Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1765 E. 2022/1880 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1765
KARAR NO: 2022/1880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/12/2021
NUMARASI: 2020/622 E. 2021/1198 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/12/2021 tarih ve 2020/622 E – 2021/1198 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan alacağına ilişkin olarak Kayseri Genel İcra Dairesinin … E, sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu takibe itiraz etmesi üzerine, itiraz üzerine takip durduğunu, borçlu itirazında haksız olup itiraz kötü niyetli olduğunu, Kayseri Genel İcra Dairesi …E. Sayılı dosyasında … Ltd. Şti. tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte müvekkili tarafından davalı … ve … San. ve Tic. A.Ş. borçlu konumunda olduğunu, hacze konu kambiyo seneti kapsamında borçlular ciranta ve keşideci konumunda olup, takip alacağının 90.000,00 TL’lik kısmı ve tahsil harcı son ciranta olan müvekkil … tarafından ödendiğini, alacaklı taraf ise bu durum üzerine icra dosyasına beyanda bulunarak 90.000,00 TL’nin ve tahsil harcının … tarafından ödendiğini, geriye kalan hak ve alacaklarından vazgeçtiklerini belirttiğini, buna ilişkin alacaklı vekilinin dosya içerisine giren beyanları ve tahsil harcının dilekçe ekinde sunulduğunu, alacaklı tarafından müvekkiline bir ödeme belgesi de verildiğini, söz konusu belge de dilekçe ekinde olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu ödemeye binaen söz konusu çekte kendinden önce gelen cirantalara ve keşideciye söz konusu ödediği tutarları, ödediği tarihten itibaren yasal faizi ile rücu etme hakkı olduğunu, bu nedenle müvekkili, davalı … ve … San. ve Tic. A.Ş.’ ye karşı ilamsız takip yolu ile takip başlattığını müvekkilinin ödediği bedelin icra takip dosyasından alınan rücu belgesine dayalı olarak davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız ve kötü niyetli itirazımın iptaline karar verilmesini davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olması nedeni ile, takip konusu alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının taleplerinin zaman aşımına ve hak düşürücü süreye uğradığını,ayrıca yetkiye itiraz ettiklerini, davamıza bakmakta Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olduğunu, müvekkil ev hanımı olduğunu, hayatı boyunca bir kez olsun bono tanzim etmediğini ve imzalamadığını, boşanma aşamasında olduğu eşinin haksız eylemlerinden dolayı bu dava ile karşı karşıya kaldığını, müvekkilin eşi müvekkilin bilgisi dışında müvekkili bir paravan olarak kullanarak, bütün alacakları kendi adına alıp, borçları müvekkili üzerinde bıraktığını, bonodan haberdar olmadığını, müvekkilin eşi … müvekkili terk ettiğini, bunun üzerine müvekkil boşanma davası açmaya karar verdiğini, bu aşamada dava dışı …’in müvekkilinin adını kullanarak piyasaya pek çok bono sürdüğünün ortaya çıktığını, müvekkil bu durumu öğrenir öğrenmez suç duyurusunda bulunduğunu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca 2019/20992 Soruşturma dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, müvekkil kendi adına düzenlenen hiç bir bonodan haberdar olmadığını, takip konusu bonolara ilişkin ödeme emirleri ve tebligatların da dava dışı … tarafından kabul edildiğini, müvekkilin bu bonolardan boşanma davası için avukatının delil toplaması ile haberdar olduğunu, icraya konulan bonolarda ise ödeme emirleri müvekkiline tebliğ edildiği için müvekkilce imza itirazında bulunulduğunu Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/364 E sayılı dosya müvekkilin lehine karara çıktığını ve kesinleşmiştir; Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/63 E sayılı dosya ise imza incelemesi aşamasında olduğunu, dava konu bonodaki imza muhtemelen müvekkilin boşanma aşamasında olduğu dava dışı …’e ait olduğunu, müvekkilin yaşananlar ile hiç bir alakası olmadığını, müvekkilin boşanma aşamasında olduğu eşinrin müvekkilini borca batık hale getirdiğini, müvekkilin yargılama giderlerini karşılama imkanı olmadığını, müvekkil lehine adli yardım kararı verilmesini, açılan davanın reddine, müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Dosyanın incelenmesinde … tarafından … San ve Tic. A.Ş ve … aleyhine 92.979,94 TL asıl alacak 3.026,31 TL takip öncesi faiz toplam 96.006,25 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, dilekçe ile imza ve sair hususlara itiraz üzerine 27/07/2021 tarihli kararla takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/364 Esas sayılı dosyasında imza inkarı ile ilgili yapılan itiraz dosyasında, Sahtecilik ve Grafoloji Uzmanı …’dan alınan raporda, dava ve takip konusu bononun arka yüzündeki … – … içerikli kaşe izi üzerinde atılı bulunan 1.ciranta imzanın …’in elinden çıkmadığı sonucuna varıldığı belirlenmiştir. Davaya konu edilen kambiyo senedi altındaki imzanın davalıya ait olduğunun ispat külfetinin davacıda olması nedeniyle Mahkememizce yaptırılacak bilirkişi incelemesi için gereken gider avansını yatırmak üzere davacı tarafa sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesine rağmen verilen süre içerisinde delil avansı yatırılmamıştır.Davacı tarafça icra takibine konu edilen senet altındaki imzanın davalıya ait olduğu ispatlanmadığından, kendi el ürünü olmayan senet nedeniyle davalının borçlu kabul edilmesinin de mümkün olmaması nedeniyle açılan davanın sübuta ermemesi nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.Açılan davanın REDDİNE,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, dava dilekçesinde de izah edildiği üzere Kayseri Genel İcra Dairesi… esas sayılı icra dosyasında davalı ile birlikte borçlu iken, dosya borcunu ödemek zorunda kaldığını, akabinde ödemiş olduğu bedeli, kendisinden önceki ciranta ve belge keşidecisinden almak / tahsil etmek için