Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1679 E. 2022/1640 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1679
KARAR NO: 2022/1640
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2022
ESAS NO: 2018/62
KARAR NO: 2022/216
DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 26/09/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve 2018/62 Esas 2022/216 Karar sayılı ilamına karşı ,davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gelmekle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin 12/05/2022 tarihli dilekçesi ile, Gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edildiğini, süresi içerisinde HMK Madde 305 gereğince hükmün tavzihini talep ettiklerini, davalarının terditli dava olduğunu, taraflarınca evleviyetle kooperatif hissesinin müvekkili adına tescili talep edilmiş ise de mahkemece asli talepleri olan tescil talebi hakkında hiçbir hüküm kurulmadan davanın yalnızca feri talep hakkında kısmen kabul kısmen ret kararı kurulduğunu, iş bu hükmün HMK madde 111 hükümlerine aykırı olduğunu, HMK madde 111 gereğince ikame olunan davalarında öncelikle asli talepleri hakkında karar verilmesi amacıyla HMK madde 305/A gereğince hükmün tamamlanmasına ve ek kararın taraflara tebliğine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan 12/05/2022 tarihli yargılama sonucunda “…Dosyadaki dilekçeler ve belgelerin incelenmesi sonucunda, davacı vekilinin talebinin yerinde olduğu anlaşılarak mahkememizce ek karar verilmesi gerekmiştir. Verilen karar ile;1-Davalılar arasındaki satış sözleşmesinin iptali ile kooperatif hissesinin davacı adına tesciline ilişkin taleplerin reddine, 2-Ek kararın taraflara tebliğine …” dair karar verilmiştir.
İş bu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar arasındaki satış sözleşmesine istinaden, ödemelerin yapılmış olması ve vade olarak tapu devrinde kalan borcun ödenmesi şartı nedeni ile temerrütün söz konusu olamayacağı nedeniyle kooperatif hissesinin taraflarına tesciline yönelik taleplerinin reddedildiğini, kararda red gerekçesi gösterilmediğini, bu eksikliğin asli kararın kaldırılması nedenlerinden olarak hükmün asli unsuru olduğunu, davalı … tarafından …’a devir yapıldığından dava konusu taşınmazın son maliki’nin … olduğunu, taraflar arasında yapılan kooperatif hissesinin devrine ilişkin protokol ile müvekkili üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, davalı tarafından sözleşmenin haksız olarak feshedilmek istendiğini, bu kötü niyetli davranışın hukuken kabul görmesinin söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki düzenlenen protokol gereğince müvekkilinin davalı tarafa ödemesi gereken bedeli ödeyerek dava konusu taşınmazda yaşamaya başladığını, bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmeler ve mahkeme tarafından verilen kararda taraflar arasındaki protokol gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olarak değerlendirildiğini, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazlar hakkında satış vaadi sözleşmesi yapılmasının TMK 1009 maddesine göre mümkün olmayacağını, kooperatif hissesinin ve tapunun devri için yapılan 12/02/2013 tarihli protokol uyarınca müvekkilinin dava konusu taşınmazda yerleşmeye başladığını, protokol gereğince üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davalının kötü niyetli olarak yapılan devir sözleşmesini kooperatif yönetimine bildirmediğini, taraflar arasındaki protokole göre 20.000 TL nakit ödendiğini, kalan 46.000 TL nin davalı tarafa tapunun tesliminin ardından ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalı tarafın tapuyu müvekkiline devretmediği halde sürekli para istediğini, müvekkilinin de davada sabit olduğu üzere sürekli davalıya ödeme yaptığını, davalılardan …’un kooperatifin son ortağı olduğunu, bu kişiye husumet yöneltildiğini, davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, dava konusu kooperatif hissesi ile taşınmazın müvekkili adına tescil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin istinafa cevap dilekçesinden özetle; davacı tarafın haksız ve kötü niyetli istinaf taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava,6100 Sayılı HMK.’nun 305/A maddesi uyarınca verilen ek kararın kaldırılması istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davacının 12.05.2022 tarihli dilekçesi ile kanun yollarına başvurulmaksızın kesinleşen mahkemenin 16.03.2022 tarih 2018/62 E.2022/216 K. Sayılı kararına yönelik olarak 6100 Sayılı HMK’nın 305/A maddesi gereğince tamamlama talebinde bulunulduğu, mahkemenin 12.05.2022 tarihli kararında sadece bu yönden ( yargılamada ileri sürülmesine rağmen hakkında karar verilmeyen bir kısım talepler hakkında) ek karar verildiği görülmüştür. Buna göre dosya kapsamı ve toplanan delillere, ilk derece mahkemesinin istinaf incelemesine konu ek kararındaki tespit ve değerlendirmelerin yasal mevzuata uygun olmasına, ilk derece mahkemesinin eksik kalan hususlarda vermiş olduğu kararında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmış olmasına göre davacı tarafça yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Sonuç itibariyle; yerel mahkemece verilen kararda yazılı açıklamalara,yasal sebep ve gerekçelere binaen kararda usul,yasa ve dosya kapsamı yönlerinden herhangi bir aykırılığın bulunmadığı,kararın hukuka uygun olduğu, dolayısıyla usul ve yasaya uygun mahkeme kararına yapılan istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin Kayseri 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve 2018/62Esas 2022/216 Karar sayılı ilamına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gerekli olan istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf eden davacının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının istinaf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, H.M.K. 359/3 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nın 361 vd. Maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/09/2022