Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/2000 E. 2022/2028 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2000
KARAR NO: 2022/2028
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/06/2022
ESAS NO: 2020/552
KARAR NO: 2022/509
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/06/2022 tarih ve 2020/552 E – 2022/509 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacılar arasında, Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında tescilli bulunan “… A.Ş.” nezdindeki hisselerinden davacılar adına hisse devri yapılması hususunda sözlü olarak yapılan görüşmeler neticesinde devredilecek hisseye tekabül eden 13.500,00 TL tutar 17.07.2019 tarihinde banka kanalıyla davalıya ödenmiş olduğunu ancak söz konusu hisse devrine ilişkin olarak paranın gönderilmesinden sonra taleplerine rağmen yasa gereği davalı ile davacılar arasında imzalanması gereken ve imzaları noter tarafından tasdik edilmiş bir devir sözleşmesi yapılamadığı gibi ciro edilmiş nama yazılı bir pay senedinin zilyetliğinin de davacılara geçirilmediğini, ek olarak; dava konusu meblağın gönderilmesinden sonra şirket tarafından yapılan yönetim kurulu toplantılarında dahi bu hususta hiçbir karar alınmadığını, bunun üzerine Karşıyaka 5. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek davalıya gönderilmiş olduğunu, haksız ve hukuka aykırı olarak uhdesinde bulundurduğu 13.500,00 TL tutarın iadesi talep edilmişse de davalı tarafça işbu ihtarnameye cevap verilmediği gibi ilgili meblağın da iade edilmemiş olduğunu, akabinde Kayseri Genel İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasıyla icra takibi açılmışsa da davalı tarafça bu takibe de itiraz edilmiş; sonrasında ise zorunlu arabuluculuk süreci işletilmişse de buradan da bir sonuç alınamamış olduğunu, davalı tarafça yapılan borca itiraz incelendiğinde; ödenen hisse bedeli karşılığı şirketten hisse alındığı iddia edilerek bir ticaret sicil gazetesi çıktısı dosyaya ibraz edilmiş; bu sebeple borca itiraz edilmiş olduğunu ancak bizzat davalı tarafça icra dosyasına sunulan ticaret sicil gazetesi çıktısı incelendiğinde dahi … tarafından davacılara yapılmış bir hisse devri işleminin bulunmadığını, bu ilana göre şirket ortaklarından …’a ait 5.000,00 TL bedelli bir hissenin davacıya devrinin yapıldığını ancak bu devir ile 13.500,00 TL tutar ile … tarafından yapılacak hisse devri arasında hiçbir bağlantı bulunmadığı açıkça anlaşılmakta olduğunu, ihtiyati haciz talepleri olduğunu belirterek takibe davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Davalı vekilinin süresi sonrasında sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dosya içerisinde ticari bilgileri bulunan … A.ş’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı davacının alacak iddiasında bulunduğu tarihten, daha önceki bir tarihten bu yana halen sürdürüldüğünü, şirketin toplam sermayesinin 100.000,00 TL göründüğünü ve bu hisselerin 10.000,00 TL paya ayrılmış vaziyette olduğunu, …’un hisse devir sözleşmesi kapsamında, … isimli şirket hissedarının 5.000,00 TL’lik %5 tekabül eden hissesini toplam 30.000,00 TL bedel ile satın aldığını, yine dosya içerisinde yer alan Anonim şirket hisse devir kararı’nda da açıkça görüleceği üzere … aynı gün hisselerini davacılardan …, …, … ve müvekkiline devrederek şirkette hissedarlık durumunda olduğunu, hisse devrine ilişkin taraflar arasında (… ve …) anlaşma olduğunu, …’un bu hisse devirlerine karşılık borcunun bulunduğunu, …’un müvekkili gibi … ile … arasındaki davada sadece adına olan banka hesabı kullanılan kişi durumunda olduğunu, bu haliyle hem icra takibi açısından hem de itirazın iptali davası açısından taraf sıfatı bulunmadığını, dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi bütün hukuki ilişkinin … ile dava dışı 3. Kişi … arasında geçtiğini, … başkanı ve tarafların arasını bulan hesabına söz konusu paranın