Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2013 E. 2022/2017 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2013
KARAR NO: 2022/2017
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2022
NUMARASI: 2021/73 E. 2022/609 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/07/2022 tarih ve 2021/73 E – 2022/609 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin tarım ve zirai aletler ile traktör satımı işi ile uğraştığını, davalının 09/07/2020 tarihinde gelerek … plakalı… model traktörünü takas etmek istediğini aynı markanın … model … serisi dava dilekçesinde belirtilen tarktörü almak istediğini söylediğini, bu şekilde davalı ile traktörün 760.000 TL ye satılması konusunda anlaşma olduğunu, ödemenin 300.000 TL’sinin davalının takas için fiilen teslim ettiği traktör ile geri kalan 460.000 TL’sinin ise vade günü yazılı olmayan bono ile yapıldığını, anlaşmaya göre davalının kredi çekip ödeme yapması ile noter satışı yapılacak ve bono bu şekilde davalıya teslim edilecek olduğunu, 14/07/2020 de traktörün davalıya teslim edildiğini, davalının kredi başvurusunun reddini kendilerinden saklayarak araçta sorun olduğu bahanesi ile aracın 14/08/2020 tarihinde davacıya teslim edildiğini, karşılığında takasa konu traktörün geri alındığını ve bononunda 03/11/2020 tarihinde davalıya teslim edildiğini, yaklaşık 1 ay boyunca davalının traktörü kullanması nedeni ile araçta hasar ve buna bağlı değer kaybı oluştuğunu, bunun tespiti için Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/20 D.İŞ sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, burada araçta 83.763,16 TL toplam değer kaybı olduğunun tespit edildiğini, taraflar arasında satış sözleşmesi imzalandığını, davanın ticari dava niteliğinde olduğunu, davalı borçlunun yetkilisi olduğu … şirketi tarafından Kayseri 13. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarının zararları olduğu konusuda ihtar gönderildiğini, bu ihtara davacı tarafça Kayseri 13. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu ihtarı ile cevap verildiğini, sözleşmenin davalı ile yapılıp ilgili şirket ile yapılmış bir sözleşme olmadığının belirtildiğini, davacının tespit edilen zararının giderilmesi için davalı hakkında takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, yazılı yapılmayan sözleşmenin geçersiz olması nedeni ile tarafların sebepsiz zenginleşmeye göre aldıklarını iade etmeleri gerektiğini, davalının traktörü kullanmasından kaynaklı davacının zararı oluştuğunu, arabuluculuğa başvurulmasına rağmen sonuç alınamadığını belirterek şimdilik 200 TL için itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça belirli olan icra takibine konu edilen alacak miktarının kısmi olarak 200,00 TL üzerinden itirazın iptali davası açılması HMK ya aykırı olduğu gibi hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmekte olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davalı şirket tarafından davacı aleyhine aynı ticari ilişki nedeniyle açılan dava Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/38 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmekte olduğunu, huzurdaki dava ile hukuki ve fiili irtibat olması nedeniyle dosyanın belirtilen dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının iddialarının hem hukuki olmaktan uzak olduğu gibi hem de ticari teammül, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, zira kredi reddedilmemiş olduğunu, Ayrıca davacı tarafın traktör satmadan önce hem satış yapacağı şahsı veya şirketi hem kredi durumunu araştırıp traktörü teslim etmeden bankaya kredi başvurusu alıcı adına evrakları teslim edip onay durumuna göre satış işlemini ve traktörün teslimini gerçekleştirmekte olduğunu, çıkıp çıkmayacağı belli olmayan 460.000,00 TL gibi kredi miktarı muallak durumda iken traktörü teslim ettiğine dayalı beyanların gerçeklikle bir ilgisi olmadığını, banka şubesinden kredi çıkacağına dair bilgi almadan bayi satış ve teslim işlemini gerçekleştirmemekte olduğunu, kaldı ki davalının kendi traktörünü teslim etmiş ve üzerine 460.000,00 