Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1693
KARAR NO: 2022/1674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/04/2022
NUMARASI: 2022/45 E. 2022/305 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 15/09/2022
KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/04/2022 tarih ve 2022/45 E – 2022/305 K kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının … İnşaat Malzemeleri isimli işletmenin sahibi olduğunu, davalı tarafından davacının şirketinden bir kısım malzemelerin alındığını, faturaların düzenlendiğini, ancak bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine Yahyalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı tarafın savunmasının ve dayanaklarının özetle; davacının başlattığı icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının davacının iddia ettiği gibi … isimli inşaat şirketinden malzeme almadığını, fatura da kesilmediğini, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının … isimli şirketle ticari ilişkisinin bulunmadığını, takibe konu … isimli fatura kesen firmadan kesilen faturaya konu malları teslim alınmadığını, teslim makbuzu, tesellüm fişi vs belge bulunmadığını, bu nedenlerle davalının davacıya bir borcunun bulunmadığını, davacının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkeme kararında; “… dava konusu somut olayda, davacı satıcı, davalı alıcı hakkında, aralarında düzenlenen satış sözleşmesinden kaynaklı olarak satış bedelinin davalıdan tahsili istemiyle icra takibi başlatmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış ise de, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu, davalı tacir olmayıp kendi evinin tamir ve tadilatı maksadıyla davacından inşaat malzemeleri satın almak maksadıyla davacı ile anlaşmış olduğu, davalının 6502 sayılı kanunun 3/k maddesinde belirtilen tüketici olduğu ve taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olduğundan, görevli mahkeme bu hale göre Tüketici Mahkemesi olup 6100 sayılı H.M.K’nun 1., 114/1., ve 115/2.maddeleri ile 6502 sayılı yasanının 3/I-l, 3/1-k., 73/1.maddeleri gereğince dava şartından ötürü açılan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Mahkememizin görevsizliği sebebiyle 6100 Sayılı HMK. 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde dosyanın görevli Kayseri Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ :Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Her ne kadar mahkeme görevsizlik kararı vererek mahkemenin Kayseri Tüketici Mahkemesi olduğuna karar vermiş ise de bunun doğru olmadığı kanaatinde olduklarını, zira görevli ve yetkili mahkemenin Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesi olup davaya konu ilamsız takip alacağı esnaf alacağından kaynaklanmakta olup görevli ve yetkili mahkemenin Yahyalı AHM olduğunu, bununla birlikte mahkemenin dosya hakkında görevsizlik kararı vermiş ise de işin esasını araştırıp davanın hukuka uygun olmaması sebebiyle reddine karar vermesi gerekirken bunu yapmamış olup istinafları sebebiyle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava faturaya dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.Davacı davalıya takibe konu faturadaki malları sattığını malları teslim ettiğini buna karşılık davalının kendisine fatura bedelini ödemediğini beyan ederek eldeki takibi başlattığı görülmüştür.Takibe konu … tarih Seri … numara 25.898 TL meblağlı fatura incelendiğinde … … … tarafından … adına kesildiği … tarafından fatura aslını elden teslim aldım şeklinde imzalandığı görülmüştür.Davalı 07.04.2022 tarihli oturumda; evinin tamir ve tadilatı için sözleşme yaptığını faturanın kesildiğini beyan ettiği görülmüştür. … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı incelendiğinde; davalı … adına mükellefiyet kaydına rastlanmadığının belirtildiği görülmüştür.HMK’nın 1. maddesine göre; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.”HMK’nın 114/1-c bendine göre; “mahkemenin görevli olması” dava şartlarındandır.HMK’nın 115/1. maddesine göre; “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”6102 sayılı T.T.K.nun 14.maddesinde “bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denileceği belirtilmiştir.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar “(1)Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek ibare: 26/06/2012-6335 S.K./1.md.) ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” şeklinde düzenlenmiştir.Bunun yanında TTK’nın 21. maddesi gereğince her iki tarafın tacir olması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgili olan davalar, taraflardan birinin ticari işletmesiyle ilgili olması kaydıyla Borçlar Kanunu’nun havale hakkındaki 457-462 ve vedia hakkındaki 463-482. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan nispi nitelikteki ticari davalar yönünden de ticaret mahkemesi görevlidir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesine göre; (1) Bu Kanunun uygulanmasında; … i) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,, … k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemil). İfade eder “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73.maddesine göre; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”HMK’nın 353. Maddesine göre; (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; a) Aşağıdaki durumlarda bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir:…. 3) Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması…” Somut olayda, davalı 07.04.2022 tarihli oturumda evinin tamir ve tadilatı için sözleşme yaptığını faturanın kesildiğini beyan etmiş olup davalının temin edilen vergi kaydında tacir olduğuna dair herhangi bir delil, belge ve iddia bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK 4. Maddesi gereğince nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK 4. Maddesinde sayılan mutlak ticari dava sayılan hususlara ilişkin de olmadığı davacının satıcı davalının tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir.Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Zira sözleşme tüketici ile satıcı-sağlayıcı/hizmet veren arasında imzalanan bir sözleşme olup, söz konusu işlemin 6502 sayılı TKHK’nun 3/l maddesi kapsamında tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, bu durumda eldeki davada Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, nitekim bu hususun 6502 sayılı yasanın geçici 1.maddesiyle çözüme bağlanmış olduğu, davanın 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı ve bu bağlamda davaya bakmanın Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmıştır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesi uyarınca dava şartlarındandır. Görev hususu Mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceğinden, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olunması usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalının isitnaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 07/04/2022 tarih ve 2022/45 E – 2022/305 K sayılı kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı istinaf eden davalı tarafça peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi 15/09/2022