Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2017
KARAR NO: 2022/2068
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2021
ESAS NO: 2019/463
KARAR NO: 2021/812
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:13/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:02/11/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2021 tarih ve 2019/463 Esas 2021/812 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatif tarafından alınan genel kurul kararı doğrultusunda kesin hesap ve ek kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8. maddesi ile kesin hesap maliyeti belirlenen üye borçlarının 24 eşit taksitte ödenmesi kabul edilmiş olduğunu, aynı toplantının 9. maddesinde … tarafından kredinin kat edilmesi ve inşaat maliyetlerinin artması nedeni ile kök maliyete ilave olarak 8. madde şartları dahilinde ödenmesi konusunda yetki verildiğini, sonrasında 24/05/2019 tarihinde 24 sayılı ve kayyım onaylı kooperatif yönetim kurulunun kararı ile toplamda 4 taksit ödemeyi geciktiren kooperatif üyeleri aleyhine takip başlatılması için kooperatif vekiline yetki verildiğini, davalının her ne kadar takibe itiraz ederek kooperatif ortağı olmadığını ve borcu olmadığını ileri sürmüş ise de kooperatif anasözleşmesinin 61. maddesine göre kendisine konut tahsis edilen ortakların, kesin maliyet hesabı yapılmadan kooperatif ortaklığından çıkmasının mümkün olmadığını, bu kapsamda daha kesin maliyet hesabı yapılmadığını, 2015 yılında oluşturulan teknik heyet marifeti ile kesin hesap maliyeti çıkarıldığını, noterden onaylandığını, ortaklara tebliğ ile kesin maliyet hesabı borçlarının kesinleştiğini, kooperatif üyelerinin bir kısmının tapuları devralmaları ile borçlarının ödemediklerini, bu nedenle davacınında banka kredi borçlarını ödeyemeyerek iflas erteleme sürecine girdiğini, borçların ödenmemesi ile devredilen taşınmazların satışa çıkarılacağını ve henüz yapılmamış evlerin sahiplerine teslim edilemeyeceğini, kooperatifçe çıkarılan ek maliyetin kooperatifler kanunu madde 32 ve 54’de belirtilen ek ödeme niteliği dahilinde olmadığını, esas ödeme olduğunu, takibe esas genel kurulun 11. maddesinde ayrıca çıkan kesin hesap borçlarını tamamen ödeyen ortakların ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, teknik heyetin çalışması sonucu kesin maliyet borcunu ödememiş herbir ortağa kök maliyete ilave olarak 16.301,89 TL ek maliyet çıkarıldığını, takip yapılan ortakların 4 taksiti ödemekte temerrüde düşen ortaklar olduğunu, benzer davanın Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1529 E sayılı dosyasında görülüp lehlerine neticelendiğini ve icra inkar tazminatına hükmedildiğini, davalı hakkında başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine önce arabuluculuğa başvurulduğunu, sonuç alınamaması nedeni ile itirazın iptali davası açıldığını, davalının halen 403 üye nosu ile davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif tarafından hiçbir zaman sabit fiyatla peşin ödemeli üyelik uygulaması yapılmadığını, kooperatifçe hesaplamalar yapılırken kooperatifler kanunu madde 23 gereği eşitlik ilkesine dikkat edildiğini, 2013 yılında bir kısım ortaklara borçlarının bulunmadığına ilişkin belge verilmiş ise de bu belgenin ileriye dönük borçtan kurtulmaları anlamına gelmeyeceğini belirterek itirazın iptali ile icra inkar tazminatı verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davalı hakkında haksız takip başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacı tarafın lehlerine sonuçlandığını iddia ettikleri dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, davalının davacı kooperatife üyeliğinin yıllar önce sona erdiğini, davalının kooperatif üyesi olmadığını, davalının genel kurullara üyelikten ayrıldığı için çağrılmadığını, üyelik durumunun olmadığının kooperatifin iflas erteleme davasında vekilleri tarafındanda dile getirildiğini, davalının kooperatife karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu şekilde kooratifler kanunu madde 61/E gereği tapusunu aldığını, üyelikten ayrıldığını, ibra edildiğini, yıllarca genel kurula çağrılmadığını, hazirun cetvellerinde de bulunmadığnın görüldüğünü, davalının çıkarılan kesin maliyet bedelini ödediğini, sık sık kesin maliyet bedeli çıkarılmasının doğru olmadığını, kesinleşmiş maliyet hesaplarının genel kurul kararı ile dahi değiştirilemeyeceğini, talebin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; her ne kadar davalı tarafça borçlu olunmadığı belirtilerek takibe itiraz edilmiş ve bunun üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış ise de; tüm delillerin toplanmasından sonra davacının kesin/kök maliyet ve ek maliyet taleplerinin yerinde olup olmadığı konusunda heyet raporu alındığı, 13/05/2020, 14/12/2020 ve 08/09/2021 tarihli bilirkişi heyete raporları ile davacının alacaklı olduğu miktarın kesin maliyet nedeni ile 6.103,19 TL ve faiz miktarınında 84,24 TL olduğunun tespit edildiği, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin aynı alacak sebebine ilişkin olarak görülen davada vermiş olduğu 2021/765 E, 2021/980 K sayılı kararı dikkate alındığında bilirkişi raporlarının yeterli olduğu anlaşılmış ve böylece davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 6.103,19 TL asıl alacak ile yıllık %9 faiz gereğince 84,27 TL faiz olmak üzere toplam 6.187,46 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 6.187,46 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK madde 67 gereğince davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine, davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. 1-DAVANIN KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile takibin 6.103,19 TL asıl alacak ile yıllık %9 faiz gereğince 84,27 TL faiz olmak üzere toplam 6.187,46 TL alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 2-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarı olan 6.187,46 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının İİK madde 67 gereğince davalı borçludan tahsili ile davacı alacaklıya verilmesine, 3-Davalı tarafça takibin haksız ve kötüniyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67 gereğince reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davada davacı kooperatifin 30/06/2018 tarihli genel kurul toplantısının 8 numaralı gündem maddesi ile çıkarılan kök maliyet ve ek maliyete ilişkin 24 taksitlik ödemenin ilk 4 taksitini konu eden kapatılan Kayseri 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kooperatifçe başlatılan icra takibine karşı müvekkili tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla kooperatif tarafından açılmış itirazın iptali davası olduğunu, müvekkilinin davacı kooperatife üye iken üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 2010 yılında çıkartılan kesin maliyet hesaplamasındaki bedelin %10 luk risk payını ödediğini, istifa dilekçesi verdiğini, davacı kooperatifle karşılıklı ibralaştığını, ilişiğinin kesildiğini, müvekkilinin kooperatif ana sözleşmesinin değişik 61. Madde hükmü uyarınca kendisine tanınan hak ile tapusunu alarak üyeliğinin sona erdiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kooperatifler kanununa eklenen 11. Madde ve güncel Yargıtay içtihatları doğrultusunda haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mutlak olduğunu, davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, davacı kooperatif tarafından, kooperatif üyesi olan davalı aleyhine kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından belirlenen kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir. Her ne kadar mahkemece davanın alacak talebi yönünden kabulüne karar verilmişse de;15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup (aynı yönde Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 2022/2097 E – 2022/3711 K sayılı ilamı), hükmün bu nedenle kaldırılmasına ve istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak; 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a.6.maddesi gereğine Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13.10.2021 tarih ve 2019/463 E – 2021/812K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafça yapılan istinaf posta/ yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 13/10/2022