Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1940 E. 2022/2003 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1940
KARAR NO: 2022/2003
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2022
ESAS NO: 2022/424
KARAR NO: 2022/614
DAVANIN KONUSU: Öz Sermaye Tespiti
İSTİNAF KARAR TARİHİ:07/10/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM
TARİHİ:18/10/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/07/2022 tarih ve 2022/424 Esas 2022/614 Karar sayılı ilamına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sahibi ve yetkilisi olan … adına tapuda kayıtlı olan … ili … ilçesi … mahalles … ada … parselde kayıtlı 10.568,16 m² arsa niteliğindeki taşınmazın 1/2 oranında hissedarı olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu taşınmazın 1/2 hissesini sermaye artışında kullanmak üzere ayni sermaye olarak kullanacağını, değer tespiti istenen taşınmaza ilişkin Kayseri …Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numarası ile KKİS yapıldığını, KKİS içeriğine göre yapılacak olan bağımsız bölümlerin %60’nın arsa sahibine kalacağının yazılı olduğunu, … ili … ilçesi … mahallesi … aoa … parsel 10.568,16 m² arsa niteliğindeki taşınmazın 1/2 hissesinin müvekkili şirkete ayni sermaye olarak katmak için mahkemece belirlenecek bilirkişi marifeti ile değerinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Her ne kadar davacı vekili tarafından değer tespiti istenilen taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince daire ve dükkan yapılacağı, bu hususunda değer tespitinde gözetilmesi gerektiği belirtilmiş ise de taşınmazın mevcut durumu itibariyle değerinin tespit edilmesi gerektiği,bilirkişi kök raporundan ve yapılan keşiften anlaşıldığı üzere taşınmaz üzerinde inşaat yapımına henüz başlanmış olduğu,kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki edimin yerine getirilip getirilmeyeceği,inşaatın tamamlanıp tamamlanmayacağı bu aşamada bilinemeyeceğinden ileriye dönük hesaplama yapılarak taşınmaz üzerine yapılacak bağımsız bölümlerden hissedara düşecek dairelerin değer tespitinde baz alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bilirkişi kök raporunda taşınmazın m2 değeri 12.500,00 TL olarak tespit edilerek taşınmazın değerinin 132.102,000,00 -TL olarak belirlendiği,davacı şirket yetkilisinin bu taşınmazda … oranında hissedar olduğu, bu haliyle hissesinin değerinin 66.051,125,00-TL olacağı anlaşıldığından öz sermaye tespitine konu taşınmazda davacı şirket yetkilisi … ‘nun hissesinin değerinin tespit tarihi itibariyle 66.051,125,00-TL olarak tespitine karar vermek gerekmiştir. Verilen karar ile;1-Talebin kabulü ile davaya konu .. ili, … ilçesi … mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmazda … ‘nun hissesinin değerinin 66.051,125,00-TL olduğunun TESPİTİNE…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Yerel mahkemenin ek rapor aldırılmasına karar vermesine rağmen ek rapora göre öz sermaye tespitine karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin ek bilirkişi raporunun hatalı değerlendirilerek inceleme ile hüküm tesis ettiğini, tüm bu nedenlerle müvekkilinin yılbaşı gelmeden belirlenen öz sermaye tespitini şirketinde kullanması gerektiğinden dosyanın ivedilikle ele alınmasını ve yeniden yargılama yapılarak yerel mahkemenin kök rapora göre hatalı olarak verdiği öz sermaye tespiti kararının kaldırılarak usulüne uygun ve hükme esas alınacak niteliklere haiz ek raporda belirlenen 81.004,946,40 TL değer üzerinden öz sermaye tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 352/1.maddesine göre; “(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir: a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması, b)Kararın kesin olması, c)Başvurunun süresi içinde yapılmaması, ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi, d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi”Dosya kapsamından davacı vekilinin talebinin TTK 343. Maddesi kapsamında, müvekkili şirkete ayni sermaye olarak konulmak istenen taşınmazın değerinin Asliye Ticaret mahkemesince bilirkişi aracılığıyla saptanması maksadına yönelik olduğu görülmüştür.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna davacı tarafça itiraz edilmiş,itiraz yönünden mahkemece bilirkişiden ek rapor da alınmıştır.Ek rapordan sonra mahkeme 29/07/2022 tarihli nihai kararını vermiştir.TTK’nın 343. Maddesinde: ”Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin somut olayda, hükme esas aldığı bilirkişi raporu doğrultusunda vermiş olduğu karar, TTK nun 343. Maddesi uyarınca kesin nitelikte bir karar olup HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince iş bu ara karara yönelik istinaf dilekçesinin/başvurusunun kesin karara ilişkin olması nedeniyle istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Y.11.HD.,17.06.2019-2018/3089 E. 2019/4431K sayılı emsal içtihadı da aynı yöndedir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kesin karara ilişkin olduğu anlaşıldığından HMK’nın 352/1-b maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf eden davacının peşin yatırdığı istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile yaptığı istinaf posta / yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile,(Çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle) , HMK 382/2-e-5 yollamasıyla HMK 362/1-ç uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022