Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2156 E. 2022/2140 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2156
KARAR NO: 2022/2140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2022
ESAS NO: 2021/402
KARAR NO: 2022/318
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 20/10/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı /davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
2021/402 ESAS SAYILI DOSYASINDA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29/05/2020 tarihinde konusu … komisyon numaralı konusu otobüs alımı olan taşınır sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin ruhuna aykırı şekilde otobüsün, davalı tarafından satışın yapıldığı 26/08/2020 tarihinden 04/02/2021 tarihine kadar davalı tarafından üretici firma olan … A.Ş.’nin otoparkından teslim alınmadığını, dava dışı üretici firma uygulaması gereği üretici firma tarafından otobüsün parkta kaldığı her güne 50+KDV-TL olmak üzere müvekkili şirkete park bedeli yüklendiğini, taşınır sözleşmesinin taraflarından olan davalı şirketin taşınır teslim yükümlülüğünü yerine getirmekten haksız bir şekilde ve kötü niyetle kaçındığını bu nedenle müvekkili şirketin haksız yere üretici firmaya park bedeli ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ödenen park bedellerinin tahsili amacıyla davalı şirkete araç park bedeli faturaları gönderdiğini davalı tarafın ise faturaları iade ettiğini, sözlü ve yazılı ihtarlara da cevap alınamadığını, sözü geçen bedellerin tahsili amacıyla 08/01/2021 tarihinde başlatılan rücuen alacak talepli icra takibine karşı borçlunun itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin 29/05/2020 tarihli … komisyon numaralı konusu otobüs alımı olan taşınır satış sözleşmesine uygun olarak 29/05/2020 tarihli v sıra numaralı ve … fiş sıra numaralı dekont ile yine 29/05/2020 tarihli … sıra numaralı ve … fiş sıra numaralı dekontlardan da anlaşıldığı üzere otobüs kaporası olarak davacı tarafa her bir ödeme 100.000,00-TL olacak şekilde toplamda 200.000,00-TL ödeme yaptığını, yine müvekkilinin 29/05/2020 tarihinde otobüsün satım bedeli olan 1.700.000,00-TL’nin kalan 1.500.000,00-TL’sini de davacı tarafa ödediğini, davacı tarafın söz konusu iddialarını yazılı bir delille ispat etmesi gerektiğini, söz konusu faturalardan dolayı müvekkilinin otobüsü teslim aldığı açıkça anlaşıldığından davacı tarafın müvekkili aleyhine otobüsün teslim alınmadığı gerekçesiyle haksız şekilde icra takibi başlattığını ve bu davayı ikame ettiğini, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunda bahisle öncelikle davacının dayandığı delil olan 26/08/2020 tarihli faturada yer alan ” … … Otobüs Aşağıdaki Özellikler ve Avadanlıklarla Birlikte Teslim Edilmiştir.” ifadesi gereğince otobüsün müvekkili tarafından teslim alındığı sabit olduğundan duruşma günü beklenilmeksizin davanın dosya üzerinden yapılacak inceleme sonucu reddine, aksi kanaat hasıl olur ise müvekkili hakkında açılmış bulunan itirazın iptali davasının esastan reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2021/403 ESAS SAYILI DOSYANDA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 29/05/2020 tarihinde konusu … komisyon numaralı konusu otobüs alımı olan taşınır sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin ruhuna aykırı şekilde otobüsün, davalı tarafından satışın yapıldığı 26/08/2020 tarihinden 04/02/2021 tarihine kadar davalı tarafından üretici firma olan … A.