Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1807 E. 2022/1901 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1807
KARAR NO: 2022/1901
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2022
ESAS NO: 2021/805
KARAR NO : 2022/210
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/03/2022 tarih ve 2021/805 E – 2022/210 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı kooperatife 06/07/2006 tarihinde … numara ile üye olduğunu, müvekkili tarafından davalıya aidat ödemeleri yapıldığını, müvekkilinin … tarihinde Kayseri 7. Noterliği’nin … yevmiye nolu işlemi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, aynı tarihte aynı noterliğin … yevmiye nolu işlemi ile de istifasından dolayı alacaklarının kendisine ödenmesi talebi ile davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarnamelere kooperatiften cevap verilmediğini ve müvekkilinin yapmış bulunduğu ödemelerin kendisine ödenmemesi üzerine taraflarınca davalı aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında müvekkilinin 190.342,33 TL alacağının bulunduğunu kabul ettiğini ancak bu alacağın 36 aylık süre içinde ödemesinin yapılacağının belirtildiğini, davalı ile yapılmış bulunan arabuluculuk görüşmesinde dava konusu alacak hususunda davalı ile herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle işbu davanın açılmak zorunda kalındığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin ödemiş bulunduğu 190.432,33 TL alacağın muaccel olduğu tarih olan 05/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili kooperatifin … tarihli … yevmiye numarasıyla kayıtlı ana sözleşmesiyle belirlenmiş kooperatiften çıkma şeklinin davacı tarafça sağlanmadığını, davacı tarafça usulüne uygun şekilde kooperatiften çıkma beyanında bulunulmadığından davacı tarafın istifasının sonraki hesap döneminde yapılmış sayılacağının kabulünün gerektiğini, bu durumda 2018 yılının hesaplarının görüşüldüğü 2019 yılı genel kurulundan bir ay sonra alacağının muaccel olması gerektiğini, davacının alacağının 21/05/2019 tarihinde muaccel olabileceğini, 2019 yılı genel kurulunun 21/04/2019 tarihinde yapıldığını, bu tarihteki genel kurulun 8. Maddesinde dahi kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesinin önlenmesi için bu alacağın kesinleşmesinden itibaren 36 ay sonra çıkma payının ödenmesi kararı alındığını, davacının bu talebinin ancak 36 ay istenebilir olacağını, müvekkili kooperatifteki ortaklığından 2018 yılında ayrılan ve henüz 36 ay geçmeden müvekkili hakkında icra takibine girişen davacı tarafın alacağının kooperatif genel kurulu kararı gereğince muaccel olmadığını, alacağı muaccel olmadan icra takibi başlatan davacı tarafça açılan işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu`nun 17/2. maddesi hükmünde; ”Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir…”denilmektedir. Davacının davalı kooperatif ortaklığından istifasına ilişkin Kayseri 7. Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numaralı istifanamesi ile davalı kooperatife 14/12/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2014/11083 esas, 2015/325 karar sayılı emsal içtihatında da belirtildiği üzere Hesap senesinin son ayı içinde istifa edilmesi durumunda çıkma payı alacağı, istifa edilen seneyi takip eden bir sonraki senenin bilançosunun kabul edildiği genel kurul toplantısının yapıldığı tarihten itibaren bir ay sonra muaccel hale gelecektir ve çıkma payı alacağından düşülmesi gereken genel giderler de o senenin bilançosuna göre belirlenecektir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. ve anasözleşmenin 15/1. maddeleri uyarınca üyeliğin sona erdiği yılın bilançosunun genel kurulda onaylanması suretiyle kesinleşmesini izleyen bir ayın sonunda muaccel olur ve ortak ile kooperatif arasında istifanın ulaştığı tarih itibariyle hesaplaşma yapılması gerekmektedir. Bu nedenle de davacının çıkma payı alacağının muaccel olduğu tarih 2018 yılının bilançosunun görüşüldüğü 21/04/2019 tarihli genel kuruldan bir ay sonraki 22/05/2019 tarihidir. 