Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1823 E. 2022/1616 K. 29.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1823
KARAR NO: 2022/1616
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2022 ile 29/06/2022 ARA KARARLAR
NUMARASI: 2022/529 Esas
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/07/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacının telafisi mümkün olmayacak zararlara uğramaması için 30/06/2022 tarihinde (veya yedek tarihte) yapılacak kooperatif genel kurulunda; kooperatifin, davacının kazanılmış haklarına zarar verecek, davacının hissesine özgülenen dairenin mükerrer satışının yapılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince verilen ara kararda; “…….HMK 389/1 maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK 390/2 maddesi göre de talep edenin haklarının derhal korunmasında zorunluluk bulunan hallerde hakim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. HMK 392 göre ise mahkemem gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmaksızın ihtiyati tedbire karar verebilir.İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için “Yaklaşık ispat” yeterlidir yani çekişmeli vakanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması esastır. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.HMK’nın 390/3 maddesinde ihtiyati tedbir isteğinin haklılığı konusunda tam kanaat değil kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğu kabul edilmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimali gözardı edilmemelidir, bu sebepledir ki davacının haksız olma ihtimali dikkate alınarak HMK’nın 392. maddesi uyarınca teminat alınması gerekir.Somut uyuşmazlık yapılan genel açıklamalar ve bahse konu yasa maddeleri ile bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davacının henüz yapılmamış olan 30/06/2022 tarihli genel kurulunda davacı hakkında bu kararı bozucu veya hak ihlaline sebep olacak, kazanılmış haklarına zarar verecek, yeni hukuki uyuşmazlıklar doğurabilecek kararlar alınmaması için tedbir kararı verilmesini talep ettiği, yani henüz bir karar alınmayan bir hususta karar alınmasını engellemeye yönelik tedbir talebinde bulunulduğu, mahkememizin gündem maddelerine müdahale hak ve yetkisinin olmadığı, genel kurulda alınacak her bir kararın sözleşme hükmünde olduğu, yokluk, butlan ve iptal şartları gerçekleşmediği sürece hakim tarafından müdahale edilemeyeceği, henüz alınmamış bir kararın da yokluk, butlan veya iptal hükümlerine tabi olup olmayacağının bu aşamada bilinmesinin mümkün olmadığı gibi bu hususun ayrı bir davanın konusu olması, davacının peşin bedelli sabit fiyatlı üye olduğunu iddia ettiği, bu iddianın değerlendirilmesinin kooperatif kayıtlarında yapılacak araştırmayı ve bilirkişi incelemesini gerektirdiği, davanın ise henüz dilekçeler teatisi aşamasında olduğu, delillerin toplanmadığı nedenleri ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine….” dair karar verilmiştir.Asıl ve birleşen davalarda ayrı ayrı verilen işbu ara kararlara karşı davacılar vekilince ayrı ayrı yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekilince sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/529 E. Sayılı dosyasındaki derdest davada; dava konusu uyuşmazlığın daha karmaşık hale gelmemesi, usul ekonomisi ve müvekkilin telafisi mümkün olmayacak zararlara uğramaması, kötü niyetli kooperatif yönetimince müvekkilinin kazanılmış haklarına zarar verilmemesi ve işbu kooperatif hissesinin/hisseye özgülenen dairenin üçüncü kişilere mükerrer satışının yapılarak mağduriyetlerin arttırılmasının önüne geçilmesi için tedbir kararı verilmesi tedbir lebinde bulunulduğunu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2022/529 E. Sayılı dosyasının 29.06.2022 tarihli ara kararı ile tedbir taleplerini reddettiğini, Kayseri’de faaliyet gösteren kooperatiflerin ve üyelerine karşı yapmış olduğu uygulamaların herkes tarafından malumu olup, bu sistemin bazı mafya vari kişilerce üyelerin aleyhine bir gayri meşru para kazanma yolu haline geldiğini, bu nedenle yakın tarihte sadece Kayseri iline özel bu konuda bir kanun bile çıkartılmış olup, bu kanun bile tek başına derdest davada ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirdiğini, dava dilekçelerinde