TL bedelli bono vermiş olduğunu, Bononun davalının traktörüne davacı tarafça el konulduktan ve davalının bedelsiz kalan bononun iadesi ve uğradığı zararların tazmini için dava açmadan önce yapılan arabuluculuk görüşmesi sonrasında davalıya iade edilmiş olduğunu, davalı şirket tarafından işletilen çiftlik mevcut olduğu, Arızalı ve ayıplı olan traktör zaten bayi tarafından da satışı verilmediği ve traktörün kendilerine ait olduğu gerekçesiyle serviste el konulmuş ve davalıya verilmediğine göre dava dilekçesinde davalı şirketi kusurlu göstermeye yönelik asılsız beyanların gerçeklik ,basiretli tacir ve hayatın olağan akışına uygunluk ile bir ilgisi olmadığını, Traktörün bono verilen 460.000,00 TL lik kısmı için … Bankası … Sanayi Şubesine kredi başvurusunda bulunulmuş ve bayi tarafından da Proforma fatura kesilip bankaya verilmiş olduğunu, Traktör 14.07.2020 tarihinde bayi tarafından davalı şirkete ait çiftliğe getirilerek teslim edilmiş olduğunu, Traktörü 29.07.2020 tarihinde rampa olan yerde kullanıldığında çıkmadığı, 4 çeker konumuna geçmediği ve alındığı günden beri arızalı olduğu, düzde kullanıldığında bu arızanın fark edilmediği, rampada ortaya çıktığı davalı şirket yetkilisi tarafından anlaşılmış olduğunu, Traktörün kısa sürede 4 kez arıza vermesi nedeniyle servise götürülmüş olup iki sefer servise götürüldüğüne dair servis İş Emri belgesi ekte sunulmuş olduğunu, Servis İş Emrinde aracın 4 çekere çekmediği gerekçesiyle işlem yapıldığı açıkça yazmakta olduğunu, Bayii kendisi kamyon göndererek traktörü aldırmış ve … ili … mahallesinde bulunan … isimli yetkili olmayan bir servise götürülmüş olduğunu, tamir edilerek 30.08.2020 tarihinde bayramın birinci günü gece servisten alınarak sürerek çiftliğe getirilmiş olduğunu, 4 gün sonra … İlçesi … Mahallesinde çalışırken yine 4 çeker konumuna geçmeyerek arıza vermiş olduğunu, Traktör ile … ilçesi … mahallesine traktörün getirtilmesi istenildi ve bayiinin gönderdiği aynı servis bu mahallede tekrar traktörün aynı arızasını tamir etmiş olduğunu, Traktör yine 2 gün sonra … ilçesinde aynı arızayı vermiş olduğunu, tekrar servis gelerek traktörü olduğu yerde parçasını sökerek götürüp tamir edip getirmiş olduğunu, 14.08.2020 tarihinde de önceki küçük traktörün değiştirme nedeni olan balya makinesini kullanırken kuyruk milinin ekonomi dişlisini kırmış olduğunu, Yine bayii … ilçesinin … mahallesinde bulunan traktör için kamyon göndermiş ve traktör yüklenerek servise götürülmüş olduğun, Aynı serviste traktörün arka kısmı sökülmüş ve parçaların daha önce değiştirilen … Serisi olan ve iki sekment küçük olan traktörün aynı parçaları olduğu görülmüş olduğunu, (110 beygir olan davalının eski traktörü arkasındaki ekonomi dişlisi ile iki sekment üstü ve sıfır olan 180 beygirlik traktörün ekonomi dişlisi aynı olması ve yeni traktörün beygirinin güçlü olması nedeniyle parça kırmaktadır.) Sezon bitince traktörün değiştirileceği davalı şirketin yetkilisi tarafından söylenince bayii sahibi … davalıya hitaben yüksek sesle “Sen kimin malını kime iade ediyorsun, bu traktörün hala faturası benim adıma” demiştir ve yeni alınan traktör teslim edilmemiş, önceki traktör davalıya teslim edilmiş ancak traktörün ruhsatı ve yeni alınan traktör için verilen bono iade edilmemiş, davalıdan yeni satın alınan traktör kullanıldığı gerekçesiyle 150.000,00 TL para talep edilmiştir. Davalı şirket tarafından çekilen ihtarname ve yapılan arabuluculuk görüşmesinden sonra haricen sadece alınan 460.000,00 TL bedelli bono iade edilmiş diğer talepler reddedilmiş ve ayrıca bir de sıfır traktör kullanıldığı ve ikinci el haline geldiği gerekçesiyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde zarar talebinde bulunulmuş olduğunu, Traktör Euro üzerinden satın alınmış olduğunu, Euronun TL karşısında yükselmesi nedeniyle davalının satın aldığı ve teslim aldığı traktör elinden alınmış olduğunu, davalının elinden alındığında traktör yaklaşık 200 saatte olduğunu, Davalının elinden alınması Ağustos ayının 14’ ü olduğunu, davalının elinden alınan traktör