Ş.’nin otoparkından teslim alınmadığını, dava dışı üretici firma uygulaması gereği üretici firma tarafından otobüsün parkta kaldığı her güne 50+KDV-TL olmak üzere müvekkili şirkete park bedeli yüklendiğini, taşınır sözleşmesinin taraflarından olan davalı şirketin taşınır teslim yükümlülüğünü yerine getirmekten haksız bir şekilde ve kötü niyetle kaçındığını bu nedenle müvekkili şirketin haksız yere üretici firmaya park bedeli ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ödenen park bedellerinin tahsili amacıyla davalı şirkete araç park bedeli faturaları gönderdiğini davalı tarafın ise faturaları iade ettiğini, sözlü ve yazılı ihtarlara da cevap alınamadığını, sözü geçen bedellerin tahsili amacıyla başlatılan rücuen alacak talepli icra takibine karşı borçlunun itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetle yapılmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, müvekkili şirketin 29/05/2020 tarihli … komisyon numaralı konusu otobüs alımı olan taşınır satış sözleşmesine uygun olarak 29/05/2020 tarihli … sıra numaralı ve … fiş sıra numaralı dekont ile yine 29/05/2020 tarihli … sıra numaralı ve … fiş sıra numaralı dekontlardan da anlaşıldığı üzere otobüs kaporası olarak davacı tarafa her bir ödeme 100.000,00-TL olacak şekilde toplamda 200.000,00-TL ödeme yaptığını, yine müvekkilinin 29/05/2020 tarihinde otobüsün satım bedeli olan 1.700.000,00-TL’nin kalan 1.500.000,00-TL’sini de davacı tarafa ödediğini, davacı tarafın söz konusu iddialarını yazılı bir delille ispat etmesi gerektiğini, söz konusu faturalardan dolayı müvekkilinin otobüsü teslim aldığı açıkça anlaşıldığından davacı tarafın müvekkili aleyhine otobüsün teslim alınmadığı gerekçesiyle haksız şekilde icra takibi başlattığını ve bu davayı ikame ettiğini, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunda bahisle öncelikle davacının dayandığı delil olan 26/08/2020 tarihli faturada yer alan “… … Otobüs Aşağıdaki Özellikler ve Avadanlıklarla Birlikte Teslim Edilmiştir.” ifadesi gereğince otobüsün müvekkili tarafından teslim alındığı sabit olduğundan duruşma günü beklenilmeksizin davanın dosya üzerinden yapılacak inceleme sonucu reddine, aksi kanaat hasıl olur ise müvekkili hakkında açılmış bulunan itirazın iptali davasının esastan reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dosyaya mübrez 01/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; taraflar arasında düzenlenen 29.05.2020 tarihli sipariş formuna göre aracın teslime hazır olduğu bildirildiği andan itibaren 2 (iki) iş günü içerisinde teslim alınması gerektiği, davacının Ankara … Noterliği’nce … tarihli davet yazısıyla davalıdan aracın 20.11.2020 tarihine kadar teslim alınmasını talep ettiği, davalının, davacıya aracın teslim talimatını içeren kaşe ve imzasının yer aldığı yazıya ait tarihin 04.02.2021 olduğu, davacının davalı aleyhine başlatmış olduğu Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosya ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin… esas sayılı dosyasında toplam 8.142,00-TL alacaklı olduğu, davalının fatura tarihinden davacının beyanına göre 20 gün düşülmesi durumunda teslim tarihi olan 04.02.2021 tarihine kadarki sürenin 138 gün olduğu ve günlük 50,00TL+KDV’lik araç park bedeli hesaplandığında davalının davacıya borç bedelinin faiz hariç 8.142,00-TL olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir. Tarafların yaptığı itiraz üzerine alınan 28/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; dava konusu aracın tesliminin talimat yazısı doğrultusunda 04.02.2021 tarihinde teslim aldığı yönünde karar verilecek ise, davalının davacıya borç bedelinin faiz hariç toplam 8.142,00-TL olduğu, dava konusu aracın fatura muhteviyatı esas alınarak fatura tarihi olan 26.08.2020 tarihinde teslim alındığı yönünde karar verilecekse, davalının davacıya borcunun bulunmayacağı yönünde görüş bildirmiştir. Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; davacının davalıya otobüs sattığı,satılan bu otobüsün için düzenlenen 26.08.2020 tarihli faturaya göre aracın davalıya teslim edildiği, ancak davalının aracı teslim edilen yerden çıkarmadığı,aracın teslim edildiği hususunun e faturada “araç işyerimizde teslim edildiğinden sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir.”kaydı ile sabit olduğu, aracın teslim talimatını içeren kaşe ve imzasının yer aldığı yazıya göre aracın 04.02.2021 fiilen teslim alındığı, aracın teslim alınması gereken süreden 138 gün sonra teslim alındığı, bu sürede davacının otopark ücreti ödediği, aracın belirlenen tarihten 138 gün sonra teslim alınması nedeniyle davacının araç için ödediği otopark ücretini davalının ödemek zorunda olduğu bu sebeple itirazında haksız olduğu,yargılama başında alacağın kayıtlara dayalı olması belirlenebilir nitelikte olduğu, itirazla davacının alacağına geç kavuşacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla Mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkememizin 2021/402 esas sayılı dava dosyası yönünden; Açılan davanın kabulü ile davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, Hüküm altına alınan 4.484,00-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Birleşen 2021/403 esas sayılı dava dosyası yönünden; Açılan davanın kabulü ile davalının Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, Hüküm altına alınan 3.658,00-TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı taraf, müvekkil ile 26.08.2020 tarihinde yapılan satış sonrası 04.02.2021 tarihine kadar satış konusu otobüsün teslim alınmadığı, bu süre zarfında kendisine otobüs için günlük 50,00TL+KDV park bedeli yükletildiği gerekçesiyle Kayseri Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ve… E. sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlattığını, başlatılan icra takiplerine müvekkil şirketin böyle bir borcunun bulunmaması sebebiyle itiraz edildiğini ve takip durduğunu, bunun üzerine davalı taraf her iki dosya için ayrı ayrı itirazın iptali davası açtığını, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/403 E. 2021/879 K. sayılı ilamı ile iki dosya arasında şahsi, hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesi ile dosyaların Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/402 esas sayılı dava dosyası üzerinden devam etmesine karar verildiğini, davacı taraf, müvekkil ile 26.08.2020 tarihinde yapılan satış sonrası 04.02.2021 tarihine kadar satış konusu otobüsün teslim alınmadığı, bu süre zarfında kendisine otobüs için günlük 50,00TL+KDV park bedeli yükletildiğini iddia etmiş olup söz konusu iddialar gerçeği yansıtmadığını, zira 26.08.2020 tarihli … numaralı e faturada da görüleceği üzere müvekkil şirket 29.05.2020 tarihinde imzalanan otobüs sipariş forumda düzenlenen 1.700.000,00 TL’lik kaparo ve satış bedelini ödediğini, faturaya “araç iş yerimizde teslim edildiğinden sevk irsaliye düzenlenmemiştir” ve “… … Otobüs Aşağıdaki Özellikler ve Avadanlıklarla Birlikte Teslim Edilmiştir.” şeklinde kayıtlar eklendiğini, ilgili faturaya yasal süresi içerisinde tarafımızca itiraz edilmediğini, fatura müvekkilin ticari defterlerine işlendiğini ve müvekkil şirket ile davacı taraf arasında otobüs satışına ilişkin herhangi bir borç ilişkisi kalmadığını, söz konusu fatura taraflarca kabul edildiğini, müvekkil tarafından ticari defterlerine işlenmiş olduğundan dolayı ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2017/1445 E. 2018/1438 K. sayılı 09.04.2018 tarihli “6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir.” yönündeki kararı doğrultusunda fatura kesinleştiğini ve yazılı delil niteliği taşıdığını, iş bu davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesinin izahı olmadığını, davacı tarafın müvekkil şirketin satış konusu aracı teslim almadığı gerekçesiyle park ücreti ödemek zorunda kaldığı ve zarara uğradığı yönündeki iddiaları asılsız olduğunu, zira 26.08.2020 tarihli … numaralı yazılı delil niteliğindeki faturadan da görüleceği üzere araç 26.08.2020 tarihinde müvekkil şirket tarafından teslim alındığını, müvekkil şirket satışa konu aracı teslim aldığından dolayı davacı tarafından gönderilen … tarihli davet kağıdına ve