Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1763 E. 2022/1802 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1763
KARAR NO: 2022/1802
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2022
ESAS NO: 2018/766
KARAR NO: 2022/118
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:28/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM
TARİHİ:06/10/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/02/2022 tarih ve 2018/766 Esas 2022/118 Karar sayılı ilamına karşı ,davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … Ltd.Şti.nin ortağı ve yetkilisi olduğu dönemde şirketin banka hesaplarından kendi hesabına herhangi bir hukuki sebebe dayanmadan para aktardığını, söz konusu para transferinden dolayı … Ltd. Şti’nin davalıdan 82.948,36-TL alacaklı olduğunu, bu alacağın da Alacağın Devri Sözleşmesi ile müvekkiline devredildiğini, davalının ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenlerle 82.948,36-TL’nin ihtar tarihi 07.04.2016 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Temlik sözleşmesinin müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin hem davacıya ve hem de dava dışı şirkete ihtarname ile borçlu olmadığını bildirdiğini, bunun üzerine …Ltd. Şti’nin Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile müvekkilinden alacaklı olmadığını, şirket kayıtlarında da böyle bir alacağının olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin hisse devri sırasında da ibra edildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının noter kanalıyla beyan edildiğini, olmayan alacağın temlik edilemeyeceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Somut davada, davacı vekili davalının dava dışı … Ltd. Şti’nin yetkilisi olduğu dönemde şirkete ait banka hesaplarından kendi hesabına paralar transfer ettiğini, bu transferlerin herhangi bir hukuki veya ticari sebebe dayanmadığını, dava dışı şirketin 82.948,36-TL alacaklı olduğunu ve bu alacağın Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile davacıya devrettiğini ve borcun ödenmesi hususunda davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini bildirerek temlik edilen alacağın tahsili amacıyla işbu davayı açmıştır. Mahkememizce dosya arasına celbedilen tüm kayıt ve belgeler, dinlenen tanık anlatımları, alınan bilirkişi raporu bir bütün halinde değerlendirildiğinde; dosyada mevcut … Şubesinin … tarihli yazı ekindeki dekont incelendiğinde dava dışı … Şirketi tarafından davalı …’ya 01.04.2014 tarihinde internet bankacılığı vasıtasıyla 1.369,00-TL para gönderildiği görülmektedir. Bahse konu para gönderme işleminin ne amaçla yapıldığına ilişkin bir açıklama bulunmamaktadır. … A.Ş’nin 08.02.2019 tarihli yazısı ekindeki dekont incelendiğinde, dava dışı … Şirketi tarafından davalıya 01.04.2014 tarihinde internet bankacılığı aracılığı ile 3.765,00-TL havale yapıldığı görülmektedir. Dekont üzerinde hesaptan hesaba havale işlemi açıklaması yapılmıştır. … A.Ş’nin 15.02.2019 tarihli yazısı ekindeki dekontlar incelendiğinde dava dışı … Şirketi tarafından davalı …’nun … hesabına internet bankacılığı vasıtasıyla 08.04.2014 tarihinde 54 265,43-TL ve 02.04.2014 tarihinde ise 8.746,00-TL’lik EFT yapıldığı anlaşılmaktadır. Netice itibariyle dava dışı … Ltd. Şti. tarafından davalının hesabına toplam 68.145,43-TL para gönderildiği anlaşılmıştır. Dosya arasında yer alan hisse devir sözleşmesi incelendiğinde dava dışı … Ltd. Şti’ndeki 750 payın davalı tarafça dava dışı … ‘e 31/03/2014 tarihinde 37.500,00-TL’ye devredildiği görülmektedir. Hisse devir sözleşmesinde davalının dava dışı devralandan devir bedelinin tamamını aldığı yazılıdır. Davacı şirket dava dışı … Ltd. Şti’nden Kayseri … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye sayılı alacağın devri başlıklı bir belge ile dava konusu yapılan alacakları 10.000,00-TL işlemiş faizi ile devralmıştır. Dosyada yer alan dava dışı … Ltd. Şti’nin ticaret sicilinden gelen belgeleri incelendiğinde 31.03.2014 tarihinden önce söz komusu şirkette eşit ve her bir ortak 750 adet paya sahip olarak şirketin …, …, … , … adlı ortaklarının bulunduğu, 31.03.2014 tarihinde tüm paylarını bu ortakların … ‘e satıp devrettikleri, bu tarihten önce 28.01.2008 tarihinde şirket tarafından alman bir karar ile şirket ortaklarından …, … ve … ‘nun alacakları münferit imza ile şirketi temsil ve ilzam edeceklerini kararlaştırdıkları görülmektedir. Tek pay sahibi olan … 31.04.2014 tarihli 3 sayılı karar ile tek yetkili temsil ve ilzam eden müdür olarak atanmıştır. Bu tarihten sonra …’nun şirkette bir temsil ve ilzam yetkisi yoktur. Bu çerçevede …’nun, şirkette herhangi bir yetkisi olmadığı tarihlerde, şirket hesabından kendi hesabına söz konusu miktarların gönderildiği anlaşılmaktadır. Davalının çıkarılan EFT tutarlarının davalının şirketi devirden kaynaklanan alacağı olduğu iddiasını kendisini ispatlaması gerekmektedir. Zira Kayseri … Noterliği … tarih … yevmiye sayılı bir devir sözleşmesinde 750 payın karşılığı olan 37.500,00-TL’nin nakden ve tamamen alındığı kendi imzası ile kabul edilmiştir. Aynı zamanda gönderilen EFT’lerin toplam miktarı ile hisse devir sözleşmesindeki bedel arasında uyuşmazlık vardır. Davacı, davalıya dava dışı … Ltd. Şti hesaplarından yapılan EFT’lerin herhangi bir hukuki sebebe dayanamadığını bu