Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1999
KARAR NO: 2022/2036
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2022
ESAS NO: 2022/91
KARAR NO: 2022/572
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/06/2022 tarih ve 2022/91 E – 2022/572 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ın 18/11/2019 tarihinde … … Şube müdürlüğünden aranarak “… Çiftçi Kredi Kartından” doğan borcunun ödenmesi hususunda ikaz edildiğini, davacının kendi adına bir kredi kartı olduğunu bu görüşme sonucunda öğrenmiş olduğunu ilgili kredi kartına daha önce borç ödeme yapan kişinin Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesi 2020/964 Esas numaralı dosyada sanık olan … olduğunu da yine görüşmede öğrendiğini, davacının varlığından haberdar olmadığı kart ile işlemleri yapan kişinin … olduğunu, davacının sözleşmeyi imzalarken imzaladığı evrakın kredi kartı sözleşmesi olduğundan bihaber olduğunu …’ün bir kampanya olduğuna inandırılması sonucu davacının ilgili evrakları imzaladığını, davacının ilgili kredi kartını teslim almadığını, davacının kullanmadığı bir kredi kartından dolayı icra takibi yoluna başvurmadan önce sms yada e posta yoluyla bilgilendirilmediğini, sadece bir telefon görüşmesiyle haberdar olduğunu, davacı aleyhine yapılan yersiz hukuka ve kanuna aykırı kötü niyetli olarak yapılan Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan takibin teminatsız olarak dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve böylece HMK madde 128 gereği bütün vakaları inkar etmiş sayılacağı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davacı tarafça, davacının Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeni ile davalıya borçlu olmadığı belirtilerek menfi tespit davası açılmış ise de, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/266 E sayılı dosyasında davacı … hakkında banka borcundan dolayı itirazın iptali davasında karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmekle, yukarda belirtildiği üzere aynı takibe ilişkin itirazın iptali davasının bulunması durumunda menfi tespit davası açılmasında hukuki yaranın bulunmadığı ve kararında kesinleştiği anlaşılmakla ilgili içtihatlarda dikkate alınarak öncelikle dava şartı yönünden değerlendirme yapılmış ve böylece Davanın HMK madde 114/1-h, i, 115/2 gereği hukuki yarar ve kesin hüküm dava şartı yokluğundan usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin icra takibine itirazından önce 19.11.2019 tarihinde ise dava dışı …’den şikayetçi olarak borcun doğumuna sebebiyet veren kartın … tarafından bankanın kusuruyla ele geçirilip kullanıldığı şüphesiyle ceza yargılaması sürecini başlattığını, müvekkilinin şikayetinin konusu, eldeki davaya konu icra takibine sebebiyet veren kredi kartı kullanımının … tarafından yapıldığını, müvekkilinin şikayeti üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/55796 Soruşturma numaralı dosyasında başlayan soruşturma süreci neticesinde Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/964 Esas sayılı dosyasında kovuşturma işlemlerine başlandığını, ceza yargılaması sürecinde kartın … tarafından kullanılıp borcun da …’e ait olduğu ile ilgili en ciddi emareler 04.10.2021 tarihinde müvekkilimiz adına sunulan beyan dilekçesi sonrasında elde edilen deliller olduğunu, ceza yargılamasında elde edilen ve huzurdaki davayı ikame ederken dayandığımız en önemli delillerden, kurye teslim formunda müvekkilinin hamili olduğu kredi kartını müvekkiline teslim yükümlülüğü olan davalı ve kartın asıl sahibi olan banka, bu yükümlülüğünü ihlal ederek sahibi olduğu kartı hamiline ulaştırma yükümlülüğünü ihlal etmiştir. Bu husus yazılı delil olan kurye teslim formuyla sabit olduğunu, dava dışı … hakkında kredi kartının kötüye kullanılması suçu bakımından kovuşturma, Kayseri 9. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde sürse de tarafımızca ayrıca kartın hukuka aykırı olarak banka kusuruyla kuryeden teslim alınmasından ötürü de şikayette bulunulmuş olup, şikayetimiz üzerine özel belgede sahtecilik (kartı kurye formuna yalan beyanda bulunarak teslim alma) ve hırsızlık (kartı kuryeden meşru hakka dayanmaksızın müvekkilimizin bilgisi dışında teslim alma) suçları bakımından soruşturma Kayseri (…) Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürüldüğünü, davaya konu kredi kartının hesap ekstrelerinde borcun doğumuna sebebiyet veren harcamaların birçoğu … Petrol’den yapıldığını ve yine bu harcamaların borç ödemeleri dava dışı … tarafından bizzat bankaya yapıldığını, bu borç ödemelerinin … tarafından yapıldığı da davaya konu kredi kartının borç ödeme kayıtları dosyaya getirtildiğinde net bir biçimde görüleceğini, davalı banka, kart sahibi olarak yükümlülüklerini ihlal ettiğinden icra takibine konu borç doğduğunu, kendi kusuruyla borcun doğumuna sebebiyet veren banka, borçtan da pek tabii sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumlu olmadığı bir borcu ödeme zorunluluğu bulunmadığını, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/266 Esas, 2020/633 Karar Sayılı Dosyası’nda verilen karar sonrası müvekkilinin Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında başlatılan haksız icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığına dair birçok delil