Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1965 E. 2022/2081 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1965
KARAR NO: 2022/2081
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2022
ESAS NO: 2021/839
KARAR NO: 2022/594
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:13/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:24/10/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2022 tarih ve 2021/839 Esas 2022/594 Karar sayılı ilamına karşı,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete satılan elektrik kabloları sonucu cari hesapta oluşan borç bakiyesinin bir kısmına karşılık davalı şirketin kambiyo senedi verdiğini, ayrıca …’in davalı şirketin borcuna davalı şirketin borcuna karşılık olmak üzere İstanbul İli … İlçesi … Mah. … ada, … parselde kain 2. Kat 3 nolu bağımsız bölüm 2.500.000,00-TL üzerinden ipotek edildiğini, müvekkili tarafından Kayseri 1. Noterliği’nin 26/06/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cari hesaptaki borç bakiyesinin ve ipotek bedelinin ödemesinin borçlu şirketten talep edildiğini, ancak verilen sürede borcun ödenmediğini, bunun üzerine kambiyo senetlerinin tahsili amacıyla İstanbul 23. İcra Dairesi’nin … -… – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … – … Esas sayılı dosyalı ile takip başlatıldığını, takibin borçlu açısından kesinleştiğini, ayrıca tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipotek olarak alınan taşınmazda ipoteğin paraya çevrilmesi için Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalıların yapılan takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, itirazların haksız olduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Dava sonu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin yetkisiz Kayseri İcra Dairelerinde başlatıldığını, yetkili icra dairelerinin ipotek borçlusunun ikamet adresinin bulunduğu İstanbul ili İcra Daireleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davacının başlattığı Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile sadece davalılardan … Ltd. Şti hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, ipotek sahibi … hakkında herhangi bir icra takibi bulunmadığını, dava arkadaşlığı bulunduğunu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini bildirerek açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan ve itiraz üzerine durdurulmasına karar verilen icra dosyasında itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi amacıyla işbu davayı açmıştır. Mahkememizin 2020/88 Esas – 2021/596 Karar sayılı ilamıyla; davanın kabulü ile, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılarca yapılmış olan itirazın iptali ile, takibin İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …,… Esas sayılı dosyaları yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.500.000,00-TL alacak üzerinden devamına ve kabul edilen alacak bedeli olan 2.500.000,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilmiş olup mahkememiz kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2021/1576 Esas – 2021/1829 Karar sayılı ilamıyla: “…Alınan bilirkişi raporunda davacıya ait BS, davalıya ait BA formlarının tek tek ve ayrıntılı/denetime elverişli olacak şekilde karşılaştırılmadığı, takip ve dava tarihi itibariyle davacının tüm kayıtları ile BA ve BS form kayıtları da tek tek ve ayrıntılı/denetime elverişli ve açık olacak şekilde karşılaştırılarak alacak borç durumunun tespiti gerekirken bu değerlendirmenin yeterince yapılmamış olduğu görülmekle davalı her ne kadar defter ve kayıtlarını sunmamış ise de dosyaya sonulan BA ve BS formları bilirkişi tarafından karşılaştırılarak alacağın varlığının ortaya konulması, bu yönde aynı bilirkişiden ek rapor alınarak karar tesis edilmesi gerektiği…” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce istinaf kaldırma kararı doğrultusunda dosya daha önce rapor düzenleyen mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek istinaf kararında belirtilen hususlara ilişkin ek rapor aldırılmış olup, 11/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; tarafların bağlı oldukları vergi dairelerinden gelen BA ve BS formlarının davacının davalıya yapmış olduğu satışlara ait bildirmiş olduğu BS formundaki tutar ile davalının davalıdan yapmış olduğu alımlara ilişkin BA formunda yapmış olduğu bildirim tutarlarının birbirini teyit ettiği, davacının cari kayıtları ile davacının BS formunda bildirmiş olduğu davalıya satış tutarının birbirini teyit etmekte olduğu ve davalının bağlı olduğu vergi dairesine yapmış olduğu BA bildiriminde davacıdan alışlarına ilişkin bildirimlerinin davacının BS form bildirimlerini teyit etmekte olduğu. dolayısıyla kök rapordaki hesaplarında bir değişiklik olmadığı bildirilmiş olmakla, mahkememizce davacı defterleri ve form BA-BS kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucu aldırılan uzman bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulü ile, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılarca yapılmış olan itirazın iptali ile, takibin İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, … Esas sayılı dosyaları yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.500.000,00-TL alacak üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiştir. İİK 67/1.maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Buna göre davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek için İİK 67.maddesindeki itirazın iptaline özgü dava şartlarının yanında, davalının haksız olması, itirazın iptaline karar verilen alacağın likit olması ve davacının talebi gerekir. Anılan şartlar incelendiğinde takibe konu alacağın likit olduğu ve davalıların itirazlarının haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine itirazın iptaline karar verilen toplam 2.500.000,00-TL alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek karar verilmiştir.