bayii tarafından yaptırıldıktan sonra … isimli bir kişiye verilmiş (bu şahıs tarafından traktör kaç saat kullanıldığını bilmiyoruz) , tekrar iade alınılmış ve daha sonra … ilçesinde … isimli bir şahsa verilmiş ve bu şahıs tarafından da 100-150 saat arası kullanılmış olduğunu, … traktörü beraber çalıştığı … isimli şahıs adına tescil ettirmiş olduğunu, İlgili Proforma Fatura sureti ekte olduğunu, Ekte resimleri sunulduğu gibi … isimli birine 830.000,00 TL bedelle satılmış olduğunu, bu şahıs tarafından da (… – … ) davalı şirket tarafından lastik için tespit yaptırılmadan önce en az 100-150 saat kullanılmışt olduğunu, davalının elinden traktör alındıktan bir ayı geçkin süre sonra traktör 3 el değiştirmesine rağmen … isimli şahsın elindeyken tespit yaptırılıp traktörün lastiklerinin eskidiği ve traktörün ikinci el olduğu için zarar edildiği gerekçesiyle haksız ve hukuki dayanaktan yokun talepler ile davalıdan hak arayışına karşılık verilmeye çalışılmış olduğunu, kaldıki zararı kabul etmemekle birlikte 4 çeker traktörün sık sık 4 çekere geçmemeye dayalı arızası nedeniyle ön tekerlerin çekiş kuvveti olmadığı yokuşlarda traktörün bayır aşağı arkasında remorkla kaçmaması için arka lastiklerin zarara uğraması kullanıcı kusuru değil satışa konu traktörün kusuru olduğunu, Zarara uğrayan mağdur edilenin davalı şirket olduğunu, Traktörü davalının teslim etmediğini, davanın hukuki dayanağı olmadığını, uyuşmazlık konusu davacı tarafça ileri sürüldüğü gibi sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olmadığını, edimlerin yerine getirilmiş olduğu bir sözleşme söz konusu olduğunu, satış sürecinde asıl davalının zararı oluştuğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında “… Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça takibe konu hasar ve değer kaybı alacağı nedeni ile davalıdan alacaklı olunduğu belirtilerek takip yapılmış ve davalı tarafın takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali davası açılmış ise de, 09/07/2020 tarihli satış sözleşmesi adı altında dosyaya sunulan evrakta davalının imzasının bulunmaması, 07/07/2020 tarihli proforma faturanın dava dışı … Şirketi adına kesilmiş olması, anlaşma gereği takasa verilen … plakalı aracın dava dışı … Şirketine ait olması, aracın alınması için gerekli olan paranın temini için dava dışı … ’nin başvuruda bulunmuş olması, davacının davalıya mal satımına ilişkin beyannamesinin bulunmaması hep birlikte dikkate alındığında takibe konu alacağa ilişkinin davalı ile kişisel alım satıma ve kullanıma yönelik bir durum olmadığı, dava dışı şirket adına davalının hareket ettiği anlaşılmakla davalının kişisel sorumluluğunu gerektirir, kendisini borç altına sokan herhangi yazılı bir delilin davacı tarafça dosyaya sunulmaması dikkate alınarak davalının borcunun olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davanın reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, mahkemeye sundukları dilekçelerde de vurgulandığı üzere davacı şirket ile davalının yetkilisi olduğu … Şirketi arasında ticari bir ilişki gerçekleşmediğini, müvekilli şirketin dava konusu traktörü … isimli şahsa geçersiz satış sözleşmesi ile satıp teslim ettiğini, harici satış sözleşmesini de bu şahsın imzaladığını, mahkemece gözden kaçırılan hususun davalının şirket kaşesi olmaksızın şahsı adına imzaladığı 460.000 TL bedelli bono; harici satış sözleşmesi ile birleşik olarak tek sayfada yer aldığını, bonoya imza atıldığı içinde aynı sayfada yer alan sözleşmeye taraflarca imza atılmadığını, mahkemenin gerekçesinde yazılı şekli ile değerlendirildiğinde dava dışı … şirketinin beyannamesinde de traktör alımına ilişkin ibare bulunmadığını, yani tarafların tek sayfada yer alan sözleşme ve bonodan sadece bonoya imza attığını, dava dışı … Şirketi tarafından müvekkili aleyhine açılan Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/38 Esas sayılı dosyasında tanık … ‘ın:…’Traktörün satışını ilişkin proformo fatura kesildi, traktör … beye teslim edildi,… Traktörün satışı … beye yapılmıştır,…demek suretiyle tüm