Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2163 E. 2022/2185 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2163
KARAR NO: 2022/2185
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
ESAS NO: 2021/951
KARAR NO: 2022/569
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 21/10/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2022 tarih ve 2021/951 Esas – 2022/569 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatifin 21/06/2015 tarihli genel kurulda kooperatifin devam eden konut inşaatlarının maliyetinin karşılanabilmesi için her bir üyenin 9.500,00-TL ödemesine, ödemelerin gününde yapılmaması halinde aylık %1.5 gecikme zammı alınmasına karar verildiğini, davalının bu maddi yükümlülüğü yerine getirmediği gibi genel kurul öncesi dönemlerden de aidat borcu bulunduğunu, bu nedenle Kayseri 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, alınan kararın kooperatifin tüm ortaklarını bağlayacağından bahisle davanın kabulü ile Kayseri (kapatılan) 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalının vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına, ayrıca yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, bu nedenle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı aleyhine başlatılan haksız ve yersiz ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin 14.02.2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiğini, davcı tarafın söz konusu itirazdan haberdar olduğu halde yasal süre içerisinde dava açmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle de reddinin gerektiğini, davacı tarafın alacağının 2011 yılına dayandığını ve genel zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı tarafından alacağın dayanağı yapılan genel kurul kararının ilgili maddesinin Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.10.2021 tarih 2020/10 esas 2021/940 karar sayılı ilamı ile iptal edildiğini, davalının davacı tarafa bir borcu bulunmadığını, kooperatife 2011 yılında alınan genel kurul kararı gereğince bildirilen kesin hesap miktarını banka kredisi kullanmak suretiyle eksiksiz olarak yatırdığını ve kooperatif üyeliğinden çıktığını, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “….Yargılama aşamasında Resmi Gazetenin 15.06.2022 tarihli … yevmiye numaralı sayısı ile ilan edilen ve yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2.maddesinde “…inşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, terkin edilmemiş olması, yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanmış olması halinde konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.”şeklinde düzenleme yapılmıştır.Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; kooperatif tarafından yapımı tamamlanan etap için bağımsız bölüm malikine tahakkuk ettirilen bedelin ödenerek tapunun davacıya verildiği, kooperatifin terkin edilmediği ve inşaatlara devam ettiği, davacı kooperatifin teslim edilen daire yönüyle davalıdan inşaat bedeli talebinde bulunduğu, bu bedelin 7410 sayılı yasanın 2.maddesinde belirtilen yönetim giderlerinden olmadığı anlaşılmakla 7410 sayılı yasanın 2.maddesi dikkate alınarak”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Etap uygulamasının 1163 sayılı kanunun 23. Maddesinde düzenlenmiş bulunan “eşitlik ilkesine” temelde aykırı ve istisnai bir uygulama olup, bu hali ile ya anasözleşmede açıkça düzenleme sureti ile ya da ilgili bakanlığın onayına tabi olarak anasözleşme değişikliği ile yapılabilecek bir uygulama olup, müvekkili kooperatifin ana sözleşmesinde bu yönde bir hüküm bulunmadığı gibi, anasözleşme tadili de yapılmadığını, kooperatif inşaatlarının maddi imkanların kısıtlılığını, teknik ve fen bakımından zorunluluk, arsa temini gibi sebeplerle tüm inşaatların birlikte yapılması hususunda maddi imkansızlık v.s. sebeplerle yıllara sari olarak yapılması etap uygulamasının var olduğu anlamına gelmediğini, etap uygulamasında ortaklar baştan belirlenen etaplara bağlı olarak ortaklığa girmekte, her bir ortağın sadece tabi olduğu etaptan kura çekme imkânı bulunmakta ve genel giderler dışında etapların yapı maliyet hesabı, ödeme planı ve çoğu zaman daire nitelikleri hatta kimi zaman yapıldıkları bölge dahi farklı olduğunu, bu hali ile 23.maddenin (eşitlik ilkesi) istisnası niteliğindeki etap uygulaması ancak anasözleşmede bulunacak özel hükme veya bakanlığın onayı ile anasözleşme değişikliği şartına bağlı olduğunu, mahkemece bu yönde araştırma yapılmaksızın karar verilmesinin yerinde olduğunu, mahkemenin, geçici 11. maddede belirtilen diğer şartların varlığını da araştırma gereği duymadığını, davalının tapusunu alıp almadığı, fiilen daire tahsisi yapılıp yapılmadığını, davalının kesin hesabının yapılıp borcunun olup olmadığı hususu da araştırılmadığını belirterek; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/951 E. 2022/569 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne, ilk derece ve istinaf yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece kanuni düzenleme uygun olarak hüküm tesis edilmiş olup verilen kararın usul ve yasalar çerçevesinde 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun “MADDE 2- 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 11- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır. a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi, b) Terkin edilmemiş olması, c) Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması, ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması, şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.” ifadelerine yer verildiğini, dava dosyasının yapılan yasal düzenlemede belirtilen tüm şartları sağladığını, iş bu nedenle de kooperatif işlemlerinin hükümsüz olduğunu, davacı kooperatifin talebinin usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacak istemi ile başlatılan ilamsız icra takibinde borca itirazın iptali talebine ilişkindir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,
şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca araştırılması, değerlendirilmesi, bu kapsamda olup olmadığı hususunda kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılarak değerlendirilmesi için bir inşaat mühendisi, bir kooperatif alanında uzman bilirkişi ve bir mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte iken bu hususlar yeterince araştırılmadan karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/07/2022 tarih ve 2021/951 Esas – 2022/569 sayılı nihai kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 20/10/2022