21/04/2019 tarihli genel kurulun 8. Maddesi ile; ” Gündem maddesi üzerine yapılan müzakere sonunda yapı kooperatifleri kanununun 17.maddesi kooperatif ana sözleşmesinin 15. Maddesi hükümlerine uygun olmak kaydıyla” yapı kooperatifleri kanunu 17/2. Maddesi ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/2311 Esas 2015/2300 sayılı kararı gereğince ayrılan veya çıkarılan ortakların geri ödemelerinin ortağın istifa ettiği tarihten itibaren 36 ay içerisinde geri ödemesinin yapılması teklif edildi” yapılan müzekere sonunda oylamaya geçildi. Yapılan oylamada teklif 8 red oya karşı oy çokluğu ile kabul edildi.” şeklinde karar alınmış ise de, yine aynı genel kurulun 9. Maddesi ile ” Yapılan müzakerelerden sonra Yapı Kooperatifleri Kanunu, kooperatif ana sözleşmesi hükümlerine uygun olmak kaydıyla” Kooperatif ortaklığından istifa ederek ayrılan ortakların birikintilerinden ortaklık dönemlerindeki kooperatifin genel giderlerine bir muhasebeci maarifeti ile hesaplanarak ortak başına düşecek miktarda kesinti yapılarak kasa durumuna göre geri ödemelerinin yapılması ve bu konuda iş ve işlemleri yürütmek üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi teklif edildi.” teklif müzakere sonunda oylamaya sunuldu. Yapılan uygulamada teklif 17 red oya karşı oy çokluğu ile kabul edildi.” şeklindedir. Somut olayda diğer üyelikten ayrılanlarla birlikte düşünüldüğünde kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceğinden davanın Davanın reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;1-Müvekkili tarafından üyesi bulunduğu davalı kooperatife yapılmış bulunan aidat ödemeleri sonrasında, davalı kooperatifçe herhangi bir taşınmaz devri yapılmaması ve yapılamayacağının da anlaşılması nedeniyle, müvekkil tarafından … tarihinde Kayseri 7. Noterliği’nin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile kooperatif üyeliğinden istifa ettiği hususunun davalıya bildirildiğini aynı tarihte aynı noterliğin … yevmiye sayısıyla çıkma payı alacağının kendisine ödenmesi talepli ihtarname keşide olunduğunu, Davalı kooperatifçe yapılan genel kurulda her yıl yapılan genel kurulda yapıldığı gibi, ortaklıktan çıkan üyelere ödenmesi gereken çıkma payı alacağının Kooperatifler Kanunu’nun 17/2 maddesi uyarınca 36 ay içinde ödenmesine karar verildiğini, davalı kooperatifçe gerçeğe aykırı olarak kötü niyetle her sene aynı karar alınmakta olup, kanun tarafından kooperatiflere tanınmış bir hakkın açık bir şekilde kötüye kullanıldığını, müvekkiline çıkma payı alacağının ödenmemesi üzerine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takip durdurulduğunu , Akabinde taraflarınca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde müvekkilin çıkma payı alacağına karar verilmesi talebiyle, istinafa konu kararın verilmiş bulunduğu işbu dava açıldığını mahkemece yapılan yargılama sonunda müvekkil adına açılmış bulunan davanın reddine karar verildiğini , İlk derece mahkemesince verilmiş bulunan karar ve yargılama aşaması sırasında yapılmış bulunan değerlendirmeler açık bir şekilde usule ve yasaya aykırı olduğunu , Yargılama sırasında mahkemeye sunulan yazılı ve sözlü itirazlarının taleplerinin istinafa konu kararın verilmesinde mahkemece dikkate alınmadığını ve değerlendirilmediğini, İstinafa konu karar bu yönüyle de açık bir şekilde usule ve yasaya aykırı olduğunu , usule ve yasaya aykırı bulunan kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmak zorunluluğu doğduğunu, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/805 Esas ve 2022/210 Karar sayılı kararının yapılacak olan istinaf incelemesinden sonra müvekkil lehine kaldırılarak, müvekkil adına açılmış bulunan davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir .
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, kooperatif üyeliğinin sonra ermesi nedeniyle çıkma payı alacağı talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının çıkma payına ilişkin alacağının muaccel olmaması ve çıkma payının ödenmesinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceği gerekçesi ile davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 10/03/2022 tarih ve 2021/805 E – 2022/210 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022