nedenle bir alacağın varlığını beyan etmiştir. Davacı kendisine temlik edilen alacağın, sebepsiz zenginleşmeden doğan bir alacak olduğunu ileri sürmektedir. Dosya kapsamındaki belgelerden, davalının bir temsil ve ilzam yetkisi olmadığı tarihte EFT’lerin gerçekleştiği anlaşılmakla birlikte, bir temsil ve ilzam yetkisi olsaydı dahi herhangi bir hukuki sebebe dayanmadan bir ticari işletmeden eski ortağına yapılan EFT ödemeleri sebepsiz zenginleşme oluşturur. Bununla birlikte, davalının söz konusu ödemelerin hisse bedeli olduğu yönündeki beyanı gereği bunun ispat külfeti kendinde olduğundan, bu ispat gerçekleşmedikçe de, söz konusu EFT’lerin hukuki bir sebebe dayanmayan birer ödeme niteliğinde olduğu düşünülebilir ve davalı tarafça da bu husus ispat edilememiştir. Dolayısıyla dava dışı … Ltd. Şti tarafından davalı …’ya gönderilen paralar toplamının dosyadaki EFT belgelerine göre 1.369,00-TL + 3.765,00-TL + 54.265,43-TL + 8.746,00-TL = 68.145,43 TL olduğu ve bu bedelin sebepsiz zenginleşme olduğu kanaatine varılarak faizin de ihtar tarihinden itibaren işleyeceği gözetilerek 03.02.2016 tarihli alacağın devri sözleşmesinin davalıya tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren faizin işletilmesi gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulü ile, 68.145,43-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir. Verilen karar ile;1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 68.145,43-TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 15/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine…” dair karar verilmiştir.İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafın müvekkili … Ltd Şti’nin ortağı ve yetkilisi olduğu dönemde şirketin banka hesaplarından kendi hesabına herhangi bir hukuki sebebe dayanmadan para aktardığını, söz konusu para transferinden dolayı müvekkilinden alacaklı olduğunu, alacağının da alacağın devri sözleşmesi ile davacıya devredildiğini, müvekkilinin ihtarnameye rağmen ödeme yapmadığı yönünde mesnetten yoksun beyanda bulunarak müvekkilinden tahsili talepli dava açtıklarını, davanın mesnetten yoksun iddialar olduğunu, taraflarınca ileri sürülen iddialar ve delilerin değerlendirilmeden ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı hüküm tesis ettiğini, ilk derece mahkemesinin alacağın olup olmadığının ve şayet alacak varsa temliğinin nasıl yapıldığını tespit etmediğini, müvekkilinin borcu olmadığını bildirmiş olmasına rağmen ticari defterlerin dosyaya celbinin yapılmadığını, haliyle eksik inceleme ile vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın davasının 03/02/2016 tarihli temlik sözleşmesine dayanmış olduğunu, müvekkili …’ya temlik sözleşmesinin daha önce tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkili tarafından Kayseri … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile söz konusu borcun olmadığını hem … Ltd Şti’ye hem de alacağın temlik aldığını beyan eden davacı tarafa bildirdiğini, davaya dayanak temlik sözleşmesinin düzenlenmesi sırasında davacı … Ltd Şti imza yetkilisi … iken … Ltd Şti de … ‘in eşi … ‘e ait olduğunu, tarafların kendi aralarında şirket kayıtlarına dayanmayan ve olmayan borç alacak ilişkisi oluşturmak suretiyle ve olmayan bir alacağın temliğini yaparak müvekkilinin borçlu hale getirmeye çalıştıklarını, olmayan bir alacağın temlikinin mümkün olmayacağını, temlike dayanarak yapılan ödemelerin EFT yolu ile yapıldığını, temlik sözleşmesinin muvazaalı bir işlem olduğunu, alacağın temlik edildiğini belirten davacının alacaklı olarak güya devralmış gibi gösterildiğini, alacağın temlikinin hiç bir hukuki sebebinin olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme ilamının kaldırılmasını, davacı tarafından ikame edilen davanın kül halinde reddini, tehir-i icra taleplerinin kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:Dava; alacak talebine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davalının ortağı olduğu alacağını davacı yana temlik eden dava dışı … Ltd.Şti’ndeki hisselerini 31.03.2014 tarihinde devrettikten sonra dava dışı temlik eden … Ltd.Şti hesabından kendi hesabına 01.04.2014 ,02.04.2014 ,08.04.2014 tarihlerinde toplam 68.145,43 TL aktardığı ,31.03.2014 tarihli hisse devir sözleşmesinde hisse devir bedelinin nakten ve tamamen ödendiğinin belirtildiği ispat yükü üzerinde bulunan davalının ısrarla bu tahsilatın hisse devir bedelinin karşılığı olduğunu ileri sürmüş ise de bu iddiasını yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği, diğer bir ifade ile davalının dava dışı temlik eden şirkette bir alacağının bulunmadığı dolayısıyla ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüştür.Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davalı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Sonuç itibariyle; davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 15/02/2022tarih ve 2018/766Esas 2022/118Karar sayılı ilamına karşı davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gerekli olan 4655,01 TL istinaf karar ve ilam harcından istinaf eden davalı tarafından peşin yatırılmış 1084 TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 3571,01TL istinaf karar ve ilam harcının istinaf eden davalıdan alınarak Hazineye Gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022