Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1805 E. 2022/1891 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1805
KARAR NO: 2022/1891
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
ESAS NO: 2020/766
KARAR NO : 2022/385
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline
Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 23/05/2022 tarih ve 2020/766 E – 2022/385 K kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/928 Esas sayılı dosyası üzerinden … A.Ş. hakkında iflas kararı verildiğini, Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden iflas tasfiyesinin devam ettiğini, müvekkil şirket … A.Ş.’nin müflis … A.Ş.’nden olan alacağı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 408.954,00-Euro alacağını iflas masasına bildirerek ve kayıt altına alınmasını istediklerini, buna ilişkin olarak alacaklı oldukları 3 adet münfesih finansal kiralama sözleşmesinin bilgisini dava dilekçesinde ayrıntılı olarak verdiklerini, müvekkili şirketin belirtilen münfesih finansal kiralama sözleşmeleri nedeni ile müflis şirketten ve kefillerinden alacaklı olduğunu, Finansal Kurumlar Birliği’nin … tarihli, … numaralı ve … tarihli, … tescil numaralı münfesih finansal kiralama sözleşmesinin Kayseri 6. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı münfesih finansal kiralama sözleşmesi Finansal Kurumlar Birliği’nin … tarihli … numaralı ve … tarihli, … tescil numaralı münfesih finansal kiralama sözleşmesinden dolayı iflas masasına her üç münfesih finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan toplam alacağımız fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 408.954,00-Euro olarak bildirildiğini, alacağı kanıtlar nitelikte evrak ve belgeler sunduklarını, ancak hazırlanan 28/10/2020 tarihli sıra cetvelinde alacağın sadece 621.851,55- TL’lık kısmının kabul edildiğini, geri kalan kısmının reddedildiğini, bu karara itiraz ettiklerini, bu durumda alacağın iflas kararının verildiği 11/03/2019 tarihteki kur üzerinden TL karşılığı 408.954,00- Euro’nun, 2.507.501,46-TL olduğunu, bu rakamdan sıra cetvelinde kısmen kabul edilen 621.851,55-TL’nın 1.885.649,91-TL’lık reddedilen kısmının da iflas masasına kaydı için iş bu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu beyanla; iflas idaresince verilen karara itirazlarının kabulü ile, müvekkili şirketin alacağının, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 408.954,00-Euro alacağından iflas idaresince kısmen kabul edilen 621.851,55-TL’na ek olarak geri kalan ve iflas idaresince reddedilen 1.885.649,91-TL’lık alacağının da iflas masasına ve sıra cetveline kaydına karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının dava dilekçesinde, kendisi ile müflis şirket arasında olup da feshedilen leasing sözleşmeleri kapsamında 408.954-Euro alacağının bulunduğu belirterek müflis şirketin defter ve kayıtlarında yer almayan (reddedilen) kısmında masaya kaydını talep ettiğini, davacının iflas dosyasına bildirdiği alacak miktarı ile müflis şirketin defter ve kayıtlarındaki miktarın uyuşmadığını, davacının “mücerret” talebinin, borcun varlığını ispata yeterli olmadığını, davacının alacağını sözleşmeler, ödemeler ve feshe bağlı olarak araçların/makinelerin iade tarih yani kredinin kullandırıldığı dönem dikkate alarak ispat etmesinin gerektiğini, iflas dosyasına yapılan alacak kaydı talebi incelendiğinde, leasing sözleşmelerinin feshedilmesini müteakip kiralanan araçların iadesi için müracaatta bulunulduğunun görüldüğünü, araçların iade alınıp alınmadığına göre alacak miktarının değişeceğini, nitekim sözleşmeye göre kira bedeli 354.560,00-Euro iken araç satın alma bedelinin 250,00-Euro olduğunu, yani gerçekte ödenen “kira bedeli”nin araç satın alma bedeli olduğunu, bu halde aracı iade alan davacının, varsa gerçek alacağına 250,00-Euro eklemek suretiyle kayıt kabul talebinde bulunurken, aracı da masaya iade etmesi gerektiğini, sözleşmeyi feshettim, bu nedenle 250,00-Euro karşılığında aracın mülkiyetini talep edemezsin şeklinde bir savunmanın ancak “hakkın kötüye kullanılması”nı teşkil edeceğini, bu nedenle aracın iade edilmemesi halinde, aracın bedelinin, davacı tarafından ispatlanacak kira bedelinden mahsup edilmesinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde davacının “haksız zenginleşmiş” olacağını, ayrıca davacının müflis şirkete gönderdiği Ankara 24. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı “fesih ihbarnamesinde” alacak miktarının 126.107,00-Euro ve 109.012,00-TL olarak bildirildiğini, bunun dahi yargılamayı gerektirmekle birlikte, 1 yıl sonra alacağın 408.954,00-Euro’ya nasıl ulaştığının anlaşılamadığını, böyle bir çelişkinin davacının müflis şirket yöneticileri ile muvazaa ilişkisi içine girdiği ve haksız kazanç peşinde oldukları düşüncesine neden olduğunu, bu nedenle davacı defterleri, davacı ve müflis şirket banka kayıtları, müflis şirket kayıt ve defterleri ile iflas erteleme dosyası nezdinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, mülkiyetin 250,00-Euro karşılığında müflis şirkete geçeceği de dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi zorunlu olduğunu, kaldı ki kiralanan aracın iadesinden sonra kira bedelinin tahakkuk ettirilemeyeceğini beyanla haksız açılan davanın reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…dava, sıra cetveline itiraz-kayıt kabul istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı İİK’nun 235. Maddesidir. 