ve emare ortaya çıktığını, bu delil ve emareler ışığında borçlu olunmadığının tespiti maksadıyla huzurdaki menfi tespit davası ikame edildiğini, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/266 Esas, 2020/633 Karar Sayılı Dosyası, huzurdaki dava bakımından kesin hüküm teşkil etmemekte olup, müvekkilinin menfi tespit davası ikame etmekte hukuki yararı mevcut olduğunu, Tespit davası açılmasında aranan hukuki yararın niteliklerine ilişkin ilk şart, davacının hakkı veya hukuki durumuna ilişkin bir tehlikenin varlığı olduğunu, davacının tespit davası açmasında hukuki yararın bulunmasının kabulü için aranan ikinci şart, tehlikenin oluşturduğu tehdit nedeniyle davacının hakkına zarar gelebileceğini, tespit davası açmada hukuki yararın varlığının kabulü için aranan üçüncü şart ise tespit hükmünün davacıya yönelen tehdidi bertaraf edebileceğini, davacının içerisinde bulunduğu tehlikenin, alacağı bir tespit hükmü ile çözülebiliyor olması gerektiğini, tespit hükmünün bu noktada davacıya yeterli hukuki korumayı sağlamasını, her dava dosyası kendi özelinde süjeler, deliller ve unsurlar ihtiva ettiğinden hukuki yararın varlığı da her dosya açısından ayrıca irdelenmesi gerektiğini, müvekkilinin baba ocağındaki evi cebri haciz ile satışa çıkartılmış olup, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edilmesi sorunu ile karşı karşıya kaldığını, icra takibine itiraz sonrası açılan itirazın iptali davasında verilen kararın kesinleşmesinden sonra ortaya çıkan delillere dayanarak menfi tespit davası ikame eden müvekkilinin, mülkiyet hakkına dayanan tehdidi ortadan kaldırmayı amaçladığını, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracak cebri icra tehlikesinin bertaraf edilebilmesi için menfi tespit davası ikame edilmesi dışında bir seçenek kalmadığını, müvekkilinin ilk derece yargılamasındaki davayı ikame etmesinde hukuki yararı mevcut olduğunu, tespit davası açılmasındaki hukuki yararın varlığının kabulü için aranan son şart ise tespit davasının sonucunun hakka yönelen tehdidi ortandan kaldırabilecek nitelikte olduğunu, bu şartta müvekkili bakımından eldeki dava da oluştuğunu, bahse konu formun oldukça önemli bir delil olduğunu, ayrıca davalı … A.Ş. müvekkiline icra takibi işlemi başlatmadan önce telefonla tek bir bilgilendirme dışında ne SMS bilgilendirmesi yaptığını ne de müvekkilinin yıllardır oturduğu ve hali hazırdaki MERNİS adresine borç bilgisi içerir ekstre gönderdiğini, adres araştırma sorumluluğu bulunan itimat kurumu niteliği taşıyan davalı banka, MERNİS adresine bir ekstre dahi göndermeden icra takibi başlatarak itimat kurumu olmasından doğan sorumluluklarını ihlal ederek kötü niyetliliğini açıkça belli ettiğini, müvekkilinin anayasa ile teminat altına alınan hak arama hürriyeti zedeleneceğini, istinaf başvurusunun kabulüne, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/91 Esas sayılı dosya hakkında vermiş olduğu 2022/572 Karar sayılı ve 29.06.2022 tarihli davanın reddi kararının kaldırılarak dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, mahkeme aksi kanaatte olması halinde mahkeme nezdinde yargılama açılarak esas hakkında davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından ilkderece mahkemesine sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; kesin hükmün varlığı sebebiyle huzurdaki işbu davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğunu, menfi tespit davasının ikame edilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı bahse konu kredi kartından haberdar olup soyut ve mesnetsiz iddialarla mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya uygun olması nedeniyle davacının istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine, kötü niyetle istinafa başvuran karşı tarafın 329. madde gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, İİK’nun 72. Maddesi uyarınca, icra takibinden dolayı menfi tespit talebine ilişkindir. Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı banka tarafından, davacı aleyhine Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/266 E sayılı dosyasında açılan itirazın iptali davasında karar verildiği ve sözkonusu kararın kesinleştiği, dolayısıyla aynı takibe ilişkin olarak açılan itirazın iptali davasında kesin hüküm bulunması nedeniyle davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nun 114/1-h, i, 115/2 maddeleri gereğince hukuki yarar ve kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, söz konusu icra takibinin derdest olup, iş bu davada dayanılan hukuki sebebin ve talep sonucunun Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/266 E sayılı dosyasındakinden farklı olduğu, dolayısıyla belirtilen dosyanın iş bu dosya açısından kesin hüküm teşkil etmeyeceği gibi, derdest olan icra takibi nedeniyle davacının menfi tespit davası açmasında da hukuki yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemece yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen kararın HMK’nın 353/1-a.6.maddesi gereğince kaldırılmasına ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/06/2022 tarih ve 2022/91 E – 2022/572 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Taraflarca yapılan yargılama istinaf yargılma giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.13/10/2022