yatırıldığı kişi olması dışında bir vasfı olmayan müvekkilinin dosyada davalı olarak görüldüğünü, … açısından davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği, davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanına girmesi sebebiyle Görevsizlik Kararı verilmesi gerektiği, müvekkili ile değil de, doğrudan … ile ilişki halinde olunmakla sadece …’a tevdi etmek üzere hesabına para yatırılan müvekkilin dosyada taraf sıfatının bulunmadığını, eğer hisse devri için sözleşme yapılmış ise davacıların hisseleri değil de neden doğrudan ödedikleri bedeli talep ettiklerini, her iki davacının da taraf olduğu şekilde şirket hisselerinin %13,5’i oranında bir bedelin 13.500 TL karşılığı devri için müvekkili ile anlaştıklarını ve bu hisse devrinin gerçekleşmemesi sebebiyle ödedikleri paranın iadesini talep ettiklerini, şirket hisselirin %5 ‘nin 13.500 TL olduğu, sermayesiyle orantılı bir şekilde 13.500,00 TL’ye %13,5’lik bir hissesinin devrinin gerektiği yönünden yapılan itirazın ticaret hukuku kurallarıyla örtüşmediğini, önce hem hissedar olup hem bu hisse nedeniyle çok daha fazla borcu varken sözlü anlaşmaya binaen yemin teklif edilse dahi doğruları söylemeyeceğini, davacı …’un batırdığı şirketten para isteyememesi nedeniyle babası …’u geçişli bir şekilde devreye sokup alakası olmamasına rağmen YK başkanı Müvekkiline hayali sözlü sözleşmelere binaen dava ikamesinin kanun önünde karşılığı olmadığının açık olduğu, … isimli veliye çekmiş olduğumuz Kayseri 6. Noterliği’nin 04/12/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameye cevaben gönderilen cevapta, kurumun sıkıntıya uğradığını belirtildiğini, davacının hem hissedarı hem de çalışanı olduğu şirketi nasıl zarara uğrattığının açıkça izah edildiğini, davacının tek dayanağı, babası ve aynı zamanda diğer davacı olan … tarafından müvekkilinin hesabına para yatırılması olduğunu, bu beledin daha önceden sözlü olarak çok daha yüksek bir bedele aldığını ve ancak 13.500,00 TL ‘sinin yatırdığı halen adına bulunan şirket hisse gereği olduğunu ve nitekim müvekkili tarafından hisseyi devreden …’a tevdi edildiğini, bu nedenle öncelikle davanın usulden, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, kötü niyetli bir şekilde açıklan davada davacıların kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İddia ve savunmalar, yapılan yargılama, toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi heyet raporu ve tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, davacılar tarafından davalı hakkında başlatılan takibe davalının itiraz etmesi üzerine mahkememizde itirazın iptali davası açılmış olmakla takip konusu alacak talebine ilişkin olarak davacıların haklı olup olmadığının tespiti için deliler toplanmış ve dava dışı … A.Ş’ye ortak olunması amacı ile ödendiği iddia edilen 13.500 TL bedel her ne kadar davacı … tarafından davalıya gönderilmiş ise de, davacı ve davalı tarafın beyanlarından söz konusu paranın davacı …’un hisse payı için gönderilmiş olduğu anlaşılarak davacının iddiasını destekleyen başkaca delil tespit edilemediğinden davacı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı … yönünden yapılan inceleme de ise, yukarda belirtildiği üzere davacının diğer davacı …’un havalesi ile davalıya gönderdiği 13.500 TL ödemeye karşılık davalının kendisi tarafından hisse devri yapıldığını yazılı delil ile ispat edemediği görülmüş olup, tanık … kendisine ait payın davacı …’ye, gönderilen bu 13.500 TL bedel nedeni ile yaptığını ve ödemenin kısmi olduğunu belirtmiş ise de, davacının bu iddiayı kabul etmemesi ile davalının kendisine yapılan ödeme karşılığı devrin bu şekilde olduğunu yazılı deli ile ispatlayamaması ve alınan bilirkişi raporları ile de davalının iddiasının ispatına ilişkin delil olmadığının belirtilmesi sonucu davacı …’un davasında haklı olduğu görülmüş ve böylece Davacı … hakkında açılan davanın REDDİNE, davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine, davacı …’un davasının KABULÜ ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 13.500,00 TL asıl alacak ile 419,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.919,92 TL üzerinden devamına, kabul edilen toplam alacak bedeli olan 13.919,92 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, 1-a) Davacı … hakkında açılan davanın reddine,