6545 sayılı Yasa’nın 45/3. maddesi uyarınca dava değeri itibarı ile mahkememiz heyeti basit yargılama usulüne göre yargılama tarafından yapılarak dava sonuçlandırılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık, davacının 3 adet münfesih finansal kiralama sözleşmesi gereği müflis şirketten bakiye alacağı olup olmadığı, iflas masasına kayıt ve kabulünü isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Öncelikle, konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.2004 sayılı İİK’nun 235. maddesinin 1. fıkrası; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” şeklindedir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlıyacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. Hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2018/21 Esas ve 2018/92 Karar sayılı emsal nitelikteki kararı bu yöndedir. Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nun 115/1. maddesi gereğince hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re’sen araştırılacağı gibi, taraflarca da her zaman dava şartı eksikliği ileri sürülebilir. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde, hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hükmün verilmesine kadar var olmalıdır. (HGK’nun 01/10/1997 tarih ve 1997/14-516 Esas, 1997/751 Karar sayılı kararı). Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/928 Esas 2019/258 Karar sayılı kararı ile … Anonim Şirketi ‘nin iflasına karar verildiği, iflasın açılmasına ilişkin karar adi tasfiye ilanının tirajı 50.000’in üzerinde olan ulusal gazetede, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ve yerel gazetede yayınlandığı görülmüştür. Davacı, 22/04/2022 havale tarihli dilekçesi ile toplam 408.954,00-Euro nakit alacağının sıra cetveline kaydı için başvurmuştur. Davalı iflas idaresinin düzenlediği 28/10/2020 tarihli sıra cetveli kararı ile davacının alacağının 621.851,00-TL’lık kısmının kabulüne ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karar 10/11/2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmiştir. Dava tarihi ise 19/11/2020 olup, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı değerlendirilmiştir. Kayıt kabul davası basit yargılama usulüne tabi olup, bu davalarda ispat yükü kural olarak masaya yazdırılması gereken bir alacağı bulunduğunu iddia eden davacı alacaklıdadır. Alacaklı masaya kayıt talebinde bulunurken alacağının sebep ve delillerini bildirmeli; alacağını genel hükümlere göre ispat etmelidir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 190/1. fıkrasında, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Benzer düzenlemeye, TMK’nun 6. maddesinde, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbirinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür ifadeleri ile yer verilmiştir. Davacı ile müflis şirket arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerinin 47. maddesinde davacı kiralayanın belge ve kayıtlarının, mikrofilm, mikro fiş, bilgisayar ve elektronik ortam haberleşme kayıtlarının teyit edilmiş olsun olmasın geçerli delil teşkil edeceği, HMK’nun 193. maddesi hükmü uyarınca kararlaştırıldığı görülmüştür. HMK’nun 193. maddesi gereğince finansal kiralama sözleşmelerindeki bu hüküm bir delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan davacının ticari defter ve kayıtları münhasır delil olarak karalaştırıldığından davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği değerlendirilmiştir. Mahkememizce, yargılama ve tekmil dosya münderecatından edinilen vicdani kanaat gereğince; taraflar arasında aktedilen sözleşmede betimlenen delil sözleşmesi gereğince delil vasfına haiz davacı finansal kiralama şirketinin incelenen ticari defter ve belgeleri gereğince müflis şirketin asıl borçlu olduğu finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının bilirkişi kurulunun mübrez rapor ve ek raporu ile belirlendiği, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor kapsamında (472.523,96-TL + 159.512,40-TL + 852.478,60-TL + 160.115,54-TL olmak üzere) davacının bakiye 1.644.639,50-TL alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yargılama sonunda tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile iflas nedeni ile … Anonim Şireti’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının 1.644.639,50-TL alacağının kayıt ve kabulüne, sübut bulmaması nedeni ile davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarihli 2016/2864 Esas ve 2019/64 Karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak sıra cetveline itiraz davaları maktu harç ve vekalete ücrete tabi olduğundan maktu harç ile vekalet ücretine hükmedilmiştir.-Davanın KISMEN KABULÜ ile iflas nedeni ile … Anonim Şireti’nin Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının 1.644.639,50-TL alacağının KAYIT VE KABULÜNE, -Davacının FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİNİN REDDİNE,