WhatsApp isimli mesajlaşma uygulaması üzerinden gönderilen mesajlar müvekkil tarafından dikkate alınmadığını, müvekkilin basiretli bir tacir ve saygın bir iş insanı olduğunu, müvekkil sözleşmenin yapıldığı gün olan 29.05.2020 tarihinde, vergiler dahil, 1.700.000,00 TL gibi oldukça yüklü bir miktar olan tutarı ödemiş olduğu nazara alındığında satım bedeline kıyasla oldukça cüzi bir miktar olan 8.142,00 TL’lik bedeli ödeyemeyecek olması ve aracı teslim almayacak olması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkil şirketin basiretli bir iş insanı olması da nazara alındığında kabul etmemekle birlikte satın almış olduğu otobüsü 158 gün kadar uzun bir süre boyunca teslim almaması aktif bir şekilde ticari faaliyet gösteren müvekkil şirket için söz konusu dahi olamayacağını, söz konusu miktarın müvekkil şirket tarafından ödenmemesi ve icra takibine itiraz edilmesinin sebebi böyle bir borcun bulunmamasından kaynaklandığını, nitekim müvekkil şirket üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirdiğini, 29.05.2020 tarihinde araç bedelini ödediğini ve 26.08.2020 tarihinde aracı teslim aldığını, tüm bu hususlara rağmen davacı tarafından aracın geç teslim alındığı ve bu sebeple park ücreti ödemek zorunda kaldığı gerekçesiyle zarara uğradığı iddiaları gerçeği yansıtmamakla birlikte haksız ve kötüniyetli bir şekilde hareket edildiğini, somut olayda da davacının başlattığı takip haksız ve kötüniyetli olduğundan davacı hakkında dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme ilamının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilerek haksız ve kötüniyetli olarak takip başlatan alacaklı hakkında dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir. Asıl davada, 4.484,00 TL alacak miktarı üzerinden icra takibi başlatıldığı ve takibe itiraz edildiği, bu miktar üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, birleşen davada ise 3.658,00 TL alacak miktarı üzerinden icra takibi başlatıldığı ve takibe itiraz edildiği, bu miktar üzerinden itirazın iptali davası açıldığı ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne kararı verildiği görülmüştür. Davalı işbu kararları istinaf etttiğinden istinaf edilen karar miktarının/dava değerinin asıl ve birleşen dosyalar yönünden ayrı ayrı kesinlik miktarı olan 8.000,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” Mahkemece 20/04/2022 tarihinde nihai karar verilmiş olup, hükmün verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 8.000,00 TL’dir. Davalı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen asıl ve birleşen davalara ilişkin dava değerinin ise 8.000,00 TL’nin altında kaldığı görülmüş olup HMK 341/2 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 (sekizbin) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükme ve 352. madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan bir karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.HMK 352/1-b maddesine göre kesin olan kararların istinafı halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk dairesince ön incelemede öncelikle gerekli karar verilir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf ettiği karara ilişkin dava değerinin/miktarının kesinlik (istinaf edilebilme) sınırının altında olması nedeniyle kesin sayılan kararla ilgili işbu istinaf dilekçesinin/talebinin HMK 341/2 ve HMK 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinafa konu asıl ve birleşen davaların değerinin ayrı ayrı karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davalının asıl ve birleşen davalarla ilgili istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 ve 352/1-b maddeleri uyarınca ayrı ayrı usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davalının peşin yatırdığı istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4.maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.19/10/2022