Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/205 E. 2022/218 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/205
KARAR NO: 2022/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2021
ESAS NO: 2020/730
KARAR NO: 2021/936
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ:02/02/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:03/02/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 09/11/2021 tarih ve 2020/730 Esas 2021/936 Karar sayılı ilamına karşı ,taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı olduğu …’dan alacağına karşılık dava konusu 30/06/2017 vade tarihli ve 200.000,00-TL bedelli emre muharrer senedi ve bu davanın konusu olmayan diğer iki adet emre muharrer senedi aldığını, müvekkilinin alacağına karşılık aldığı bu emre muharrer senetleri ticari ilişkide bulunduğu … senet bedellerini senet borçlusu …’dan tahsil edileceğini, buna karşılık müvekkiline de karkas et verileceğini, senedi ciro ile devralan … tarafından müvekkil ve borçlu … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yol ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … icra sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıların ortak oldukları ortaklıktan ayrılırken dava konusu senedin davalı …’ta kaldığını ifade ettiğini, bu konu ile ilgili olarak arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak bir sonuç alınamadığını, bunlardan bahisle icra dosyasına girecek paranın alacaklısına ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILAR VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı aleyhine girişilen Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasına konu senedin yasal unsurları ihtiva eden kambiyo senedi vasfına haiz bir bono olduğunu beyanla eldeki dava ile davacı aleyhine girişilen söz konusu takibe dayanak senede karşı bedelsizlik iddiasında bulunularak borçlu olmadığının tespitinin istenildiğini, ancak bunun mümkün olmadığını, söz konusu bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacı kötü niyetli şekilde oluşturduğu mizansen ile yüce mahkemeyi yanıltma gayesi güttüğünü, davaya konu edilen ve mal karşılığı verildiği iddia edilen senet üzerinde bir kesere nakden kaydı bulunmakla salt bu husus dahi davacının kötü niyetini gözler önüne serdiğini, söz konusu senedin malen ve dolayısıyla davacının haksız iddiaları zamanında bir mal alış verişine istinaden verildiğinin kabulü varsayımında dahi davacının delil olarak dayandığı ticari kayıtlarında senedin yer almaması gibi sair vakıalar senetten doğan alacağın bulunmadığı anlamına da gelmediğini, bunlardan bahisle; husumet itirazlarının kabulüne, davanın … yönünden usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın tümünden reddine, davacı borçlunun kötü niyetli olduğu aşikar olduğundan asıl alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Davacının alacaklı olduğu …’dan alacağına karşılık dava konusu 30/06/2017 vade tarihli ve 200.000,00-TL bedelli emre muharrer senedi ve bu davanın konusu olmayan diğer iki adet emre muharrer senedi aldığı, alacağına karşılık aldığı bu emre muharrer senetleri ticari ilişkide bulunduğu, … senet bedellerini senet borçlusu …’dan tahsil edileceğini, buna karşılık müvekkiline de karkas et verileceğini, davalıların ortak oldukları ortaklıktan ayrılırken dava konusu senedin davalı …’ta kaldığını beyan etmiş ise de mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporu incelendiğinde tarafların defter incelmesine karar verilen belirlenen gün ve saatte ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde ticari deftere dayanmaktan vazgeçileceğinin ihtar edilmesine rağmen davalılar herhangi bir belge defter sunmamıştır. Davacı kişinin faaliyetini yürüttüğü … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne ait 2015-2016 yıllarına ait ticari defterler incelendiğinde, davacı kişinin 2015-2016 yıllarına ait yasal defterler usulüne uygun olarak tutulduğu 2015 yılı yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, davacı tarafın defter ve belgelerinde davalılar arasında herhangi bir ticari ilişki ve kayıtlara rastlanılmadığı, davacı tarafın defter ve belgelerinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yer alan 30/06/2017 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli senet kaydının tespit edilmediği anlaşılmakta ise de davalı …’ın 12/10/2021 tarihli celsedeki yemin beyanı dikkate alındığında Davacı … … ile canlı hayvan ticareti yaptığı ve 200.000,00-TL ‘lik canlı hayvan verdiği parası ise alamadığı karşılığında kendisine … … tarafından 200.000,00-TL’lik çek verildiği ama çek bedelinin ödenmediğine dair yemin etmiş bu durumda canlı hayvanları verdiğine ispat külfetini kendi üzerine almıştır. Davalı … her ne kadar çek aldığını beyan etmiş ise bizdeki takip dayanağı bonodur. Davalının halk tabiri ile ikisini de senet olarak algılaması ile takip dayanağı bononun hayvan ticareti için verildiği anlaşılmıştır. Çünkü taraflar arasında başka bir ticaret yoktur. Bu durumda davalının 200.000,00-TL karşılığında canlı hayvanı verdiğini ispat etmesi gerekir. Dosyamızda canlı hayvan verildiği ispatlanamamıştır bu hali ile takip dayanağı bononun karşılığı verilmediğinden … yönünden davanın kabulü gerekmiş, davalı … yönünden ise … takip dayanağı