…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı ve davalı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/766 Esas ve 2022/385 Karar sayılı kararının hüküm kısmında davalarının kısmen kabul edilmiş olup ‘’ Davanın kısmen kabulü ile İflas Nedeni ile … A.Ş. ‘nin Kayseri Genel İcra Dairesinin … iflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının 1.644.639,50 TL alacağının kayıt ve kabulüne , fazlaya ilişkin istemin reddine ‘’ şeklinde karar verildiğini davalarının tamamının kabulüne hükmedilmesi gerekirken kısmen kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu mahkemece yargılama aşamasında talimat yolu ile bilirkişi raporu alındığını, alınan rapora süresi içinde itiraz etmiş olmamıza rağmen itirazlarımız dikkate alınmadan karar verildiğini, mahkemenin gerekçeli kararının 7. Sayfasında ‘’ …bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor ve ek rapor kapsamında ( 472.523,96 TL + 159.512,40 TL + 852.478,60 TL + 160.115,54 TL olmak üzere ) davacının bakiye 1.644.639,50 TL alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır .’’ denilerek davalarının kısmen kabulüne karar verildiğini, iflas masasına bildirdiğimiz 408954 Euro alacağımızın iflas kararının verildiği 11-03-2019 tarihteki kur üzerinden TL karşılığı 2.507.501,46 TL olmaktadır. Bu rakamdan sıra cetvelinde kısmen kabul edilen 621.851,55 TL haricinde 1.885.649,91 TL lik reddedilen kısmın da kabul edilerek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile toplam 2.507.501,46 TL olarak alacağımızın kaydının kabul edilmesi gerekirken davanın kısmen kabulü ile alacağımızın bir kısmının kayıt ve kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Gerek esas rapor sonrası ve gerekse ek raporda alacaklarının eksik hesaplandığına dair itirazda bulunulduğunu, bu itirazlarının bilirkişilerce dikkate alınmadığını , alacaklarının ne miktarda olduğu iflas masasına kayıt kabul dilekçesi sunulurken ayrıntılı olarak bildirildiğini, bunlara dair deliller de sunulduğunu , açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararını istinaf etme zorunluluğu doğduğunu açıklanan nedenlerle ve resen gözetilecek nedenlerle usul ve yasaya aykırı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/766 Esas ve 2022/385 Karar sayılı kararını kaldırılarak , davalarının tamamen kabulüne karar verilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.05.2022 tarihli, 2020/766 Esas ve 2022/385 Karar aleyhimize yer alan hususları kabul etmediklerini İlk derece mahkemesi 23.05.2022 tarihli kararında davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve Kayseri Genel İcra Dairesi’nin … İflas sayılı dosyası üzerinden oluşturulan iflas masasına davacının toplam 1.644.639,50-TL alacağının kayıt ve kabulüne karar verildiğini, taraflarınca mahkemece verilmiş olan bu haksız ve hukuka aykırı kararın kabulünün mümkün olmadığını, daha önceki yazılı ve sözlü beyanlarımızda defaatle belirtikleri davacının iflas masasına bildirmiş olduğu alacak talebi ile müflis şirketin defter ve kayıtlarındaki miktarlar uyuşmadığını , Nitekim Mahkemece sadece davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek, davalı müvekkilin defterleri incelenmeksizin ve karşılaştırma yapılmaksızın, hesaplamalar yapılarak ve düzenlenen rapor neticesinde karar verildiğini, her ne kadar tarafımızca bu duruma itiraz edilmişse de mahkemece itirazlarımız dikkate alınmamış, süresi içerisinde bildirmiş olduğumuz delillerimiz – ticari defterlerimiz ve kayıtlarımız – incelenmeksizin hüküm kurulduğunu, davalı müvekkil ile davacının ticari defterleri karşılaştırıldığı takdirde uyuşmazlık olduğunun aşikar solduğunu, mahkemece dava konusu edilen 160.115,54-TL masraf, Finansal Kiralama Kanunu’nun 33. Maddesine dayanılan talep yönünden 852.478,60-TL, ana para alacağı 1.094.375,51-TL’den – iflas masası tarafından kabul edilen 621.851,55-TL’nin mahsubu ile 472.523,96-TL ana para ve 159.512,40-TL faiz bakiye alacağına hükmedildiğini, taraflarınca hüküm altına alınan bu durumun kabulünün mümkün olmadığını, hüküm altına alınan bu alacak kalemleri sadece davacının ticari defterleri incelenerek karşılaştırılma yapılmaksızın kabul edildiğini, yine davacının iddialarının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlanamadığını davacının talebinin reddi gerektiğini arz ve izah ettiğimiz ve Sayın Dairenizce de re’sen göz önüne alınacak sebeplerle usul ve yasaya aykırı Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.05.2022 tarihli, 2020/766 Esas ve 2022/385 Karar sayılı ilamını istinaf ettiğini bildirir , itirazları doğrultusunda işbu kararın kaldırılmasını ve davanın bütünü ile reddine karar verilmesini talep etmiştir .
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Dava, iflas tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik kayıt kabul talebine ilişkindir.Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, taraflar arasında düzenlenen delil sözleşmesi kapsamında davanın kısmen kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davacının ve davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 23/05/2022 tarih ve 2020/766 E – 2022/385 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70′ er TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden taraflarca peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi 30/09/2022