Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1612 E. 2022/1776 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1612
KARAR NO: 2022/1776
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
ESAS NO: 2020/204
KARAR NO: 2021/925
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 22/09/2022
Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2021 tarih ve 2020/204 Esas – 2021/925 sayılı kararı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı hakkında İstanbul 6. İcra Dairesi Merkezi Takip sistemi … E. Sayılı dosyası ile 9 adet fatura alacağından dolayı icra takibi başlatıldığını, davacının böyle bir borcunun olmadığını, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı ve davalı arasında mal veya hizmet alımına ilişkin hiçbir sözleşme bulunmadığını, satıma yönelik de hiçbir faaliyet bulunmadığını, davalı şirket ve davacı arasında hiçbir alakası bulunmadığını, icra takibi konusu faturalar hakkında hiçbir bilgisi olmadığını, bu nedenle takibe konu faturalardan dolayı davacının borcu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini istediklerini, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile dava değerinin %20’sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı taraf savunmasında özetle; davalı ile davacı arasında internet ve telefon aboneliğine yönelik sözleşme akdedilmiş olduğunu, ticari ilişki tesis edildiğini, bu çerçevede sözleşmesel ve ticari ilişkiye uygun olarak ifada bulunmuşsa da muaccel olmuş ve faturalandırılmış alacaklarının davacı tarafından ödenmediğini, İstanbul 6. İcra Dairesi Merkezi Takip Sistemi üzerinden … E. Sayılı dosya ile takip başlatılmış olduğunu, işbu fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, davalının şirket birimlerince dava konusu faturaları ve kullanıcının hattı kullanım detaylarının incelenmesi sonucu herhangi bir bir hata olmadığını, haksız davanın reddi gerektiğini, Tüketici mevzuatı kapsamı dışında olup, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, vergi levhasından ve abonelik sözleşmelerinde kullanılan ticari ünvandan da açıkça açıklanacağı üzere davacının tacir olduğunu, davanın öncelikle görev nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacıya farklı abonelik numaraları ile abonelik kaydı gerçekleştiğini, bu abonelikler; … numaralı hat, … Mah. … Sk. … No:… D:… /KAYSERİ, kullanılmak üzere 11/10/2016 aktif edildiğini, 30/03/2019 iptal edildiğini, diğerleri de aynı adres olduğunu, … numaralı hat, 11/10/2016 aktif, 04/04/2019 iptal edildiğini, diğerlerininde aynı tarihlerde aktif ve iptal edildiğini, … numaralı hat, … numaralı hat, … numaralı hat, … numaralı hat, … numaralı hat, … numaralı hat ve … numaralı abonelikler olduğunu, davacıya ait … numaralı hattın kullanım hareketleri detaylı olarak incelendiğinde de davacı tarafın davalı şirketten abonelik sözleşmesi kapsamında hizmet aldığı açıkça ortaya çıkacağını, davacının hizmet kullanımına ve taraflar arası imzalanan sözleşmeye uygun olarak abonelikte düzenlenen faturalara 28/11/2019 tarihinde 2.370,68-Tl indirim verildiğini, söz konusu tutar abonenin Eylül ve Ekim 2018 dönem faturalarından mahsup edildiğini, davacıya hizmet kullanımına ve taraflar arası imzalanan sözleşmeye uygun olarak faturalar düzenlendiğini, faturalandırmada herhangi bir hata olmadığını, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre, davacının sözleşme ilişkisi olmadığı iddiası ile borçlu olmadığının tespiti için mahkememize dava açtığı, davalı tarafından sunulan taraflar arasında yapıldığı belirtilen 06/10/2016 tarihinde “Kurumsal Modemli Yalın İnternet Kampanyası Abonelik Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede … kaşesi ile …’ın imzasının bulunduğu, internet hizmetinin … Mah. … Sk. … No: … D:…/KAYSERİ fatura adresinde kullanılmak üzere alındığı, faturaların da bu adrese gönderildiği, vergi levhası, imza beyannamesinin, TC numarası bulunan kimlik fotokopisinin sunulduğu, taraflar arasında bu suretle internet ve telefon aboneliğine yönelik sözleşme akdedildiği ve ticari ilişki kurulduğu, davalının sözleşmeye uygun olarak muaccel hale gelen alacakları faturalandırarak davacıdan talep etmesinin yerinde olduğu, kullanım detayları incelendiğinde davacının davalı servis sağlayıcıdan abonelik sözleşmesi kapsamında hizmet aldığının anlaşıldığı, sözleşme altındaki imzanın davacı tarafça inkar edilmediği, sözleşmeye koymuş olduğu imza ile birlikte bildirdiği adresin ve vergi levhasının davacıya ait olduğu, davacının davalıya bu sözleşme kapsamında almış olduğu hizmet karşılığı borçlu olduğu, dolayısıyla davalının davacı hakkında İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında 9 adet faturaya dayalı olarak başlatmış olduğu icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacının borçlu olmadığının tespiti yönündeki istem uygun görülmeyerek” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu kararı davacı vekili süresinde istinaf etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında imzalanan abonelik sözleşmesi uyarınca davalı şirket tarafından sağlanan hizmetlerin tamamının