bonoda lehtar veya ciranta olmaması senette adının geçmemesi ve …’ye canlı hayvan için senet verildiği de ispatlanamadığından … yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm tahsis edilmiştir. Tesis edilen hüküm ile; Davacının davalı … hakkındaki davasının REDDİNE, Davacının davalı … hakkındaki davasının KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına konu edilen 30/06/2018 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalı …’a BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davalı … lehine dava değeri olan 200.000,00-TL’nin %20’si oranında tazminat bedelinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı taraf vekilleri süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/730 esas 202/936 karar sayılı “menfi tespit” hukuksal temeline dayalı dosyasına müteallik yapılan yargılama neticesinde müvekkillerinden … hakkında davacının borçlu olmadığının tespitine ve davacının davasının kabulüne karar verildiğini, istinaf başvurularının davalı müvekkillerinden …’a yönelik olarak verilen karara hasren olduğunun evvelemirde beyan ile bilinmesini istediklerini, dava ve takip konusu senet incelendiğinde borçlusunun … olduğunu ancak yerel mahkeme defter incelemesinin borçlunun faaliyetini yürüttüğü şirket üzerinden yapıldığının sabit olduğunu, dosya kapsamında borçlunun faaliyetini yürütmekte olduğu “… San ve Tic. Ltd. Şti.”nin herhangi bir sıfatının bulunmamadığını, taraf sıfatı bulunmayan bir şirketin defterleri üzerinde mahalli Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair karar verildiğini, inceleme sonucu tanzim edilen raporun Mahkemece verilen hükme esas alındığını ve kararın gerekçesinde gösterilmiş olunmasının usul ve esasa son derece aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olmasına sebebiyet veren diğer bir hususun ise müvekkili …’ın 12.10.2021 tarihli duruşmadaki yemin beyanının oldukça yanlış yorumlandığını ve oldukça zorlama bir yöntem ile gerekçede hatalı bir şekilde kabul edildiğini, mahkemenin bu kabulünün usule, esasa ve dosya münderecatındaki mevcut delil durumuna son derece aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenin delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde hayata düştüğünün bir göstergesi olduğunu, müvekkilinin yemin edasına dair beyanının nazarı dikkate alındığında “Davacı … ile canlı hayvan ticareti yaptığıma, ben 200.000,00-TL değerinde büyükbaş hayvan verdiğime karşılığında 200.000,00-TL’lik çek aldığıma ama paramın ödenmediğine, … …’e herhangi bir nakit para vermediğime onunda bana herhangi bir nakit para vermediğine, hayvan ticareti dışında herhangi bir alışverişim ve borç ilişkimin olmadığına, namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum” şeklinde olduğunun görüldüğünü, söz konusu yemin beyanı ile davacı tarafın dava dilekçelerindeki iddialarıyla birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin beyanının maddi hakikate uygun ve tutarlı olduğunu, müvekkilinin yemin edasının mahkemece verilen kararda kabul edildiğini aksine hiçbir şekilde çelişkili veya aleyhine delil mahiyetinde olmadığını, emniyet aşamasındaki beyanları ile de son derece uyumlu olduğunu, davacı tarafın 13.10.2021 tarihli dilekçesinin dava dilekçesi ve davacının sözlü ve yazılı diğer beyanları ile çeliştiğini, tüm bu nedenlerle, yasal düzenlemeler ve Yargıtay yerleşik içtihatları ile dosya kapsamındaki mevcut delil durumu dikkate alındığında yasaya ve hakkaniyete aykırı kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduklarını, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/730 esas 2021/936 karar sayılı dosyasından 09/11/2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; Davacının davalı … hakkındaki davasının REDDİNE, Davalı … lehine dava değeri olan 200.000,00-TL’nin %20’si oranında tazminat bedelinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine, Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … lehine A.A.Ü.T hükümleri 31/1 maddesi gereğince 22.450,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …’ye verilmesine,” şeklindeki hükmünün dosya kapsamına uygun olmadığından, verilen kararın bu kısmını istinaf ettiklerini, mahkeme kararında “…davalı … yönünden ise … takip dayanağı bonoda lehtar veya ciranta olmaması senette adının geçmemesi ve …’ye canlı hayvan için senet verildiği de ispatlanamadığından … yönünden davanın reddine…” gerekçesi ile reddedildiğini, mahkemenin bu gerekçesinin yerinde olmadığını, müvekkili ile … arasında yapılan anlaşmaya göre, Kayseri ili … ilçesinde hayvancılık ve mezbaha kesim işleri yapan davalı …, senet bedelleri senet borçlusu …’dan tahsil edeceğini, buna karşılık müvekkiline kargas et vereceğini, davalı …’nin, kendisine ciro yoluyla verilen senetler karşılığı, müvekkiline kargas et vermediğini, dava konusu senet ile diğer dava konusu olmayan senetleri beyaz ciro ile … ve …’ya devrettiğini, dava dilekçesinde belirtikleri hususların tamamı, davalı tarafından hem mahkeme huzurundaki yemin edasında hem de davalılar ve dava dışı … tarafından Talas … Merkezi Amirliği’nde 04.09.2020 tarihinde vermiş oldukları ifadelerinde ikrar ettiklerini, Davalı … ve dava dışı …’ın ifadelerin de açıkça belirtikleri üzere, dava konusu edilen ve dava konusu edilmeyen tüm