Kayseri Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı ve belge sahibi hakkında icra takibi başlattığını, dosyada mevcut delillerden de bu durumun açıkça anlaşıldığını, İlk derece mahkemesi kararının gerekçesinin, hukuki düzenlemeler karşısında yetersiz, gerekli izahlardan uzak ve tatmin edici olmadığını, İlk derece mahkemesinin kararına dayanak olarak gösterdiği imza incelemesine dair bilirkişi raporlarının işbu dosyada alınmadığını, sadece başka dosyalarda alınan raporlar ve işbu dosyada gider avansı yatırılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin yerinde ve hukuki olmadığını, imza incelemesi yönünden karara dayanak gösterilen Kayseri 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/364 Esas sayılı dosyası işbu dosya ile ilgili olmayıp, başka bir yargılama ve itiraz ile ilgili olup, karara dayanak gösterilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin dava dilekçesindeki delil listesinde, bilirkişi incelemesine dayanmadığını, davalı yanın imza incelemesi/uzman görüşü deliline dayandığını, bu durumda masrafların da davalı yanca karşılanmak üzere, imza incelemesi yapılması gerektiğini, bunun yanında davalı yanın, imzaları, boşanma davası devam eden kocası …’in attığını iddia ettiğini, bu hususta da mahkemece inceleme yapılmamasının yerinde ve hukuki olmadığını, davalı yanın imzaya itiraz ettiğini, imza incelemesi talep ettiğini, davalının bu talebi doğrultusunda bir inceleme yapılmadığını, yargılama ilkeleri ve yasal düzenlemeler karşısında davalının, bizzat kendi iddiasını ispat etmek, giderlerini yatırmak zorunda olduğunu, aksini düşünmek, yargılama ilkelerine aykırı olduğunu, davalının, eşi ile aralarında devam etmekte olan davaların, özellikle ceza dosyalarının incelenmemesi, bekletici mesele yapılmamasının yerinde ve hukuki olmadığını, davalı yanın, eşi ile birlikte hareket etmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilinin, davaya konu dayanak icra takibindeki kambiyo senedine dair takipte ciranta olarak borçları ödemek zorunda kaldığını, aynı icra dosyasında da davalı borçlu olarak yer aldığını, müvekkilinin, ödemeleri yaptıktan sonra, alacaklarını rücuan almak için ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin hiç bir kusurunun, eksik iş ya da işleminin olmadığının açık bir şekilde anlaşılacağını, asıl mağdur olanın ve telafisi güç zararlara uğrayan yanın müvekkili olduğunu, müvekkilinin imza incelemesi yapmasının, imzanın kim tarafından atıldığını bilebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinden bunu beklemenin de mümkün olmadığını, kaldı ki, imza incelemesi talep edenin davalı yan olduğunu, iddia edenin, iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, ayrıca, davalı yanın isticvap edilmemesi, yemin deliline başvurulmaması, bu yönde bir girişimde bulunulmamasının da eksik ve hatalı olduğunu, davalının iddialarının, eşi ile süren gerek hukuk ve gerekse ceza davaları karşısında, davalıya mahkeme huzurunda sorular sorulması ve beyanın alınması gerekirken, ilk derece mahkemesince bunun yapılmamasının eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.12.2021 tarih ve 2020/622 E. 2021/1198 K. Sayılı kararının, müvekkilinin davasının kabulü yönünde kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, Kayseri İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasında 05.08.2018 vade tarihli 62.500 TL bedelli çekten dolayı başlatılan takipten dolayı ödeme yapan cirantanın lehdara karşı başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, … Şubesine ait Keşidecisi … A.Ş, lehdarı … … olan 05.08.2018 vade tarihli 62.500 TL bedelli çekten dolayı hakkında Kayseri İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını başlatılan takipten dolayı ödeme yapmak zorunda kaldığını, ödediği bu bedeli çeki kendisine ciro eden lehdar konumundaki davalı ve keşideciden tahsili amacıyla takip başlattığını davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine eldeki davayı açtığını beyan ettiği görülmüştür. Davalı ise rücuya konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını hayatı boyunca senet imzalamadığını, bahse konu çekin boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından kendisinden habersiz şekilde imzalanıp piyasaya verildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Rücuya konu çek incelendiğinde; … Şubesine ait 05.08.2018 vade tarihli 62.500 TL bedelli çek olduğu, davalının lehdar davacının ise lehdardan sonraki ciranta konumunda oldukları görülmüştür. Bilindiği üzere senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.(HGK.nun 26/04/2006 tarih ve 2006/12-259 esas – 2006/231 sayılı kararı) Somut olayda mahkemece 10.03.2021 tarihli oturumda bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yapılabilmesi amacıyla 500 TL bilirkişi ücreti, 100 TL posta giderinin davacının gider avansından karşılanmasına karar verildiği, 15.09.2021 tarihli oturumda davacı vekilinin yokluğunda eksik kalan 400 TL’yi tamamlaması için davacı tarafa duruşma tutanağının tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre verildiği, bu doğrultuda davacı vekiline duruşma zaptı ekli ihtaratlı davetiye gönderildiği, davetiyenin 25.09.2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği tebligata rağmen davacı tarafça eksik delil avansının karşılanmadığı görülmüştür. Somut olayda ispat külfeti davacıda olup davacının imza incelemesi yapılabilmesi amacıyla eksik delil avansını yatırmadığı, mevcut delil durumuna göre imzanın davalıya ait olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla davanın reddi yönündeki mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Açıklamalar ışığında davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 29/12/2021 tarih ve 2020/622 E – 2021/1198 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davacı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/09/2022