Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1717 E. 2022/1797 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1717
KARAR NO: 2022/1797
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2022
ESAS NO: 2022/461
KARAR NO: 2022/447
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ:28/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:10/10/2022
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı E-232 62224-345.06-3505041 Sayılı yazısı ile 22.04.2022 Tarihi’nde müvekkillerim … ve …’ın Tasfiye Halinde Sınırlı Sorumlu … Konut Yapı Kooperatifi’ndeki görevine son verdiğini, Bakanlık’ın göreve son verme kararında bakanlık Müfettişleri … ve …’ün düzenlemiş olduğu araştırma raporunu dayanak olarak gösterdiğini, ancak bu raporun içeriğinin ne olduğu veyahut neye dayanılarak bu raporun düzenlendiğini izah edilmediğini, endeksleme olmaksızın ve kooperatifin tüm inşaatları bitmeksizin çıkartılan maliyetin bir kesin maliyet olmadığı , ara maliyet olduğu açık olduğu, bu hususun yerleşik Yargıtay içtihatları ile de netlik kazandığını, kooperatifte önceki dönem yapılan maliyetin bir ara maliyet olduğunu ve kesin maliyetin henüz yeni yapılmış olduğu ortada iken bu hususun iyi niyetten uzak olduğu iddiası ve bu iddianın hiç bir belge ile desteklenmediğini,kooperatifin bir önceki yüklenicisi olan … A.Ş şirketinin sahibi …’ın …’in başkan olduğu dönemde kooperatife 8 Milyon Türk Lirası bağışta bulunduğu ve bu bağışın 6,3 Milyon Türk Lirasının … tarafından uhdesine geçirildiği iddia edildiğini, ne var ki bu hususlar da gerçeği yansıtmadığını, böyle bir bağışın söz konusu olduğu kabul edilmemek ile beraber kooperatifin banka kayıtları mahkeme aracılığı ile celp edildiğinde gerçeğin ortaya çıkacağını, Bakanlık’ın gerçekliği teyit edilmemiş ve üyeler arasında adeta dedikodu seviyesinde kalan iddialar ile müvekkillerinin görevine tedbiren son verildiğini ve bu hususta herhangi bir delil olduğunu, ilgili … İnşaat ile kooperatif arasındaki yüklenici sözleşmesi 2010 Yılı ile 2014 yılının sonuna kadar olduğunu, idarenin tesis ettiği işlemin sebebin var olup olmadığını ispatla mükellef olduğunu, idare tarafından gerçekte var olmayan bir sebeple tesis edilen işlemin hukuka aykırı olacağını, görevine son verilen bir diğer kişi olan …’nın ise 29.11.2021 tarihli istifanamesi ile görevinden istifa ettiğini, bu vesile ile davacı sıfatı olmadığını, bu aşamada göreve tedbiren el koyma davasının şu aşamada yürütmesinin durdurulmasını ve açıklanan nedenlerle 1163 Sayılı Kooperatifler Kanu’nun 90.Maddesi uyarınca yönetim kurulundaki aktif görevlerine son verilen davacı müvekkillerine karşı alınan kararın iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi sonucunda, … bir kamu kurumu olup, iptali istenen işlemin bir idari işlem olması ve idari işlemin iptali talebinin İdari yargının görevi kapsamında olması nedeniyle HMK 114/1-b, 115 madde uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve hüküm kurulmuştur. Kurulan hüküm ile;1-Davanın HMK 114/1-b, 115 madde gereği dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.İlk derece mahkemesince dosya önce Kayseri BAM 1. HD ne gönderilmiş,bu dairece verilen 2022/1067 esas-2022/1014 karar sayılı görevsizlik/aidiyet kararı ile dairemize gönderilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesince davanın hatalı ve hukuka aykırı bir şekilde karar vererek işlemin idari işlem olduğunu bu vesile ile idare mahkemesinin görevli olduğuna kanaat ederek davanın usulden reddine karar verdiğini, bu hususlarda hukuka uyarlılık bulunmadığını, kooperatifler kanunundan kaynaklı bir uyuşmazlıkta görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğu hususunun kabul edilemez olduğunu, uyuşmazlığın kooperatifler kanunundan kaynaklı olduğunu, bu vesile ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kooperatifte önceki dönem yapılan maliyetin bir ara maliyet olduğunu ve kesin maliyetin henüz yeni yapılmış olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu hususun iyi niyetten uzak olduğu iddiasının ve bu iddianın hiç bir belge ile desteklenmemesinin izaha muhtaç olduğunu, idarenin tesis ettiği işlemin sebebinin var olup olmadığının ispatla mükellef olduğunu, idare tarafından gerçekte var olmayan bir sebeple tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece hukuka aykırı verilen kararın kaldırılarak dosyanın yerel mercisine iadesini, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 90. Maddesi uyarınca yönetim kurulundaki aktif görevlerine son verilen davacı müvekkillerine karşı alınan kararın iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafın haksız ve mesnetsiz olan davasının reddini, yerel mahkeme kararının onanmasını, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca lehlerine avukatlık ücreti taktir edilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, Kooperatifler Kanunun 90. maddesi uyarınca verilen kararın iptali istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 90. Maddesinde: “İlgili bakanlık; kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin işlem ve hesaplarını ve varlıklarını müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine veya denetim için görevlendirilecek olan personele denetlettirebilir.Birinci fıkradaki teşekküller, denetim sonuçlarına göre ilgili bakanlıkça verilecek talimata uymak zorundadırlar. Yapılan denetimler sonucunda, kooperatiflerin, kooperatif birliklerinin, kooperatif merkez birliklerinin, Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin ve bunların iştiraklerinin yönetim kurulu üyeleri ile üst düzey yöneticilerinin, hukuka açıkça aykırı eylem ve işlemlerinin tespit edilmesi durumunda, ilgili Bakanlık, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak gecikmesinde sakınca görülen hallerde ileride telafisi güç veya imkansız zararlara yol açılmasının engellenmesi amacıyla bu kişilerin görevlerine tedbiren son verebilir. Bu durumda ilgili Bakanlık, bir yıl içerisinde olağanüstü genel kurul toplantısının yapılması için gerekli tedbirleri alır.Kooperatifler ve üst kuruluşlarına kredi veren kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve ilgili bakanlıklar; verilen kredilerin açılış gayesine uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını, plan ve projesine uygunluğu, teknik özellikleri ve kalite açısından denetleyebilirler.Kooperatiflerde ve üst kuruluşlarında görevli bulunanlar bu kuruluşlara ait mal, para ve para hükmündeki kağıtları ve gizli de olsa bunlarla ilgili defter ve belgeleri istenildiğinde müfettişlere, kooperatif kontrolörlerine, denetimle görevlendirilen personele ve kredi kuruluşlarının denetim görevlilerine göstermek, saymasına ve incelemesine yardımda bulunmak, istenilen bilgileri gerçeğe uygun ve eksiksiz olarak vermek ve doğru beyanda bulunmakla yükümlüdürler.Birinci fıkradaki teşekküller, ilgili Bakanlıkça teşekküle ilişkin olarak istenilen her türlü bilgi, belge ve kayıtları, tanınan süre içinde tam olarak vermek zorundadır.”1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 99. maddesinde: “Bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Bu davalarda basit muhakeme usulü uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyası içeriğinden somut olayda uyuşmazlık konusunun/işleminin/kararının davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 22.04.2022 tarihli kararıyla davacıların dava konusu kooperatifteki görevlerine 1163 sayılı Yasanın 90. maddesi kapsamında tedbiren son verilmesinden kaynaklandığı,yani Kooperatifler yasasının 90. Maddesi uyarınca ve 91. Maddedeki yasal yetkiye ve duruma binaen verildiği görülmüştür.99. Maddeye göre de bu kanunda yani Kooperatifler kanununda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının taraflarının tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacağı hüküm altına alındığından, işbu dava ticari bir dava olup bu nedenle davanın/uyuşmazlığın görülme yeri Adli yargı ve görevli mahkemesinin de Asliye Ticaret mahkemesi olduğu anlaşılmıştır.Bu noktadan işin özel kanunun (kooperatifler kanunun) ilgili hükümlerinin somut olayda uygulama yerinin olup olmadığının değerlendirilmesi suretiyle Adli yargıda (Asliye Ticaret mahkemesinde) çözülmesi gerekeceği açıktır. Bu nedenle mahkemece işin niteliği gözetilerek işin esasına girilip iddia ve savunmaya ilişkin tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra incelenip değerlendirilerek ulaşılan sonuca göre esastan bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu itibarla; istinaf edilen kararın esası ve davacı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına,HMK 353/1-a-6 uyarınca davanın esastan yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine dair kesin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK 353/1-a-3 md. gereğince, Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 02/06/2022 tarih, 2022/461 Esas, 2022/447Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK 353/1-a-6 uyarınca işin esasına girilip iddia ve savunmaya ilişkin tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra incelenip değerlendirilerek ulaşılan sonuca göre esastan bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinaf eden tarafça peşin yatırılan istinaf karar harcının talepleri halinde kendilerine iadesine,
5-İstinaf eden tarafın yaptığı istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
air, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 353/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022