Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2093 E. 2022/2167 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2093
KARAR NO: 2022/2167
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2022
ESAS NO: 2021/93
KARAR NO: 2022/429
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:19/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:02/11/2022
Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih ve 2021/93 Esas 2022/429 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmaya ait … plakalı, … model aracın … tarihinde trafik kazası geçirdiğini, aracın davalı kasko şirketi tarafından pert-total olarak kabul edildiğini, müvekkilinin bütün ısrar ve taleplerine rağmen aracın rayiç değerinin davalı sigorta şirketi tarafından mevcut piyasa değerinden çok daha düşük bir miktar olan 140.000,00-TL olarak hesaplandığını, … no’lu kasko poliçesi dahilinde davalı tarafından müvekkil firmaya ödenen rakamın aracın güncel rayiç değerinden daha düşük olduğunu, ödenen tutar ile aracın gerçek rayici arasındaki fark alacağının tespitinin gerektiğinden bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 500,00-TL alacağın 13/05/2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DAVALI SİGORTA ŞİRKETİ VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLUDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Talep konusunun belirlenebilir nitelikte olduğunu, davacının kısmi dava açmakta menfaati bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından dava konusu hasar bedelinin davacıya dava öncesinde ödenmiş olduğunu, haksız ve mükerrer talepler nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, hesaplanan tüm tazminatların davacıya ödenmiş olması nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğini ve davacının talebinin fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğinden bahisle davanın öncelikle ödeme ve mükerrerlik nedeniyle reddine, haksız ve fahiş olan maddi tazminat talebinin ve davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda”…Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davacıya ait aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalandığı, meydana gelen kaza sonucunda aracın ağır hasarlanması nedeniyle 140.000,00TL rayiç bedelle pert total işlemine tabi tutulduğu,13.07.2020 tarihli kısmi ibranamenin düzenlendiği, bu ibranamede davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, … tarihinde sigorta şirketi tarafından aracın satılmasından sonra bakiye kalan 52.360,00TL’nin ödendiği, mahkemizce yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin 160.000,00TL olduğunun tespit edildiği, alınan rapor ve ek raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacının alacağının bilirkişi incelemesi sonucunda belirlenmesi nedeniyle belirsiz alacak davası olarak açılabileceği, davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığı tarih itibariyle temerrüde düştüğü, aracın rayiç değerinin eksik belirlenmesi nedeniyle aradaki farktan kasko poliçesi hükümlerine göre davalının sorumluğunun bulunduğu, tarafların tacir ve sigortalı aracın ticari araç olması nedeniyle ticari faizin uygulanması gerektiği anlaşılmakla mahkememizde hasıl olan vicdani kanaate göre hüküm kurulmuştur. 1-Açılan davanın kabulü ile, 20.000,00-TL’nin 12/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla faiz talebinin reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; davacıya ait … plakalı aracın … tarihinde trafik kazası geçirdiğini, aracın müvekkili şirket tarafından pert- total olarak kabul edildiğini, davacı tarafın aracın rayiç değerinin mevcut piyasa değerinden çok düşük bir miktar olan 140.000 TL olarak hesaplandığını beyanla aradaki farkın tazmini talebiyle davayı açtığını, 01/06/2022 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından dava konusu hasar bedelinin davacıya dava öncesinde ödenmiş olduğundan haksız ve mükerrer talepleri içeren davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin ödemeyle ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin iptalinin talep edilemeyeceğini, ilgili kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacıya dava öncesi ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen rayiç bedelin fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ilgili başvuruda müvekkili şirkete yapılan başvurudan 8 iş günü sonrasından itibaren faizin uygulanabilir olduğunu, uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu, müvekkili şirketten dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faizin talep edilemeyeceğini, yerel mahkemece müvekkili şirket aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin yargılama giderlerinin hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle öncelikle yargılama sona erinceye kadar tehiri icra talepleri ve istinaf taleplerinin kabulünü, haksız ve hukuki mesnetten yoksun kararın kaldırılmasını, davanın müvekkili bakımından usulden ve esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava, trafik kazası nedeniyle kasko sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve ilk derece mahkemesince davaya konu araçtaki hasar durumunun tespitine yönelik olarak konusunda uzman bilirkişiden alınan asıl ve ek rapora, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere, söz konusu raporların ayrıntılı, bilimsel, taraf ve kanun yolu denetimine elverişli, somut olayın özelliklerine uygun nitelikte olmasına, ilk derece mahkemesinin raporları/delilleri takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilince yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı taraf vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Belirtilen nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2022 tarih ve 2021/93 Esas 2022/429 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının istinaf başvurusu yönünden; alınması gerekli olan 1.366,20 TL nispi istinaf karar harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 260,85 TL harcın mahsubu ile kalan 1.105,35 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 19/10/2022