Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1689 E. 2022/1634 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1689
KARAR NO: 2022/1634
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2022
ESAS NO: 2021/356
KARAR NO: 2022/314
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:21/09/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 14/04/2022 tarih ve 2021/356 Esas 2022/314 Karar sayılı ilamına karşı,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının serbest ticaretle uğraştığını, arsa veya tarla vasfında taşınmaz alım satımı yaptığını, aynı zamanda davacının Kayseri Genel İflas Dairesinin … Esas sayılı iflas dosyasında hem alacaklı hem tasfiye memuru ve hem de iflas masası başkanı olduğunu, davacı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, … isimli şahsa tevdi ve teslim edildiğini, bu senedin kayıtsız şartsız bir borç ikrarını havi olmadığını, bononun lehtarı … isimli şahıs ile aralarında anlaşacakları taşınmazların devirleri gerçekleştikten ve iflas masası davacıya ödeme yaptıktan sonra işbu bononun muacceliyat kesbedeceği şartı konulduğunu, bu haliyle geçerli bir bono olmadığını, dava konusu edilen bono ciro edilerek davalı … isimli şahsın eline geçtiğini, kötü niyetli olarak takibe konu ettiğini, ciranta … aleyhine de icra takibine girişilmişse de malvarlıklarına herhangi bir haciz işlemi uygulanmadığını, davalı ile … isimli şahsın anlaştıklarını, bu yönde şikayette bulunulduğunu, yerel mahkemede 10 gün disiplin hapsi cezası verildiğini, itiraz kanun yoluna başvurulduğunu ve kararın kaldırıldığını, bu nedenlerle icra takibinin durdurulmasını, davanın kabulü ile takip dosyasının iptalini, % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI VEKİLİ’NİN İLK DERECE MAHKEMESİNE SUNMUŞ OLDUĞU CEVAP DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Dava konusu icra takibine konu bononun üzerinde teminat senedi vasfını kaldırabilmesi için sadece teminat senedidir ibaresinin yeterli olmayıp hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiğini, takibe konu senedin lehtarının … olduğunu, davalının senedi ciro ile devraldığını ve hamil konumunda olduğunu, davacı tarafın … ile anlaştığını ve kötü niyetli olarak bonoyu davalıya ciro ettiklerini iddia etmiş ise de bu iddialarını ispatlayacak delil bulunmadığını, takip konusu vade tarihi içermediği iddiasının vade tarihinin bulunmadığı halde dahi hukuki sıhhatine halel gelmediğini, bonoda vade tarihinin bulunduğunu, icra takibinin 2019 yılının Şubat ayında yapıldığını, o günden bu güne 2 yıldan fazla haberdar olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda “…Davacının dava konusu ettiği dava ve takip konusu senet kambiyo senedi vasfında olup senedi hükümden düşürecek her türlü iddianın dinlenebilmesi için senetle ispatı gerekmekte olup malen kaydı içerir senetteki bu kaydın davalı senet alacaklısı yönünden getirilmiş ispat kolaylığı sağladığı, kaydın geçerli olmadığına senedin teminat senedi vasfında olduğuna ve teminat şartlarının gerçekleşmediğine ilişkin iddiaların senetle ispatı gerektiği, davacının senetteki kaydı hükümden düşürecek ve senedi geçersiz kılacak iddialarının senet, yemin gibi kesin delillerle ispatlaması gerektiği ve fakat davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği ve bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. Yargılama kapsamında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına yahut veznedeki paranın alacaklıya verilmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması gözetilerek yasal koşulların oluşmaması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Verilen karar ile; 1-Davanın REDDİNE, 2-Davalının tazminat talebinin yasal koşulları oluşmaması nedeniyle reddine…” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinden özetle; müvekkilinin serbest ticaret ile uğraşan aynı zamanda arsa veya tarla vasıflı taşınmaz alım satımı yapan bir kişi olduğunu, aynı zamanda müvekkilinin Kayseri Genel İflas Dairesi … Esas sayılı iflas dosyasında hem alacaklı hem tasfiye memuru ve hem de iflas masası başkanı olduğunu, müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe girişildiğini, ödeme icra emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, mezkur icra dosyası ve senet aslının dava dosyasına derc edildiğini, müvekkili hakkında başlatılan takibe konu 30.000 TL bedelli senet teminat senedi olarak müvekkili tarafından tanzim edildiğini, … isimli şahsa tevdi ve teslim edildiğini, teminat senedine konu borcun ilişkisinin ise taraflar arasındaki taşınmaz temlikleri ve senedin muacceliyet kesbedeceği hal olan iflas masasının müvekkiline ödeme yapması ile hukuki sonuç doğuracağını, müvekkilinin henüz Kayseri Genel İcra Dairesi … Esas sayılı iflas dosyasından bir ödeme almamasına rağmen, mezkur bononun … isimli şahıs tarafından ciro edildiğini, … isimli şahsın eline geçtiğini, onunda kötü niyetli olarak senedi icra takibine konu ettiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama masraflarının ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafın davasının reddini, %20 den az olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, mahkemece toplanan delillere ve özellikle dava konusu senedin teminat olarak verildiği hususunun şahsi nitelikte defi niteliğinde olması ve bu durumun üçüncü şahıs konumunda olan davalı yanca bilindiğinin ispatlanamamasına, mahkemenin kanıtları takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu itibarla; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu,bu nedenlerle usul ve yasaya uygun mahkeme kararına karşı davacı vekilince yapılan istinaf itirazlarının reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Sonuç itibariyle; davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 14/04/2022tarih ve 2021/356Esas 2022/314 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken istinaf karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; HMK’nın 359/4 maddesi gereğince de karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1-a bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.