yapmış oldukları açıklamalar ve dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları resmi/kooperatif yönetimince geçmiş yıllarda müvekkiline verilmiş bulunan noter onaylı belgelerin haklılıkla ve davalı kooperatifin yasa dışı uygulamalarını kesin olarak ispat etmekte olup, kanuna uygun tedbir taleplerinin ret edilmesinin kanunsuz uygulamalarda bulunan kooperatif yönetiminin ekmeğine yağ sürdüğünü, haklılıklarını ispat etmek için müvekkilinin kooperatif aidat ve birikmiş borçlarının tümünü ödediğini, kendisine kooperatif yönetimince kanuna uygun daire satışı yapıldığını, daire bedelinin tümünü defaten bir kerede ödediğini, kooperatife daire ile ilgili hiç bir borcunun olmadığını, dairesini kooperatif yönetiminin oluru ve kabulü ile kiraya verdiğini, 9 ay kesintisiz olarak kooperatif yönetiminin itirazı olmaksızın kiraları kiracısından düzenli olarak banka yoluyla aldığını, kiracısının taşınmasını fırsat bilen illegal kooperatif yönetiminin, anahtarını değiştirmek suretiyle daireye kaba kuvvetle el koyarak müvekkilin iradesi dışında kiraya verdiğini, dairenin kendilerine ait olduğunu müvekkile ilettiklerini, HMK 389/1 maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak ya da tamamen imkansız hale gelecek ise veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, müvekkili … ile … Konut Yapı Kooperatifi arasında yapılan anlaşma sonucu, sabit ve peşin ödemeli üye olarak müvekkili tarafından kooperatif yönetim kurulu başkanı …’e toplam 84.236,00 TL peşin ödeme yapıldığını, makbuz alındığını ve karşılığında müvekkiline kooperatife ait … pafta … ada … parsel … Blok (… YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU’nun 15.01.2019 tarihli 2019/03 Karar Sıra No.lu kararı ile ismi “… Parsel … Apartmanı” olarak değiştirilen) … Kat … numaralı güneydoğu cepheli dairenin satışının kararlaştırıldığını, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2021/133 E. Sayılı birleştirilen dava dosyasında davalı taraf olarak yine S.S. … Yapı Kooperatifinin bulunduğu davacı kooperatif üyesinin müvekkilinin de dairesinin bulunduğu … Apartmanındaki davası ile ilgili olarak alınmış bulunan, Prof. Dr. … ve Avukat … imzalı, 31.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda;”…tahsis işlemi sonrasında davacıya hak sağladığı, tahsis edilen dairenin davacının rızası olmadan başka bir davacıya tahsis edilemeyeceği, tahsis işlemimin kooperatifler ile ortaklar arasında bir işlem olduğu, davacıya tapunun tescili talebi hakkını vereceği, bunun yanı sıra menni müdahale ve ecrimisil hakkı tanıyacağı, emsal yargıtay kararları (Yargıtay 23 HD 2016/9536 E., 2017/3083 K., Yargıtay 23 HD 21.05.2013, 3001/3374 sayılı kararı, Yargıtay 23. HD, 20.11.2013 tarih ve 6476/7235 sayılı kararı) doğrultusunda belirtilmiştir…” denilmek suretiyle taleplerinin haklılığının vurgulandığını, haricen edindikleri bilgilere göre, davalı kooperatif yönetiminin, usul ve yasaya aykırı şekilde “kooperatif üyesi olma vasfını kaybeden veya sadece genel kurullarda istediği gibi karar alabilmek için kooperatife kayıtları yapılan-ancak kooperatife herhangi bir aidat ödemesi yapmayan, eş-dost ve çalışanları” ile göstermelik bir genel kurul toplantıları yaparak, davalı kooperatifin 12.06.2010 tarihli genel kurulunda alınan 10 nolu karar gereği müvekkile … YAPI KOOPERATİFİ ORTAKLAR KURULUNUN 18.08.2010 tarihli ve karar defterine 396 sıra numarası ile kayıtlı EK-1’de bulunan NOTER ONAYLI kararı iptal edilmek suretiyle veya fahiş miktarda borç çıkartılmak suretiyle bu karar ile müvekkiline satılan ve aynı kararın 1.D. Maddesinde ifade edildiği gibi “müvekkili tarafından daire bedelinin tamamı makbuz karşılığında nakden kooperatife ödenen” dairesini elinden almayı planladığı bizzat kooperatif yöneticileri tarafından ifade edildiğini, ihtiyati tedbir 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ile 399. maddeleri arasında genel olarak düzenlenmiş olup mevcut hukuki uyuşmazlıkta da şartlarının oluştuğunu, zira, yasanın 389. Maddesine göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, kooperatifin müvekkili ile aynı durumda olan ve hatta “peşin ödemeli üye” bile olmayan diğer üyelerinin hala davalı kooperatif tarafından aynı binasında bizzat oturuyor olmaları veya