Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1991 E. 2022/2052 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1991
KARAR NO: 2022/2052
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/06/2022
NUMARASI: 2020/567 E. 2022/490 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 13/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/06/2022 tarih ve 2020/567 E – 2022/490 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …Ltd.Şti. tarafından imzalanan Genel Kredi Taahhütnamesi gereği davalı şirkete Banka tarafından ticari kredi kullandırıldığı, davalılardan … ve …(…) ise Genel Kredi Taahhütnamesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredilinin ödemede bulunmaması üzerine Beyoğlu … Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi ile hesapların kat edildiğini, davalı kredi borçlusu …Ltd.Şti.’nin kredisine teminat olarak banka lehine 320.000,00-TL.limitli ipotek bulunduğundan asıl borçlu hakkında Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin …E sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı, tahsilde tekerrür olmamak üzere genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olan borçlular/davalılar hakkında takip tarihi itibariyle müvekkili bankanın alacağı 361.429,46-TL nakit ve gayrinakit alacağı için, ipotek limitini aşan banka alacağı için ise borçlu/davalı …Ltd.Şti. Aleyhine, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin …E sayılı dosyası ile bağlantılı Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile takip yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, beyan ederek, davalıların Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi … E. sayılı dosyasından yapmış oldukları itirazlarının iptali ile takibin 361.429,46 nakit ve 20.025,00-TL. gayrinakit(depo talepli) alacak için kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … ile … Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinden özetle; sözleşmede …’a ait hiçbir imza bulunmadığı, sözleşmede bulunan imzanın müvekkili …’a ait olduğu düşünülse dahi …’ın sözleşmenin imza tarihindeki eşi olan … ( …)’ın eş muvafakatinin alınmadığını, bankaca uygulanan akdi faiz ve temerrüt faizi oranlarının fahiş olduğunu, ayrıca müvekkiline usulüne uygun şekilde kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğini, … Şirketi’nin borçlu olduğu Niğde İcra Müdürlüğü’nün … Talimat sayılı dosyasında 12.08.2020 tarihinde yapılan ihale ile taşınmaz satışa çıkarılmış ve 3.kişi …’a 208.100 TL’e satılarak bankanın borcun 208.100 TL’lik kısmını tahsil ettiği için işbu dava ile talep edilen alacak miktarı bakımından mükerrer ödemeye sebebiyet vereceğini, gayri nakdi risk yönünden müvekkili …’ın sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Taraflar arasında imzalanan genel kredi ve teminat sözleşmesinin 10.13 maddesinde çek garanti tutarından kefillerin sorumlu olduğu belirtildiğinden ve 3167 sayılı Çek Ödemelerinin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunun 10. maddesine göre asıl borçlu/kredi müşterisi yönünden davacı bankanın depo talebi yerinde olmakla davalılar yönünden gayri nakdi çek yaprağı riski bedeli yönünden depo talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin icra inkar tazminatının değerlendirilmesinde; İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Anılan şartlar incelendiğinde, ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar Yargıtay içtihatları uyarınca likit kabul edildiğinden takibe konu alacağın likit olduğu ve davalıların itirazının haksız olduğu gözetilerek davalılar aleyhine toplam alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalıların yapmış oldukları itirazın 294.595,56-TL asıl alacak,57.829,11-TL işlemiş faiz, 2.891,46-TL BSMV, 1336,76-TL noterlik ihtar masrafı olmak üzere toplamda 356.652,88-TL nakdi alacak miktarı üzerinden İPTALİNE, (davalı … ve …’nun sorumluluğu 60.437,97 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) 294.595,56-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 46,80 temerrüt faizi ile takibin kaldığı yerden devamına, Davacının nakdi krediye yönelik fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin Reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı asıl borçlu ve kefil hakkında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’ nin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … A.Ş,nin 05.09.2019 tarihinde borçlular … Ltd. Şti., …, … hakkında “kredi taahütnamesi/Sözlşemesi, ihtarname hesap özetine “dayanarak 295.214,85-TL asıl alacak, 61.788,46-TL temerrüt faizi, 3.089,39-TL faizin gider vergisi, 1.336,76-TL toplamı 361.429,46-TL ve 30.450,00-TL gayrinakit depo talebi olmak üzere genel toplamda 391.879,46-TL üzerinden takip başlattığı, takibin borçlular … ile …’ a 16/09/2019, … Ltd. Şti’ ne 11/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, …’ ın 18/09/2019, … ile 16/09/2019, … Ltd. Şti. vekilinin 17/09/2019 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı bankanın takip talebinde kefiller … ve …’tan Taahhütname gereği alacaklı bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 15 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 30.450,00 TL nin nakdi teminat olarak depo edilmesini bununla birlikte 65.214,56 TL’ ile (361.429,47TL olan alacağın 296.214,91TL’lık kısmı limit ipoteğiyle temin ve takip edilmiş olduğundan) sınırlı olmak üzere nakit alacak talebinde bulunduğu görülmüştür.Davacı vekili mahkemeye sunduğu 291.12.2019 tarihli dilekçede, çek deop bedelleri taleplerinin 20.025 TL olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu;