karşılığını ödediğini, ancak 2018 yılı itibariyle tarafların sözleşmesinin sona erdiğini, sözleşmenin uzatılmayacağının davacı tarafından bildirilmesine rağmen davalı şirketin ısrarla sözleşmeyi uzatmaya çalıştığını, davacıya ait detaylı abonelik kayıtlarının celbedilip incelendiği takdirde davacı tarafından abonelik sözleşmesinin uzaması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığı gibi abonelik iptali talebinin olduğunun açıkça görüleceğini, davacının sözleşme tarihinden itibaren 2 yılın dolmasıyla sözleşmenin sona erdiğini düşündüğünü, başka bir şirketten internet hizmeti almaya başladığını ve bu tarihten itibaren davalı şirkete ait hizmetten yararlanmadığını, haliyle davacının davalı şirkete borcu bulunmadığı için herhangi bir ödemede de bulunmadığını, davacının sözleşme süresince tüm borçlarını eksiksiz şekilde ödediğini, davacının aboneliğinin sonlandırılması talebi yerine getirilmediği için davalı şirket tarafından haksız yere fatura düzenlendiğini, itirazlarına rağmen dosya kapsamında yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığını, 26.07.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda yapılan inceleme neticesinde söz konusu adreste menfi tespite konu fatura içeriğindeki internet ve sair hizmetlerin davacı tarafından kullanıp kullanılmadığı hususunun teknik bilirkişiler tarafından tespit edilmesi gerektiği belirtildiğini, rapordaki eksik hususların giderilmesi yerel mahkemeden talep edilmiş olmasına rağmen eksik hususlar giderilmeksizin ve herhangi bir teknik inceleme yapılmaksızın davanın reddedildiğini, oysa ki fatura tarihlerinin davacının şahıs işletmesinin sona erdiği tarihlerden sonraya ilişkin olup davacının hizmet almadığı fatura içeriklerini ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davacı şirketten fatura konusu hizmetlerin alınmadığının taraflarınca belirtildiği gibi bu hususun araştırılması gerektiği ek raporda da tespit edildiği halde yerel mahkemece teknik bir araştırma yapıldığını ve bu hizmetleri davacı almış gibi kabul edilerek hüküm kurulduğunu, yerel mahkemenin ulaştığı sonuç ile dosyada içeriğinin uygun düşmediğini, yerel mahkeme tarafından davalı şirketten her ne kadar dosya içeriği ile ilgili bilgi ve belge talebinde bulunulmuşsa da davalının, gerek sözleşme sayfalarını gerekse davacıyla aralarında gerçekleşmiş olan aboneliğe ilişkin mesaj kayıtlarını eksik sunduğunu, taraflarınca bu hususun itiraz dilekçesinde dile getirildiği halde eksik hususların giderilmediğini, ek olarak davacıya ait abonelik bilgileri, abonelik sözleşmesi, tüm mesajlar ve arama kayıtlarının dosyaya celbedilmediğini, yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları şimdilik saklı kalmak kaydıyla; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/204 Esas ve 2021/925 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı İİK.72 mad. dayalı menfi tespit davasıdır. Davanın dayandığı temel ilişki, hizmet sözleşmesidir.Davacı ile davalı arasında internet ve telefon abonelik sözleşmesinin imzalandığı, davalının bu sözleşme kapsamında düzenlediği ödenmeyen faturaları ilamsız icra takibi başlatarak talep ettiği görülmüştür. Davacının bu sözleşme ilişkisini kabul ettiği ve fakat sözleşme süresince düzenlenen faturaları ödediğini, ardından aboneliğin iptalini talep ettiği ve şahıs işletmesini sonlandırdığı için fatura borcunun bulunmadığını iddia ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince davacının bu iddiası üzerinde durulmadığı, gerekli ve yeterli incelemenin yapılmadığı anlaşılmakla bu kapsamda davalı kayıtları üzerinde de gerekirse bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek davacının ödemesine ilişkin kayıtlar davalı kurum kayıtlarında olup olmadığı, davacının abonelik sonlandırma talebinin bulunup bulunmadığı, abonelik sonlandırma talebi varsa bu talepten sonra davalının ne işlem tesis ettiği, davalının fatura düzenleyip düzenlemediği, davacının işletmesi sonlandıktan sonrası için davalı tarafından fatura düzenlenmiş olup olmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken davanın reddi yönünde karar tesisi yerinde görülmemiş, davacının istinaf isteminin kabulü gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle sonuç olarak HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda istinaf eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yukarıda belirtilen yönlerden yerinde görüldüğünden HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince istinafa konu edilen yerel mahkeme kararın kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile;
2-HMK’nın 353/1-a.6 md. gereğince, KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 04/11/2021 tarih ve 2020/204 Esas – 2021/925 sayılı nihai kararının KALDIRILMASINA,
3-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen eksiklikler giderildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf yoluna başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
7-HMK. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirilmlerin, HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.22/09/2022