Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1993 E. 2022/2114 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1993
KARAR NO: 2022/2114
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2022
ESAS NO: 2021/896
KARAR NO : 2022/485
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/06/2022 tarih ve 2021/896 E – 2022/485 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetleDavacı vekili dava dilekçesinde; davacının … tesislerinde 900.000 ton temel Agrega üretilmesi işini aldığını,Akım trafo teçhizatında meydana gelen arıza nedeniyle hatalı ve fazla tahakkuk ettirilen … tarihli ve … sayılı 435.148,62 TLlik elektrik faturasının 360.000,00 TL lik kısmı yönünden müvekkili şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu faturalarla alakalı müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapılmaması hakkında teminatsız olarak İİK 72/2 madde gereğince ihtiyati tedbire karar verilmesini ve müvekkili şirketin elektriğinin kesilmemesi için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, davacı şirketin 435.148,62-TL lik faturanın 360.000,00-TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;EPDK tarafından verilen elektrik dağıtım lisansı kapsamında özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirketin dava konusu elektrik faturalarının tahakkuk işlemleri görevli elektrik tedarik şirketi olan … AŞ tarafından yapıldığını, davalı şirketin sadece dağıtım faaliyeti yürüttüğünü, dava konusu elektrik faturalarına yansıyan tüm kalemlerin piyasanın regülatörü olan düzenleyici ve denetleyici kurum olan EPDK tarafından düzenlendiğini, abonenin yüksek güç talep eden cihazlar kullanığı ve bu cihatların çalışabilmesi için 3 fazda yakın akım değerlerinde akım çekeceği göz önüne alınması gerektiği, 01 Eylül 2021 tarihine kadar sadece L3 fazında greçek akım değerleri göründüğünü, diğer fazlarda ölçülen akım değerlerinin hatalı olduğunu, akım trafosundaki bu arızadan davalı şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumet yokluğuyla reddini, aksi halde esastan reddi, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “… Dava, davacı şirket hakkında tahakkuk ettirilmiş 10/12/2021 son ödeme tarihli toplam miktarı 435.148,62 TL olan elektrik enerjisi kullanım faturasının, 360.000 TL lik kısmı yönünden olmak üzere, fazla ve haksız olarak tahakkuk ettirilmiş olduğu iddiası nedeniyle bu kısım miktarı yönünden davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosyaya sunulan delil ve belgelerden, davalı ile davacı arasında sözleşmesel bir ilişki bulunmadığı, elektrik enerjisi verilmesine ilişkin hizmeti sunan, tahakkuk ve tahsilini yapan, faturayı düzenleyip davacıya tebliğ eden şirketin davalı değil ihbar olunan … A.Ş. olduğu, bu sebeple sözleşmesel olarak davacının davalıya değil sözleşme akdettiği ihbar olunan şirkete bu talebi yöneltmesi gerektiği, davalının yalnız dağıtım faaliyeti kapsamında sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerini yerine getiren bir kuruluş olduğu anlaşılmakla davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. -Davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE, *** …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu mahkemece yapılan hukuki değerlendirmelerin, dayanılan gerekçelerin ve varılan sonucun bu hali ile hatalı ve hukuka aykırı olduğuna inandıklarını, davalı olarak gösterilen …, her ne kadar elektrik faturalarının tahakkuk işlemlerinin … tarafından yapıldığını, kendisinin sadece dağıtım faaliyeti yürüttüğü, bu nedenle taraf sıfatının bulunmadığını savunmuş ise de; … tarafından sunulan 26/04/2022 tarihli ihbara cevap dilekçesinde bunun tam aksi savunulmuş, “her ne kadar abonelik sözleşmesinin tarafı … olsa da sayaç okuma ve tüketimin tespiti görevinin dağıtım şirketi …’a ait olduğu, …’ın yalnızca tedarikçi olduğunu, dava konusu olayda işlemin tarafının kanun gereği … olduğundan …’ın işbu davada husumet itirazında bulunmasının yersiz olduğunu, ek tahakkuk raporunu davalı …’ın düzenlediğini, …’ın tahakkuka bağlı olarak sadece faturalandırma yaptığını, dolayısıyla …’ın faturayı iptal edebilmesi için öncelikle bu ek tahakkuk işleminin iptalinin gerektiğini, …’ın işleminde yapılacak değişiklik ve/veya düzeltme neticesinde …’ın zaten davasız ve nizasız şekilde bedel iadesini yapacağının” beyan edildiğini, kendilerinin ihbara cevap veren …’ın, tahakkuk işlemini yaptığı için davanın tarafının … olduğuna ilişkin savunmasına iştirak etiklerini, dairenizce dosyada mevcut evrak incelendiğinde, müvekkile karşı gerçekleştirilen faturalandırma işleminde, elektrik enerjisi verilmesine ilişkin hizmeti sunanın, tahakkuk ve tahsili yapanın, ihbar evrakını davacıya tebliğ eden şirketin davalı … olduğu açıkça görüleceğini işbu davanın tarafı, somut olarak gerekçelendirdiğimiz ve yargıtay kararları ile örneklediğimiz üzere, … olduğunu, davalı şirket hatalı işlemini düzelttiği taktirde müvekkil sözleşmenin tarafı ve tedarikçi konumunda olan …’a başvuracak ve faturada düzenlemenin yapılacağın, ancak mahkemenin husumet sorununa ilişkin hatalı değerlendirmesi nedeniyle müvekkil, …’a karşı bir dava ikame ettiği taktirde bir sonuca varamayacağını, tamamıyla hak kaybına uğrayacağını, husumetteki bu belirsizlik nedeniyle ilk derece mahkemesi kararını kabul etmeleri halinde müvekkilinin hak kaybına neden olabileceğinden, verilen kararın bir de dairenizce gözden geçirilmesi ve kesin bir sonuca varılmasını sağlamak açısından istinaf etmelerinin bir zorunluluk olduğunu istinaf incelemesi neticesinde izah edilen nedenler ve resen gözetilecek hususlarla birlikte; istinaf başvurularının kabulüne, kayseri 2.asliye ticaret mahkemesinin 09/06/2022 tarihli 2021/896 e. – 2022/458 k.sayılı ret kararının kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, elektrik fatura bedelinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, talebe konu elektrik faturasının dayanağı sözleşmenin davacı ile dava dışı … arasında düzenlenmesi ve davacının pasif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeni ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 09/06/2022 tarih ve 2021/896 E – 2022/485 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2022