Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2154 E. 2022/2122 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2154
KARAR NO: 2022/2122
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2022
NUMARASI: 2021/361 E. 2022/459 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/10/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/06/2022 tarih ve 2021/361 E – 2022/459 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sürekliliği olan bir ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalıya servis araçlarının sağlanması konusunda yardımcı olduğunu, müvekkilinin 30/10/2018 düzenleme tarihli … ve … sıra nolu faturalarla davalı şirkete …, … ve … plakalı araçları kiraladığını ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirileceğini, müvekkilinin üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, aracı teslim ettiğini ve anlaşılan süre boyunca araçların davalı tarafça kullanıldığını ancak borcun ödenmediğinden bahisle davanın kabulü ile 118.000,00-TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde; müvekkil şirketin çalışanlarının ve öğrencilerinin iş yerine gidiş-gelişleri için davacıdan servis aracı kiraladığını, bu kiralamalara ilişkin ödemelerin düzenli olarak davacıya yapıldığını, taraflar arasındaki bu ilişki neticesinde davacı tarafın davaya konu … ve … sıra numaralı faturaları kestiğini, söz konusu faturaların karşılıklarının davacının bizzat kendisine ödendiğini, tahsilat fişleri ve şirket ticari defterleri incelendiğinde müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığının ortaya çıkacağını, dava konusu faturalardan … numaralı ve 30/10/2018 tarihli fatura şirket kayıtları incelendiğinde 31/10/2018 tarihli … numaralı 59.000,00-TL’lik nakit ödeme işlemi ile davacı…’a ödendiğini ve söz konusu işlemin yapıldığına dair bizzat kendisince tahsilat makbuzu imzalandığını, ayrıca söz konusu ödemenin ticari defterlerde kaydının mevcut olduğunu, dava konusu … numaralı ve 31/07/2018 tarihli fatura bedelinin ise müvekkili şirketin …/Kayseri … Şubesindeki hesabından 27/08/2018 tarihinde davacı…’un … Bankası/Merkez Şubesindeki … ıban numaralı hesabına 59.000,00-TL’lik ödeme havale/eft yolu ile yapıldığını, ödemelerin bankalardan sorularak bu durumun ortaya çıkacağını, davacı tarafın ödemeleri almasına rağmen servis kiralama hizmetinden kaçındığını ve müvekkilinin ödemelerin karşılığını hizmet olarak alamadığını, davacının iddia ettiğinin aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, bu nedenlerle açılan bu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Toplanan deliller yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında servis araçlarının kiralanması şeklinde ticari ilişki olduğu, davacının araçları ile davalının çalışanlarının ve öğrencilerinin işyerine-rehabilitasyon merkezine geliş-gidişlerinin sağlandığı, davacı tarafından davalıya kesilen 31.07.2018 tarihli … numaralı 59.000,00-TL bedelli ve 30.10.2018 tarihli … numaralı 59.000,00-TL bedelli faturalara istinaden eldeki davanın açıldığı, ihtilafın bu faturalara konu olan 118.000,00-TL’nin davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, davalı tarafından davacının … Bankasındaki hesabına 27.08.2018 tarihinde 59.000,00-TL ödemenin yapıldığı, havale niteliğindeki ödemenin borcu sona erdirmek niyetiyle yapılacağı, ödendiği tarih itibariyle … tarihli faturanın muaccel olduğu bu sebeple bu ödemenin tarih itibariyle 31.07.2018 tarihli … tarihli faturaya istinaden yapıldığının kabulü gerektiği, ödendiği noktasında itiraza uğramayan 31.10.2018 tarihli nakit ödeme belgesine göre ise davaya konu edilen … numaralı 59.000,00-TL bedelli 30.10.2018 tarihli faturanın ödendiği, her ne kadar bu fatura yönüyle duruşmada alınan beyanlarda ödemenin hangi fatura için alındığının belli olmadığı, taraflar arasında uzun süren bir ticari ilişkinin olduğu, ödemenin neye ilişkin yapıldığının anlaşılamadığı iddia edilmiş ise de; nakit ödeme belgesinde fatura numarasının yazılı olduğu, ödemenin … numaralı ve tarih itibariyle muaccel olduğu görülen faturaya istinaden ödendiği görülmekle bu yöndeki itirazların dinlenemeyeceği sonucuna varıldığından mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Açılan davanın reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında açık hesap ilişkisinin bulunduğunu ve bu nedenle taraflar arasındaki herhangi bir alacak borç ilişkisinin geniş olarak incelenmesi gerektiğini, açık hesaba ilişkin gerekli evrakların dava dosyasına sunulduğunu, ancak dosya münderecatı incelenirken bu delillerinin göz önüne alınmadığını, davalı ile müvekkili arasındaki ilişkinin 2015 yılından bu yana devam ettiğini, davalı şirketin müvekkiline borçlu olduğunun apaçık ortada olduğunu, Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 7.000 TL’yi aşan ödemelerin finansal kurumlar aracılığı ile yapılmasının zorunlu olduğunu, bu neviden zaten sunulan ödeme belgesinin geçerli olamayacağının aşikâr olup davalı yanca başkaca ödeme belgesi mahiyetinde bir ispat vasıtasının sunulamadığını, davalı şirket tarafından kesinlikle belirtilen bedelde bir ödeme yapılmamış olup ilgili ödeme makbuzunun tahrifata uğratıldığını, bu belgeye ilişkin suç duyurusunda bulunulmuş olup … iş emri numarası ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına ekteki şikayet dilekçesinin sunulduğunu, dolayısıyla bu belgenin gerçekliğine ilişkin inceleme yapılmadan verilen kararın yerinde olmadığını, davalı tarafından yapılan ödemelerde açıkça belirtilmemesine rağmen ödeme muaccel faturaya ilişkin sayıldığını ve bu görüşle taraflar arasında var olan açık hesap ilişkisi hiçe sayıldığını, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesi incelendiğinde davalının ödenmemiş pek çok borcu olduğunun görüldüğünü ve hiçbir ödeme açıklaması bulunmamasına rağmen hiçbir açıklama dahi ihtiva etmeyen ve bilirkişinin de açıkça ifade ettiği gibi cari hesaba ilişkin yapılan ödemenin ilgili faturaya ilişkin kabulünün davalı yararına son derece aşkın bir yorum olup karara dayanak yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/361 Esas ve 2022/459 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı Vekili
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava faturaya dayalı olarak başlatılan alacak davasıdır.
Davacı, davalı şirket ile aralarında yaptıkları araç kiralama sözleşmesi kapsamında …, … ve … plakalı araçları davalı şirkete kiraladığını, bu sözleşme doğrultusunda davalı şirkete adına … tarih … ve … sıra numaralı faturaları düzenlediğini davalının fatura borçlarını ödemediğini iddia etmiştir.
Davalı taraf çalışanlarının ve öğrencilerinin iş yerine gidiş gelişi amacıyla davacı ile aralarında yaptıkları araç kiralama sözleşmesi yaptıklarını sözleşme uyarınca davacıdan araç kiraladıklarını, davacı şirket tarafından sözleşme kapsamında … tarih … ve … sıra numaralı faturaları düzenlendiğini fatura borçlarını ödediğini beyan etmiştir.Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi kurulduğu davaya konu faturaların bu sözleşme kapsamında düzenlendiği noktasında ihtilaf bulunmamaktadır. Ne var ki taraflar arasında kurulan sözleşmenin şoförlü araç kiralama hizmetine ilişkin olup olmadığı mahkemenin görevi noktasında önem arz etmektedir.Taraflar arasında kurulan sözleşmenin şöförlü araç kiralama sözleşmesi olması durumunda taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi kurulmuş olup bu durumda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olacaktır. Buna karşılık sadece araç kiralama sözleşmesi olması durumunda taraflar arasında kira sözleşmesi kurulmuş olup bu durumda görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olacaktır.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/6402 E. )Mahkemece taraflar arasında kurulan araç kiralama sözleşmesinin şoförlü olup olmadığı kiralama ile birlikte şoför hizmeti verilip verilmediği sorularak, şoförlü araç kiralama hizmeti verildiğinin anlaşılması halinde uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklanacağı bu durumda davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesinde olacağı yalnızca araç kiralama şoförsüz hizmetinin verildiğinin anlaşılması halinde ise taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanacağı bu durumda davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesinde olacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 08/06/2022 tarih ve 2021/361 E – 2022/459 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.