ticari ilişkinin … ile davacı müvekkili şirket arasında yürütüldüğünü net şekilde ifade ettiğini, anılan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin gerekçesinde her ne kadar yemin deliline başvurulmasını gerektirir bir durum olmadığı yazılmışsa da davalıya ticari ilişkiyi kim adına yaptığı hususunda yemin teklif etme hakkının hatırlatılmadığını, bu yönüyle kararın bozulması gerektiğini, reddedilen dava için esasa ilişkin değerlendirme yapılmadığından davalı lehine maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetli olmadığını ileri sürerek Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/73 E. 2022/609 K. Sayılı 06.07.2022 tarihli kararının müvekkili lehine ortadan kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … ‘nın ticari ilişkide taraf olan … Ltd.Şti.nin yetkilisi olduğunu, yapılan satışta müvekkilinin yine şirket adına kayıtlı olan küçük traktörünü kısmi ödeme olarak davacı şirkete teslim ettiğini, geri kalan kısım borç için ise davacı şirket proforma fatura keserek kredi için başvurulan bankaya teslim ettiğini, bankaya da kredi için şirket adına başvurulduğunu, zaten uygulamada bilindiği üzere traktör satış alan tüzel veya gerçek kişiler değil bizzat bayi banka ile iletişimde olduğunu ve evrakları alarak bankaya traktör bayisi teslim ettiğini, davacı tarafça satın alınan traktörü davalının kullandığını, senedi davalının kendi şahsına imzaladığı vs. hukuki olmayan gerekçeler ileri sürerek geçersiz olduğu ileri sürülen sözleşme tarafının şirket değil şirket yetkilisi şahıs olduğunun ileri sürüldüğünü, … ‘nın şirket yetkilisi olduğunu ve bütün faaliyetlerin şirket adına yürütüldüğünü, müvekkil … yetkilisi olduğu şirket balyalama işi yanında süt üretimi işini yaptığını ve bütün bu faaliyetlerin şirket tarafından yürütüldüğünü, faturaların şirket adına kesildiğini, tahsilatların şirket banka hesabına yatırıldığını, traktörü şirketin bizzati kendisinin kullanması mümkün olmayacağını, sütleri bizati şirketin kendisinin sağması mümkün olmayacağını, ödemeleri ve tahsilatları bizzati şirketin kendisinin yapamayacağını, bu işlerin şirket yetkilisi tarafından yapılmasının fiili zorunluluk olması nedeniyle traktöründe şirket yetkilisi tarafından kullanılmasının gayet doğal bir durum olduğunu, bankaya kalan bakiye için başvurulan kredi miktarı için de o an şirket kaşesinin müvekkilinin yanında olmadığı için müvekkiline imza attırıldığını, kısmi ödeme için davacı tarafça teslim alınan traktörün şirket adına kayıtlı olduğu gibi kalan bakiye miktar için bankaya kredi başvurusuda şirket adına yapıldığını, davacı tarafça bankaya sunulmak üzere kesilen proforma faturada şirket adına davacı tarafça kesildiğini, yine taraflarından davacı şirkete karşı yeni satılan traktörün sık sık arıza yapması üzerine serviste davacı tarafça el konulması üzerine tazminat davasının da müvekkilin yetkilisi olduğu şirket adına Kayseri 2021/38 Esas sayılı dosyası ile açıldığını ve taraf yönünden aksi bir karar verilmediğini, davacı tarafça yapılan tespitin ise davacı tarafça tek taraflı bir işlem olup tespit yapan mahkeme tarafından taraf tespiti yapılmadığını, tespit dosyasında müvekkilinin şahsının taraf olarak yazıldığının gerekçe olarak sunulmasının hukuki olmaktan uzak olduğunu, davacı tarafça istinaf aşamasında dahi sözleşme tarafının şirket değil şirket yetkilisi olduğunun ileri sürüldüğünü, bu konuda esasa girildiğini ve bu konuda yargılama yapıldığını, dolayısıyla usul değil esas açısından müvekkilinin şahsının sözleşme tarafı olmadığını, geçersiz sözleşme nedeniyle talep edilen hukuki dayanaktan ve gerçeklikten uzak zarar talebinden müvekkilinin sorumlu olmadığı yargılama ile sabit olduğunu, kısacası müvekkili hakkında esasa girilerek taleplerin haksız olduğu tespit edildiğini ve esastan red kararı verildiğini, bu nedenle de davacı tarafın istinaf nedenlerinin gerçeklikten ve hukuki olmaktan uzak olduğunu beyan ederek davacı tarafın istinaf nedenlerinin esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava itirazın iptali davasıdır.
Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklının … Limited Şirketi olduğu, borçlunun … olduğu, takibin 83.713,16 TL asıl alacak (istenen faiz; yıllık Adi Faiz), 743,10 TL işlemiş faiz toplamı 84.456,26 TL alacak nedeniyle ilamsız takip başlatıldığı,takip dayanağı olarak “15.09.2020 83.173,16 TL 1 adet alacak … Serisi olan traktörde meydana gelen lastik hasarı ve sair zarardan kaynaklanan değer kaybı” olarak gösterildiği borçlunun öncelikle husumet itirazında bulunarak takibe itiraz ettiği ve borçlunun itirazı üzerine İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Davacı … Seri o traktörü davalıya harici olarak sattığını, davalının sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmemesi üzerine satış sözleşmesini fesh etiklerini ancak bu süre zarfında traktörün davalının kullanımında bulunduğunu, davalının traköre zarar vererek değer kaybına yol açtığını beyan ederek eldeki takibi başlatığı görülmüştür.Davaya konu uyuşmazlığın kaynaklandığı … Onay numaralı … Şase numaralı traktör için davacı şirket tarafından dava dışı… Limited Şirketine adına 07.07.2020 tarihli proforma fatura düzenlendiği devamında Kayseri 10. Noterliğinin … tarihli araç satış sözleşmesi ile … adına satıldığı görülmüştür. … plaklı … model … adet … motor numaralı traktörün 03.11.2014 tarihinde dava dışı … Limited şirketi adına tescil edildiği görülmüştür.Davacı … tarihli satış sözleşmesine dayanmış olup bu sözleşmede imza bulunmamaktadır.Davacı taraf dosyaya … adına keşide edilmiş 460.000 TL bedelli ödeme yeri ödeme zamanı, muhatabı bulunmayan bono sureti sunduğu görülmüştür.Davacı davalının … bankasından kredi çekmek için baş vurduğunu iddia etmiş olup … Bankası tarafından gönderilen … tarihli cevabi yazıda davalının dava dışı … Limited şirketi adına baş vuru yapıldığının belirtildiği görülmüştür. … Limited şirketi tarafından davacı şirkete gönderilen Kayseri 13. Noterliği … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; 2020 model 1 adet … Serisi … Onay numaralı … Şase numaralı traktörün şirketlerince satın alındığını bu satım karşılığı olarak şirketleri adına kayıtlı … plaklı 2013 model 1 adet … motor numaralı traktörün 300.000 TL bedelle verildiği, kalan 460.000 TL için alacaklısı … olan bononun düzenlendiği, bono düzenlenen meblağ için … Bankasına kredi baş vurusunda bulunulduğunu bunun üzerine bayi tarafından proforma fatura kesilerek traktörün çiftliğe teslim edildiğini, traktörün ayıplı olmasından ötürü servise götürüldüğünü burada dava dışı … tarafından traktöre el konulduğunu bundan dolayı zarara uğradığını zarar miktarı olan 350.000 TL ile davacıya teslim edilen 460.000 bedelli bononun iade edilmesi talep ettiği görülmüştür.Dosya içerisin de yer alan Kayseri 12. Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı vekaletname örneği incelendiğinde davalının dava dışı … Şirketinin temsilcisi ve yetkili olduğu görülmüştür.Uygulamada sıkça rastlanan ve sözleşmenin imzalanmasından önce malın fiyatını, özelliklerini vs. göstermek amacıyla düzenlenen proforma fatura icap niteliğindedir. Geçerli satış sözleşmesinin bulunmadığı hallerde, düzenlenen böyle bir belge fatura niteliği taşımaz, ancak icap mahiyetinde olabilir. Fatura ise sözleşmenin ifa aşaması ile ilgilidir ve edimlerin içeriğini gösterir 6098 sayılı TBK 40. maddesinde; Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçlarının, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlayacağı, Temsilcinin, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçlarının kendisine ait olacağı, Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçlarının doğrudan doğruya temsil olunana ait olacağı, Diğer durumlarda alacağın devri veya borcun üstlenilmesine ilişkin hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Eldeki dava itirazın iptali davası olup takip talebi ile sıkı sıkıya bağlıdır.Somut olayda davacının davalının dava dışı Şirketin temsilcisi olduğunu bildiği, dava dışı şirket adına proforma fatura düzenleyerek icapta bulunduğu ,icabın davalı tarafından kabul edildiği bu durumda dava dışı şirketin yetkili temsilci konumundaki davalı ile yapılan yapılan hukuki işlemin sonuçlarının, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlayacağı, davalının hukuk işlemin tarafı olmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 06/07/2022 tarih ve 2021/73 E – 2022/609 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/10/2022