TL civarında iki adet senedin bulunmasının olduğunu, bu kişilerden birinin ise aynı alacak masasında kaydı bulunan elindeki 90.000,00-Euro’luk senedi sahte olan …A.Ş. yönetiminin yapılandırma bahanesi ile mağdur etmiş olduğu, gerçek ve alacaklılardan biri olan alacak kaydındaki alacağını alamadığı takdirde aleyhinde yasal işlem başlatacağını açık bir şekilde belirten bu kişiye üzerindeki resmi şirketten dolayı açık tarihli senet vermiş olduğu …adlı kişinin alacağına şahsi kefil olduğunu, borçlu şirketin kayıt kabul davası için mahkemeye başvuran davacı şahsına güvence olarak göndermiş olduğu ve işgal sırasında ele geçirememiş olduğu senetleri dilekçesi ekinde paylaştığını, bu senetlerin aynı yazı ve imza ile borçlu şirket tarafından davacı şahsına sahtekârlık yapılarak gönderildiğini ve hiç yoktan yargılanıp aklandığı senetler ile aynı olduğunu, bunların 400.000,00-TL, 300.000,00-TL, 500.000,00-TL ve 1.200.000,00- TL bedelli senetler olduğunu, özetle milyonluk ve haklı alacağını iflas idaresine kasten ve usulsüzce reddettirerek, kendi hata ve borçlarını işçileri olan davacı şahsının üzerine cani ve vicdansızca yıkmak ve yıktırmak adına elinden geleni yapan ve aleyhinde sahtecilik konusunda daha öncesinde … adlı şahsı kullanarak hiç yoktan aleyhinde yargıyı aldatmayı başararak kamu davası açtırdığını ve yıllarca suçsuz yere hapis yatma ve ceza alma korku ve de endişesiyle yıpratmasına rağmen aleyhindeki amacına Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli ve adaletli kararı ile ulaşamamış olan, …A.Ş.’nin kendince hesabı ise; başkaları ve yakınları üzerinden muvazaalı ancak yasal bir şekilde kurdurtmuş olduğu paravan şirketler üzcrinden, hem vatandaşları, hem de kurumları usulünce dolandırmanın dert ve amacında olması olduğunu, bu yüzden kendi adamları ve gizli ortağı olan … isimli haklarında kapsamla suç duyurusu ve şikâyette bulunduğu iflas idaresindeki görevlilere dosyada gerek şirketinin gerekse şahsı üzerinden alacak kaydı yapmış olduğu somut alacağının olduğunu, mahkemeye açtığı bu davanın işçi ve şahsi alacağıyla alakalı olduğunu, 15.000.000,00-TL meblağ içerisinde 56.300,00-Euro ve 41.000,00-USD işçi alacağının da bulunduğunu, en son dosyaya sunduğu bu evrak ve bunun gibi dosyada paylaşmadığı birçok evrakın davacı şahsına borçlu şirketler tarafından diğer senetler gibi güvence mahiyetinde usulsüzlük ve borçlarına karşılık tedbiren verilmiş evrak olduğunu, ilk kaydını ilgili dosyaya yaptırırken alacağının bedelinin 1.000.000,00-TL’ndan fazladır şeklinde belirtmesinin gerekçeli sebeplerinden birinin ise; kuruma olan ve gerçekte borçlu şirketin ödeyeceği borcun yerinde durmadığı olduğunu, bu yüzden borçlu şirket ile arasında yaptığı elindeki evraklara ve anlaşmalara dayanarak hem …
Ltd. Şti. üzerinden 2020/183 Esas nolu, hem de işçi alacağı adına, 2020/363 Esas nolu bu dosya üzerinden çocuğunun cep telefonunu satacak kadar düşerek mahkemeye kısıtlı imkânlarıyla çaresizce başvurduğunu, elinde borçlu şirket ile yapmış olduğu tüm anlaşmalar ve bu anlaşmaları destekleyen somut evrakların olmasına ve borçlu şirketin aleyhindeki tüm sahtekârlığını somut bir şekilde ortaya çıkaracak delillere sahip olmasından dolayı iflas dosyasında kayıtlı olan alacağını art niyetli reddettiren başta borçlu şirket, iflas idaresi ve muvazaalı alacaklılar hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden kapsamlı ve ciddi suç duyurusunda bulunduğunu, mahkemeyle paylaştığı bu alacaklarından dolayı borçlu şirket yönetiminin, davacı şahsı aleyhinde katiyen yasal işlem başlatamayacağı gibi bu şirketin Kayseri 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2017/17 Esas numaralı aklanmış olduğu ceza makamı huzurunda kendi resmi şirket avukatlarını aleyhinde etiksizce kullanarak, maaşlı çalışan bir işçinin bizden böylesi astronomik bir alacağının olması mantık ve hukuka aykırı şeklinde imalarda bulunarak yargıyı aleyhinde kendi mantıkları ile aldatmaya çalıştıklarını, şimdi ise bu sahtekârlıkta başarılı iflas idaresini aleyhimde kullanıp alacağını reddettirdiğini, birçok evrakının taranmamış olup bunun da niyet ve sorumsuzluklarını açıkça ortaya koyduğunu, bu şirketin aleyhinde en kabul edilemez terbiyesizliği ise; mağdur edip aldattıkları işçi şahsını aklanmış olduğu mahkeme huzurunda tarafına uzlaşma bahanesi ile göndermiş oldukları sahte evraklar üzerinden ayrı ayrı cezalandırıp hapse dahi attırmaya çalışmış olmaları olduğunu, gerek ticari gerekse şahsi alacağının toplamının gerçekte binlerce devre tatil satışından dolayı 50 milyonu geçtiğini, ancak evinde sakladığı evraklar üzerinden ancak bu alacaklarını talep ettiğini, şayet borçlu şirketin belirtmiş olduğu miktarları daha aşağı olduğunu somut bir şekilde ilgili merciler huzurunda ispatlar ise; bu tutarın miktarı ne olursa olsun hiçbir sorun çıkarmadan o tutara peşinen razı olacağını