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kayseri Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalılarca yapılmış olan itirazın iptali ile, takibin İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, … Esas sayılı dosyaları yönünden tahsilde tekerrür olmamak üzere 2.500.000,00-TL alacak üzerinden devamına,2-Kabul edilen alacak bedeli olan 2.500.000,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının İİK madde 67 gereğince davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kayseri Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile sadece davalılardan … Ltd Şti hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, ipotek sahibi olan … hakkında herhangi bir icra takibi bulunmadığını, davalılar arasında mecburi takip arkadaşlığı bulunmadığını, bu nedenle davanın usulden reddinin talep edildiğini, yerel mahkeme tarafından bu talepleriyle ilgili bir işlem yapılmadığını, gerekçesinde bu hususla ilgili bir açıklama yapılmadığını, dava konusu ipotek teminat ipoteği olduğunu, takibe konu edebilmesi için taraflar arasında hesap mutabakatının yapılmasının gerektiğini, özellikle … ile davacı arasında herhangi bir şekilde hesap mutabakatının yapılmadığını, alacaklı ile borçlu arasında İİK nun 150/a maddesinde öngörüldüğü şekilde cari hesap veya işleyecek kredi gibi bir sözleşmenin teminatı olarak kurulmuş bir ipoteğin bulunmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadığından ve hesap kat edilmediğinden faiz talep edilmeyeceğini, davalı …’in ipotek veren 3. Kişi konumunda olduğunu, … açısından ise tartışılacak bir hesap mutabakatı olmayacağını, …’in borç miktarını bilmesinin mümkün olmadığını, borcun müvekkili açısından likit olduğunun kabul edilmesinin olanaksız olduğunu, davalı … ve davacı … arasında bayilik sözleşmesi ve bayilik uygulama esasları sözleşmesi imzalandığını, müvekkili davalı … Ltd Şti’nin davacı üretici … A.ş’nin bayisi konumunda olduğunu, mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmişse de İİK 67 de belirlenen icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, talep edilen alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığını, itirazın iptaline konu alacaklarda taraflar arasında cari hesap mutabakatı sağlanmadığını, taraflar arasındaki borç alacak kalemlerinin netleşmediğini, tüm bu nedenlerle öncelikle tehiri icra taleplerinin kabul edilerek istinaf incelemesi sonuçlanıncaya kadar mahkeme kararının uygulanmasının geriye bırakılmasını, icra takibinin tarafı olmayan ve İİK 145 madde gereği zorunlu takip arkadaşlığı sebebiyle davalı bulunan ipotek veren 3. Kişi … yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmeyeceğini, her iki müvekkil açısından icra inkar tazminatı şartları oluşmadığının dikkate alınarak, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, haksız dayanaksız davanın tümden reddine karar verilmesini, icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; yerel mahkeme kararına karşı yapılan davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; İcra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosya dosyasındaki bilgi ve belgelere, mevcut delil durumuna, ilk derece mahkemesince Dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda ve dosya kapsamına uygun şekilde alınan 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporuna ,söz konusu ek bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmelere, mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre kararın usul ve esas yönlerinden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, yerinde görülmeyen davalının tüm istinaf itirazlarının HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2022 tarih ve 2021/839 Esas 2022/594 Karar sayılı ilamına karşı, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 170.775 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 42.693,75 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 128.081,25TL. istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nın 361 vd. Maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/10/2022