Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1757 E. 2022/1874 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1757
KARAR NO: 2022/1874
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2022
NUMARASI: 2021/898 E. 2022/380 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/05/2022 tarih ve 2021/898 E – 2022/380 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, davacı kooperatifin 05.05.2019 tarihinde yapılan genel kurulunda tüm üyelerin yaptıkları ödemelerin 125.000 TL’ye eşitlenmesi kararı alındığını, bu katara göre ortakların borçlarının 31.05.2019 tarihinde muaccel hale geleceğinin ve yıllık 9418 faiz uygulanacağının kararlaştırıldığını, genel kurul kararının davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcunu genel kurulun 8. gündem maddesinde belirtildiği şekilde yapılandırılmadığını ve borcunun muaccel olduğunu, davalının bu genel kurul kararına göre ödeme yapması gerektiğini, daha önce başka üyelere karşı yapılan icra takibi ve itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kooperatifin haklı bulunduğunu ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin incelemesinden geçen kabul kararının 2020/1020 E ve 2020/1250 K sayılı ilamla kesinleştiğini, benzer şekilde aynı genel kurul kararı gereği daha önce bir başka üyeye karşı yapılan icra takibi ve itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davacı kooperatifin haklı bulunduğunu ve Kayseri BAM 6. H.D.’nin 20201/137 E ve 2021/401 K sayılı ilamla kesinleştiğini, davalının yapmış olduğu ödemeler düşüldükten sonra kooperatifi olan toplam ana bora borcunun bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesinden özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 2011 yılında kooperatif inşaatına yaptığı demir kalıp işi karşılığında daire aldığını, daireyi aldıktan 15-20 gün sonra başkasına sattığını, kendisinden herhangi bir aidat istenmesinin söz, konusu olmadığını, yapmış olduğu işlere karşılık 71.000 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın da kendisine ödenmediğini, buna yönelik haklarını saklı tuttuğunu, davayı kabul etmediğini, davacıya borcu bul unmadığını, kooperatifle bir alakasının kalmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “… Somut davada, davalının davacı kooperatifin normal statülü ortağı olduğu, konut sahibi olmak isteyen kooperatif ortakları son bağımsız bölüm bitip teslim edilene kadar kooperatif ortağı olmaya devam edeceği, inşaat maliyetinin artması halinde bu bedelin kooperatif ortaklarından talep edilebileceğinin yerleşmiş Yargıtay içtihatlarıyla kabul edildiği, kooperatifin 05.05.2019 tarihli genel kurulunda üyelerin ödedikleri tutarın 125.000 TL’ye eşitlenmesi yönünde karar alındığı,alınan bilirkişi raporunda davalının ödemesi gereken tutarın 35.700 TL olduğu hesap edildiğinden ve davalının temerrüt tarihi 1 haziran 2019 olarak belirlendiğinden davacının davasının kabulüne yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. Davanın kabulü ile 35.750,00 TL’nin 01/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 18 (aylık % 1,5) oranında gecikme faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı asil istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar mahkemece davanın kısmen kabülüne karar verilmiş ise de verilen kararın yerinde olmadığını, kooperatif üyesi olmadığını, iş karşılığı aldığını, inşaatın kalıp demir işini aldığını, kendisine kooperatife yaptığı kalıp ve demir işinin ücretinin piyasadan aşağıya yapmasını, yaptığı iş karşılığı olarak da daire vereceklerini, daireyi de indirimli olarak vereceklerini beyan ettiklerini, ancak piyasa değerinde verdiklerini, işçiliğin 55.000 TL iken kendisinin 49.500 TL den işlerini yaptığını, işlerini bitirdiğini ve biten işin karşılığında evi aldığını, yani iş karşılığı daireyi aldığını, kooperatif üyesi olmadığını, halen kooperatiften 71.000 TL alacağı olduğunu, mahkemece yaptığı işin karşılığının hesap ettirilmediğini, sadece kooperatifin alacağı yönünden kendisine borç tahakkuk ettirildiğini, borcunun olmadığını, borcun haksız çıkartıldığını, mahkemece tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, mahkemenin eksik ve hatalı olduğunu ileri sürerek davanın teddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava kooperatif genel kurulu kararı uyarınca oluşturulan komisyon tarafından yapılan kesin maliyet hesabı doğrultusunda davalıdan talep edilen alacağa ilişkindir.
15.06.2022 tarih ve 31867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7410 sayılı Çevre Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na eklenen geçici 11. maddede; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, Kayseri ilinde aşağıdaki şartları taşıyan yapı kooperatifleriyle sınırlı olmak üzere bu madde hükmü uygulanır.
a) İnşaatların etaplar halinde yapılarak teslim edilmesi,
b) Terkin edilmemiş olması,
c)Yapımı tamamlanan etapta bağımsız bölüm malikine kooperatifçe tahakkuk ettirilen bedelin ödenmiş olması,
ç) Kooperatif tarafından üyeye konutunun tapu devrinin yapılmış olması,şartlarının birlikte sağlanması halinde; konutun tapu devrinin yapılmasından sonraki dönemler için yapı kooperatifi tarafından yönetim giderleri hariç olmak üzere her ne ad altında olursa olsun yapılmış borçlandırmalar veya bu kapsamda üçüncü şahıslara kooperatif tarafından yapılan alacağın devrine ilişkin işlemler hükümsüzdür.
Birinci fıkra kapsamındaki şartları birlikte sağlayan kişilere karşı yapı kooperatifinin veya bu alacağı devralan üçüncü kişilerin yapı kooperatifi nedeniyle açmış oldukları her türlü alacak veya tazminat davaları ile bu kapsamda yapılan ilamsız icra takipleriyle ilgili olarak; ilgilinin talebi halinde bu davalarda verilen ve henüz kesinleşmemiş mahkeme kararları ile kesinleşen dava ve takiplere dayanılarak başlatılan icra işlemleri, haciz, satış ve tahliye uygulamaları durdurulur. Bu alacaklar kapsamında kesinleşen ilamlara dayanılarak devam eden takipler ile kesinleşen icra takiplerine son verilmesi için birinci fıkra uyarınca bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde borcun bulunmadığına dair davanın açıldığına ilişkin belgenin ibraz edilmesi zorunludur; borcun bulunmadığına ilişkin kesinleşen ilamın icra dairesine ibraz edilmesi halinde takip sonlandırılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan yasal düzenleme uyarınca değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmekte olup istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 13/05/2022 tarih ve 2021/898 E – 2022/380 K sayılı kararın KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine ,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve isitnaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 29/09/2022