Emsal Mahkeme Kararı Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2022/1611 E. 2022/1571 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KAYSERİ
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
6. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1611
KARAR NO: 2022/1571
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/04/2022
NUMARASI: 2021/766 E. 2022/341 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 30/06/2022
KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin istinafa konu edilen 28/04/2022 tarih ve 2021/766 E – 2022/341 K kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkili bankaya kredi başvurusunda bulunduğunu ve banka ile arasında genel kredi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeden kaynaklanan borcunu ödemediğini, davalının aleyhine yapılan icra takibine ferileriyle birlikte borcun tamamına itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine borçlu ile arabuluculuk görüşmesine gidildiğini ancak anlaşmaya varılamadığını, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; davanın kabulü ile, davalının Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun kötü niyetli olarak takibi durdurmuş olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, müvekkili aleyhine istenilen faiz oranının fahiş olduğunu, hesabın kat edilmesine ilişkin usulsüzlük bulunduğunu savunarak davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında “…İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likid olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likid olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likid bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likid bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nun 07.06.2006 tarih 2006/19-295 Esas, 2006/341 Karar sayılı kararı).Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkememizce kabul kararı verilen miktar banka kayıtlarında ve yapılan sözleşmeler uyarınca bilebilecek durumda iken takibe itiraz etmiş olduğundan hükmedilen miktarın likid bir alacak olduğunun kabulü gerekir. Anılan gerekçelerle icra inkar tazminatı uygundur.Mahkememizce yukarıda tüm yönleriyle açıklanan gerekçelerle YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA hüküm tesis edilmiştir.Davanın kısmen kabulü ile, Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … esas sırasına kayıtlı icra dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, Takip tarihi itibariyle 48.137,36 TL asıl alacak, 2.389,54 TL işlemiş faiz, 119,48 TL BSMV olmak üzere toplam 50.646,38 TL ve bu asıl alacağın 20.114,82 TL’sine %46,62, 20.025,31 TL’sine %26,28, 7.997,23 TL’sine %18,60 oranında yıllık takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçerli olmak üzere faiz ve faizin %5’i oranında BSMV uygulanmak suretiyle takibin devamına, bakiye kısma ilişkin talebin reddine, Haksız itiraz nedeniyle 50.646,38 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,…” şeklinde karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporundaki faiz hesaplamaları hatalı olup rapor objektif denetime uygun olmadığını, buna rağmen mahkeme tarafından yetersiz inceleme ve yanılgılı değerlendirme neticesinde işbu bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporunun; “Hesap kat tarihi itibariyle” başlıklı kısmında; asıl alacak miktarı belirlenmiş, buna faiz ve BSMV tutarı eklenmiştir. Ardından raporun “Temerrüt Tarihi İtibariyle” başlıklı kısmında asıl alacak miktarları belirlenirken hesap kat tarihi itibariyle yapılan hesaplamadaki toplam tutarların asıl alacak olarak kabul edildiğini, bu miktarlar üzerinden faiz hesaplandığını ve BSMV eklendiğini, İcra Takip Tarihi İtibariyle yapılan hesaplamada ise; bu şekilde bulunan tutarların asıl alacak olarak kabul edildiğini, bu miktar üzerinden faiz hesaplamasının yapıldığını, raporda hatalı değerlendirme neticesinde işlemiş faizin, asıl alacak olarak kabul edildiğini, bu hatalı hesaplama neticesinde asıl alacak miktarları yüksek hesaplanırken talep edilen faiz tutarının düşük hesaplandığını, faiz hesaplamasının hatalı olduğu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflarınca bilirkişinin hesap kat tarihi itibariyle belirlemiş olan miktarlar göz önünde bulundurularak icra takibinin başlatıldığını, hesap kat tarihi itibariyle asıl alacak olarak belirlenen miktar dışındaki miktarların müvekkili bankanın faiz alacağı olduğunu, bilirkişi raporunun içeriğinde toplam alacak miktarının icra takibinde yer alan miktar doğrultusunda doğru hesaplandığını, talep edilen ve rapor içeriğinde tespit edilen toplam miktar arasında çelişki bulunmadığından taleple bağlılık ilkesi sebebiyle alacak miktarlarının düşürülmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/766E. 2022/341K. Sayılı kararının aleyhe kısımlarının kaldırılarak yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü yönünde hüküm kurulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: H.M.K 355. Maddesi gereğince inceleme Kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.Yapılan inceleme sonunda davanın itirazın iptali talebine ilişkin olduğu,dava ve takip miktarının toplam=57.670,43TL,kabul edilen miktarın=50.646,38TL,reddedilen miktarın ise=7.024,05TL olduğu,kararı davacı vekilinin, reddedilen karar miktarı yönünden istinaf ettiği (7.024,05TL yönünden), karar tarihinin 28/04/2022 olduğu,karar tarihine göre HMK 341/4 maddesi gereğince istinaf edilebilecek miktarın yani kesinlik sınırının 8.000,00TL olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kesin olan kararın istinafı niteliğinde olması nedeniyle HMK 341/4 ve 352/1-b maddeleri gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinafa konu dava değerinin/reddedilen karar miktarının karar tarihi itibari ile kesinlik (istinaf edilebilme) sınırı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/4 ve 352/1-b maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-istinaf eden davacı tarafça peşin yatırılmış olan istinaf karar harcının talebi halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK 362/1 bendi uyarınca KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 30/06/2022