belirtmek istediğini, zaten bunu alacaklarının reddedilmiş olduğu iflas dosyasında da iyi niyetli bir şekilde anlatmaya çalıştığını, bu yüzden davacı olduğu konunun; harcını ve gider avansını yatırmış olduğu 2019/39 Esas numaralı iflas idare yetkilileri tarafından hazırlanan sıra cetveline 15.000,000,00-TL şeklinde alacak kaydını yaptırmış olduğu ciddi alacağının sıra cetveline kaydının yaptırılması ve iflas idaresinde görevli bulunan görevlilerin bu alacağını kasıtlı bir şekilde reddetmeleri sebebiyle, mağduriyetini aşabilmek adına ilgili mahkemeye ve adalete başvurmuş olduğu konunun, sıra cetveline kayıt kabul davası olduğunu beyan, talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresi memurlarına usulünce tebligat yapıldığı halde yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriğine göre davacının alacak iddiasını dayandırdığı kira sözleşmesinde yazılı alacak kalemlerinin müflis şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarında davacının alacak kayıtlarına rastlanmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Kural olarak; kira sözleşmesinin düzenlenmesiyle, soyut bir borç ilişkisi yaratıldığı; ancak, dava konusu kira sözleşmesinin temel ilişkinin tarafları arasında kaldığı sürece soyutluk kurallarının uygulanamayacağı; dava konusu alacağa dayanak kira sözleşmesinin müflis şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı; bu kira sözleşmesinde yazılı alacak kalemlerinin diğer belgelerle ve kayıtlarla arasında bağlantı kurulamadığı; TMK’nun 6. maddesi uyarınca, davacı ile müflis şirket arasındaki ilişkiye nazaran her zaman düzenlenmesi mümkün olan adi şekilde yapılmış adi şekilde yapılan kira sözleşmesinin tek başına alacağın varlığını ispata yeterli belge olmadığı anlaşılmıştır. Davacının alacağın varlığını inandırıcı ve birbirine doğrulayan diğer somut ve yasal delillerle kanıtlanamadığı; bu nedenlerle davacı tarafından davalı iflas masası aleyhine açılan işbu davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarihli 2016/2864 Esas ve 2019/64 Karar sayılı emsal içtihatı da dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harca tabi olduğundan dolayı mahkememizce maktu harca hükmedilmiştir. Eldeki davada davalı iflas idaresi vekille temsil dilmediğinden dolayı davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu aleyhine adaletle bağdaşmayacak hukuk inancını sarsacak bir şekilde karar verildiğini , bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararını istinaf ettiğini, adalet aradığını ülkesinin hukukuna güvenmek istediğini alacaklısı olduğu davalı şirket ve iflas idaresi sadece iflas masasından talep etmiş olduğu 15.000.000 TL. Şeklinde daha öncede alacak kayıt masasına yapmış olduğu müracaat üzerinden alacağının inandırıcı olmadığını ima ederek alacağını reddettiğini ancak davacı şahsının sadece kontrat üzerinden alacağının kayda geçmesini açıkça belirtiyor olduğunu, davacı konumunda başvurduğu ve alacaklı olduğu şirketin alacak dosyasını takip eden iflas idaresinin yönlendirmesi ile alacaklarının kaydı için başvurmuş olduğu Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nin, alacaklısı olduğu şirketin ticari defterlerinde kayatlı alacağının var olup olmadığı yönünde davasını tek taraflı ve hukuka yakışmayacak bir şekilde değerlendirerek, dava dosyasını elindeki ıslak imza ve anlaşmaları açık bir şekilde ziyan ederek kapattığını, adi bir kontrat üzerindeki imzaların mahkemenizce geçersiz sayılacaksa bugüne kadar hukuk mahkemelerinde hakkını arayan milyonlarca vatandaşın evrak ve müracaatı da geçersiz olduğunu bu yüzden hukukla bağdaşmayacak bir şekilde haksızlığa uğratılmış olduğun düşündüğünü kontrat üzerinde sadece somut döviz alacaklarının alacak kaydına geçirilmesini talep ettiğini ancak davanın haksız ve de hukuksuz bir şekilde aleyhine kapatıldığını, alacaklısı olduğu davalı şirketin ve alacakları konusunda hiçbir muhatabın alacak talebimden dolayı hukuk önünde aleyhinde yasal işlem başlatamayacağından gayet emin olduğunu , ülkesinin hukuk ve adaletine oları inanç ve güvencimin daha fazla sarsılıp yitirilmemesi adına istinaf taleplerinin incelenerek kontrat ve son beyan ve delillerini aynen tekrar ettiğini, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini ve yaşadığı bariz adaletsizlik ve haksızlıklıkların giderilmesini talep etmiştir
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Dava, sıra cetveline itiraz ( iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline Yönelik Kayıt Kabul ve Terkin talebi ) talebine ilişkindir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının yeterli ve kesin delillerle alacağını ispat edememesi nedeni ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 20/06/2022 tarih ve 2020/363 E – 2022/510 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren 10 (on) gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022