Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1754 E. 2022/1885 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1754
KARAR NO: 2022/1885
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2022
NUMARASI: 2021/742 E. 2022/399 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 25/05/2022 tarih ve 2021/742 E – 2022/399 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …ın, davalı … ile davalıya ait …/Kayseri adresinde mukim firın işletmesinin devrine dair 20/08/2019 tarihli sözleşmeyi imzaladıklarını, sözleşme gereğince, davalıya ait fırın işletmesi, 80.000-TL bedel karşılığında işletme içerisinde bulunan tüm demirbaşlarla birlikte müvekkiline devredildiğini, devir sözleşmesine rağmen davalı tarafça 16/11/2020 tarihinde cebir ve baskı ile müvekkiline devredilen işletmenin zilyetliğinin ele geçirildiğini ve müvekkilinin işletmeden zorla gönderildiğini, kasaya ve içerisindeki para ve evraklarına erişimin davalı tarafından engellendiğini, içerisindeki demirbaşları da davalıdan alamadığını, davalı tarafça cebri yöntemlerle gerçekleştirilen eylemlerin açıkça haksız fesih niteliğinde olduğunu, haksız eylemler nedeniyle müvekkilinin işletmeden beklediği kardan da mahrum kaldığını, cebir ve baskı ile davalı tarafça sonlandırılmış olan sözleşme nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlardan sözleşme kapsamında ödenen 80.000,00-TL’nin ve mahrum kalınan kara karşılık olmak üzere şimdilik 100,00-TL’nin, müvekkili tarafından alınan / yaptırılan demirbaş bedeline karşılık 100,00-TL olmak üzere toplam 80.200,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; “…Dosya kapsamına göre, dava konusu edilen uyuşmazlığın TTK’nın 4. maddesine göre, ticari dava olmadığı, bu nedenle de mahkememizin görevi alanına girmediği, Asliye Hukuk Mahkemelerinin bu uyuşmazlığı çözmekte görevli olduğu, 6335 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonra mahkememiz ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi haline getirildiği, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, görevin kamu düzeniyle ilgili olduğu, HMK’nın 115. ve 138. maddeleri gereği mahkemenin görev hususunu kendiliğinden araştırmakla yükümlü olduğu ve davanın her aşamasında görev ile ilgili karar verilebileceği dikkate alındığında, mahkememizin görevsizliği nedeni ile, HMK.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.H.M.K.’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,…” şeklinde karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı TBK m.202-203 hükümleri kapsamında olup TTK m.4 kapsamında mutlak ticari davalar arasında olduğunu, 6102 sayılı TTK m.4/1-c’de ” 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, …öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” hükmünün düzenlendiğini, 6098 sayılı TBK m.202 ve 203’te ise malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesine dair düzenlemelere yer verildiğini, her iki hükmün bir arada değerlendirildiğinde; ticari işletme kapsamına ulaşmamış işletmeler dahil olmak üzere BK m.202 ve 203 çerçevesinde ortaya çıkan uyuşmazlıklarda tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın iş ticari sayılacak ve Ticaret Mahkemesince uyuşmazlığın çözüleceğini, keza taraflarınca ika edilen işbu dosyaya dair dilekçenin gerek metninde gerekse de netice kısmında açıkça BK m.202’ye atıf yapıldığını, buna karşın yerel mahkemece, istinafa konu kararda tarafların tacir olup olmadıklarına dair tespit yapıldığını ve tarafların tacir olmadığından bahisle görevsizlik kararı verildiğini, yerel mahkemenin işbu kararı 6102 sayılı TTK m.4’e açıkça aykırı olup dosyaya konu uyuşmazlık Ticaret Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığını, bu nedenlerle, yerel mahkemenin 25/05/2022 tarihli kararını kabul etmediklerin beyan ederek yerel mahkemenin 25/05/2022 tarihli görevsizlik kararının 6102 sayılı TTK m.4/1-c’nin açık hüküm gereğince kaldırılmasına ve dosyanın ticaret mahkemesine iadesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava 20/08/2019 tarihli fırın devir sözleşmesi isimli sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası;
“(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin
düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda; davacı davalı ile aralarında imzalanan 20/08/2019 tarihli işletme devri nedeniyle alacağını talep ettiği 6102 sayılı TTK 4/1-c hükmü gereği 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203 maddelerinden doğan davaların mutlak ticari dava olduğu görülmüştür.
Dava, 22.01.2021 tarihinde açılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı Yasa ile değişik 5/3. maddesine göre asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Yine anılan Yasa’nın 4/a. maddesi uyarınca kambiyo senetlerinden kaynaklanan davalar ticari dava niteliğinde olup, davanın ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nde görülmesi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2- KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 25/05/2022 tarih ve 2021/742 E- 2022/399 K sayılı nihai kararının HMK’nın 353/1-a,3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-HMK nun 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının, mahkemenin görevli olması nedeniyle kaldırılarak, taraf delilleri toplanarak,incelenip değerlendirilmek suretiyle davanın esası hakkında karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın hükmü veren KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE GERİ GÖNDERİLMESİNE
4-Davacının peşin yatırdığı istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapmış olduğu yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvuru harcının ise ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama sonunda verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, harç tahsil işlemlerinin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022