senetlerin davalı …’de olduğunu (…’ye devredilmiş olduğu), … tarafından beyaz ciro ile diğer davalı … ve dava dışı …’a verildiği hususunun ispatlandığını, mahkemece davalı … yönünden davanın reddine ve davalı … lehine kötüniyet tazminatına hükmetmesinin hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle; İstinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının istinaf sebepleri doğrultusunda kaldırılmasını ve dosyanın yeniden incelenmek üzere Mahkemesine iadesini, veya hüküm kısmının; “Davacının davalı … ve … hakkındaki davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına konu edilen 30/06/2018 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalı … ve …’a borçlu olmadığının tespitine, Davacı lehine dava değeri olan 200.000,00-TL’nin %20’si oranında tazminat bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,” kararın hüküm bölümünün 1, 3, 4, 7, 10. Fıkralarının hükümden çıkarılmasına, 6, 8, 9 ve 11. bentlerindeki “…” yerine “davalılardan” şeklinde düzeltilmesini, Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillere ve özellikle davalı …’ın davacıya teslim ettiği mal karşılığı verilen çek bedelinin ödenmediğini iddia etmesi, davacının ise mal alınmadığını savunmuş olmasına göre ispat külfetinin davalı tarafa geçtiği, davalının mal teslimini ispatlayamadığı dolayısıyla mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre ilk derece mahkemesince davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenle davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.Davacı vekilinin istinaf itirazlarına gelince: somut olayda davalı … hakkında başlatılan bir takip bulunmadığı gibi … dava ve takip konusu senedin de tarafı değildir. Hal böyle olunca davacının kötü niyetinden söz edilemez ve onun (davacı) aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemez . Davacı vekilinin bu yönden yaptığı istinaf itirazının haklı olduğu, ilk derece mahkemesinin değinilen hususlar dışında gerekçe ve delilleri değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilin sair itirazlarının yerinde olmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenle davalı taraf (…) vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının belirtilen yönden kaldırılarak HMK’nın 353/1-b,2 maddesi uyarınca düzeltilmek suretiyle esas hakkında yeniden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A.) Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
1-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 840,20TL istinaf karar harcından peşin alınan 210,05TL nin mahsubu ile bakiye eksik kalan 630,15TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
2-İstinaf eden davalının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
B-)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b,2. maddesi gereğince düzelterek yeniden karar verilmek üzere Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/11/2021 tarih ve 2020/730E.ve 2021/936K.sayılı kararının (istinafa konu edilmeyen bölümleri aynen tekrar edilmek sureti ile) KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden bir karar verilmesine,buna göre;
“Davanın REDDİ ile;
1-Davacının davalı … hakkındaki davasının REDDİNE,
2-Davacının davalı … hakkındaki davasının KABULÜ İLE, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına konu edilen 30/06/2018 vade tarihli 200.000,00-TL bedelli bonodan dolayı davacının davalı …’a BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davacı lehine dava değeri olan 200.000,00 TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminat bedelinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kötü niyet tazminatına isteminin reddine,
5-Reddine karar verilen dava yönünden alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının dava başında davacı tarafından yatırılan 3.415,50-TL peşin harçtan mahsubuna,
6-Kabulüne karar verilen dava yönünden alınması gereken 13.662,00-TL nispi karar ve ilam harcının mahsuptan geriye kalan 3.356,2‬0-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 10.305,8‬0-TL karar ve ilam harcının davalı …’tan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ile mahsuptan geriye kalan 3.356,20-TL peşin harcın davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı … tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı tarafından yargılama boyunca yapılan; 111,00-TL tebligat gideri ile 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 611,00-TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı lehine A.A.Ü.T hükümleri 13/1 maddesi gereğince 22.450,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı … lehine A.A.Ü.T hükümleri 31/1 maddesi gereğince 22.450,00-TL nispi vekalet ücreti takdirine, takdir edilen vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı …’ye verilmesine,
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalı …’tan alınarak HAZİNE’YE GELİR KAYDINA,
13-Davacı tarafından yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
14-HMK 333/1 maddesi gereğince gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde re’sen yatıran tarafa İADESİNE,”
1-Davacı tarafın istinaf aşamasında yatırmış olduğu istinaf başvuru harcı 162,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3–İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi 03/02/2022