1-b) Davalı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın tazminat talebinin İİK madde 67/2 gereğince reddine,
2-a) Davacı …’un davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına davalı tarafça yapılmış olan itirazın iptali ile takibin 13.500,00 TL asıl alacak ile 419,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.919,92 TL üzerinden devamına, Kabul edilen toplam alacak bedeli olan 13.919,92 TL’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı … İle müvekkil …, söz konusu olayda aynı konumda olmalarına rağmen, mahkeme iki taraf yönünden çelişkili karar verdiğini, müvekkil davalı … ve diğer davacı … söz konusu dosyada birebir aynı sıfatlara ve aynı koşullara sahip iki taraf olduğunu, buna rağmen yerel mahkem mezkur dosyada …’u taraf olarak kabul etmezken müvekkil …’ı davanın tarafı olarak kabul edip borçlu bulduğunu, havale ile yapılan işlemlerde ispat yükünün göz önünde bulundurulmaması sebebiyle, mezkur karar hukuka aykırılık teşkil ettiğini, her ne kadar davacı … vekili tarafından, sunulan yönetim kurulu kararının hukukiliğine yönelik bir itiraz söz konusu olsa da HMK’nin 201.maddesi; “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin senetle ispat olunacağı” hükmüne binaen davacı vekilinin soyut nitelikli itirazının, sunmuş olunan Yönetim Kurulu Kararının hüküm ve kuvvetini ortadan kaldırabilecek niteliği bulunmadığını, söz konusu uyuşmazlıkta bu bilgiler ışığında davalı müvekkilimizin davacılara bir borcu bulunmadığını, havale, kural olarak bir borç ödeme vasıtası olduğunu, dekontlarda bahsedilen açıklamalar dışında başka amaçla havale yapıldığına ilişkin bir açıklama da bulunmadığına göre ispat külfeti davacı üzerinde olduğunu, mezkur dosyada ispat yükü davacılarda olup mahkemece ispatın beklenmesi ve bu sebeple aleyhlerine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, …’ın müvekkil lehine olan tanık beyanının ve ticaret sicil gazetesinde yayımlanmış olan pay devrine ilişkin ilanın hükümde esas alınmaması sebebiyle karar, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ispat yükünün davacılar üzerinde olmasına rağmen, davacıların müvekkil … ile aralarında var olduğunu iddia ettikleri, dava konusu ödemeye dayanak teşkil eden sözleşmeye yönelik hiçbir delil sunmamaları ve gerek sunduğu yazılı deliller olan Yönetim Kurulu Kararı ve Ticaret Sicili Gazetesinde gösterilen Pay Devri gerekse tanık beyanına rağmen; yerel mahkemece aleyhlerine karar verilmesi kabul edilemeyeceğini, hukuka ve hakkaniyete aykırı Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2022/509 K. Sayılı, 15/06/2022 Tarihli kararının davacı … yönünden kaldırılmasına, dairenizce işin esasına girilerek davacı …’un haksız davasının reddine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin haksız davacıya tahmiline talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, alacak talebine ilişkindir.
HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle hükme esas alınan aldırılan bilirkişi raporundaki tespit, hesaplama ve sair değerlendirmelerin dosya içeriğine ve mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları taktirinde isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 15/06/2022 tarih ve 2020/552 E – 2022/509 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 950,86 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 237,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 713,14 TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022