1-Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına davalıların yapmış oldukları itirazın 294.595,56-TL asıl alacak,57.829,11-TL işlemiş faiz, 2.891,46-TL BSMV,
1336,76-TL noterlik ihtar masrafı olmak üzere toplamda 356.652,88-TL nakdi alacak miktarı üzerinden İPTALİNE, (davalı … ve …’nun sorumluluğu 60.437,97 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) 294.595,56-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 46,80 temerrüt faizi ile takibin kaldığı yerden devamına,
2-Davacının nakdi krediye yönelik fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin Reddine,
3-İtirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen toplam alacak miktarın olan 356.652,88-TL’nin %20’si oranında (71.330,57-TL) icra inkâr tazminatının ( davalı … ve … bu miktarın 12.087,59-TL’sine kadar olan kısmından sorumlu tutulması kaydıyla) davalı-borçlulardan alınarak davacı alacaklıya verilmesine,
4-Davacının depo talebinin kabulüyle,
davacı bankaya iade edilmemiş çek yapraklarından kaynaklanan davacı bankanın yasal sorumluluk riski nedeniyle 20.025,00-TL gayrinakdi kredi bedelinin davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesapta davalılar tarafından depo edilmek üzere tahsiline imkan verecek şekilde takibin devamına” “şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yasa yoluna baş vurulduğu görülmüştür.
Dava itirazın iptali davası olup bilindiği üzere itirazın iptali davası itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenmekle takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olarak karşımıza çıkmaktadır ve takip talepnamesinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olanitirazın iptali davasında alacaklı yan isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir (492 sayılı Harçlar Kanunu m. 28/a, 29/I, III).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 4. Fıkrasında :”(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ”istinaf yoluna başvurulabilen kararlar” kenar başlığını taşıyan 341. maddesinin 2-3-4. fıkralarında değişiklik yapılarak “binbeşyüz” Türk Lirası ibaresi “üçbin” Türk Lirası olarak değiştirilmiş, yine 6763 sayılı Kanunun 47. maddesinde kanunun yayımı tarihi ile yürürlüğe gireceği aynı Kanunun “Parasal sınırların artırılması” başlıklı ek 1. maddesinde;”(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.
(2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükmü getirilmiştir.
Mahkemece 10.06.2022 tarihli karar verilmiş olup, kararın verildiği tarih itibariyle kesinlik (İstinaf edilebilme) sınırı 8.000,00 TL’dir.
Davacı icra takip talebinde asıl borçludan 361.429,46 TL kefillerden 60.437,97 TL ile sınırlı olmak kaydıyla nakdi alacak talebinde bulunmuş yine asıl borçlu ve kefillerden 20.025 depo bedeli talep etmiş olup mahkemece yapılan yargılama sonucu nakdi alacak bakımından asıl borçlu yönünden 356.652,88 TL kefiller için 60.437,97 TL depo bedeli yönünden tüm borçlular bakımından 20.025 TL kabul hükmü kurulduğu görülmüştür.
Bu durumda davacı tarafından istinaf kanun yoluna konu edilen ve mahkemece red edilen nakdi alacak asıl borçlu yönünden 4.776,58 TL olduğu asıl borçlu yönünden red edilen depo bedeli talebi bulunmadığı, kefiller yönünden red edilen nakdi ve gayri nakdi alacak miktarı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK 341/4 maddesi gereğince hükmün verildiği tarih itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 (sekizbin) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar kesin olduğundan, mahkemece her ne kadar ilgili istinaf başvuru dilekçesinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346/1. maddesi uyarınca reddine karar verilmemiş ise de; aynı Kanun hükmü ve 352. Madde hükmü uyarınca, istinaf başvuru dilekçesinin miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin olması sebebiyle davacının istinaf dilekçesinin/başvurusunun HMK 341/4 ve HMK 352/1-b maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin (reddedilen karar miktarının) karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacının peşin yatırdığı 80,70 istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf posta/yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 12/10/2022