Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2019 E. 2022/2096 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2019
KARAR NO: 2022/2096
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2022
ESAS NO: 2021/38
KARAR NO: 2022/519
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 14/10/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2022 tarih ve 2021/38 Esas – 2022/519 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait … Model … Marka … Serisi traktörün, davacı şirket yetkilisi tarafından Balya makinesini kullanırken kuyruk milinin ekonomi dişlisini 3 yıl kullandıktan sonra kırması ve yaptırdıktan sonra yine kırması üzerine bu traktörün 2 sekment üstü olan aynı marka… Serisi olan … tip onay numaralı … şaşe nolu traktörün alımı için …Ltd.Şti.nin bayisi olan … (… Traktör) isimli bayiden traktörü değişme nedeni anlatılarak ve bayiinin tavsiyesi üzerine 760.000,00-TL bedelle 10.07.2020 tarihinde satın alındıklarını, satış bedeline mahsuben … plakalı … Model … Marka … seri nolu traktör 300.000,00-TL bedelle bayiye verildiğini, üzerine 30.10.2020 vade tarihli 460.000,00-TL bedelli alacaklısı … (… Traktör) olan bono verdiğini, traktörün bono verilen 460.000,00-TL’lik kısmı için … Bankası Kayseri … Şubesine kredi başvurusunda bulunduğunu ve bayi tarafından da Proforma fatura kesilip bankaya verildiğini, traktör 14.07.2020 tarihinde teslim edildiğini, traktörün alındığı günden beri arızalı olduğunu, arızanın rampada ortaya çıktığını, bayinin kamyon göndererek traktörü aldırdığını, tamirden sonra 4 çeker konumuna geçmeyerek arıza verdiğini, 14.08.2020 tarihinde de önceki küçük traktörün değiştirme nedeni olan balya makinesini kullanırken kuyruk milinin ekonomi dişlisini kırıldığını, yine bayii … ilçesinin … mahallesinde bulunan traktör için kamyon gönderdiğini ve traktörün servise götürüldüğünü, aynı serviste traktörün arka kısmının sökülmüş ve parçaların daha önce değiştirilen … Serisi olan ve iki sekment küçük olan traktörün aynı parçaları olduğunun görüldüğünü, sezon bitince traktörün değiştirileceğinin davacı şirketin yetkilisi tarafından söylenince bayii sahibi …’un bu traktörün hala faturası benim adıma” diyerek yeni alınan traktörün teslim edilmediğini, önceki traktörün davacıya teslim edildiğini ancak traktörün ruhsatı ve yeni alınan traktör için verilen bononun iade edilmediğini, davacıdan yeni satın alınan traktörün kullanıldığı gerekçesiyle 150.000,00-TL para talep edildiğini, davacı şirket tarafından çekilen ihtarname ve yapılan arabulucuk görüşmesinden sonra haricen alınan 460.000,00-TL bedelli bononun iade edildiğini, diğer taleplerin reddedildiğini, ayrıca bir de sıfır traktör kullanıldığı ve ikinci el haline geldiği gerekçesiyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde zarar talebinde bulunulduğunu, traktörün Euro üzerinden satın alındığını, euronun yükselmesi üzerine traktörün davacının elinden alındığını ve … isimli şahsa 830.000,00-TL bedelle satıldığını, traktörün dava tarihi itibariyle sıfır değerinin 1.150.000,00-TL den yüksek olduğunu, ikinci el değerinin ise 900.000,00-TL den yüksek olduğunu, davacının elinden traktör alındıktan bir ayı geçkin süre sonra traktör 3 el değiştirmesine rağmen … isimli şahsın elindeyken tespit yaptırılıp traktörün lastiklerinin eskidiği ve traktörün ikinci el olduğu için zarar edildiği gerekçesiyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun talepler ile davacının hak arayışına karşılık verilmeye çalışıldığını, traktörün sıfır olmasına rağmen sık sık arıza vermesinin davacıyı zarara uğrattığını, bir yıl içinde 2 aylık sezonda para kazanacak iken arızalarla uğraşması ve neticede davalı şirket yetkilisince traktörünün elinden alınması, traktör elinden alınmış olması nedeniyle iflas ettiğini, traktörün parasını ödeyemediği şeklindeki asılsız dedikodunun çıkıp ticari itibarının zedelenmesi gerekçesiyle 20.000,00-TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu belirterek maddi zarar miktarı için harcın sonradan tamamlamak üzere şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, 20.000,00-TL manevi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikle davalı şirketten tahsiline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinden özetle; Davacı şirket yetkilisi … ile 09/07/2020 tarihinde davalı şirketten … plakalı … Marka … serisi, … model traktörü takas etmek istediğini, … Serisi olan … tip onay numaralı … şaşe nolu traktörü satın almak istediğini 760.000,00TL bedelle …’ya satışı hususunda anlaşıldığın, … PLAKALI … Marka … seri nolu … model traktörün 3000.000,00TL bedelle davalı şirketçe fiilen teslim alındığını, kalan bakiye 460.000,00-TL bedel için ise bono düzenlendiğini, davalı şirket tarafından 14/07/2020 tarihinde 2020 model … Marka… serisi traktörün …’nın adresine teslim edildiğini, traktörün arıza olduğu gerekçesiyle 14/08/2020 tarihinde davalı şirkete iade edildiğini, traktörün 2 aylık süre içerisinde 2 defa arızalandığını ve davalı şirket tarafından yetkili serviste arızanın giderildiğini, traktörün üçüncü kişilere satıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının üçüncü kişilere satıldığını iddia ettiği traktörlerin dava konusu traktör olmadığını belirterek davacı şirket ile davalı arasında bir ilişki bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…Taraflar arasında dava konusu traktör için harici traktör satım sözleşmesi düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmemiş olması nedeniyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20/d maddesi uyarınca geçersiz olduğu anlaşılmakta olup, bu tür geçersiz sözleşmelerde taraflar sözleşme uyarınca birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteme hakkına sahiptirler. Somut olayda davacı tarafından müspet zararının tazmini ile davalıdan manevi tazminat isteminde bulunulmuş olup geçersiz olan sözleşme nedeniyle davalıdan müspet zararın tazmini talep edilemeyeceğinden ve dava konusu traktörün davacının elinden alınmasının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın hukuki olarak bir kalıba sokulması ve yasal dayanağının oluşturulması mahkemenin görevinde olduğunu, dava dilekçesinde açıkça ifade ettiği üzere davacı şirkete traktörün satışının yapıldığını, davacıya ait eski traktörü peşinat olarak alındığını, üzerine kalan miktar için senet alındığını ve bankaya kredi için başvuru yapılarak proforma fatura kesildiğini, yeni traktörün davacıya teslim edildiğini, satış gerçekleştiğini, satışın geçersiz olduğuna ilişkin gerekçeyi kabul etmediklerini, zira davalı tarafın bizzat sözleşmenin yapıldığını ikrar ettiğini ve dosyada mevcut Kayseri …noterliği’nin … yevmiye … tanzim tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin feshi ile uğranılan zararların talebine ilişkin haksız talepte bulunduğunu, sözleşmenin gerçekleştiği davalı tarafın kabulunde iken mahkemece sözleşmenin gerçekleşmediğinin ileri sürülmesi ve neticenin bu haksız ve yersiz tespitine bağlanması hukuk davalarının taraflarca hazırlanma ilkesine ve taleple bağlı kalınması ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, dava dilekçesinde davacının işlerinin ağır olması nedeniyle iki üst sekment traktör (110 beygir yerine 180 beygir daha büyük traktör) aldığını, davacının büyük boyutta saman balyası yapılması işi ile iştigal ettiğinden büyük traktör aldığını, traktörün büyük olmasına rağmen ve beygirinin yüksek olmasına rağmen balya makinesini çalıştıran arka ekonomi dişlileri daha sonra sık sık arıza vermesi ve servis tarafından açılması üzerine eski iki sekment düşük traktöre ait ekonomi dişlileri olduğunu, traktörün yüksek beygir gücüne sahip olması nedeniyle arka ekonomi dişlisi de düşük sekment traktörlere ait küçük ekonomi dişlisi (zayıf) olması nedeniyle iki de bir dişliğinin kırılmasına neden olduğunu, ayrıca çift çekere geçme arızası verdiği ve traktörün arkasında yük ile rampada kaldığı gibi arızalara muhatap olmuş ve davacının sadece yılda iki ay olan saman balya yapma işinin sezon başında ortada kaldığını, büyük traktöre güvenerek aldıkları