bu dairelerini kiraya vermelerinin kooperatifçiliğin ana kaidelerinden birisi olan “eşitlik” kuralı”na da asla uymayacağını ileri sürerek ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin 29.06.2022 tarihli kararın kaldırılmasına, kooperatifin usulsüzlük ve yolsuzlukları ile nam salmış ve hakkında münferit kanun çıkartılmış Kayseri ilinde, başka bir kooperatif mağduriyetine izin verilmeyeceği inancı ile işbu itirazları hakkında ivedi karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Derdest dava, davalı kooperatife borçlu olmadığının tespiti, davacıya satışı/tahsisi yapılan dairenin davacıya ait olduğunun tespiti,hangi dairenin davacıya ait olduğunun tespiti, dairede eksik imalat varsa bunun bedelinin tespiti, davalı kooperatiften tahsili taleplerine ilişkindir.Davacı, dava dilekçesi ile davacının kazanılmış haklarına zarar verilmemesi ve işbu kooperatif hissesinin/hisseye özgülenen dairenin 3. kişilere mükerrer satışının yapılarak mağduriyetlerinin arttırılmasının önüne geçilmesi için davacıya peşin satışı yapıldığı iddia edilen dairenin/bu daireye özgülenen kooperatif hissesinin 3. kişilere satışının engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.Mahkemece öncelikle işbu dava ile Kayseri 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen derdest 2022/529 Esas sayılı dava arasında bağlantı bulunduğu gerekçesiyle HMK 166. maddesi gereğince 2022/529 Esas sayılı dosya üzerinden birleştirilmesine dair 22/06/2022 tarihli karar verilmiş olup yargılamasına işbu dosya üzerinden devam etmektedir.Davacı … tarafından açılan 2022/529 Esas sayılı asıl davada davacı vekili ihtiyati tedbir talep etmiş, mahkemece 13/06/2022 tarihli gerekçeli müteferrik kararıyla söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili işbu müteferrik kararını süresinde istinaf etmiştir.Mahkeme davacı … tarafından açılmış 2022/560 Esas sayılı (Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi) davasının işbu 2022/529 Esas sayılı derdest dava dosyası üzerinde birleştirilmesinden sonra 29/06/2022 tarihli gerekçeli müteferrik kararı ile (2022/529 Esas sayılı), davacı … vekilinin söz konusu ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş, davacı vekili işbu müteferrik kararını da süresinde istinaf etmiştir.Asıl ve birleşen davalardaki davacılar vekilince ayrı ayrı yapılan istinaf başvuru dilekçelerindeki istinaf sebepleri, mahkemece verilmiş ve ayrı ayrı istinaf edilmiş asıl davadaki 13/06/2022 tarihli, birleşen davadaki 29/06/2022 tarihli müteferrik (ara) kararlarda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalar ile asıl ve birleşen davalara ilişkin bu aşamadaki mevcut derdest dava dosyaları kapsamları birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Gerek asıl dava gerekçe birleşen dava yönünden davacıları vekilince ayrı ayrı istenen söz konusu ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine dair mahkemece verilmiş ve ayrı ayrı istinaf edilmiş olan gerekçeli müteferrik kararlarda mahkemece yazılı ayrıntılı açıklamalar, yasal sebep ve gerekçeler de birlikte gözetildiğinde, istinaf edilen müteferrik kararlarda usul, yasa ve mevcut derdest asıl ve birleşen dava dosyaları kapsamları yönünden herhangi bir isabetsizlik ve aykırılığın bulunmadığı, müteferrik kararların hukuka uygun oldukları, bu nedenlerle asıl ve birleşen davalarda verilen işbu müteferrik kararlarıyla ilgili davacılar vekilinin ayrı ayrı sunduğu istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından söz konusu müteferrik kararlarıyla ilgili istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 gereğince ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen derdest 2022/529 E sayılı dosyasında asıl dava yönünden verdiği 13/06/2022 tarihli müteferrik kararı ile birleşen dava yönünden verdiği 29/06/2022 tarihli müteferrik kararlarına karşı davacılar vekilince yapılmış istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70’er TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça ayrı ayrı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının asıl ve birleşen davalardaki yargılama sonunda ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-f ile 391/3 maddeleri uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/07/2022