Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1770 E. 2022/1895 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1770
KARAR NO: 2022/1895
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2022
ESAS NO: 2021/469
KARAR NO : 2022/343
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 30/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/04/2022 tarih ve 2021/469 E – 2022/343 K kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tacir olduğunu, GAyrimenkul Emlak Danışmanlığı yaptığını, davalılardan …, …, …, …, …, …, … ve … birlikte malik oldukları Kayseri İli … İlçesi …Mahallesi …Pafta …Ada …Parselde bulunan “Depolu Asma Katlı Fırın vasfındaki taşınmazın satış işlemleri ile ilgili olarak müvekkili tarafından aracılık hizmeti ifa edilmesi amacıyla müvekkiline başvurduklarına, mülkün satışı için müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin aracılık faaliyeti kapsamında davalılardan … ile diğer davalıları taşınmazın satışı ile ilgili olarak anlaşmaları amacıyla bir araya getirdiğini, taraflar arasında anlaşma sağlandığını ve Kayseri İli … İlçesi …Mahallesi… Pafta … Ada … Parselde bulunan “Depolu Asma Katlı Fırın vasfındaki taşınmazın 4.000.000,00-TL’ye …’a 14/07/2020 tarihinde satıldığını, … tarafından … dükkan emlak komisyon satıcı Alıcı dahil açıklaması ile 20/07/2020 tarihinde 40.000,00-TL ödeme yapıldığını, ancak davalı tarafından yapılan bu ödemenin eksik olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu iş karşılığı hakkettiği miktarın 188.800,00-TL olduğunu, Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelikte yer alan madde 20/ (4) de “Hizmet bedeli, iş sahibi ile alıcı veya kiracı arasında aksi yazılı olarak kararlaştırılmadıkça eşit olarak paylaştırılır.” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre müvekkilin hak ctmiş olduğu komisyon ücretinin 80.000,00-TL + 14.400,00-TL KDV olmak Üzere 94,400,00-TL sinin mülk sahibi olan satıcılar tarafından, 80.000,00-TL + 14,400,00 TL KDV olmak üzere 94.400,00-TL’sinin ise alıcı … tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ancak davalılardan yalnızca … tarafından yapılan 40.000,00-TL’lik ödeme nedeniyle müvekkilin mülk sahibi olan davalılardan 54.400,00-TL (KDV Dahil), alıcı …’dan ise 94.400,00-TL (KDV Dahil) alacağı bulunduğunu, Kayseri 7. Noterliği’nin … tarihli …ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri gönderildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek 100,00-TL’sinin davalılardan …’dan satış tarihi olan 14.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte tahsiline, 100,00-TL’sinin davalılardan …, …, …, …,…,…,…,…,… ve …’ndan satış tarihi olan 14/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının simsarlık faaliyetinde bulunduğu iddiasını kabul etmediklerini, satış sözleşmesinin tarafları olan alıcı …’a dükkanı davacının gezdirdiğini, ancak dükkanın belediyeden ruhsatı olmadığı için tarafların anlaşamadığı ve satışın olmadığını, dükkan ruhsatı alındıktan sonra …’un yeniden alıcı olduğunu, taraflar arasında yapılan pazarlıklan neticesinde taşınmazın satışı hususunda anlaşıldığını ve 2.000.000,00-TL üzerinden taşınmazın satışını gerçekleştirildiğini, ikinci görüşmede davacının aracılık etmediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber depolu asma katlı fırın niteliğindeki taşınmazın satışına aracılık ettiğini iddia eden davacıya … tarafından kendisi adına 8.000,00-TL, … adına 32.000,00-TL olmak üzere toplamda 40.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalılar ile davacı arasında simsarlık sözleşmesi bulunmadığını, ancak ilk defa tarafları tanıştıran davacıya bu satış sonrasında 40.000,00-TL ödeme yapıldığını, taşınmazın satışı sırasında davacının hiçbir aşamasında bulunmadığını, dahil olmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; “…Dava, gayrimenkul simsarsılığı sözleşmesinden kaynaklı alacak isteminden kaynaklanmakta olup uyuşmazlık taraflar arasında geçerli bir sözleşme olup olmadığı, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. 6098 sayılı TBK’nın 520.maddesinde “Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere TBK’nın 520/3 maddesi uyarınca taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz. Bu yön sözleşmenin geçerlilik koşuludur. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın ücrete hak kazanamayacağına kanaat getirildiğinden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/17555 E. 2017/8097 K. Sayılı ilamı ve benzer nitelikteki ilamları da nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak -Davanın Reddine, …” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu dava dilekçesini aynen tekrar ettiklerini , dava dilekçesinde de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, her ne kadar taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmasa da; müvekkilin komisyon bedeline hak kazandığını, hatta bu husus karşı tarafçada kabul edildiğini , eksik de olsa komisyon bedelinin bir kısmının ödendiğini, tacirin ticari işletmesiyle ilgili yaptığı işler nedeniyle ücret isteme hakkının bulunduğunu, . buna rağmen sözleşmenin geçersizliğinden bahisle, müvekkilin alacağa hak kazanmadığı yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mevzuat ve yargıtay kararları çerçevesinde müvekkil komisyon alacağına hak kazandığını, tacirin ücret isteme hakkı (ttk m. 20) çerçevesinde müvekkil komisyon alacağına hak kazandığını ,türk ticaret kanunu m. 20 de tacirin ücret isteme hakkı düzenlendiğini yerleşik yargıtay içtihatları da bu yönde olduğunu yargıtay 11. hukuk dairesi 2000/4982 esas ve 2000/5792 karar sayılı kararının, keza istanbul bölge adliye mahkemesi 13. hukuk dairesi 2017/527 esas ve 2017/587 karar sayılı 27.10.2017 tarihli kararınında emsal karar olduğunu, müvekkilin alacağı eksik ödenmiş olduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini yargıtay kararları da dikkate alındığında; yerel mahkemece davanın reddi yönündeki hükmün kaldırılması gerektiğini davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti hukuka aykırı olup, yargılma giderleri ve vekalet ücreti yönünden de verilen kararın kaldırılması gerektiğini arz ve izah olunan nedenler ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sair sebepler neticesinde, tehir – i icra taleplerinin kabulüne, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/469 E. Sayılı dosyası kapsamında verilen 22.04.2022 tarihli “davanın reddi” yönündeki ilamın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi ile; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir” şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak talebi ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, gayri menkul satışına ilişkin simsarlık sözleşmesinin geçerliliği için yazılı şekilde düzenlenmesi gerekmesi ve taraflar arasında yazılı sözleşmenin bulunmaması nedeniyle aşağıda belirtilen husus dışında ilk derece mahkemesi kararında belirtilen gerekçelerle davacının sair istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir .
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi gereğince vekalet ücreti reddedilen miktarı geçemeyeceğinden ve davacı talebi toplam 200 TL olmakla ilk derece mahkemesinin davacı aleyhine A.A.Ü.T. 13/1 maddesi kapsamında maktu vekalet ücretine hükmetmesi yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçeyle davacı istinafı yerinde görülmekle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak HMK’nın 353/1-b.2.maddesi gereğince araştırılması gerekli başka husus bulunmadığından bu yönden düzeltilerek yeniden hüküm kurularak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-b.2 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 22/04/2022 tarih ve 2021/469 E – 2022/343 K sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Düzeltilerek yeniden karar verilmesine, buna göre;
3-“1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava başında yatırılan 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama harç ve giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 Maddesi uyarınca belirlenen 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
8-Artan gider avansının dosya kesinleştikten sonra iadesine,”
4-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yatırılan 80,70TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 27,75TL tebligat giderinin ve 64,60 TL posta giderinin ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 361/1 uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/09/2022