işi yapamamış ve normalde de yapacağı işleri yapamadığını zarara uğradığını, dosyada maddi zararları sezon başında alınan traktörün sürekli arıza vermesi ve sezon ortasında elinden alınması nedeniyle işlerinin yarım kalması, davacının elinden alınan traktörün ikinci el olarak (araç fiyatlarının sürekli artması nedeniyle) dahi yüksek fiyata üçüncü kişiye satılması nedeniyle davacının uğradığı maddi zarar olduğunu, davalı şirket tarafından traktörün davacıya teslim edildiğini ve bedeli davacının eski traktörü+bono olarak alındığını, bono da bir ödeme aracı olduğunu, davacının edimini yerine getirdikten sonra banka kredisini bekleyen, satışı vermeyenin davalı şirket olduğunu, bu durumda traktörü davacının elinden alan davalı şirketin fiili aynı zamanda haksız fiil kapsamında olduğunu, zira bedeli ödendiği traktöre el konulması sözleşmeye aykırılığın yanında haksız fiil kapsamında olduğunu, davacının bu yüzden belirtilen maddi zararlara uğradığını, davacı şirketin elinden traktörü alındığında bir yandan davacının aldığı işleri yapamaması, bir yandan ödeyemediğini, traktörü elinden alındı dedikodusu yüzünden ticari itibarının sarsıldığını, manevi tazminat talebinin bu yönden incelenmediğini ve eksik ve hatalı karar verildiğini belirterek; istinaf başvurumuzun kabulüne, istinaf başvurumuzun kabulü ile Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/38 Esas – 2022/519 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan traktör satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğunu, Karayolları Trafik Kanunun 20/d maddesi uyarınca trafikte tescilli araçların mülkiyetini nakledici nitelikte sözleşmelerin noterde yapılması zorunlu olduğunu, bu hükme aykırı olarak yapılan sözleşmelerin hukuken geçersiz olduğunu, davacının sezonda yapamadığı işler ve traktörün üçüncü kişiye satışından kaynaklanan taleplerinin geçersiz araç satış sözleşmesi kapsamında talep edilebilir alacaklar olmadığını, geçersiz sözleşmelerin taraflar için hak ve borç doğurmazlar. T.C YARGITAY19.Hukuk DairesiEsas: 2013/ 13322Karar: 2013 / 18499 Karar Tarihi: 20.11.2013, T.C YARGITAY13.Hukuk DairesiEsas: 2013/ 19361Karar: 2013 / 31472 Karar Tarihi: 16.12.2013Yargı içtihatlarıyla da sabit olduğu üzere davacının isteminin reddi kararının doğru olduğunu belirterek; davacının istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava; harici satım sözleşmesine dayalı manevi tazminatın ve müspet zararın tahsili istemine ilişkindir. Davacı, resmi şekil şartını taşımayan, geçersiz araç satım sözleşmesi uyarıca davalıdan traktör satın aldığını, bedel olarak bono ve eski traktör verdiğini, daha sonra tarafların birbirlerine verdiklerini geri aldığı anlaşılmıştır.Trafik siciline kayıtlı araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği 2918 sayılı Kanunun 20/d maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Burada sözü edilen resmi şekil, sözleşmenin noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasıdır. Bu şekil şartı geçerlilik şartı olup, bu şekle uygun yapılmayan sözleşmeler baştan itibaren geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. (HGK’nın 2003/4- 676 E. 2003/639 K.sayılı kararında aynı hususa yer verilmiştir.) Bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakıldığında ise; taraflar arasındaki araç satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçerli olmadığından, davacının taleplerinin kabulü mümkün olmayıp ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu anlaşılmış, davacının istinaf isteminin reddi gerekmiştir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1151Esas 2021/1487 Karar)
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davacı tarafın söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 17/06/2022 tarih ve 2021/38 E. – 2022/519 sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL nispi istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafından peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliğ işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022